Gürbüz Çapan: Bana kazığı Deniz Baykal attı!

Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan Mehmet Mert'e konuştu. Bugüne kadar birçok soruşturma geçirdiğini ve cezaevine atıldığını ifade eden Çapan, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından siyasetin dışına itilmek istendiğini savundu. AK Parti döneminde belediyelerin personelle doldurulduğunu dile getiren Çapan, bu nedenle şimdi hiçbir beledi,ye başkanının maaşlarını bile ödeyemediğini belirtti. “Çalışmayanı kapıya koyacaksın. Kaç kişi lazımsa o kadar adam olacak” diyen Çapan, “Bu zalimlik değil. Yani 3 bin 800 kişi var ya. Ne kadar adam lazım bin mi. Gerisini göndereceksin. Sen Esenyurt'un birikimiyle o kadar adamı beslemek zorunda değilsin” açıklamasını yaptı. 

1989 yılında siyasete girdiniz. Uluslararası ödüller aldınız.  İlk sorumuz şu olsun. Gürbüz Çapan ne yaptı da bu kadar adından söz ettirmeyi başardı?
Ben öncelikle başarılar diliyorum. Bugün konuk olduğum için de teşekkür ediyorum. 34 yaşında belediye başkanı oldum. O zaman İstanbul'un en büyük sıkıntısı konuttu. Buna çare bulacağız diye uğraşmaya başladık. İlk yaptığımız ihale kentin planlaması idi. İstanbul Üniversitesi'nden hocalarımız vardı. Konuştuk, nasıl yaparız diye. Onlar da ancak büyük bir örnek üretirsek bunu çözebiliriz dediler. Biz bu konuda binlerce ev projesi yaptık. Her arsaya uygun ev planı yaptık. Fakat Ali Kalfa bizi yendi. Bildiğimiz ev kalıplarını değiştirdi. Yendi beni. Ondan sonra baktık ki bu böyle olmayacak. Esenkent Projesi'ne başladık. Ferah projesi. Bana göre sokaklar halkındır. Biz oralara bisiklet yolu ekledik, yaya yollarını genişlettik. O yıllarda bunlar yoktu. Engelliler için kaldırımlar bantlar oluşturduk. Esenkent, yaşamaya uygun bir mekan haline gelmişti. Açık hava tiyatrosu, kültür merkezleri, sinema salonları, alışveriş merkezleri, okulu, hastanesi, postanesi tümüyle kendine yeter bir kent oluşturduk. 

Bunlar konuşulunca da Gürbüz Çapan marka olmaya başladı...
Buradaki esas şey bugüne kadar 775 sayılı gecekondu önleme kanunu var. Onu herkes hazine yerine uygulamıştır. Ben ilk defa şahıs arazisine uyguladım. Akgül Holding – Koç Holding'in kuzenleridir. Onların elinde çok ciddi arsalar vardı. 5 buçuk milyon metre yer. Onun 1 milyon 100 bin metresine proje yaptım ben. Özal'a gittim kredi istedim yaptıklarımı anlattım. O zaman bu ortamların bir abisi vardı. Beni tehdit ederdi sana buraları dar ederim diye. Ben de derdim biz cehennemden geldik. Sizi tanımıyorum. Herhangi bir tehdite pabuç bırakmayacağımı bilmiyordu. Dönemin kabadayılarını üzerime yolladı. Ondan sonra iş biraz büyüdü. O zaman bir eski ordu komutanıyla konuştuk. O da 'size burayı dar ederdim' dedi ama biz burayı yapacağız dedik. Emlakçılar toplandı gene vazgeç bu işten dediler. İstanbul'un akışını bozuyorsun dediler. Yani biz herkese rağmen inandığımız yolda gittik. Kolay değil yeni bir şey yapmak. Anadan doğarken de herkes kanla doğuyor...

Diyarbakır'da okudunuz. Karadeniz'e atandız. Sonra Büyükçekmece'ye geldiniz. Bir pratisyen hekimken birden yerel seçim oldu ve Esenyurt'ta talip oldunuz. Şayet siz o dönemde Giresun'da, Kars'ta da olmuş olsaydınız siyasete atılır mıydınız yoksa sizi bu konuya Esenyurt mu ikna etti?
Ben Dev Genç'le büyüdüm. Devrimci Gençlik Hareketi'nin içinde yer aldım. Sonra Devrimci Yol Dergisi'ni yaydık, okuttuk. Ben 1979'da ayrıldım Devrimci Hareket'ten. Sonra Tıp Fakültesi'ni okudum. Ama beni herkes tanırdı. 1989'da seçime gittiğimde de her ilden bir arkadaşımız gelmişti. Ama kafamda hep milletvekilliği vardı. Yolumu belediye başkanlığı kesti. 

Sizinle birlikte Esenyurt, İstanbul'un Kars'ı gibi algılanmaya başladı. Neden böyle bir imaj oldu?
Bugün Kars değil Van gelir akla... Yani bütün Anadolu geldi İstanbul'a bir kısmı Sultanbeyli'de durdu biri de Esenyurt'ta durdu. Biri giriş biri çıkış kapısı. Biri bildiğimiz yapılar diğeri canlı yeni bir yerleşmeyle inşa edildi. Esenyurt'un farkı bu. Nadir Bey vardı sakallı. O ilk sakallılardandır. Tayyip Bey'in de Sultanbeyli ilk villa yaptığı yerlerdi. Ormandan kazandırıp. Yani onlar Sultanbeyli'yi seçti biz Esenyurt'u. Esenyurt'u AKP alınca orayı cehenneme çevirmek istediler. Emsalleri çoğalttılar, katları yükselttiler. Bin metrelik yere yirmi bin metrekarelik inşaat yaptılar. Ben 1 emsale bile kıyamadım. Onlar geldiler; yanlış işler yaptılar. Bunlar arsa toprak düşmanı. İstanbul'u fetih anlayışları 1 metre arsayı boş bırakmamaktan ibaret. 

Ama görüldüğü kadarıyla o inşaatlar da bu emsal arttırmalar da onlara yaramadı. Ciddi anlamda okullarda bir şehir nasıl katledilir örnekleri oluşmaya başladı. Şimdi ben memleketinize gelmek istiyorum. Çapan bu kadar tecrübeli. Siyaset üstadı, sanattan anlayan, eski devrimci. Doktor. Birçok anlamda insanların üstat dediği kişi. Peki memleketinize Kars'a, yardımcı olabildiniz mi? Neler verdi? Veya Kars'ı yönetmeyi hiç düşünmedi mi?
Şimdi Esenyurt'ta başkan olunca Kars'ı yönetemezsiniz. Size bir şey anlatayım; İnsan yaşadığı yere benzer. Kendini bilmek mühim olandır. Atina Okulları'nda bunlar öğretilmiş. Şimdi Kars, İstanbul'a göçmüş bir yerlidir. Kars çıkmaz sokağı olmayan, baklava dili şeklinde planlanmış, hastanesi-okulu ve kreşiyle birlikte medeni kente örnek tek kentidir. Bunu Çarlık Rusya'sına götürebilirsiniz. Kars, Rus iradesinde iken dönemin Çar'ı da Helsinki ve Kars'ı aynı mimara planlatmış. Kars da hangi sokak nereye çıkar bilemem diye bir şey yok. Gerçi şimdi biraz bozuldu. Karman çorman bir şey oldu. Biz Kars'ta gençken sokakta kavga edemezdik. Kavga etmek için bile Kayabaşı'na gidilirdi. Kars'ta tiyatro-sinema vardı. Türkiye'nin ilk operası bile Kars da yazılmıştır. Kars'ta Rusların etkisiyle olabilir bilemeyeceğim ama... Rahmetli Tarık Akan bir film yaptı. Deli  Deli Olma diye. Orada bir piyano buldular. Samanlıkta buldular. Kars böyle bir kent. 7 sineması vardı 1 devlet kütüphanesi vardı. 2 opera binası olan – 1 tiyatro binası olan bir yerdi. Bu dediğim 70'li yılların başlangıcı.

Peki ne oldu da Kars 50 yılda geriye gitti?
1876'da Rus işgali. Sonra Kars'tan göç başladı. 93 kaçkınları derler. Millet Kars'tan kaçtı. Kars aynı zamanda Gürcistan'ın, Çeçenlerin, Dağıstan ve Azerilerin hatta Ermenilerin kaçıp göçüp yerleştiği yer oldu. Kars bütün Kafkasya'nın kültür başkenti. Şimdi git herkesin ibadet yeri var. Her inancın temsil edildiği bir kent. Kafkasya için Kars 72 milleti barındıran bir yerdir. Kars'ın en büyük etnik yapısı Kürtlerdir. Onlar da Kafkasya'dan gelen Müslüman Kürtlerdir. Bir süre sonra Kars yetmeyince herkes göçtü. Mesela Muş'ta, Ağrı'da, Kayseri'de birçok şehirde Karslılar var. 

Kanada'da Kars köyü var...
O ayrı. O 1855 Rus Harbi'nden sonra William diye giden bir komutan kuruyor o köyü. O başka. Mesela Muş Bulanlı - Sivas Hafik Kars'lıdır. Amasya Suluova Karslıdır. Balıkesir de var. Yani Kars bütün Anadolu'ya yayılmış. Özellikle Osmanlı çökmeye başlayınca gelen çeşit çeşit muhacirlar var. Kafkasya – Ortadoğu ve Balkanlardan herkes göçmüş. Kars'a gelmişler oradan göçmüşler. Yani Esenyurt için de ben göçün sonucuyum sebebi değilim. Esenyurt da herkesin başkanı olmaya çalıştım.

Siz son 2 yerel seçimde aday adayı oldunuz. Bir genel seçimde aday adayı oldunuz. Tam böyle Gürbüz Çapan yeniden aday derken hep cezaevine gönderildiniz. Çapan'ın parti içinde de hısımları çoktu. Bugün onlardan ne ölçüde kurtuldunuz?
Baykal ve o dönemin jandarması Şener Eruygur falan. CHP'yi Türkleştirmek peşindeydiler. Ben de CHP herkesin partisidir diye bir anlayış ortaya koydum. Beni siyasetten atmaya çalışan Deniz Baykal'dı yani. Ben diğer halklara düşman değildim. Hekimim ben. Erkeğe babam gibi kadına anam gibi bakarım. Ama beni haydut gibi anlattılar. Başıma ne geldi ise Baykal-Eruygur çetesi tarafından geldi. Amcam Ermenistan'dan Türkiye'ye kaçmış. Kan davalarına düşmüş Göle'ye gitmiş, uzun yıllar Çıldır'da çobanlık yapmış. Jandarma Genel Komutanlığı dedem hakkında böyle uydurma şeyler yazmış tutmuş.

Bugün bir dosyanız var mı?
Yok. Dosyada da bende de hal kalmadı. 15 yıldır belediye başkanı değilim bir yere aday da olamıyorum. Yandan yana konuşuyorum. Şimdi burada da bazıları niye “taraflı yayın” yapıyorsunuz diyorlar. AKP'den sonra bir zulüm başladı; gerçi biz AKP ile düşman değiliz. Erdoğan hapse düştü CHP gitti ilk geçmiş olsuna. Biz daha iyi yaparız savaşı var. Rakibiz sadece. Biz de hiç mümini rahatsız etmedik. Hiçbir başörtülü kızımızı rahatsız etmedik. Şimdi devletimiz önüne kattığı zaman kamyon gibi eziyor. Ben kamyonun altından çıkmaya çalışıyorum. Çıkar mıyım bilmiyorum. Her damla suya ihtiyacım var. Yurttaşların bir damla suyuna ihtiyacım. Parti falan değil yani. Tekrar söylüyorum kimseye düşman değilim kimseden taraf         değilim.

Şimdi yıpranmış bir iktidar var. İktidardan çıkan yeni partiler. Yarım asırdır iktidar yüzü görmeyen bir CHP. Türkiye'yi nasıl bir siyasi gelecek bekliyor?
Bu iktidar artık Türkiye'yi taşıyamaz. İşte CHP'liler hep 450 milyar dolar borç diyor ya. O borcu alması o kredisinin olduğunu gösterir hükümetin. Ama üretim yok. Ödeme gücü yok. Batacağımızdan korkuyorum. 17 yıl 20 yıl Türkiye'de iktidar olmak çok zor iş. Bunu becerdiler. Son zamanlarda kendileri dışındakilere söz hakkı tanımayan, 35 kanalda birden yayın yapan bu Uzak Asya'da Çin'den falan görülen bir haldi. Artık bu işler bitti ama. Yanlış yapıyorlar. Bu yanlışlarında da boğulacaklar. Bu iktidar artık bu işi taşıyamıyor. Şu an bir salgın yaşıyoruz. Sağlık Bakanı doktor. Adam bir şey söylüyor. Ona uyun kardeşim. Cumhurbaşkanı çıkıyor rol çalıyor İçişleri Bakanı ayrı rol çalıyor. Herkes bir rol çalma peşinde. Şu an siyasi iktidarın yaptığı budur. 

Ama anketler hala iktidar yüzde 40 görünüyor. Muhalefet yüzde 25'i bulamıyor. İYİ Parti – MHP – HDP yerinde sayıyor. Yeni partilerin tablosu kötü. Yani millet memnun gibi...
Ben sizi okuyorum. Siz İYİ Parti-MHP ayrışırken İYİ Parti'ye şans vermediniz ama MHP'yle eşit çıktılar. Anketlere bakmayın yani. Anketlerde hep Tayyip Erdoğan şampiyon değil miydi? İstanbul'u kaybetmedi mi? Ekrem, AKP'li mi? CHP 13 bin oy farkla aldı seçimi saymadı gitti 800 bin oy fark yedi. Tayyip Erdoğan'ın artık karizması çizildi. Bak o seçimde noldu. 81 ilin valisi kaymakamları belediye başkanları ilçe başkanları şeyhler – şıhlar ne varsa toplayıp getirdiler. 3 ay paso büyük otellerde yemek yediler. Adam cenazeye gidemez hale geldi. Noldu seçimin sonucu? Hani İstanbul'u kaybetmezdi? Hani napar eder İstanbul'u vermezdi? Noldu? Artık bitti o efsane.

Türkiye'de ciddi bir ekonomik sıkıntı var? Bu sıkıntı iktidarı zora sıktı. Belediye Başkanları ağlıyor. Herkes çok zor durumdayız diyor ama belediye çevresindeki insanlar kar katlıyor, mal mülkü çoğalıyor....
Biz de şeker fabrikası vardı. Un – Demiryolu işletmeleri vardı. Önce bu malları işletmeleri yağmaladılar. Sonra kesmedi işte belediyelere başladılar. İş yerinde 3 kişi çalışacakken 6 kişi çalıştırdılar. Belediye de battı yani. Belediyeler eleman alamıyor. İBB'de 450 tosun mesela kovulunca TRT'ye koşmuşlar. TRT arpalık olur mu? TRT ya? TRT'ye 450 kişiyi almışlar. Belediyeci adamın orada ne işi olur? Ben yapar mıyım?

Sizin kaleminiz iyi. Birçok gazeteci yazı yazmayı bilmiyor. Siz de köşe yazarlığı gazetecilik yapabilirsiniz?
Köşe yazmak başka. Haber yazmak – haberi koklamak başka. Ben onu yapamam. 

Peki belediyeler ne olacak? Avcılar Belediye Başkanı Turan Bey maaşları zor ödüyor Kemal Deniz Bozkurt her gün haciz gelecek diye uyku uyuyamıyorum diyor. Yani buna nerede dur diyeceğiz?
Çalışmayanı kapıya koyacaksın. Kaç kişi lazımsa o kadar adam olacak. Bu zalimlik değil. Yani 3 bin 800 kişi var ya. Ne kadar adam lazım bin mi. Gerisini göndereceksin. Olmaz yani öyle şey. Sen Esenyurt'un birikimiyle o kadar adamı beslemek zorunda değilsin. Belediye arpalık değil. Şimdi bu anlayıştan vazgeçilmezse biz bir daha seçim alamayız. AKP'nin faturası bize kesilir. Yani adam belediyeye uğramıyor maaş alıyor. Aktroller var. Bunlar nereden maaş alıyor? Düşün belediyeyi kaybettin. 450 kişi hoooop TRT'de. Şimdi bu doğru mu? Aç mı bırakalım diyorlar. E böbreğimizi mi verelim.

Yesin satsın o zaman pes. 
Son sözleriniz nedir... Kars'a dair konuşmak ister misiniz?
Kars için önerilerim olur. Bütün Kafkasya'ya ürün verecek işler yapabilirsiniz. Mesela yazar çizerlere şairlere taş evler yaparsınız. Tarımı yaygınlaştırıp geniş bir üretim merkezi kurabilirsiniz. Kars'ı farklı bir kültürel merkez haline getirebilirsiniz. 

Ayhan Bilgen'i nasıl buluyorsunuz?
Çok başarılı buluyorum. Keskin bir virajda Kars'a ilaçtır. Hiçbir vagonun adamı değildir. Her vagona eşittir. Biraz Terekemedir biraz Kürttür biraz Çerkes biraz Karapapak. Kafkasyalıdır Ayhan. Devlet yetkililerine de söylüyoruz. Uğraşmayın Kars'la diye. 

Ama uğraşıyorlar...
Biz de uğraşırız. Uğraşırlarsa biz de bela oluruz. Doğru değil bu. Kürtlere şimdi sandık veriyorsun. Seçme seçilme hakkı 1000 yıllık mücadelenin sonucu. Yurttaşlık ödevi ya oy kullanmak. Sandık kuruyorsun adaylar çıksın diyorsun. En son devlet olarak adama aday olabilirsin diyorsun. 3 ay sonra da diyorsun ki vazgeçtim olamazsın sen örgütsün. Yahu ne bu? Diyorlar ki bir arada ekonomik yardım yapıyorlar. Ulan parası mı var örgüte versin. İnsafa gelmeyen saçma sapan işler. Yurttaşımızı küstürmeyelim kardeşim. Herkes bir Kürtle konuşsun çayını içsin. Bak HDP'liler bu yerel seçimde Türkiye'nin derdini kendine dert edindiler. Bizi bu diktatörlükten tek yanlı kafadan kurtardılar, Millet İttifakı'na oy verdiler. Buna saygı duyun.

Ben asla intikam peşinde değilim
AK Parti döneminde Çapan siyaset dışına itildi. 2019 da İmamoğlu'na verdiği aktif destek ile dikkat çekti. CHP'de kendine yer mi edinmek istiyor yoksa AK Parti'den intikam mı almak istiyor diyorlar...
Ben intikam peşinde değilim. Ben CHP'liyim sosyal demokratım. Bana zaten AKP'nin yaptığı hiçbir şey yok. Bana kazığı Baykal ve Şener Eruygur attı. Bana bunlar düşmanlık etti. Daha o zamanlar AKP devlete hakim değildi. Ha şimdiye gelince; o seçimde şu bunu yaptı bu bunu yaptı falan. Bir gün Binali Yıldırım başbakandı geldi. Referandum zamanı. Ama fayda etmedi. Esenyurt benim çocuğum gibidir. Benim tavrım nettir. Birbirimize namus erbabı gibi davranmak gerek. Benim Türkiye – İstanbul hakkında söyleyecek çok sözüm var. Daha son sözü söylemedim. Türkiye'nin kalkınmasıyla ilgili planlarım var. Demokrasiyle ilgili planlarım var. Konuşuyorum yani her yerde. AKP'den öç almak ne. Bana ne bundan? Ben AKP'nin başından beri doğru yapmayacağını söyledim. Ergenekon sürerken AKP açılım süreci başlattı. Ben dedim ki açılımı destekliyorum. Ama Erdoğan bunu götüremez. Ben biliyorum onu. O benim arkadaşım. Noldu? Dediğim oldu. Türkiye bugün yeniden barış içinde yaşamayı öğrenmek zorunda. Bu coğrafyada herkesin adı yaşayacak. Birbirimizi kırmadan birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Bu siyasi partiler kanununu vs değiştirmek gerek. Türkiye'nin önünü açmak gerek.

Okuma yazma bilmeyen danışman olmuş
Şimdi İBB, son 1 yıldır CHP'nin elinde. Ekrem Bey'i nasıl buluyorsunuz 1 yılda? Ve o 1 yıllık dönemde CHP'li ilçe belediyelerinde gidişat nasıl? AKP döneminde mi daha verimlilerdi şimdi mi?
Ben Esenyurt'u 159 personelle bıraktı. Kemal Bey aldığın da 3 bin personelle aldı. 3 bin personel Esenyurt Belediyesi'nde ne iş yapar? Vicdanı olana soruyorum bunu. Genel başkan kimsenin ekmeğiyle oynamayın dedi Kemal Deniz Bozkurt da genç arkadaşımız oynamadı. Şimdi İller Bankası'ndan aldığı paranın üstüne iki üç katını koyacak da maaş ödesin. AKP döneminde okuma yazma bilmeyen Esenyurt Belediyesi'nde danışman olmuş. Ne kadar dolandırıcı soytarı varsa toplamışlar. Kim kimin hakkını yiyor? Yani neyin ekmeğini yiyorsun? Bu İstanbul surlarını yağmalayanlara benziyor. Neymiş ekmek yiyormuş. Yemesin. Zıkkım yesin. Hani neydi otoparkları PKK işgal edecekti? Kürt mü var? Belediyeyi Kürtlerin oyuyla aldılar. 1 tane Kürt mü almışlar işe. Kürtler bize oy vermeseydi İstanbul'u bile kazanamazdık. Esenyurt'ta Küçükçekmece'de Kürtler olmasa biz seçim alabilir miyiz?     1 tane Kürt'e bari iş verin. Ekrem Bey'e gelince. Mansur Bey daha çok öne çıkıyor daha rahat öne çıkıyor. Karşısında ceberrut bir Melih var. O duyurmasa Melih duyuruyor zaten. Ekrem Bey için bir şey söylemek için çok erken. Beklemek lazım.