Tabanımızda Ecevit ruhu var

DSP Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Ümit Şahbaz, şeffaf bir belediyecilik anlayışı ile ilçeyi yönetmeye talip olduklarını belirterek, “Tabanda zaten merhum Genel Başkanımız Bülent Ecevit ruhu var. Bizim sadece yapmamız gereken o insanlara ulaşmak, kendimizi anlatmak ve gönüllerini fethetmektir” dedi.

Demokratik Sol Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Ümit Şahbaz ve DSP Genel Başkan Danışmanı Banu Dalaman Damga'ya konuştu. DSP Adayı Şahbaz, temas ettikleri yüz kişden 90'ının kendilerine olumlu baktığını belirterek, mevcut yönetimin 25 yıldan beri sorun çözme konusunda başarısız olduğunu söyledi. Büyükçekmece'deki deprem gerçeğine de dikkat çeken Şahbaz, seçimi kazanmaları durumunda birinci önceliklerin kentsel dönüşüm olacağını vurguladı. DSP Genel Başkan Danışmanı Zeynep Banu Dalaman ise CHP'nin sosyal demokratları temsil eden bir parti konumundan uzaklaştığını belirterek, “DSP olarak sosyal demokratları kazanmak hedefimiz var” açıklamasını yaptı.

Ümit Bey DSP adayı olarak seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Yoğun esnaf ziyaretleri, dernek ve ev ziyaretleriyle çalışmalarımız devam ediyor. Tabanda zaten merhum Genel Başkanımız Bülent Ecevit ruhu var. Sadece yapmamız gereken o insanlara ulaşıp, kendi projelerimizi, Büyükçekmece'ye yapacaklarımızı anlatarak insanların gönüllerini fethetmektir. Şeffaf bir belediyecilik anlayışıyla Büyükçekmece'yi yönetmeye talibiz.



Sahada beklediğiniz karşılığı bulabiliyor musunuz? Çünkü DSP seçimlere son anda girdi diyebiliriz. Seçime günler kala adaylarını açıkladı. Örneğin 24 Haziran'da bu denli aktif değildi? O yüzden şimdi sahada yansıma nasıl?
Biz aşağı yukarı 1 ayda 15 bin kişiye temas ettik. Temas ettiğimiz insanların yüzde 10'u olumsuz, yüzde 90'ı olumlu tepki verdi. Büyükçekmece'de özellikle Mimaroba'dan başlayarak Selimpaşa'ya kadar 15 yılda 1 çivi bile çakılmamış. Bu bölgede insanlar kaderine terk edilmiş. Esnaflar kepenk çekmiş durumda. Dün Güzelce-Kumburgaz arasında dolaşırken; İstanbul'da mı dolaşıyorum, Anadolu'nun ücra bir yerinde mi dolaşıyorum diye düşündüm. Bu fotoğrarfa bakın vahameti görüyorsunuz. Aydınlar Caddesi'n de bütün vatandaşlardan Büyükçekmece Belediyesi 2 metre arazilerinden yolu geri aldırıp, daire başı 700 lira para topluyor, kaldırım yapacağız diye. Ama yıllar geçmiş hiçbir şey yapmamışlar. Bundan sonra da yapacaklarını düşünmüyorum. CHP'nin bir meclis üyesi adayı öyle bir kazanacağız ki; 'kaybeden olmayacak, Kumburgaz'a yatırım yapacağız' diye gazetelere demeç vermiş. Kardeşim 25 yıldır Büyükçekmece'yi yöneten kim? Şimdi şöyle böyle yapacağız diyorlar bunlar inandırıcı değil.

Peki sizin vatandaşlara vaatleriniz nelerdir?
Biz şeffaf bir yönetim anlayışıyla belediyeyi yöneteceğiz. Belediyeyi Büyükçekmecelilerle birlikte yöneteceğiz. Norm kadrolarımızı oluşturduk. O kadroları göreve getireceğiz. Depremle ilgili bir sorun var ilçemizde. Bununla ilgili projelerimiz var. Gelir ve giderlerimizi internet sitemizden aylık olarak yayınlayacağız. Şeffaf bir anlayışa sahip olacağız. Her mahalleye mavi masa kuracağız, vatandaşlarımız şikayetlerini oraya iletecek biz de bu şikayetlere göre ilerleyeceğiz. Biz bir de vatandaşların şikayetleri için takip sistemi oluşturacağız. X müdürlük X şeflik ile insanları görevlendireceğiz. Bir CRM sistemi kuracağız. Büyük şirketlerdeki gibi. Vatandaş şikayetini yaptığında, şikayeti ne zaman yaptı, çözüldü mü çözülmedi mi bakacağız. Performansı düşük olanlara farklı görevler vereceğiz. Liyakat sahibi insanlar görev başında olacak.

Mevcut yönetimin sizce 25 yılda en büyük zaafiyetleri nelerdir?
En büyük zaafiyeti; Büyükçekmece'yi Albatros ve birkaç mahalleden ibaret zannediyorlar. Oysa 24 tane mahalle var. Orada birkaç mahalleye yaptığınız yatırımı tüm mahallelere yapmanız lazım. İnsanların sorunlarını dinlemeniz lazım, halkla iç içe olmanız lazım. Biz örnek belediyecilikte şuna karar verdik; Bir belediye başkanı sabah erkenden kalkacak, esnafları dolaşarak belediyeye gidecek. Belediyede 9-12 arası bürokratik işlemlerini yapacak, 12'de sokağa çıkıp esnafı, vatandaşı dinleyecek. Kuracağı kadrolar Büyükçekmeceli olacak. Taşıma suyla değirmen dönmez. Haklı olanın işi yapılacak. Yandaşlara peşkeş çekilmeyecek. Büyükçekmece baktığınız zaman İstanbul'un en borçlu sekizinci belediyesi. Ama belediyenin kaynakları düzgün kullanılsa sorunlar 3 yılda çözülür. Büyük sorunlar yok. Ama bunun için iyi bir yönetim lazım. Belediyenin bir sürü kullanmadığı araziler var. Büyükçekmece'ye bir TeknoKent Projesi düşünüyoruz. Üniversitelerle birlikte veya kendimiz yapabiliriz. Belediyenin arazisi çok. Burada firmalar ArGe çalışmalarını yapar ve Büyükçekmece layık olduğu yere gelir. Büyükçekmece depreme de hazır bir yer değil. Ben jeoloji mühendisiyim, 1999 depreminden sonra Avcılar-Silivri arası zemin çalışmaları yaptık, İBB'ye sunduk. O raporlar tüm belediyelere iletildi ama 
o raporları kaldırıp rafa koydular.

Neler tavsiye edersiniz depremi konusunda?
Belediye Başkanı Hasan Bey gazeteye konuşmuş. Kentsel dönüşüme başladık depreme hazırız diyor. Bana çıksın desin ki depreme hazırız, şunu yaptık ben de yarın istifa edeyim. Hiçbir hazırlık yok yanlış uygulamalar var. Yeni yapılan inşaatları dolaştım. İnşaat mühendisleriyle görüştüm firmalarla görüştüm. İnşaatlarda ada bazlı yapılması gerekirken parsel bazlı çalışmalar yapıldı. Radyan temel kullanıyoruz diyorlar. Eski binalarda deniz kumu kullanılmış. Yoldan kamyon geçse binaların sıvaları dökülüyor. Özellikle Kumburgaz ve ötesi fecaat. Radyan temel kaliteli temeldir ama her zaman kullanılmaz. Buranın bir tarafı göl bir tarafı deniz. Dolayısıyla altı su. Tabandan su çıkıyor. Deprem esnasında buranın zemini kil değil kum ve çakıl olduğu için o su en ufak sarsıntıda yüzeye doğru çıkar. Binayı da kayık gibi sallar. Su çekildiğinde binayı devirir. Burada kazıklı temel kullanılması lazım. Kazıklı temel olsa risk minimilize edilir. Ama yeni yapılan inşaatlarda bile kullanılmıyor çünkü çok maliyetli. Müteahhitlerin işine geliyor belediye de sıkıştırmıyor. İnsanların can güvenliği yok sayılıyor. Bizim birinci önceliğimiz kentsel dönüşüm. İnsanların can güvenliği birinci öncelik. Sonra diğer projeler diyoruz. Zira depremin zamanı belli değil.

Başka ne tür projeleriniz var?
24 sokağın, 12 veya 13'ünde sokak hayvanlarından şikayet var. Bunun için bir proje hazırladık. İlçe dışında Hayvan Rehabilitasyon ve Konaklama Merkezi kuracağız. Hayvanların yaşattırılmasını destekliyoruz. Sadece sokak hayvanları değil evlerinde hayvan besleyen insanlarda tatile giderken buralara hayvanlarını bırakabilecekler. Hayvanlar için bunu düşünüyoruz. Kadınlarımıza da projelerimiz var. Kadın Koruma Evleri düşünüyoruz. Bunları sosyal hayata kazandıracak el emeklerini sergileyip onlara eğitim verecek tesisler yapacağız. Kadın Doğum Hastanesi düşünüyoruz. Çünkü SSK hastanelerinde sıkıntı var. Parası olan birinci sınıf yerde doğum yapıyor, parası olmayan üçüncü sınıf yerlerde doğum yapıyor. Biz birinci sınıf bir hastane yapacağız. SSK ile anlaşıp aradaki farkı belediyemizin gelirlerinden ve sponsorlardan karşılayacağız. Büyükçekmeceli insanlar Kadın Doğum Hastanesi'nden ücretsiz olarak faydalanacak. Bir de Çocuk Bakım Evi     yapacağız. Üniversite ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakımlığı ile anlaşarak çocuk bakım evi yapacağız. Gözardı edilen çocuklarımız var. Çalışan kadınlarımızın çocuğunu bırakabilecekleri yerler olacak. Çocuklar orada eğitim alabilecek, vakit geçirebilecek.

Yarın DSP Genel Başkanı Büyükçekmece’de olacak. Bu programdan bahsedebilir misiniz?
Program öncesi World Point'te bir kokteyl yapacağız. Daha sonra ben ve Genel Başkanımız bir konuşma yapacak. Ardından da Sevcan Orhan konser verecek.

İBB’ye mi aday oldular Büyükçekmece’ye mi? AK Parti adayının en büyük projesi metro, metrobüs. Sizce Büyükçekmece'nin ulaşım problemi var mı? Sizin benzer projeleriniz var mı?
Ben bu konuyla ilgili Mevlüt Uysal'ı da dinledim, Hasan Akgün'ü de dinledim. Onların söyledikleri şey Büyükçekmece Belediyesi'nin değil İBB'nin görevi. Kendileri herhalde İBB'ye mi aday oldu bilmiyorum. Trafik problemi var ama metro ve metrobüsle ilgili şunu söyleyelim. Adaylardan biri gölün etrafından dolaştırıcam diyor; o bölgede kayma var. Bunu herkes biliyor. İBB zaten bunu Kadir Topbaş zamanında yapmak istedi. Ama maliyet çok yüksekti. Orayı delerek geçmek standart şekilde yaparsan büyük risk. Standardın üstü bir şey yapman lazım o da Mecidiyeköy'den-TÜYAP'a kadar yaptığın masrafı sadece metroyu aşağı indirmek için yapmak demek. O da milletin parasına yazık. Kağıthane'de Sanayi Mahallesi'nden-Vadi İstanbul'a Havaray sistemi var. Bu yapılmış bir proje. Büyükçekmece'ye de uygun. Metrobüs şeklinde ufak bir şey değil. Burada TÜYAP'ın oradan kazıklı temelle yere sabitler Büyükçekmece Meydan'a kadar Havaray ile inersin. Silivri'ye kadar uzatırsın. Ama bu arkadaşların biri avukat diğeri su ürünleri doktorası yapmış yani ikisi de mühendislik bilmediği için ellerine tutuşturulanı okuyor. Yani bir şey yapılacak Havaray yapılmalıdır. Ama bu da İBB'nin işidir.

Kişiye bağlı sistem olmaz
Örnek aldığınız bir belediye başkanı ve belediyecilik anlayışı var mı?
5 yıl yurtdışında kaldım. Yerel yönetimler ve kalite yönetimleri üzerine yüksek lisans yaptım. İngiltere, Almanya ve Fransa'da bulundum. Burada belediyecilik anlayışında sorunlar kişiye bağlı değil sisteme bağlıdır. Sistemi kurarsınız sistem çarkı siz olun veya başkası olsun işler. Sistem kişiye bağlı olmadığı müddetçe her zaman başarı getirir. Eğer kişiye bağlı bir sistem kurulursa o kişi giderse çökersiniz.

Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Büyükçekmece Gölü cennet gibi. Ama etrafı büyük firmaların depolama alanı gibi kullanılıyor. Buralara yaşlı bakımevleri yapılabilir. Yürüyüş parkurları, parklar çok güzel projeler buralara yapılabilir. Son olarak şunu söylemek istiyorum; biz Büyükçekmece'yi Büyükçekmecelilerle yöneteceğiz.

Son günde her şey değişebilir
DSP Genel Başkan Danışmanı Zeynep Banu Dalaman, seçimlere bir hafta kalmasına rağmen kararsız seçmen sayısının bir hayli fazla olduğunu belirterek, “Bunlar ideolojik seçmenler değil. Yani her şey son gün bile değişebilir” öngörüsünde bulundu.



Banu hanım sizin DSP içerisinde geçmiş dönemde belediye başkan adaylığınızı biliyoruz. Bugün de Büyükçekmece'ye katkı sunuyorsunuz. Size de soralım çalışmalar nasıl gidiyor?
Sosyal demokrat biri olarak 2009'da DSP'den Beyoğlu Belediye Başkan Adayı oldum. Akademisyen kimliğiyle katkı sunmaya çalışıyorum. Genel başkanımıza ve DSP'ye danışmanlık yapıyorum. Burada büyük bir mücadele içinde olduğumuz için, kazanabilme ihtiyacımız için genel başkanımızın görevlendirmesiyle Ümit başkana destek oluyorum. Genelde şunu soruyorlar. DSP nereden çıktı? 10 yıl kadar kendi kabuğuna çekildi. CHP'ye bir şans verildi. Ama artık yeni bir sisteme geçildi. Bunun temelinde ikili bir sistem var. İki parti arasında geçer. Etrafındaki partiler de şekillenir. Ama bu sisteme geçince CHP sosyal demokrat oyları temsil eden bir parti olmaktan çıktı. CHP'nin yaptığı ittifakın içinde terör örgütü var. İYİ Parti ile ittifak yapması da sosyal demokrat olmadığını gösterdi. Dolayısıyla CHP'nin oluşumu, mevcut olan iktidar partisinin tersi değil. Dolayısıyla biz buradan bir start verdik. DSP olarak sosyal demokratları kazanmak hedefimiz var. Türkiye'de siyaset yeniden şekilleniyor. Bunun sancılarını yasıyoruz. Yerel seçimleri bir fırsat olarak değerlendirdik ve yeniden canlanması için uğraşıyoruz.

Peki 1 Nisan sabahı nasıl bir tablo öngörüyorsunuz? 
Ankara'dan gelen herkes en büyük bayraklama DSP'ninki diyor. Ankara'da biliyorsunuz Haydar Yılmaz var. Yavaş Yavaş değil Haydar Haydar diyor. 
Ankara'dan gelen herkes anlatıyor. DSP'nin inanılmaz bir bayraklaması var diyorlar. Bizim bu olaya ne kadar ciddi baktığımızın göstergesidir bu hadise. Türkiye'de ekonomik sıkıntılar var. Ama ekonomik sıkıntılar çok belirleyici olmaz. CHP bu hatayı yapıyor. Yoksulluk sınırı vs olması lazım ama böyle bir durumda değiliz. Şöyle bir şey olacak Cumhur İttifakı'nın iki üç puan artış 
göstereceğini düşünüyorum. Millet İttifakı'nı ölçmek çok zor. Fakat burada kilit bir şey var. Bugün hala yüzde 15 kararsız oy var. 2014'te 1 hafta kala kararsız oy oranı sadece yüzde 5'ti. Şimdi yüzde 15 nereye oy vereceğini bilmiyor. Bunlar makul seçmen denilen, hizmete bakan seçmenler. Hizmet alıyor muyum alabiliyor muyum diyen seçmenler. Bunlar ideolojik seçmenler değil. Yani her şey son gün bile değişebilir. Seçmen trafiğe bakar, otoparka bakar. Kadınlar önemli. Kreşe bakarlar, park var mı? Yani yerel seçmen belli şeylere bakar ve bunlar etken olacaktır. Örneğin Büyükçekmece'de mevcut başkanın bu konuda çözemediği bir sürü sorun var. Bu sorunlara kim çözüm buluyorsa ona bakılacaktır. Genel olarak bakamam ama DSP için aday bazında konuşabiliriz. Büyükçekmece deprem bölgesi. Ümit Bey de jeoloji mühendisi. Bunu görmezden gelemeyiz.

DSP nerelerde iddialı?
İstanbul'da belli ilçelerimiz var. Şişli'de Mustafa Sarıgül kesinlikle kazanacak anketler bunu gösteriyor. Adalar, Avcılar, Silivri'de güçlü adaylarımız var. Bakırköy'de Ali Fatinoğlu hiç fena gitmiyor. İstanbul dışında Gaziantep'te Celal Doğan da hiç fena gitmiyor. Ama bu seçimde anketler doğru çalışmıyor. Anketler yönlendirmek maksatlı yapılıyor. Çok iddialı olduğumuz neresi var? Ankara adayımız Haydar Yılmaz var mesela. Tabii iyi adaylar umuyoruz iyi sonuçlar getirecek.

Genel siyaset çok kutuplaştı
Büyükçekmece'de sahada çalıştığınız zaman en büyük avantajınız mevcut başkanın performansı mı yoksa Mevlüt Uysal mı? Uysal dışarıdan gelen bir aday olarak görülüyor çünkü...
Biz 1 ay önce daha avantajlıydık. Şansımız çok yüksekti. Hala da var. Ama şöyle bir şey oldu. Genel siyaset çok kutuplaştı. Genel başkanlar gerildi. O da ideolojik seçmeni harekete geçirdi. Mevcut başkan Hasan Akgün, 1 ay önce kesin kaybederdi. Hatta kesin biz alıyoruz derdim. Ama kutuplaşma siyasetinin ortasında insanların ideolojik seçmene dönüştüğünü görmüş bulunuyorum.