Yaz sıcağının kendini daha çok hissettirmeye başladığı, açık havada daha çok zaman geçirdiğimiz bu uzun ve güneşli günlerde bahar nezlesi, göz alerjileri yavaş yavaş azalmaya başladı. Ancak bu kez de yaz mevsiminde en çok karşılan güneş alerjisi, böcek alerjisi, deniz, havuz alerjisi ve yaz meyvelerinin neden olduğu alerjiler kapıda bekliyor. Güneş alerjisinin güneş ışığına maruz kalan cilt bölgelerinde kızarıklık, ödem ve kaşıntılı döküntüler ile kendini gösterdiğinin ve oldukça rahatsız edici olduğunun altını çizen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can, güneş alerjisi hakkında, “Bazı insanlar maalesef kalıtsal olarak güneş alerjisine sahiptir. Bazıları ise cildi başka bir faktör tarafından tetiklendiğinde güneşe hassas hale gelir. Araştırmalar bebeklerde bile görülse de güneş alerjisinin 6-22 yaş arasında daha sık olduğunu göstermektedir. Belirtiler güneşe maruz kaldıktan 6-8 saat sonra ortaya çıkmakta ve hasta güneş ışınlarından uzaklaşınca 24 saat sonra düzelmektedir. Cilt lezyonlarının güneş gören vücut bölgelerinde olması güneş alerjisini akla getirdiği için teşhisi diğer alerjilere göre daha kolaydır” dedi.
Risk daha yüksek
Can, “Herkes güneş alerjisine sahip olabilir, ancak daha açık tenli kişilerde risk daha yüksektir.
Cildimiz önce bir maddeyle karşılaşır ardından güneş ışığına maruz kalırsa güneş alerjisi daha belirgin ortaya çıkar. Bu maddeler genellikle krem, parfüm, losyon gibi kozmetik ürünler ya da pandemi döneminde çokça kullandığımız dezenfektanlar olabilir. Hatta güneş kremlerinde kullanılan bazı kimyasallar bile bu reaksiyona neden olur. Antibiyotikler ve ağrı kesiciler de dahil olmak üzere birçok ilaç cildin güneşe olan hassasiyetini daha hızlı hale getirebilir.
Ailede güneş alerjisi olması: Ailenizde güneş alerjisi olan biri varsa, güneş alerjiniz olma olasılığınız daha yüksektir” dedi.
Nasıl korunuruz?
Prof. Dr. Demet Can, güneş alerjisinden korunma yollarını aşağıdaki şekilde sıralıyor: “Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşten kaçınmak. Güneşte kalma süresini günler içinde artırmak. Aniden çok uzun süre güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Birçok insan sadece ilkbahar veya yaz aylarında daha fazla güneş ışığına maruz kaldıklarında güneş alerjisi belirtileri gösterir. Özellikle hafta sonu, deniz ya da havuzda geçirilen saatlerden sonra yakınmalar artar. Açık havada geçirdiğimiz süreyi kademeli olarak artırmak cildimizdeki hücrelerin güneş ışığına uyum sağlamasını kolaylaştırır. Güneş gözlüğü takmak ve koruyucu giysiler yani uzun kollu gömlekler giymek ve geniş kenarlı şapkalar takmak cildimizi güneşe maruz kalmaktan korumaya yardımcı olabilir. İnce veya gevşek dokumalı kumaşlar havadar olduğu için tercih edilir ancak ultraviyole ışınları bu kumaşlardan geçebilir. SPF'si en az 30 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmak, eğer yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık olarak yeniden uygulamak.”