Önder Köksal: Yazmak nefes almak gibidir

Söz yazarı ve müzisyen Öneder Köksal Damga'ya önemli açıklamalarda bulundu. Yazdıklarını noterlettiğini dile getiren Köksal Müziği sitres atmak için yaptığını belirtti. "Bence sanatçı olunmaz doğulur" diyen Köksal, "Nasıl ki bazı insanların sesinin güzel olması doğuştan gelen bir özellik ise beste yapmanın da doğuştan gelen bir özellik olduğunu düşünüyorum" açıklamasını yaptı.

Önder Köksal kimdir? Biraz kendinizi anlatabilir misiniz?
İstanbul'da doğup büyüdüm. Çocukluğum ilkokul üçüncü sınıfa kadar Zeytinburnu'nda geçti. 90'lı yılların başında babam devlet dairesinde memur olması vesilesiyle Mecidiyeköy'de lojmanda oturma imkânı bulduk. İlkokula kaldığım yerden devam ettim. Orada da güzel samimi arkadaşlıklar kurdum. Babam emekli olduğunda tekrardan Zeytinburnu'na dönüş yaptık. Liseye burada başladım. Lise hayatında da uzun yıllar süren kardeş misali beraber gülüp ağladığımız çok güzel dostluklar edindim. Annem ev hanımı ama gençlik yıllarında terziymiş, ben çocukken de bir süre büyük ablamla beraber konfeksiyonda çalışmıştı. Büyük ablam 17 yaşlarında ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklar geçirmeye başladı. Hastalığının adı manik depresif hastalığı yıllarca özellikle annem ve babam kendisiyle çok ilgilendi. Maddi manevi çok sıkıntılı yıllarımız geçti ama şükretmesini hep bildik taktir Allah'ın her şey onun iradesinde. İki yıl önce ablamı kaybettik gençliğine hayatına doyamadı diyebilirim. 20 yıldan fazla hep hastalıklarla cebelleşti. Allah mekanını cennet eylesin inşallah. İmtihan dünyasındayız. Ömür dediğin iki günlük yer. Sonsuza kadar burada kalacakmış gibi yaşamamalıyız. Diğer ablam evli iki erkek bir kız çocuğu var. Yeğenlerim çok akıllılar en büyüğü okuyor. Okul hayatı hep birinciliklerle geçiyor maşallah diyeyim. Ben liseden sonra eğitim hayatıma bir süre ara verip çalışmaya başladım. Yıllar sonra Anadolu Üniversitesi radyo ve televizyon programcılığı okumaya başladım ve 2013 yılında mezun oldum.

YAZDIKLARIMI  NOTERLETİYORUM
Şiir yazmak, söz yazmak... Yazmak sizin için ne demek?
Yazı asırlar geçse de değerini asla yitirmeyen en önemli unsurdur. Yazmak uygarlığın kendisidir. Biz geçmişi, dünyayı en çok yazılı kaynaklarla bilebiliyoruz. Hayatın her alanında yazıyı kullanıyoruz. Yazı hayatımızın vazgeçilmez parçası. Nefes almak kadar gerekli. Şiir duygu ve düşüncelerimizi etkileyici bir biçimde aktarabildiğimiz asla değerini yitirmemesi gereken önemli sanat dallarından biri. Yeri ve ehemmiyeti gerçekten çok büyüktür. Birilerine yaranmak ya da menfaatlerine çalışmak için değil gerçekten insanların acılarını anlatmalıdır. Eksiklerini duygu ve düşüncelerini korkusuzca yazmalıdır. İşte o zaman o eser evrensel boyuttadır ve tüm canlılar içindir. Bazen toplumsal meselelerden, bazen insanın içinde yüreğinde olup dile dökemediklerinden bahseder. Şiir yazmak, söz yazmak bazen yol göstermek, bazen acıyı, sevgiyi paylaşmaktır. Kendinde bulduğun duygu ve düşünceleri hem kendine hem de başkalarına tercüman etmektir. Bu arada şiir yazmaya ilkokulda, özlü söz yazmaya üç dört yıl önce başladım. Yazdıklarımı noterletiyorum ve internette fırsat buldukça paylaşmaya çalışıyorum.

Evlilik hazırlıkları nasıl gidiyor?
Pandemiden dolayı düğün mü yapsak yoksa sadece nikah mı yapsak diye bir sürü kararsız kaldık. Belirsizlik işlerimizi biraz aksattı ama sonunda düğün yapmaya karar verdik. Düğüne bir aydan daha az zaman kaldı çoğu işleri şükür hallettik. Allah'ın izniyle inşallah güzel bir düğün yapıp ömür boyu mutlu mesut bir hayat geçiririz. Nişanlımı çok seviyorum. Kendisi iyi, güler yüzlü, güzel biri. İyi ki hayatımda.



MÜZİKLE STRES ATIYORUM
Ne oluyor da beste yapmaya karar veriyorsunuz?
Bazen olmadık yerlerde ilham geliyor, gece uykuya dalmadan önce ya da yolda yürürken, çoğu zaman hüzünlü olduğumda duygularım yoğunlaştığında. Eskiden ajandam vardı oraya yazar kaydederdim. Daha sonra telefonun ses kaydetme özelliğini kullanarak güfte yapmaya başladım çoğu zamanda gitarla bilgisayarda kaydediyorum. Besteyi kendi duygularımı anlatmak hem de aynı duygular içinde olanlara tercüman olmak için yapıyorum. Müzikle uğraşmak beni hayatın stresinden uzaklaştırıyor. Güzel eser yaptığımda başkalarının da bunu dinlemesini istiyorum.

BENCE SANATÇI  OLUNMAZ DOĞULUR
Herkes beste yapabilir mi?
Nasıl ki bazı insanların sesinin güzel olması doğuştan gelen bir özellik ise beste yapmanın da doğuştan gelen bir özellik olduğunu düşünüyorum. Bence sanatçı olunmaz doğulur. Bunun çalışmayla edinilebilecek bir şey olmadığını düşünüyorum.

Youtube kanalınızı aktif kullanıyorsunuz. Nasıl gidiyor gelen tepkiler nasıl?
Geçen yıl Youtube kanalı açtım. İmkan buldukça söz müziği bana ait noterli bestelerimi kaydedip paylaşıyorum. Çoğunlukla olumlu tepkiler ve destekler alıyorum. Ara sıra da olumsuz tepkiler haliyle oluyor dikkate alıyorum fakat çok takılmıyorum çünkü o zaman ilerleyemem ürettiğimi yayınlamak istemem. Her ne olursa olsun yoluma bakıyorum. Bunda net bir şekilde kararlı ve istikrarlıyım.

Önümüzdeki günlerde müzikal anlamda bizi neler bekliyor?
Bestelerimi daha profesyonel kayıtlarla piyasaya sunmayı hedefliyorum. Belki single ya da albüm olabilir. Ya da diğer sanatçı ve şarkıcı arkadaşlarla düet. İnternette de yakında canlı yayın yapmayı düşünüyorum. Biraz cover biraz kendi bestelerimden karma.

NURAY HAFİFTAŞ ARABAYLA BANA ÇARPTI
Unutamadığınız bir anınız var mı?
İlkokul çağlarında okuldan eve dönerken caddenin üzerinde karşıdan karşıya geçerken bir araba son anda ayaklarımın tam önünde zar zor durdu. O an çok korkmuştum sanırım dedim ya öleceğim ya da sakat kalacağım. Aceleyle arabadan inen kişinin güzel gözlerine bakakalmıştım. Birden dedim nereden tanıyorum acaba çok tanıdık geliyor derken değerli sanatçımız Nuray Hafiftaş olduğunu farkettim. Kendisi de bana bir şey olacak diye çok korkmuştu. Bir şeyimin olup olmadığını sordu, Nuray Abla bir şeyim yok çok teşekkür ederim dediğimde yüreğine su serpilircesine rahatlamıştı. Kendisinin çok insancıl birisi olduğunu çocuk olmama rağmen o an yüreğimde hissetmiştim. Allah mekanını cennet eylesin.

KİTAP ÇIKARACAĞIM
İleride kitap çıkarmayı düşünüyor musunuz?
İki yıldır üzerinde çalıştığım bir romanımı en kısa sürede bitirip kısmet olursa yayınlatmayı düşünüyorum. Onun dışında yirmiden fazla konusunu oluşturup yazılmayı bekleyen romanlarım var. Şu an yazdığım bilim kurgu, polisiye, aşk üzerine. Eğer fırsat olursa romanlarımı sinema uyarlanmasıyla da hayata geçirmeyi çok istiyorum. Bu da hedeflerim arasında.

BARIŞ MANÇO  BİZE YOL GÖSTERDİ
Kendinize örnek aldığınız isimler var mı?
Türkiye, bizlere tercüman olan, aileden biri gibi birçok sanatçıyı yetiştirmiş bir ülke. Barış Manço, gerek belgesel, gerek çocuklar, gençler, yaşlılar için programlar gerek müzikle bizlere hayatın birçok alanında yol gösteren güzel kişiliği ve yaptıklarıyla çok anlamlı izler bırakan ve sevdiğim, örnek aldığım bir sanatçı. Paylaşmayı yoksulu doyurmayı saygı sevgiyi bazen hüzünlü aşk şarkısıyla unutma ki dünya fani bazen neşeli şarkısıyla leyleğin ömrü iki laklak diyerek bu hayatın fani olduğunu bizlere hatırlatırdı. Kendisi hakkında söylenecek daha çok şeyler var Japonya’da bu kadar sevilmesi. Fransız spikerinin yakışıksız sorusuna karşı ülkemize laf söyletmeden yakışır cevap vermesi. Kendisi örnek alınacak ülkemize çok büyük hizmetleri olan değerli bir sanatçımızdı. Allah mekanını cennet eylesin.

Dünyadan ve Türkiye’den kimleri dinliyorsunuz?
Genelde pop ve rock ağırlıklı bazen de türkülerimizi dinliyorum. Onların dışında kulağıma hoş gelen her tür müziği dinliyorum. Hoşuma gitmesi yetiyor. Çok popüler olması olmaması önemli değil gerçekten güzel bir çalışma eser varsa ortada bazen günlerce üst üste dinlediklerim oluyor. Merve Özbey, Öykü Gürman, Mustafa Ceceli, Tuğçe Kandemir, Bilal Sonses, Irmak Arıcı, Soner Sarıkabadayı, Bengü, Murat Boz, Pera, Mabel Matiz, Emre Aydın, İlhan İrem, Barış Manço, Tuğba Çimencan, Koray Avcı, Melek Mosso, Sinan Özen, Zeynep Bastık, Tuğba Yurt, Özlem Özdil, Ufuk Beydemir, Aysel Yakupoğlu. Dünyadan Ed Sheeran, Adele, Evanescence, Bryan Adams, Luis Fonsi, Demi Lovato, Shawn Mendes, Ellie Goulding, Westlife, Enrique Iglesias, Jennifer Lopez, Lana Del Rey, Boyce Avenue, Laura Pausini aklıma gelenler.

Çalabildiğiniz bir enstrüman var mıdır?
Gitarı 13-14 yıldır çalıyorum onun dışında midi klavyeyle biraz piyano öğrenmeye çalışmıştım üç dört ay sonra maddiyattan dolayı satmak durumunda kalmıştım. Bir daha da almadım az biraz piyano öğrenmiştim.

Beste yaparken müzikle uğraşırken sizi besleyen şeyler nelerdir?
Genelde hüzünlü olduğumda ya da ansızın aklımdan melodi geçtiği vakit unutmadan hemen telefona ses kaydı yapmaya çalışıyorum. Çoğunlukla yoğun özlem ve aşkı hissettiğimde bu duygular beni beste yapmaya itiyor.

Sizce Türkiye'de müzik yapmak zor mudur?
Türkiye’de müzik yapmak sadece müzikle uğraşanlar için zor. Eğer gerçekten çok güzel sesiniz ya da besteleriniz varsa profesyonel ya da popüler kişilerle çalışma imkânınız bulunmuyorsa parlaması, keşfedilmesi zor olabiliyor. Sadece müzikle uğraşmayanlar için ise durum daha basit olabiliyor. Örneğin Youtube'da müzik dışında eğlence içerikleri üretip milyon kitleye ulaştıktan sonra şahane bir şarkı çıkarılmasına gerek kalmadan yayınlanan şarkı milyonlarca dinleme alabiliyor, trend ve popüler olabiliyor. Sadece müzikle uğraşanların çok daha güzel şarkıları bulunsa da bu durumda daha az dinlenmede kalabiliyor.

Müzikteki hedefleriniz nelerdir?
Bestelerimi daha fazla kitleye ulaştırabilmek. Dizi ve sinema sektöründe de çalınması, söylenmesi. Konser vermek, müzik camiasında gittikçe daha aktif olmak.

Sosyal medyayla aranız nasıl?
Facebook, Instagram ve Youtube'u aktif olarak kullanıyorum. Güzel olumlu tepkiler, yorumlar alıyorum. Yazdığım sözlerde de baya paylaşımlar oluyor. Beğeniliyor. Mümkün olduğunca sosyal medyadan yararlanmaya ve sürekli aktif olmaya çalışıyorum.

ÖZKUL’U DEFNEDECEĞİM AKLIMA GELMEZDİ
Mezarlıkta çalışmak nasıl bir his? İlginç bir anınız var mı?
Mezarlıkta çalışmak her gün size ölümü hatırlattığı için aslında güzel bir his sizi tam anlamıyla hayatın keyfine bağlamıyor. Bak diyor üç günlük dünya bir gün sen de öleceksin. İnsanı hesaba çektiriyor. Müzikle, roman yazmayla, fırsat buldukça gezmeyle filan hayattan da kendimi asla soyutlamıyorum. İki tarafı da düşünerek dengede yaşamaya çalışıyorum. İlginç bazı anılar oluyor. İçimden bir ses bana buraya gel dedi ben de mezarlığa geldim turluyorum diyen. Rahmetli bu şarkıyı severdi deyip müzik açan sorulduğunda vasiyeti vardı bana arada bir gel dinlet dedi diyen. Kavga çıktığında dört yıl önce ayırmak için araya girdiğimde sol iki parmağım kırılmıştı. Gitar çaldığım için baya endişe etmiştim ama şu an gayet iyi durumdalar çok şükür. Çocukluğumdan beri severek izlediğim Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hocası, Bizim Aile’nin Yaşar Ustası Münir Özkul’u 2018 yılında kaybettiğimizde Bakırköy Mezarlığı’nda defin esnasında görevlendirildim. Eskiden filmlerini izlerken böyle bir görev içinde bulunabileceğim aklımın ucuna bile gelmezdi. Allah mekanını cennet eylesin bu ülkenin önemli sanatçılarından…

MÜZİK SABIR İSTER
Müzik maliyetli bir iş değil mi?
Profesyonel olarak yaptığınızda ciddi paralar harcanabilmekte. Haliyle buna herkesin gücü yetmiyor. Günümüzde ev stüdyosuyla da çok güzel işler çıkarmak mümkün. Eğer destek görmeden kendi başınıza müzikle uğraşıyorsanız zor. Bunun dünyada da böyle olduğunu düşünüyorum. Tek başınıza yaptığınızda mutlaka müzik bilgisi, yazılım bilgisi, teknik bilgilere sahip olmanız gerekiyor. Doğru kayıt mix yapabilmek, enstrüman çalabilmek sesinizin güzel olması diye bu liste devam eder. Müzik yapmak sabır, bilgi, deneyim ve yetenek gerektiren bir iş o yüzden zordur.

RÖPORTAJ: İSMAİL GÖKGEZ