“Ben çocukluğumdan beri besteler yapar şarkı söylerdim, çeşitli okul etkinliklerinde sahneye alıştım diyebilirim. Daha sonra ODTÜ’de öğrenim görürken Mustafa ile tanıştık ve birlikte beste ve cover parçalar yapmaya başladık. Benim aradığım ve çok istediğim bir şeydi kafa dengi birileriyle müzik yapmak, böylece müziğimizi geliştirdik ve Sufle bugüne geldi diyebiliriz” diyen Sufle, müzik kariyerine bu şekilde başladığını anlatıyor. Hayatının bilinmeyen yönlerinden, kariyerine kadar birçok konuya açıklık getiren Sufle, Damga okurları için samimi itiraflarda bulundu.
Son çalışmanızdan bize biraz bahseder misiniz?
Son çıkan şarkımız ‘Hiç Kimsenin Günahı Yok’ Can Ozan ile düet yaptığımız, sözü ve müziği benle Mustafa’ya ait olan duygusal bir şarkı. Çok da güzel bir klip çekildi Kayhan Uruk ve Sarp Dökmeci yönetmenliğinde. Hala bile dinlerken, izlerken içimi acıtan bir çalışma oldu, bu şarkıyı yaparken en içten halimizi yansıttık aslında.
En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Her şeyini tek tek planlayıp büyük bir ekiple çalıştığımız ve bizim gibi binlerce kişinin heyecanla beklediği prodüksüyonlu konserler verebilmek en büyük hayallerimden biri. Bu yoldaki çoğu hayalimi gerçekleştirdim, bunun da birgün olacağını umuyorum.
Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?
Babam bana klasik gitar çalmayı öğretti dokuz on yaşlarında, uzun yıllar da bunun üzerine eğitim aldım hatta. Bizim evde herkes müziğe meraklıdır aslında, birlikteyken çalınır söylenir. Ablam da ben de hep teşvik edildik müzik dinlemek ve üretmek için, bunların etkisi çok büyüktür hayatımda. Bugünkü kariyerim için ise dönüm noktası Mustafa ile tanışmamdır kesinlikle.
Sizce sanatçılar albüm çıkarmaya neden olumsuz bakıyorlar?
Çıktığı hafta eskiyor çünkü artık şarkılar. Haliyle en az bir iki yıl emek harcanan bir işi bir anda yayınlayıp tüketilmesini izlemek istemiyor kimse.
Youtube izlenmelerden gelir sağlıyor musunuz, size bir gelir getiriyor mu?
Kendi şarkılarımızı kendi sayfamızdan yayınlamadığımız için çok da bir Youtube gelirimiz yok.
Youtuber’lerin müzik hayatına girmesini nasıl buluyorsunuz?
Bence herkes müziğini duyurmakta, bir şeyleri istediği şekilde anlatmakta özgür olmalı. Beğeni ayrı bir konu tabi ama müzik yapıp eğlenmelerinde bence bir sıkıntı yok.
Youtuber’lerden beğendiniz isimler var mı?
Yemek ve makyajla ilgili gezindiğimde takılıyorum Youtuber’lara genelde ama aklımda kalan spesifik biri yok. Barış Özcan videolarını izlemeyi seviyorum bunun dışında.
İdolüm dediğiniz isimler var mı?
İlk gençlik yıllarımda Şebnem Ferah bir idoldü benim için. Sonraları daha çok yabancı müzisyenleri takip ettiğim için sanırım değişti bu isimler hep. Sia ve Sam Smith son yıllarda beni benden alan sanatçılar mesela.
Bir albüm ya da bir single çıkarmanın maliyeti nedir? Sizce verilen emeklere değiyor mu?
Çok değişken rakamlar bunlar. Bir şarkıyı evde kendi yazdığınız bir altyapıyla kendiniz kaydederseniz çok ucuza mal edebilirsiniz, ya da çok ünlü bir aranjöre yaptırıp her şeyi canlı çaldırarak da çok para harcamak zorunda kalabilirsiniz. Şarkının gücüne bağlı bence, şarkı ne istiyorsa onu yapmak lazım. Verilen emeğe değme konusu sanatın zaten her alanında sıkıntılı bence, ve evet yazık olan yüzlerce şarkı var malesef.
Pandemi dönemi müzik sektörünü nasıl etkiledi?
Çok kötü tabi ki. Eğlence sektörünü durdurdu aslında genel olarak. Ama biz müzisyenlerin tek tesellisi var o da dijital dünya.
Hayatınızda değiştirmek istediğiniz neler var?
Uzun zamandır İstanbul’a taşınmak istiyorduk, sonunda bu yıl oldu. Artık burada biraz sanatın başka dallarına da bulaşmak istiyorum aslında, dans ve tiyatro gibi. Ve güzel günler gelsin, gelecek kaygılarım azalsın istiyorum ayrıca.
Sahne hayatınız ile dışardaki yaşamınız arasında bir fark var mı?
Pek yok aslında. Bizler müziği iş olarak yaptığımız ve başka işimiz olmadığı için günlük hayatımızda da buna çok konsantreyiz ister istemez. Arkadaş çevremizden tutun akşam izlediğimiz bir filmden aldığımız ilhama kadar her şeyimizi etkiliyor müzik.
Konserlerde uçsuz bucaksız dinleyiciler ile arasına barikat koyan sanatçılar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ben sahnedeyken hiç sevemiyorum barikat olayını. Açık havalar için gerekli olabilir ama keşke hiç olmasa. Herkesin kendi tercihi tabi orası ayrı.
Müzik ödülleri sizce birer PR çalışması mı?
Yani belli markalar ve zümreler için yapıldığı çok bariz tabi, adaylıklarda da çok çeşitlilik göremiyoruz. Ama bir yandan bu işin şov dünyası kısmının da yürümesi ve var olması gerek.
Sosyal aktiviteleriniz neler?
Film ve dizi izlemeyi, arkadaşlarımla buluşup sohbet etmeyi ve deniz görmeyi çok severim.
Tek single ile bir anda patlama yaşayanlar neden bir anda ortadan kaybolup devamını getiremiyorlar?
Temeli sağlam olmayan işler genelde öyle oluyor bence. Biz bir tane şarkıyı çıkarmak için bile en az beş altı tane güçlü beste arasında seçim yapıyoruz mesela, kimin ne kadar kalıcı olacağı belli olmaz tabi ama en azından bol bol üretebiliyor olmak çok önemli.
Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
Bu konuda danıştığım bir arkadaşım var Yusuf Can Dirik. Kliplerde de hem onunla hem başka isimlerle ayrıca bir çalışma yapıyoruz şarkıya göre. Her çalışmamızda farklı bir şeyler yapmayı seviyorum görsel olarak.
‘Sende bir starlık görüyorum’, ‘sende bir star ışığı var’ diye sözler çok duyuyoruz size göre starlık nedir?
Kesinlikle çok sağlam şarkıların olması gerek bence öncelikle. Ve de tavır çok önemli. O starlığın hakikaten uzaktan anlaşılan bir enerji yaydığını düşünüyorum ben de.
Ülkemizde veya dünyada müzikte kadınlar mı erkekler mi daha hızlı yol alıyorlar ya da daha şanslılar?
Müzikte yol almak malesef kadınlar için daha zor. Özellikle de ülkemizde. Aile ve toplum baskıları yüzünden müzik dünyasında kendini gösterebilmek, tutunmak, özgürce ben buyum demek kolay olmuyor ne yazık ki bir kadın olarak.
Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
Yeni ve sürpriz şarkılar yolda, takipte kalın!
________________
KISA KISA…
Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
Beyaz yaka mensubu herhangi bir meslek.
En nefret ettiğiniz şey nedir?
Bir kişinin sürekli kendinden bahsetmesi.
Hangi futbol takımını tutuyorsunuz?
Fenerbahçe.
Uğurlu sayınız?
7.
Hangi renk?
Sarı.
Kıskançlık, ego var mı?
Kimde yok ki.
En son izlediğiniz film, dizi?
Film, Holy Motors. Dizi, The Undoing.
En son gittiğiniz konser?
Redd.
SUFLE GRUBUNA DAİR
Sufle; temelleri 2012 yılında Mustafa Atik ve Göksu Taşçeviren tarafından atılan, kariyerine akustik cover ve bestelerle başlayan Ankaralı müzik grubudur. 2013 yılında yaptığı bir cover ile sosyal medyada dikkat çekerek hayran kitlesini arttıran ve Türkiye'nin birçok şehrinde konser vermeye başlayan grup, 2014 yılında kendi bestelerinden oluşan bir albüm hazırlamaya karar verdi. Oğuzhan Eren ve Burak Bedirli'nin de gruba dahil olmasıyla müzik tarzını alternatif pop-rock yönünde geliştiren Sufle grubu, ilk albümleri "Pus"u 2017 yılında müzikseverlerin beğenisine sundu. Grup, 2018 yılında "Kayboldum" isimli EP'sini ve "Fallin' (feat. Gökcan Sanlıman)" isimli single çalışmasını yayımladı. 2019 yılında "Pus (Bandtra Remix)", "Senden Önce Senden Sonra", "Köprüaltı", "Mücevher" ve "Masum" isimli single çalışmalarını dinleyicileriyle buluşturdu. Grup, 2020 yılında "Geri Geri Maraton Koştum", "Her Gün Aynı Şeyi Yapıyorum", "Hissettin mi" ve son olarak Canozan ile birlikte seslendirdiği “Hiç Kimsenin Günahı Yok” isimli çalışmalarını sevenleriyle paylaştı.