Avcılar'da başarılı iş insanı kimliğiyle ön plana çıkan Beşir Zengin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Zengin, Türkiye'deki inşaat sektörü ve emlak piyasasına ilişkin Damga'ya özel açıklamalar yaptı. Zengin, “Daire fiyatları epey yükseldi. Bu nedenle çok sayıda inşaat projesi de sekteye uğradı ve insanlar dairelerini satamadı” dedi
Beşir Zengin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Zengin'le, Türkiye ekonomisine ve emlak sektörüne dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Türkiye ekonomisinde belirleyici bir rol oynayan inşaat sektörünün ciddi bir sıkıntı içerisinde olduğunu anlatan Zengin, “Arz talep meselesi önemlidir ama talep olmamasına rağmen İstanbul'da daire fiyatlarının yükseldiğini görüyoruz. Bu nedenle birçok insan da inşaat projelerini satamadı ve daireler herkesin elinde kaldı. Şu anda bu nedenle yeni bir inşaat projesine başlamak isteyenlere de biraz daha bekleyin tavsiyesinde bulunuyoruz” dedi.
Sohbetimize başlamadan önce okuyucularımızın sizi tanımasını isteriz. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Mardin Kızıltepe'de dünyaya geldim. Küçük yaştan itibaren İstanbul'da yaşamaya başladım ve halen İstanbul'da yaşamaktayım. Daha önce çeşitli meslek dallarında çalıştım. Tekstil başta olmak üzere bir çok sektörde çalıştım. 2009 senesinden beri daha çok yabancılara yönelik konut projeleri üretmekteyim.
Ne kadar zamandır bu sektörün içindesiniz? Kendi çerçevenizden sektörünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
10 yıldır bu sektörün içerisindeyim. İç piyasa olarak sektörün iyi bir durumda olduğunu söyleyemem. Ama umudum var elbette. Kısa süre sonra sektörde bir canlanma yaşanacağına inanıyorum.
İnsanları hayallerine kavuşturuyoruz
Emlak sektörünün zor ve keyifli yanları nedir sizce?
Keyifli yanları; insanları mal sahibi ettiğinizde mutlu olmalarına katkı sunduğunuzu hissetmek. Bu çok güzel bir duygu. Düşünsenize insanlar hayal edip birikim yapıyor veya insanlar senden bir şey talep ediyor, işin sonunda onların bir şekilde hayllerine kavuşmuş olmasına vesile oluyorsunuz. Zor yanları ise, insanlara söz anlatabilmek, güvenmeleri için kendinizi göstermek, kısacası memnun etmeye çalışmak. Bu zamana kadar hiç bir müşterimizle bir sıkıntımız olmadı fakat, işinizi iyi yapmaya çalıştığınızda zorluk diye söz ettiğimiz terim aslında bizde işimizin bize hissettirmesi gereken bir şey. Bu günlere gelirken güven oluşturmak için, insan kazanmak için oldukça çaba gösterdik. Zamanla gösterdiğiniz emeğin karşılığını alıyorsunuz tabi.
Müşteri segmentinizi neye göre belirliyorsunuz, daha çok kimler projelerinize alıcı oluyor?
Bizim müşterilerimizin neredeyse tamamı yabancı. 50 bin dolara da konut sahibi olmak isteyen oluyor, 500 bin dolara da. Dolayısıyla müşterilerimizin istediği her neyse bunu sağlıyoruz. Müşterimiz bize geldiğinde, 'Sizin sermayeniz itibarınız' diyor. İnsanlar bir yerlerden adımızı duyup geldiklerinde, bize güvenerek, yaptığımız işlere inanarak geliyorlar. Gönül rahatlığıyla A' dan Z' ye bütün hizmetlerinin karşılandığını görüyorlar. Bütün resmi işlemlerden tutun da, iç dekorasyonuna kadar ilgileniyoruz. Dolayısıyla ismimizi duyan yabancı yatırımcı bizden konut sahibi olmak istiyor. Ayrıca daire satttığımız gibi, bina da satıyoruz, yeri geliyor yalı isteyen müşterimiz oluyor ve yalı da satıyoruz. Müşterileri portföyümüz oldukça geniş diyebilirim.
Sektörde rakipleriniz var mı? Rakipleriniz sizi etkiliyor mu?
Ben sektördeki meslektaşlarımı gerek Avcılar bölgesinde olsun, gerekse diğer ilçelerimizden olsun rakip olarak görmüyorum. Kendimize birer partner olarak görüyorum. Onlar benimle paslaşır, ben onlarla paslaşırım. Birbirimize müşteri gönderiyoruz. Yani biz yardımlaşarak işimizi sürdürüyoruz.
Tercih ediliyoruz çünkü dürüstüz
Projeleriniz de sizi farklı kılan ne, insanlar sizi neden tercih ediyor?
İlk sebep olarak dürüstlük diye yanıt veririm. Tercihlerinin en üyük sebebi kimseyi mağdur etmiyor olmamız ve söylediğimiz her sözü yerine getiriyor olmamız. Bir müşterimize hizmet vereceğimiz zaman öncelikle empati yapıyoruz. Kendinizi karşınıza gelen bir kişinin yerine koyduğunuz zaman onun ne istediğini anlar, kendinize yapılmasını istediğiniz veya istemediğiniz şeyi uygularsınız. Bu yüzden empati yaparak karşınızdakini memnun etmek ve anlamaya çalışmak çok önemli bir kuraldır. Bir başka sebep güleryüzlü olmak. 'Esnaf ahlakı' diye bir terim vardır hani. Bir diğer sebep ise, hiç bir müşterimizi kapıdan kapıya koşturup işlerinizi zorlaştırmıyoruz. Her adımda kendimiz her türlü desteği veriyoruz. Uçak biletinden tutun da transferine kadar. Mobilyasından, aboneliklerine kadar ihtiyaç duydukları her nevar ise bizler hallediyoruz. Burada tercümanlarımız, sigorta çalışanlarımız bile mevcut. Bizim farkımız bu. Tercih etmelerini sağlayacak her türlü desteğin ve hizmetin tarafımızdan yapıldığını görüyor, biliyor ve duyuyorlar.
Yabancı müşteri sizi en çok nereden duyup geliyor?
En büyük reklam kulaktan kulağa reklamdır. Daha önce iş yaptığımız ve memnun kalan müşterilerimizden ve başka yerlerden duyup gelen çok sayıda müşterimiz var. Şirketimizi ve hizmetlerimizi duyuyorlar. Sosyal medya hesaplarımızdan da duyup gelenler var. İnternet ortamına ve sosyal ağları aktif bir biçimde kullanıyoruz. Gelen müşterilerin büyük kısmı yatırım amaçlı konut alıyor, kira veriyor.
İnşaat sektörü yavaşladı
Türkiye ekonomosindeki mevcut sıkıntılar gayrimenkulde bir balon oluşturdu mu sizce, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Zaten epeydir oluşmuş bi balon vardı diye düşünüyorum. Arz talep meselesi diyoruz ya, aşırı bir arz oluştu talep olmadığı halde. Daire fiyatları fazlasıyla yükseltildi. Bunun neticesinde insanlar projelerini satamadı. Bence şuan da inşaat yapmak isteyen firmaların hiçbiri mevcut arzda olan satışta olan binaların fiyatına inşaatı mal edemezler. Yani tamamen zarar getiri bu. Çünkü maliyetler arttı, fiyatlar düştü, arsaların fiyatı yüksek. Bu yüzden kimse bu dönem inşata girmek istemiyor. Benim şahsi tavsiyem de bu yönde, beklesinler derim. Ben yabancı müşterilere daha çok hizmet verdiğimden dolayı bu durumdan çok etkilenmediğimi belirtmek isterim. Doların yükselmesi bizim için bir yönden avantaj oluşturdu. Önceden 300 bin liraya satışta olan daireyi, 500 bin liraya almış oldu. Hem dairelerin fiyatlarının düşmesi, hem de doların yükselmesiyle daha fazka satış yaptık.
Alım satım yaptığınız ilçeler hangileri?
Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt, Büyükçekmece ve müşterinin talebine göre Anadolu Yakası ilçelerinde alım satımlarımız oluyor. Genelde en büyük talep Avcılar bölgesi için oluyor.
Yurt dışına yatırım yapmak gibi planınız var mı?
Gayrimenkul sektöründe yok ama enerji sektörü için planım var. Yurt dışında beraber enerji sektöründe beraber çalıştığımız firmalar var. Akılllı Şehir Mobilyaları üreterek enerji sektöründe çalışmalarımız oldu. Katıldığımız yurt içi ve yurt dışı fuarlar oldu. Çevre dostu akıllı kent mobilyaları üretiyoruz. Körfez ülkeleri başta olmak üzere proje odaklı çalışmalarımız sürüyor. Güneş enerjisiyle çalışan Akıllı Şehir Mobilyaları hem devlete hem de vatandaşlara bir çok avantajlar sunuyor. Özellikleri: Aydınlatma Sisteminde mevcut olan şeyler; Gömülü USB şarj cihazı, wifi bağlantı noktaları, engelli araç şarj noktası, güvenlik kamerası, ezan ses hoparlörleri, reklam alanı, oturma bankı...
Seçim hakkaniyetli oldu
Siyaset ortamını ve son seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hakkaniyetli bir seçim olduğunu düşünüyorum. Siyasetçilerimizin kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunu siyasi partilerin hiç birini ayırmaksızın söylüyorum, siyasi dilin düzelmesi, siyasi ahlakın yükselmesi gerekiyor. Toplumun sesine kulak vermeleri lazım. Siyasi çatışmaların ülkemizi çıkmaza soktuğunu, zor durumda bıraktığını düşünüyorum. Herkesin kucaklaşması ve sevgi dilini kullanması gerektiği bir dönem. Oluşan kötü tablo, siyasi sürtüşmeler ve kavgalar ülkemizin ekonomisini de etkiliyor. Hem iç yatırımcı hem dış yatırımcı ülkemizden uzaklaşıyor. Yani olumsuz yönden etkileniyoruz. Türkiye bizim ülkemiz, bir bütünlük sağlanması ve bazı şeylerin aşılması gerekiyor artık.
Hançerli için umutluyum
Bir önceki dönem Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak'ı ve şuan Belediye Başkanı olan Turan Hançerli'yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Handan Toprak elbette döneminde kendince emek sarfetmiş, iyi bir şeyler yapmaya çalışmış olabilir fakat, kendisinin büyük bir katkısını gördüğümü malesef söyleyemeyeceğim. Turan Hançerli ise, onun için umutluyum. Çünkü herşeyden önce kendisinin çok azimli olduğunu düşünüyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli çalışırsa, güzel bir şeylerin yapılacağını düşünüyorum. Elbette İBB'nin CHP den olması, Sayın İmamoğlu'nun görevde olmasından ötürü umudumuz yüksek. Böylelikle hem Avcılar Belediyesi'nin borcu kapanmış olur, hem de olması gereken ve beklenen çalışmalar hız kazanır.
Turan Hançerli'den ilk beklentiniz nedir? Avcılar'ın en acil neye ihtiyacı var?
İnşaat izinlerinin verilmemesi gerekiyor. Bence en acil olması gereken şey bu. Deprem meselesini göz ardı etmemek gerekiyor. Böyle bir büyük sorun varken yeni binaların yapılması uygun değil.Aslında bana kalırsa deprem sonrası izin verilmemesi gerekirdi yeni inşaatlara, fakat malesef öyle olmadı. Yapılacaksa kentsel dönüşümün ada bazında yatay mimariyle yapılması gerekiyor. Hem ilçemiz için daha güzel olur, hem de insanlarımız güvende olur.Avcılar ilçesi hak ettiği değerde olur. Parkları, bahçeleri, sosyal alanları olmuş olacak. Tabi Turan Hançerli'nin elinde bir sihirli değnek yok, sonuçta bir enkaz devraldı. Bu enkazı düzeltmek hem zor hem zaman alacak bir şey. Bunun dışında bir şey daha belirtmem gerekiyorsa, trafik sıkıntısı derim. Sokaklara bir düzenin gelmesi, trafik sorununun azalması gerekiyor. Bir trafik planına ve otoparklara ihtiyaç var. Sokak aralarında arabaların bırakılmaması, yıkık dökük yolların ve kaldırımların onarılması gerekiyor. Turan Hançerli'nin bunları zaman içinde tabi İBB'nin de desteğini yanında hissederek yapmasını isterim. Belki zaman alacak ama yapılamayacak şeyler değil. Ben Turan Hançerli'nin başarılı olacağını düşünüyorum.
Siyaseti düşünmüyorum
Her hangi bir siyasi partinin içerisinde yer almayı düşünüyor musunuz?
Hayır düşünmüyorum. Çok sevdiğim siyasetçi dostlarım var ancak ben her hangi bir oluşumda yer almayı düşünmüyorum. Bağlı olduğum dernekler, sivil toplum kuruluşları da yok.
Spor alanı bambaşka
Denizköşkler Spor Klübünde yöneticilik yapmaya devam ediyor musunuz?
Oradam istifa ederek ayrıldım. Bazı şeyler istediğim doğrultuda olmadığından artık yer almamayı daha doğru buldum. Maddi manevi her türlü desteğim oldu. Spor alanı bambaşka bir alanmış, bana göre değilmiş onu fark ettim. Daha doğrusu bir daha amatör bir kulüpte kesinlikle yer almayı düşünmüyorum. Kısa ve öz bir cümleyle bitireyim, Fenerbahçe'nin başına gelen şey bizim başımıza geldi.
