Vatandaş her şeyi görüyor

DNT İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Basri Demir birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Siyasilerin insanları yanlış yönlendirmemesi gerektiğini belirten Demir, “Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşan vekiller, liderler var. Bunu Türk insanı görmüyor mu?” dedi.

Söyleşi köşemizin bu seferki konuğu bölgemiz müteeahhitlerinden ve iş adamlarından olan Basri Demir oldu. Basri demir Gazete Damga Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mert'in sorularını cevapladı. Yaptığı inşaatlarla ve siyasi hayatıyla bölgeye damga vuran isimlerden olan Basri Demir istihdama sağladığı katkıyla da bilinen bir isim. Sunset Luxury, Gürpınar Konakları, Orkide evleri, Demir Residence, Demirpark ve daha birçok projenin sahibi olan Demir, DNT İnşaat Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Kendisini ve iş hayatını, "1973 yılında İstanbul Kumburgaz’da inşaat sektörüne girdim. Ben ve ekibim inşaatlarda çırak olarak çalışmak suretiyle sektöre giriş yaptık.  Zamanla dönemin getirdiği bütün zorlukları ve imkansızlıkları sonuna kadar yaşayarak, usta, kalfa ve müteahhit olduk" sözleriyle anlatan Demir, "Çıraklıktan yetişirken verilen işi zamanında yapmak ve taahhütlerimize harfiyen uymayı prensip olarak edindik. Bugüne kadar aldığımız işlerin tümünü zamanında, kaliteden asla ödün vermeden ve müşteri memnuniyetini kutsal sayarak tamamladık. Geçmişte sattığımız gayrimenkullerin sahipleri aradan ne kadar zaman geçerse geçsin firmamıza, bizzat bizlere ulaşabilmektedirler. Çıkabilecek herhangi bir sorunda bizlere rahatça ulaşabileceklerini bilmeleri, müşterilerimiz ve çalıştığımız firmaların  bizi tercih sebebidir. Bu şekilde çalışarak başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin çeşitli illerinde ve yurt dışında birçok projeye imza atmış olmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Çalışmalarımızı bizden sonraki nesillerede dahil ederek sürdürmekteyiz. Şirketimiz bünyesinde, İnşaat Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği, Mimarlık, İç Mimarlık, Mali Müşavirlik, Avukatlık gibi branşlarda lisans eğitimi almış aile içinden bireylerin bulunması, sektöre hakimiyetimizi arttırmaktadır" dedi.

Sizi bölgemiz müteahitlerinden, iş adamlarından ve siyasilerinden olarak biliyoruz. Öncelikle son günlerde neler yapıyorsunuz?
Şu an bir faaliyette olan şantiyemiz yok. Bitmiş binalarımız ve dolayısıyla stokta dairelerimiz var. Onları pazarlamaya çalışıyoruz. Piyasanın durumu malum. Piyasada bir durgunluk var. Her ne kadar basında yılın satışlarında artış olduğu söylense de biz için işindeyiz biliyoruz. Dolayısıyla öyle dedikleri gibi değil. Emlakta ve inşaat sektöründe bir durgunluk var. İşimizin başındayız stoklarımızı eritmeye çalışıyoruz. Yılbaşından sonra herhangi bir gelişme olursa yaza doğru yeni projelerimize başlamayı düşünüyoruz.



Vatandaş borç ödüyor
Size göre bu durgunluğun sebebi nedir?
Arz fazlası, daire fazlası ve yoğunluğu var. Vatandaşlarımız doydu artık daire alma konumunda değiller. Herkes bankalara borçlandı. Herkesin borcu var. Mesela otomobillerde indirim oluyor ve herkes bankalara borçlanıyor. Konutlarda da bu  böyle, herkes konutunu aldı ve borçlandı. Millet şu an borcunu ödemekle meşgul ve bunun için bir durgunluk var.  Müteahhitlik sektörü çeşitlendi ve fazlalaştı. Her sektörün insanı müteaahit oldu. Sanayici, tekstilci ve diğer sektörlerin temsilcileri birleşerek müteaahit oldu.

Bu ekonomik tıkanıklığın giderilmesi içi ne gerekiyor?
Bunun için öncelikle elde olan stokların erimesi lazım. Yatırım yapan insanların borçlarının hafiflemesi lazım ki yeni borçlara girsinler.

Hükûmetin yanlışı yok
Bu durumun genel politika veya uluslararası ilişkilerle alakası var mı?
Ben 17 yaşından bu yana işverenim. 1975'lerden bu yana birçok siyasi ve ekonomik krize şahit olduk ve atlattık. Şu an ülkemizde acil bir kriz yoksa ve ülkemizde her şey bulunuyorsa bu bugünkü iktidarın dik duruşuna ve halkın istediklerine cevap verişine bağlı. Devamlı bankaların faizini aşağı çeken bankaları devamlı bir şekle sokmaya çalışan duyarlı bir yönetim var. Hangi sektörde sıkıntı varsa ona el atıyor. Mesela turizmle ilgili yapılanları gördünüz. Mesela bu yaz turizmciler rahatladıklarını, iyi bir konumda olduklarını söylediler. Dolayısıyla bana göre hükûmetin bir eksik yanı, yanlışı yok.

Ne yapılması gerekiyor?
Biraz da iş adamlarının, muhalefette olan partilileri yardım etmeleri lazım. Hep paçasından tutup çekmemeleri lazım. Bu ülke bizim ülkemiz. Biz bu ülkede 80 milyon olarak bir arada yaşamak sorundayız. Bu ülkenin iyiliği, sağlığı ve mutluluğu için elbirliğiyle sahip çıkmalıyız. Hatalar olmaz mı elbette olur. İş yapan insan hata yapar. Mesela siz hiçbir şey yapmadan ofisinizde oturursanız evden ofise, ofisten eve gidip gelirseniz hata olmaz. Ama rakibin birçok sektörde boy gösterir çok çalışırsa istihdam yaratırsa burada hata olur. Mesela bir sektörde işleri kötü giderse hemen onun üzerine çullanmak mı lazım? Hayır o kişinin başarılı işlerini unutmamak lazım. Ülkemiz insanları eleştirmeyi çok sever ama işleri yoluna koymayı hiç denemez. Aslında becerikli uyanık insanlarız. Işleri yoluna koyup barışı sağlayıp doğru yolda yürümeyi nedense beceremiyoruz. Ama eleştirmeyi çok iyi yapıyoruz. 10 iş yaparsınız 11. iş kötü olsun kötü olursunuz maalesef.



Biz sizi MHP Kumburgaz Belde Belediye Başkan Adayı olarak tanıdık. 1999 seçimlerinde iyi de oy aldınız. Seçimi çok az bir farkla kaybettiniz. Aradan geçen bu 18 yılda siyasi hayatınızla ilgili neler yaptınız?     
Bu güzel sorunuz için teşekkür ederim. Biz orada ne için aday olduk. O dönemde bazı yanlışları gördük. Belediyelerin yönetimde olan arkadaşların yanlışlarını ve kişilerin üstünde baskı  yapmaları, kişileri aciz görüp ayrıştırmaları, doğulu batılı ayrımı gibi yanlışlar yapılıyordu. Ben 13 yaşından bu yana Kumburgazlıyım 13 yaşında çalışmaya başladım ve yönetimde olan insanları yakından izledim. Tamamen şahsi ve kendi çıkarlarına yönelik politika izlediklerine şahit oldum. Bakıyorsun adam bir imar uygulamasına gitmiş. O zaman müstakildi. Mesela adam bir imar uygulaması yapıyor o zaman belde belediyeleri istediği gibi imar yapıyordu. Mesela o dönemde biri ismi lazım değil imar uygulaması yapıyor. Kendi tarafına santim dokunmuyor ve öbür tarafın yarısını alıyor. Öyle bir uygulama oluyor ki mesela iş merkezi diyelim cadde geçecek yoldan. S şeklinde caddeyi çiziyorlar. S şeklinde cadde olur mu? Güzel bir bulvar iş merkezi alanı olsun istkihdam olsun, bölgenin halkı kalkınır denilmiyordu. Baktık ki burada hizmetten ve dedikodudan başka birşey olmuyor. Bakıyoruz insanların fikirleri başka başka. Yani bölgeyi kalkındırma konusunda değil de kişiler konuşuluyordu. Biz bunları gördük ve defalarca ikaz ettik. Selimpaşa, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü yokken Kumburgaz vardı. Kumburgaz İstanbul'un en değerli yerlerinden birisiydi. Bütün İstanbul'un zenginleri ve profesörleri Kumburgaz'ı tercih ediyordu ve dolayısıyla bizde orada çalışmalarımızı sürdürdük. Halen mesela daha bu bölgede ne çarşı merkezi, ne de bir yolu var.

Akgün halkın adamı
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün kişisel polemiklere girmeyen, halkın     hassasiyetine önem gösteren bir kişi. Liderlik böyle olmalı. Hiçbir beklentisi olmadan engellemelere rağmen projelerini sürdüren bir kişi kendisine teşekkür ediyorum. Beylikdüzü Belediyesi'nin de çalışmalarını beğeniyorum. Belediyede yaşanan değişim ortada. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Beylikdüzü daha iyi bir yolda gidiyor. Halkın takdirini kazanan bir isim olma açısından da takdir ediyorum.



Şansımı denedim
Büyükçekmece'de mesela 20 sene önce seçimler oldu. Bugünkü Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün altyapısı olmayan Büyükçekmece'nin altyapısının yapılacağını söyledi. Herkes alay etti dalga geçti nasıl çözeceksin diye. Sayın Hasan Akgün'le görüşlerimiz ayrı olabilir ama biz milletimiz ve insanlar için çalışan herkesin yanındayız, biz milliyiz.

1999 yılındaki seçimn kaybından sonra iş hayatına mı ağırlık verdiniz?
Seçim atmosferinde insanları daha çok tanıma fırsatı buldum. Baktım ki siyasi atmosferin içerisinde eriyebiliriz. Dolayısıyla ben bir dönem şansımı denedim, insanlara kendimi anlattım. Belli bir oy aldık ama başarılı olamadık. Biz bu işi bu anlayışla yürütmekteyiz diyerek siyaseti bir kenara bıraktım ve işime baktım. Şu an siyaset bir kenarda duruyor ama yine partimi seviyorum ve diyaloğum devam ediyor.



Sizi Büyükçekmece İlçe Teşkilatı'nda göremedik. Neden uzak kaldınız? 
Aynı partili ve aynı görüşte olsanız da bazen fikirler tamamen zıt olabiliyor. İnsanlar hep partinin, memleketin menfaatine bakmıyorlar. Bazı insanlar farklı şeylerle de ilgileniyor.

Onlar farklı şeylerle ilgilenince siz tepki mi koydunuz?
Yanlarında bulunmuyoruz ve geriden bakıyoruz siyasete. Mesela bir sürü parti var. Bu parti binalarına gidin bakın kaç tanesi iş adamı kaç tanesi vergi veriyor kaç tanesi sorumlu. Ciddi derecede işine bakan hiçbir menfaat beklemeden işine bakan bir kişiyi gösterin bana.

Bu dediğiniz sadece parti teşkilatları için mi geçerli? Mevcut belediyeler için de geçerli mi?  
O da geçerli elbette. Siyasetin içinde olup kısa yoldan para kazanmak isteyenin doğru düşüneceğini nereden bileceksiniz? Ben ne için kendimi kenara çekiyorum. Bu kişileri seçenlerde de hata var. Herkes kendi elinin altındaki insanı seçiyor bugünkü düzende. Bu teşkilatlarda tabii ki belli insanlar tutunamaz ve girmezler.

İş hayatınızda nasıl zorluklar yaşıyorsunuz?
Mesela ben bir dönem inşaata başlayacağım. Belediyede imara başvurdum. İmar durumuna müracaat ediyorum. Diyorki 'yardım edeceksin.' Ben de diyorum ki benim yasal olan hakkımı bana ver imar yolunu bir aç sonra ben gerekeni yapayım. İnşaata başlayayım istihdama katkım olsun diyorum. O da bana başlayamazsın diyor. 18 uygularım senin parsel üzerinde 6 dönüme düşer arsa diyor. Bu gibi konular bizim şevkimizi kırıyordu. Bu kişi milli olsa, iş adamı olsa işverenin halinden anlar. Bu gibi zorluklarla karşılaştık.

Birbirimize sahip çıkalım
Fikirlerimiz ayrı olsada dışarıdan gelen bir soruna karşı birleşme duygularımızı ön planda tutalım. Birbirimizi sevelim. Bu vatana sahip çıkalım. Bu vatan çok değerli. Topraklarımız çok bereketli ve üreten insanlarımız var. Siyasilere sesleniyorum. Bu insanlarımızı yanlış yönlendirmesinler. İnsanlarımız çok zeki ve üreten insanlar fakat bunları yanlış yönlendirmesinler. Milli davalarda bir olalım diri olalım. TBMM'de yaşananları görünce bazen utanıyorum. Biz vekillerimizi kavga etsinler diye mi seçiyoruz? Bunun doğru yolu yok mu? Neden yumruklaşıyorsunuz? Hepimiz Türk insanıyız aynı havayı soluyoruz. Vatan için millet için siyaset yapın ki yürüyüp gidelim. Dünyada kimseye ihtiyacımız yok. Yeterki sağduyulu olup birbirimize sahip çıkalım. Türkiye'nin düşmanlarının ağzıyla konuşan vekiller var, liderler var. Yazık günah bunu Türk insanı görmüyor mu? Artık Türk insanı uyandı. Herkes kimin ne yaptığını biliyor. Mecliste ne oluyor ne bitiyor vatandaşlarımız biliyor. Ona göre siyasiler vatandaşın söylediğini dikkate alsınlar. Memleketin menfaatına çalışsınlar biz de 15 Temmuz'da olduğu gibi millet olarak dimdik arkalarında duralım. 15 Temmuz'da sağcısı, solcusu mu vardı? Demokrasiden bahsedip yollardan kaçanları millet gördü. Bu vatana, bayrağa göz diken insanların gözünü çıkarırız biz.