Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Röportaj Murat Akbaş: CHP değişirse Türkiye değişir

Murat Akbaş: CHP değişirse Türkiye değişir

İlhan Cihaner'in sözcüsü olduğu "Gelecek İçin Biz" grubunun Örgütlenmeden Sorumlu Yürütme Kurulu Üyesi Murat Akbaş, "Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında "Gelececek İçin Biz" grubu olarak CHP değişirse Türkiye değişir ve başka bir Türkiye mümkün şiarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz" açıklamasını yaptı

Okunma Süresi: 10 dk

CHP İstanbul eski İl Başkan Yardımcısı Murat Akbaş Damga'ya konuştu. Aynı zamanda "Gelecek İçin Biz" grubunun Örgütlenmeden Sorumlu Yürütme Kurulu Üyesi olan Akbaş, pazar günü yapılacak CHP Kurultayı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Bugün yapacakları basın toplantısı ile kurultayda nasıl bir tavır alacaklarını kamuoyu ile paylaşacaklarını belirten Akbaş, İlhan Cihaner'in genel başkan adayı olacağını belirtti. Parti içerisindeki diğer gruplarla da dirsek temasında olduklarını ifade eden Akbaş, "Biz CHP'nin tek başına iktidar olabileceğini düşünüyoruz" diye konuştu. Akbaş, Millet İttifakı ve yerel yönetimler konusunda da çok tartışılacak sözler sarf etti.

Pazar günü CHP'nin kongresi var. Kongre mi kurultay mı ne diyorsunuz. Ama öncelikle sizi tanımak istiyoruz...
Ben Murat Akbaş. "Gelecek İçin Biz" oluşumu adına karşınızda bulunuyorum. 1961 Iğdır doğumluyum. 1978'den günümüze kadar birçok mücadele alanında bulundum. Dev Genç'ten, CHP'ye uzanan ve toplam 9 yıl cezaevinde yaşayan 40 küsür yıllık bir siyasi mücadele geçmişi olan bir sıra neferiyim. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında "Gelececek İçin Biz" grubu olarak CHP değişirse Türkiye değişir ve başka bir Türkiye mümkün şiarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz.

CHP yönetimine karşı muhalif bir hareketsiniz. Bugün ki merkez yönetimde ne eksiklik var ki siz "Gelecek İçin Biz" adı altında bir örgütlenmeye girdiniz? Muhtemelen kongrede de bir genel başkan adayı çıkaracaksınız. Ayrışma sebebiniz nedir?
Öncelikle biz ideolojik olarak CHP'nin asli temsilcileri olduğumuzu söylüyoruz. Sosyal demokrat bir partide parti içi demokrasinin asli unsurlarının biz olduğunu söylüyoruz. Uzun yıllardır iktidara gelmeyen partimizin çalışma tarzından programından tüzüğünden ve ülkeye bakış açısından uzak bir yönetimin olduğundan kaynaklı, halkla ilişkilerini doğru kuramadığı için iktidar olamadığını iddia ediyoruz. Öz olarak parti içi demokrasi için ve hedefler babında mevcut yönetimle taban tabana zıt bir noktada olduğumuzu iddia ediyoruz.

Siz bugün CHP'yi sağda kendinizi solda görüyorsunuz. Siz mesela Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar yaptığı neyi yapmazdınız? Millet İttifakı'nı mı kurmazdınız? Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı adayı mı yapmazdınız? Büyükşehir Belediye Başkan adaylarını farklı mı gösterirdiniz?
Yani neyi farklı yapardınız?

Öncelikle bir siyasal parti tek başına iktidar olmayı önüne hedef olarak koymadığı sürece parti olma görevini yitirmiş demektir. Dönemsel olarak siyasal partiler ekonomik ve siyasi bir programı sürdürmek isterler. Eğer buradan saparlarsa mevcut kimliğini yitirmiş olurlar. Biz ittifaklara karşı değiliz ama sorularınıza gelirsek. İnce'yi mi aday göstermeyecektiniz dediniz. Hayır; İnce bu partinin öz evladıdır. Gençlik Kolları'ndan, İl Başkanlığı'na oradan TBMM'ye ve parti merkezine kadar birçok görevi üstlenmiştir. Onun için cumhurbaşkanı adayımız olmasında bir sakınca yoktur. Doğaldır ki ittifakı oluşturan yapılar belirli temel ilkelerde bir araya gelirler, ortak konsensüs sağlandıktan sonra seçimlere yönelik politika belirlerler. Bizim itirazımız şu; temel ittifakı ve politikayı kuranlar iktidar politikalarını da belirler. Biz teslimiyet üzerine süren bir ittifaka karşıyız. Biz nasıl bir yerel yönetimde ayrışıyoruz mesela. Biz toplumcu belediyeciliği öncülüyoruz bu belediyecilik anlayışının yerleşmesi gerektiğini savunuyoruz. Eski kadro ve politikalarla yerel politika yaparsanız değişen hiçbir şey olmayacaktır.

Murat Bey ittifaklara karşı değiliz diyorsunuz ama aynı zamanda da bir parti tek başına iktidarı hedeflemiyorsa bir anlamı yoktur diyorsunuz. İttifaka da karşı değiliz deyip ittifakın ana çizelgesinin CHP tarafından belirlenmesi gerektiğini savunuyorsunuz. Ama şimdi Türkiye'de 50 artı 1 oyu alamayan seçim kazanamıyor. Sizin bunu almanız için ittifak içinde olmanız lazım ama bunlara diyeceksiniz ki tüm ana ittifak kurallarını biz seçeceğiz böyle bir şey olur mu?
Sosyal demokrat partinin ana damarı emekçilerdir. Esnaftır, işçidir, orta hallidir. Bu insanların tamamı yüzde seksen eder. Bu insanların oyunu sağ bir parti alıyorsa bizim kendi perspektifimize bakmamız lazım. Baktınız gereğini yaptınız oyunuz yine yüzde 35'te kalıyorsa gene kendinizi kontrol etmeniz gerekmektedir. İttifak şöyle; biz tüm politikaları belirleriz demiyoruz. Asgari müşterek de anlaşacaksınız. Şu anda İBB'ye bakın. İdari kadrolar liyakat adı altında geçmişi savunan insanlardan oluşuyor. Ve bir başka partinin mensupları yine ittifak adı altında belediyede kurumsallaşıyor. Bizim itiraz ettiğimiz nokta burasıdır. Ana gövdeyi oluşturan biz ama yöneten başkaları. Toplumcu belediyecilik demiştik. Bu kentin ürettiği değerleri kentliyle bölüşmektir. Sosyal belediyecilik de adında sosyal var diye doğru sanıyorlar ama sosyal belediyecilik AKP'nin savunduğu belediyeciliktir. Mesela Bağcılar'da bunu yapıyorlar. Kentin ürettiği değerleri ranta çevirip bu rantın büyük bölümünü iç ederek çok çok küçük bir bölümünüde yoksullara dağıtıp kendilerine bağımlı hale getirip oy deposuna dönüştürüp kazanıyorlar.

Kongreye gelmek istiyorum. İBB başta olmak üzere büyükşehirlerdeki kadrolaşmaya da itirazınız var o'nu anladım. Pazar gün ki kongrede genel başkan adayınız kim?
Çarşamba günü bir basın açıklamasıyla nasıl bir tavır alacağımızı kamuoyuyla paylaşacağız.

İlhan Cihaner mi?
İlhan Cihaner Gelecek İçin Biz'in sözcüsüdür. Çarşamba günü basın toplantısıyla duyuracağız. Adaylığımızın nasıl şekilleneceğini basın toplantısı ile duyuracağız.

Cihaner adayınız mı?
Adayımızdır ama açıklanıp açıklanmayacağını basına duyuracağız.

Adaylıktan vaz mı geçebilir?
Kuşkusuz çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Biz bu partinin tek başına iktidar olabileceği bir sürecin kadrolarını seçeceğiz. Bu sürece idari olarak başkanlık edebilecek, yol gösterebilecek bir adayın adaylaşmasından bahsediyorum. Bu sadece bir genel başkan adayı değildir. 2023 aslında Cumhuriyet ile mevcut iktidar arasındaki hesaplaşmanın tarihi günü olacaktır. Biz buraya şimdiye kadar görev yapan bütün partililerimize, genel merkez yöneticilerimize teşekkür ederek, eksik bıraktıklarını iktidar hedefli çalışmadıklarını ve bunun içinde ittifaka mahkum kaldıklarını düşünüyoruz. Biz CHP'nin tek başına iktidar olabileceğini düşünüyoruz.

Şimdi pazar günün ki kongrede ittifaklara hayır tek başına iktidar sloganıyla mı yola çıkacaksınız?
Bütün partiler öyledir. Biz tek başına iktidar için yola çıkacağız.

Muharrem İnce adayınız olabilir mi?
Şöyle biz CHP içerisinde belirli bir anlayışı temsil eden yapıyız. Bizim bu konuda adayımızın Cihaner olduğunu ve nasıl şekilleneceğini yukarıda anlattım. Partimizin tüm unsurlarıyla bu kritik süreci ayrım yapmadan görüşüyoruz İnce ile sürdürdüğümüz görüşmelerde bu çerçevededir adaylaşma için değildir.

Parti içindeki tüm muhalifler sizi destekliyor mu?
Ortaklaşmak istiyoruz. Bu parti içi bir mücadele.

Şu andaki durum nedir?
Partinin içerisinde sanıyorum yarın (bugün) bizim partide biliyorsunuz ideolojik olarak birçok çalışma grubu olur. Sanırım 10-12 grup yarın veya çarşamba günü öğleden önce bir deklarasyonla ortak hareket etme kararı alacak.

Başka bir aday seçeneği var mı?
Sayın Aytuğ Atıcı adaylığını önceden ilan etmişti adaydır kendisi. Biliyorsunuz adaylıkla ilgili bazı prosedürler var onların yerine getirilmesi gerekiyor. Umarım ki o da adaylaşır.

Kılıçdaroğlu; yerel seçimlerde 11 büyükşehir belediyesini kazanmış, İstanbul'u 25 yıl sonra almış, muhaliflerde sandıkta seçim kazanabileceği duygusunu yeşerten bir ortamda sizin başarılı olma umudunuz var mı gerçekten?
Evet var. Çünkü öncelikle başarıları kişilere bağlayıp açıklamak doğru değildir. 25 yıldır dişini tırnağına takan yağmur çamur demeden çalışan veya AKP iktidarı altında inim inim inleyenlerin birikimlerini bırakıp başarıyı 1 kişiye mal eden anlayışı doğru bulmuyorum. Nispeten genel başkan övülebilir ama bu seçimin kazanını Türkiye halkları ve partili vatandaşlarımızdır. Biz diyoruz ki ittifakı önceleyen kendi partisinin değerlerini geri planda tutan bir anlayışı reddediyoruz. Ortaklaşmak doğrudur ama tasfiye etmek, CHP kadrolarını yönetime almamakta büyük bir stratejik hatadır. Eğer eski kadrolarla olay yürüteceksiniz bu değişikliğin bir anlamı olmayacaktır.

O halde pazar günü eleştiriyi yerel yönetimler üzerinden yapacaksınız yani...
Hayır, hayır. Biz diyoruz ki; CHP'nin tek başına iktidara taşınması gerekiyor. 70'lerden günümüze kadar 3 yıllık bir Ecevit hükümeti iktidarı dışında bir sol iktidar söz konusu değilse bu partinin genel merkezi bunu önüne koyup düşünmelidir. 43 sene gelip geçmiş iktidar olamamışsan bir kez daha düşünmeliyiz. Tek başına iktidarı düşünmeyip ittifaklar olacaksa partileri feshedelim bir millet ittifakı kuralım öyle yapalım...

Siz CHP – HDP ittifakını açık açık savunuyor musunuz? Bir de şöyle mi CHP – HDP ittifakı sizin politikalarınıza uygun bugün ki Millet İttifakı uygun değil öyle mi?
Şöyle anlatayım. CHP – HDP – İyi Parti ve Saadet Partisi bir ittifak yaptı. Bunu herkes biliyor. Resmi olmasına gerek var mı? Şimdi HDP'yi dışarıda bıraksak İstanbul'u kazanmamız mümkün mü?

İYİ Parti'yi saymazsanız da mümkün değil...
Tamam ama şimdi nasıl İyi Parti'yle olan süreci savunuyorsak bizi destekleyen diğer partileri de savunmak durumundayız. Şimdi biliyorsunuz bir ittifak yapıldı. İttifak için aynı hedefe yürümek lazım. Biz dediğini yapan bir parti kimliğini yerleştirmek bu topluma inandırmak mecburiyetindeyiz. Yüzde 51'le iktidar olmak istiyorsunuz. Seçim 2 yıl sonra yapılacak biz 2 yıl içerisinde tek başına iktidar olacak bir pratiği güncelleştirmek zorundayız. 2 yıl sonuna gelindiğinde bakacağız bu mümkün değilse tekrar oturup konuşacağız.

PM'ye aday mısınız?
Arkadaşlarım uygun görürse Parti Meclisi'ne aday olmak istiyorum.

Gelecek İçin Biz de konumunuz ne?
Örgütlenmeden Sorumlu Yürütme Kurulu üyesiyim. Son sözümde şu; Nerede partimize halkımıza bir saldırı varsa orada olduk. Bugün ki mücadelemizde parti için mücadelenin adıdır. Önceliğimiz partide iktidara gelerek ülkede iktidar olmayı ve başka bir Türkiye başka bir bölge ve dünya mümkündür anlayışına ülkemize yaşatmak istiyoruz.

ERKEN SEÇİM  İHTİMALİ YOK
Bir erken seçim görüyor musunuz gelecekte?

Hayır görmüyorum. Tel tel dökülen bir iktidar var. Bütün kaynaklarımızı peşkeş çekmiş, eriyen bir iktidardan söz ediyorum. Biliyorsunuz ben ekoloji anlamında mücadele ettim. 3 kez gözaltına alındım. Bin 102 alanda ülkemizin yer altı yer üstü kaynakları peşkeş çekilmiştir. Böyle bir iktidar karşısında biz başarılı olamıyorsak oturup düşünmeliyiz. Bu köhne anlayışa karşı sosyal demokrat bir iktidarın mümkün olduğunu görüyoruz. Bazıları için bu mümkün değildir. Bazıları için bu ülkenin yüzde yetmişi sağdır bile. Ama bunu reddediyorum. Bizim yüzde kırkın üzerinde bir geçmiş deneyimimiz söz konusu. Eğer siz bu şekilde halka gider doğru politikayla yaklaşır, halkla birlikte yönetirseniz; bu halk sizi yukarı çıkarır. Erdoğan ne diyor hedef 2023. Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyor. Ya başka bir Türkiye'nin önünü açacak veya cumhuryiet değerlerini yükseltip koruyarak yeniden inşa edecek bir yılın içinde olacağız. Sürekli ne diyorlar kadrolarınız yok. Bu büyük bir yalandır. Önce rakiplerinizi aşağı iteceksiniz yönetemeyeceklerini anlatıp vatandaşın oyunu alacaksınız. CHP kadroları birçok partinin kadrolarından hele AKP'nin her yerinden yolsuzluk ve zülüm akan daha diridir ve güçlüdür.

CHP HALKIN İTTİFAKINI KURMAK ZORUNDADIR
CHP halkın ittifakını mutlaka kurmak zorundadır. Bir partinin tek başına iktidar olmaması ve buna şartlanmaması ne kadar doğrudur. Şimdi partimiz her alanda tasfiye edilmiş durumda. Mesela kayyumlar atanıyor bunlara ses çıkaramıyoruz. Dokunulmazlıklar kaldırılıyor milletvekilleri cezaevine konuluyor. Bu ortamda Türkiye'de özgürlükten söz edebilir miyiz? 1 Nisan'da bakın seçimden 1 gün sonra seçim kazanmış belediye başkanları görevden alınıyor. Bunlara ses çıkarılması gerek.

RÖPORTAJ: ALİ TARAKÇI

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *