Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Röportaj Gökcan Sanlıman: Pop müzik dans müziğine döndü

Gökcan Sanlıman: Pop müzik dans müziğine döndü

Başarılı şarkıcı Gökcan Sanlıman, Damga'ya konuştu. Kariyerine ve kişisel hayatına dair bilinmeyenleri anlatan yakışıklı yıldız, pop müziğin ise içinde bulunduğumuz çağda ciddi bir değişime uğradığını söyledi. Sanlıman, “Bana göre eskisi gibi pop kalmadı. Pop müzik artık dans müziğine dönüştü” şeklinde konuştu

Okunma Süresi: 12 dk

Seslendirdiği birbirinden güzel şarkılar ve imza attığı başarılı projelerle isminden övgüyle söz ettiren başarılı şarkıcı Gökcan Sanlıman, hayatının bilinmeyenlerini Damga okurlarına anlattı. İnsanların hiçbir zaman geldiği yeri unutmaması gerektiğini ve nereden geldiğini daima bilmesi gerektiğini kaydeden yakışıklı isim, “Bir gün geliyor kimileri nereden geldiklerini unutuyor. Öyle olduğu zaman her şey birdenbire değersizleşmeye ve anlamsızlaşmaya başlıyor. O yüzden hiç kimse nereden geldiğini unutmamalı. Özünü inkar etmemeli. Ben buna çok dikkat ediyorum. Bu da beni hayata dair motive edip, mutlu eden bir detay. Üstelik müzik kariyerime de olumlu bir etkisi var” diyor.

Gökcan Sanlıman kimdir? Kendinden biraz bahseder misin?
İtalyan lisesinden mezun olduktan sonra, 2006 yılında Bilgi Üniversitesi s ahne ve gösteri sanatları yönetimi bölümüne girdim, o zamana kadar ufak tefek gruplarda çalıyordum fakat şarkı söyleme deneyimim azdı, üniversiteyle beraber değişik gruplarla sahne alarak şarkıcılığımı geliştirdim ve solist olarak da müziğe devam ettim. Oğlak burcuyum, en büyük hedefim iyi bir şarkı yazarı olmak.

 

En son çalışmanızdan bahseder misiniz?
Sözleri Fecri EBCİOĞLU’na ait olan Carli Patricia bestesi “Üç Kalp” i yeniden yorumladım. Orjinalini Ajda PEKKAN söylemişti, benim de çok sevdiğim bir şarkıydı, albüm öncesi single olarak yayınlamak istedim bu şarkıyı. “Üç Kalp” in klip yönetmeni Deniz ÖZGÜN, aranjör ve prodüktör olarak Alper ATAKAN ile çalıştım. Çok sevdiğim biridir, çokta iyi anlaşırız. Şarkının o eski ve güzel kokusunu bozmadan, güzel bir vintage yorumu oldu bence Alper’in de buradan ellerine sağlık diyorum, şu an albüm hazırlığındayım ve albüm kaydediyorum.

 

Leyla GENCER yıllar sonra aynaya baktığında kendini tanıyabilmelisin diyor. Siz aynaya baktığınızda ne hissediyorsunuz?
Ben yılların çok hızlı geçtiğini görüyorum, zaman çok hızlı. Bu işe neden başladığımı her zaman kendime hatırlatıyorum, beni müzik yapmaya iten ilk duygular ve ilk sebepler neydi diye, çünkü geldiğiniz yeri unutursanız, bir yerden sonra her şey anlamsızlaşıyor. O yüzden Leyla GENCER’ in söylediği çok doğru, yıllar sonra aynaya baktığında, hayla kendin olabiliyorsan bu çok önemli bir şey buna çalışıyorum, çünkü zor bir sektör, çelik gibi sinirleriniz olması lazım, onun dışında, şuan aynaya baktığımda gerçekten yaratmağı istediğim karakteri ve olmak istediğim adamı görebiliyorum. Çok kolay olmadı tabii ki ama kendimi geliştirdim müziğin birçok alanında, artık istediğim işleri özgürce yayınlayabiliyorum. Aldığım yorumlar da çok güzel bu da beni çok mutlu ediyor ve mesleğime karşı motive ediyor.

 

Sizce pop müzik nereye gidiyor?
Pop müzik artık enteresan bir hal aldı, dans müziği diyorum ben ona. Çünkü gerçek ve kaliteli pop çok iyidir, ben de çok severim, fakat artık tüketimin bu kadar hızlandığı çağımızda bir o kadar da seri üretime geçildikçe, müzik artık müzik olmaktan çıkıyor, suni bir şey oluyor. Duyduğum birçok şey sadece insanları dans ettirmeye çabalayan ve duygudan yoksun şarkı da demiyorum onlara parçalar. Müzik organikliğini kaybetti. Hem teknolojinin ilerlemesi, hem sosyal medyanın bu kadar yaygın kullanılması, bilgisayarların hayatımıza girmesini tetikledi aslında o yüzden artık bilgisayarlar yapıyor müziği prodüksiyon yapmak çok kolaylaştı, bu da kaliteyi düşürdü diye düşünüyorum.

 

Korona virüsü ülkemizde salgın hastalık olarak çok yayıldı. Siz ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Ben 45-46 gündür evden çıkmıyorum. İlk bu işler başladığı zaman hatta yurt dışında da dikkat ediyordum daha ülkemize gelmeden bu virüs. Evden çıkmayacağız, çıkmamaya devam edeceğiz virüsün yayılma hızını yavaşlatmak adına. Ben bol bol elimi yıkıyorum, yaptığım alışverişleri sterilize etmeye çalışıyorum. Kendimi sosyal olarak izole ettim, herkesin de bunu yapması lazım bence ki kolayca atlatabilelim bu süreci.

 

Adını bile bilmediğimiz isimlerin Youtubeda izlenme oranları milyonları buluyor ve bir süre sonra ortalıktan kayboluyor bu isimler. Sizce bunun sebebi nedir?
Her alanda olduğu gibi müzikte de bir moda ve akım durumu var, bazı şarkılar ve bazı müzik akımları dönem dönem çok öne çıkıp çok ilgi görebiliyorlar. Birçok sanatçı da tek atımlık şarkılarla var olabiliyorlar, alt yapıları çok güçlü olmadığı için bu edindikleri kolay popüliteleri sürdüremeyip kayboluyorlar, çünkü alt yapı çok önemli eğitiminizin sağlam olması lazım, ailenizden gelen alt yapının sağlam olması lazım, çok iyi yetiştirilmiş olmanız lazım, çünkü şan ve şöhreti herkes kaldıramıyor bunu görüyoruz. İnsan nereden geldiğini unutmamalı, vardığımız yeri varacağımız yer zannetmemeliyiz. O yüzden tevazu önemli diyorum.

 

Dinleyiciler ile konserlerde aralarına uçsuz bucaksız barikat koyduran sanatçılar hakkında neler söylemek istersiniz?
Herkesin tercihleri kendine ama ben dinleyicilerimle bir arada olmayı tercih ediyorum onlara ne kadar yakın olabilirsem o kadar mutlu oluyorum biraz önce dediğim gibi geldiğiniz yeri unutmazsanız eğer çok daha kalıcı olabilirsiniz. Bunu kişiler üzerinden söylemiyorum genel kavram olarak söylüyorum çünkü bir şekilde dinleyicilerimiz olduğu için biz de varız ve o dinleyiciler konsere geldikleri için biz konser veriyoruz o yüzden saygısızlık olarak görüyorum kendini dinleyici kitlesinden ayıran özellikle barikatlarla ayıran şarkıcı arkadaşlarımı saygısız buluyorum.

 

Son dönem sosyal medya konserleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Çok güzel bir mecra sosyal medya, bende bol bol canlı yayın yapıyorum, dinleyicilerim ile birebir yayınlar da yapıyorum, çok yararlı her sanatçıyı daha iyi tanıma fırsatı oluyor dinleyicinin, ben bunun avantajını çok gördüm. Benim çok işime yaradı bu canlı yayınlar. Çünkü beni uzaktan çok daha soğuk ve mesafeli gören birçok dinleyicim, aslında gerçekte pozitif ve güler yüzlü bir insan olduğumu gördü bunu ifade etmek açısından benim için önemliydi canlı yayınlar devam edeceğim, zor dönemden geçiyoruz. Birbirimize destek olmamız lazım.

 

Sanatçılardan idolünüz var mı?
İdol seviyesinde putlaştırdığım sanatçı yok ama çok sevdiğim şarkıcılar var Elvis PRESLEY’i çok severim Bob Dylan çok severim MFÖ – Bülent ORTAÇGİL çok severim birçok müzik tarihinde yer etmiş köşe başı isimleri dinliyorum tabii ki, ama idolleştirip gerçekten putlaştırdığım ben de onun gibi olmak istiyorum dediğim kimse yok çünkü herkesin rengi başka ayrıca kendiniz olmadığınız sürece müzik sektöründe yer bulmak ve kalıcı olmak çok zor idolden yola çıkarak bir şey yapıyorsanız o taklide giriyor insanın kendini keşfetmesi lazım önce bence.

 

Yeni jenerasyondan kimleri beğeniyorsunuz?
Yeni akım grupları hoşuma gidiyor. Büyük Ev Ablukada’yı seviyorum güzel bir jargon kullanıyorlar. Yüzyüzeyken Konuşuruz hoşuma gidiyor, Ufuk BEYDEMİR’i seviyorum rock müziği temsil eden herkese bir sempatim var tabi ki, çünkü rock müziğin ilgi kaybettiğini görüyoruz bir kaç zamandır. Ne kadar ilgi kaybetse de hiçbir zaman gerçek rock müziğin modası geçmeyecektir. Çünkü aslında bir söylemi olan bir müzik türü özgürlüğü ifade ediyor benim için. Rock müzik bazen unutuluyor gibi olsa da hiçbir zaman modası geçmez. Aklıma gelmeyen birçok isim olabilir fakat takip ediyorum.

 

Müzik ülkemizde sizce neden magazinleştiriliyor?
Algıya daha çabuk ulaşabiliyorsunuz magazin seviyelerine gelince, çünkü; bilgi daha kolay bir bilgi haline geliyor müziği ile değil de özel hayatıyla göz önünde bulunan birçok sanatçı arkadaşım var o da bir yol, o da kişisel tanıtımın bir yolu, fakat gerçekten bana sorarsanız sen ne hissediyorsun diye, ben; magazin dünyaları taraftarı bir insan değilim, herkesin özel hayatı kendisine kalmalı bence, müziğimin önüne hiçbir şey geçmesini istemem ben en önemli şey hayatımda müzik olduğu için başka hashtaglerle anılmak istemiyorum o yüzden magazinden uzak duruyorum fakat bu dediğim gibi bu tanıtım olarak kullanılabiliyor magazin bazı şarkıcılar tarafından, benim hiç ilgimi çekmiyor açıkçası.

 

Müzik ödülleri birer PR çalışması mı?
Müzik ödülleri bir şeye verilmek için orada jüri oluyor halkın oylarıyla seçilen ödüllere ve ödül törenlerine saygım var fakat özel sektör içinde organize edilen ve danışıklı dövüş tarzında ilerleyen ödül törenlerini çok doğru bulmuyorum, manipülasyon olarak görüyorum. Bir çokj şeyi o tarafta ama gerçekten halkın oylarıyla bir ödül veriliyorsa ona saygı duymak gerekiyor. İyi ve kötü diye ayırt etmiyorum müziği, iyi şarkılar var, kötü şarkılar var demiyorum. Sübjektif biraz müzik işi herkesin bir şarkıda hissedebileceği duygu farklı olabilir. Kimisi bir şarkıyı sever kimisi başka şarkıyı sever onları da ödüllendirip en iyi şarkı bu demek bana yanlış geliyor herkesin duygu durumuna göre şarkılar var o yüzden müzik ödüllerinin çoğu çok da gerçekçi gelmiyor bana.

 

Sosyal aktiviteleriniz nelerdir?
Ben arkadaşlarımla sıkça vakit geçiriyorum çalışmadığım zamanlarda. Müzik hayatımın büyük bir bölümünü kapsıyor. O yüzden boş zamanlarımı sosyalleşerek geçiriyorum. Şarkı yazmadığım zamanlarda etrafımdaki olaylardan beslenmeye çalışıyorum, o yüzden bol bol sosyalleşmeye çalışıyorum. Onun dışında futbol oynamayı çok seviyorum halı saha maçları yaparız arkadaşlarımla düzenli olarak bol bol kitap okuyorum filmleri- dizileri takip etmeye çalışıyorum stüdyom aynı zamanda evim olduğu için zamanımın büyük bir kısmı stüdyoda geçiriyor o yüzden müzik hayatımın büyük bir bölümünü kapsıyor zaten.

 

Sosyal medya aranız nasıl?
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorum ve gelen mesajları birebir cevap veriyorum, orada iletişim çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada bir filtre olmadan dinleyicilerinizle buluşabiliyorsunuz. Kendi Tv kanalınız, kendi yayın mecranız var gibi oldu artık işler, herkesin kendi sosyal medyasında istediğini söylemeye hakkı var ve bu özgürlüğü de çok doğru buluyorum ben. Sosyal medya çok önemli, bu günlerde bilginin çok çarpıtıldığı, manipüle edildiği bu günlerde filtresiz bilgi çok önemli o yüzden sosyal medya ile aram iyi.

 

Bir albüm, single fiyatı ne kadar. Yaptığınız emeklere değiyor mu?
Bir şeyi sıfırdan yarattığınız zaman onun verdiği haz hiçbir şeyle ölçülemez ben yeni şarkılar kaydettikçe işimle alakalı daha çok motive oluyorum ve yaşam enerjim de doluyor o şekilde o yüzden her bedeli ödemeye hazırım ben müzik yapmak adına gerisini bir şekilde hallediyorsunuz. Önemli olan yaratıcı kalmak ve üretici kalmak bunu da yolları artık teknoloji sayesinde daha kolay o yüzden emeklerime değiyor aldığım güzel yorum, güzel tebessüm her şeye değiyor.

 

Hatay’da daha önceden bulundunuz mu?
Maalesef Hatay’a gelemedin ne turistik açıdan ne konser vermek için. Çok istiyorum ama bu pandemi durumları geçtikten sonra güzel bir Türkiye turnesine çıkacağım onun ayaklarından biri de mutlaka Hatay olacak. Hatay halkı ile buluşmak için sabırsızlanıyorum umarım en kısa zamanda güzel konserlerde buluşuruz.

 

Almanya’da daha önce bulundunuz mu? Deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Berlin’e gittim çokta beğendim oranın özgür ruh halini. Berlin duvarı yıkılmasının ardından yaşanan dostça yaşayan halkın medeniyetinden çokça keyif aldım. Çok güzel bir yer Berlin. Oradaki Türk vatandaşlarımıza sevgiler saygılar ayrıca bol bol öpücükler hasretler  gönderiyorum umarım orada mutludurlar ve döndükleri her zaman kapımız açık hepsine. Türk nereye giderse gitsin Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur o yüzden kendilerine çok dikkat etsinler hepsini çok çok öpüyorum ve selamlarımı gönderiyorum.

 

Son olarak sevenlerinize ne söylemek istersiniz?
Dinlemede kalsınlar beni zaten onlar için müzik yapıyorum bir yerde kendimin yanı sıra destekleri benim için çok önemli bu güne kadar da beni hiç yalnız bırakmadılar. Bütün dinleyicilerime sevgiler saygılar öpücükler gönderiyorum iyi ki varsınız.


Gökcan Sanlıman

GÖKCAN SANLIMAN KİMDİR?

Gökcan Sanlıman, 22 Aralık 1985 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Orta ve lise öğrenimini İtalyan Lisesi’nde tamamladı. 2009 yılında Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi bölümünden mezun oldu. Sanatçı, klasikleşmiş 10 İngilizce şarkıyı yeniden yorumladığı ilk albümü “Yesterday”i 2010 yılının mayıs ayında müzikseverlerle buluşturdu. Sanlıman’a bu albümde Göksel, Teoman ve Şebnem Ferah vokal olarak eşlik etti. Gökcan Sanlıman, 2012 yılının aralık ayında ise ilk solo albümü “Soğuk Temmuz”u dinleyicilerin beğenisine sundu. Teoman’ın prodüktörlüğünde hazırlanan bu çalışmada genç sanatçı kendi söz ve bestelerine yer verdi. Süpervizörlüğünü Haluk Kurosman’ın üstlendiği “Soğuk Temmuz”da düzenlemeleri ise Noyan Erdal ve Gökcan Sanlıman yaptı. Aylin Aslım’ın vokaliyle eşlik ettiği “Soğuk Temmuz”, albümün çıkış parçası olarak seçildi. “Şerefine” ve “Serseri Kalp” ise bu albümün kliplenen diğer şarkıları oldu. Sanatçı, 2016 yılının mart ayında ikinci stüdyo albümü “Yaşım Tutmuyor Mutluluğa”yı yayımladı. Sanlıman, bu albümünde ağırlıklı olarak balat eserlere yer verdi. Hazırlıkları yaklaşık 15 ay süren “Yaşım Tutmuyor Mutluluğa”daki tüm söz ve müzikleri Gökcan Sanlıman ile Haluk Kurosman birlikte yazdı. Albümün çıkış şarkısı “Yaşım Tutmuyor Mutluluğa”nın yanı sıra “Her Akşamüstü”, “Biz ki Sonları Severiz” ve “Pazartesi” kliplendi. “Bundan Güzel Son mu Var?”ın remix’i 2017 yılında dijital platformlarda yayımlandı. Sanatçı 2014 yılında Mavi’nin “Yakışmaz Bana“ şarkısını birlikte seslendirmiş, 2018 yılında Sufle grubunun “Kayboldum” şarkısına ve “Falling in Love “ İngilizce versiyonuna düet yapmış ve yine 2018 yılında Cem Karaca’nın Merhaba Gençler tribute albümünde “ Sakın Dönme “ isimli şarkısına kendine has özgünlükte yeniden yorum getirmiştir. Gökcan Sanlıman, 18 Mayıs 2018 tarihinde ise kariyerinin ilk teklisi “Akşam Güneşi”ni dinleyicileriyle buluşturdu. Sözü ve bestesi sanatçının kendi imzasını taşıyan şarkının prodüktörlüğünü ise Tolga Görsev üstlendi. Pop rock müziğin karizmatik temsilcisi Gökcan Sanlıman 2019 yılında yayımlanan söz ve bestesi yine sanatçıya ait “Aramızda ” ve “Yeter“ teklilerinden sonra 2020 yılında sözleri Türk pop müziğine damgasını vurmuş, sözleri unutulmaz söz yazarı Fecri Ebcioğlu’na ve bestesi Carli Patricia’ya ait olan “Üç Kalp”i kendine has, bir o kadar romantik ve oldukça içten bambaşka bir yorumla seslendirdi. 2014 yılında Mavi ile “Yakışmaz Bana” adlı single çalışmasını dinleyicilerle buluşturdu. 2018 yılında Cem Karaca  “Merhaba Gençler 2018” projesinde “Sakın Dönme” isimli parçayı seslendirdi.

SEDAT SARIKAYA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *