Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Röportaj Dilek Bozkurt: Eğitim en büyük yaramız

Dilek Bozkurt: Eğitim en büyük yaramız

Beylikdüzü Otizmle Mücadele Derneği Kurucu Başkanı Dilek Bozkurt, en büyük yaralarının eğitim olduğunu söyledi. "Devletin verdiği eğitimlerin saatleri yetersiz. Bu sebeple aileler kendi kaderlerine terk edilmiş durumda" diyen Bozkurt, "Özel eğitim ücretleri çok pahalı. Beylikdüzü 'nde var olan yaşam merkezleri yarım gün için 10 bin TL ücret talep etmeye başladılar. Geçim sıkıntısı olan bir ailenin bu fiyatları ödemesi imkansız" ifadelerini kullandı

Okunma Süresi: 7 dk

Beylikdüzü Otizmle Mücadele Derneği Kurucu Başkanı Dilek Bozkurt, Damga'ya konuştu. Otizmli bireylerin ve ailelerinin sıkıntılarını anlatan Bozkurt, derneğin kuruluş amacı hakkında açıklamalarda bulundu. Beylikdüzü'nde "Duyu bahçeleri ya da terapi bahçeleri olarak adlandırılan bahçe projesini hayata geçirmek istiyoruz" diyen Bozkurt, projeyi Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a sunacaklarını söyledi. Bozkurt, projenin gerçekleşmesi durumunda, "Bu projenin çocukların duygularına etki etmesi, onlara terapi olmasının yanında etkinlik kısmı da söz konusu. Aileler çocuklarını alıp rahatlıkla bir araya gelebilecekleri bir mekana kavuşacaklar. Evde sıkılan çocuğunu nereye götürsem derdiyle eve hapsolmayacak" şeklinde kazanımlar olacağını söyledi. 


Dilek Hanım Beylikdüzü Otizmle Mücadele Derneği 'nin kurucu başkanısınız, derneği kurma fikri nasıl çıktı?

Bugüne kadar birçok dernek faaliyetlerinde bulunan birisiydim. Bir dönem küskünlüklerim oldu uzak kaldım, inancımı yitirdim. Fakat meydanı kötü niyetli engelli çocuk annesini kullanmaya meyilli kişilere bırakıp kaçacak kadar korkak olmadığım için kaldığım yerden hep devam ettim. Beylikdüzü Otizmle Mücadele Derneği ise benim gibi otizmli çocuğu olan kaderdaşım Bülent Güneş Bey ile sohbetlerimiz sırasında 1 sene önce ortaya çıktı. Ama başkanlık yapmak "bu fikir, sorumluluğun altına girmek" epey düşündürdü, hazır mıyım diye... Her şeyden önce hassas bir konu ve medyada işler yaptığımdan kendi reklamı için mi yapıyor derler diye çok ince eleyip sık dokudum. Karşılaştığımız sorunlara karşı da duyarsız kalamadım ve yorgunluklarım arasında konuyu platforma taşımak ancak doğru zamanda olmalıydı.

Peki derneği doğru zamanda mı kurdunuz?

Bireysel yorgunluklarım, çocuğumun özel bir çocuk olması bütün hepsini bir bütün olarak ele aldığımda evet şimdi daha doğru zaman. Çünkü üzerinde uğraştığım diğer projelerim vardı ve yeteri kadar zamanımı alıyordu eee tabi otizmli bir çocuk büyüttüğüm için her şeyi ona endeksli yaşıyor ve planlıyorum. Projelerimi gerçekleştirdikten sonra dernek ile ilgilenmek evet doğru bir planlama oldu diyebilirim.

Derneğin kuruluş amacı nedir?

Dernek, Beylikdüzü 'nde otizm yelpazesi dahilinde; Otizm tanısı almış ve erken tanı alan (OSB) bireylerin tanı almasıyla birlikte kişisel gelişim olanaklarının bağımsız yaşam yetisi kazanabilmesine yönelik yapılacaklarla ilgili, ailelerin destek mekanizmalarının geliştirilmesine, toplumsal farkındalık yaratılarak dışlanma ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak, bu konularda yapılacak proje ve çalışmalarla Otizmi ve Otizmli bireylerin seslerini duyurmaya katkı sağlamak amacıyla kuruldu.

Peki kuruluş amacında hedeflediğiniz şey nedir?

Bu amaca uygun olarak otizmli bireylerin ve ebeveynlerinin yasal haklarını gerektiği biçimde sahip oldukları hakları; "anayasal çerçevede" savunmak bilgilendirmek ve toplum bilinci oluşturarak otizmli bireylerin sosyal yaşam içerisinde dışlanmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz.

Dışlanmanın önüne geçmek sizce nasıl gerçekleşir?

Toplum bilinci ile beraber ben bu durumun önüne ancak bireysel ahlakın oluşmasıyla gerçekleşeceğini düşünüyorum. Ahlaktan yoksun her birey bütün kötülükleri yapabilecek potansiyeldedir benim gözümde. Eğer bir bireyin kendi isteği dışında gerçekleşen rahatsızlığını, hastalığına, özel durumu adına her ne dersek diyelim görmezden gelip üstüne aşağılayıcı bir tutum sergiliyorsanız bu ancak ahlak yoksunu olduğunuzu gösterir.

Dernek yönetimi ağırlıklı olarak annelerden mi oluşuyor?

Annelerimiz çoğunlukta elbette. Fakat otizm aktivisti babalarımızı da görmezden gelemem. Başkan yardımcımız da bir kadın mesela Necibe Güler hanımefendi. İyi ekip önemli hangi oluşum olursa olsun. Şu durumdaki yönetimdeki ekibimizi çok iyi oluşturduk. Biraz zor oldu ama oldu. Öte yandan çocuklarla ilgilenen çoğunlukla anneler olduğundan ve kadınların hayatta her anlamda ön planda olmasının mücadelesini veren, kadın platformlarında aktif rol alan bir kadın olarak bu oluşumda da kadınların önde olması benim için büyük önem taşıyor. Tabi bu konuda derneğimizdeki babalarımız da oldukça destek.

dilek bozkurt

Mehmet Murat Çalık'la görüşeceksiniz. Kendisine ileteceğiniz projenizi öğrenebilir miyiz?

Elbette. Bu projenin araklanmasına ve çoğalmasına çok ihtiyaç var. Her belediye gerçekleştirmeli ve örnek olmalı. Duyu bahçeleri ya da terapi bahçeleri olarak adlandırılan bahçe projesini Beylikdüzü 'nde hayata geçirmek istiyoruz. Tüm duyulara hitap eden başarılı bir şekilde tasarlanması ile oluşturulan bu bahçelere duyu bahçeleri deniyor. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma duygularını harekete geçiren bir tasarım söz konusu burada. Bu proje için kullanıcı ihtiyaçlarının belirlenmesi çok önemli. Çünkü örneğin sadece görme engelli bireyler için tasarlanacaksa o alandaki kullanım ihtiyacı dikkate alınmalı. Biz otizm yelpazesi adı altında bir amaçla kurulmuş olsak da bu projeden her özel gereksinimli bireyin yararlanmasını istiyoruz.



Aileler için de çok iyi olacak anladığım kadarıyla...

Evet, çok güzel bir noktaya değindiniz. Bu projenin çocukların duygularına etki etmesi, onlara terapi olmasının yanında etkinlik kısmı da söz konusu. Aileler çocuklarını alıp rahatlıkla bir araya gelebilecekleri bir mekana kavuşacaklar. Evde sıkılan çocuğunu nereye götürsem derdiyle eve hapsolmayacak. Aynı zamanda genel gelişim gösteren çocuklara da hitap ettiği için bu bahçe projesi; özel gereksinimleri olan çocuklarla, genel gelişim gösteren çocukları bir araya getirerek ve  çocukların küçük yaşta farkındalık kazanmasına da hizmet edecek.

Eğitim konusundaki yaşanılan sıkıntıları sizden dinleyebilir miyiz?

Ahhhh en büyük yaramız eğitim. Devletin verdiği eğitimlerin saatleri yetersiz. Bu sebeple aileler kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Özel eğitim ücretleri çok pahalı. Beylikdüzü 'nde var olan yaşam merkezleri yarım gün için 10 bin TL ücret talep etmeye başladılar. Bunun arttığını da duyuyorum. Geçim sıkıntısı olan bir ailenin bu fiyatları ödemesi imkansız, böyle olunca da olan eğitimden uzak kalan çocuklara oluyor. Çocukların davranış problemleri artıyor ve bu da sosyal yaşam içerisinde çocukla baş edebilmeleri açısından aileleri zorluyor. Siyaset yapıcıların lütufkâr dillerini terk edip icraat yapmadıkları koltukları boş yere işgal etmekten vazgeçmeleri gerektiğini söylüyoruz yıllardır da dinleyen yok


ÇOĞUNLUK LAY LAY LOM YAPIYOR!

2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nün anlamı nedir?

Bugün kutlamaya dönüşmüş. Halbuki mevzu derin. Empati yapmaktan yoksun çoğunluk lay lay lom yanınızdayız paylaşımları yapıyor. İstisna gerçek anlamda empati yapıp yanımızda olanları ayrı tutarak söylüyorum bunu tabi ki... Fakat kimse de alınmasın da (ya da alınsın bizim kırılıp döküldüğümüz yeter) sosyal medyadaki yanınızdayız postlarının dışında gerçek yaşam içerisinde, sokakta yanımızda yok böyle bir çoğunluk. Görmedim, göremiyoruz. Beylikdüzü 'nde bu tek güne endeks duyarlılığı kırmak istiyorum. Bir yerden başlamak lazım, dernek 2 Nisan 'ın dışında da var olduğunu söyleyecek ve buradayız diyecek. Yerel yönetimin kapısını çok çalacağız. Otizmin tek gün farkında olan yönetimde, duyarlılık da istemiyoruz. İzole bir yaşam süren bu çocukların artık bu hali son bulsun diye yerel yönetimi çok sıkıştıracağız ve her konuda destek isteyeceğiz.


Bunun sizin için yorucu olacağını düşünüyor musunuz?

Evet olacak. Ama ben hayatımı zaten Tanrı 'nın bana verdiği bu göreve adamış olarak yaşıyorum ve bundan sonra sadece kendi çocuğum için değil, diğer kaderdaşları ile birlikte yürüdüğümüz yolda daha kalabalık olup hep bir ağızdan ses olacağız hepsi bu.


DERNEĞİMİZİ TANITIYORUZ

Bölgedeki siyasetçilerden destek aldınız mı?

Bu soruya önce şu belirtmeyi yaparak girmek istiyorum; Derneği kurduktan sonra yönetimdeki herkesin başına felaketler geldi desem abartmış olmam sanırım. Ameliyat olanlar, ailesinde trafik kazası geçirenler, çocuğuyla 3 aydır hastanede olanlar vs. Tabi bu olanlar derneği biraz askıya almamıza sebep oldu. Önce sağlık dedik ve toparlandığımız gibi derneği tanıtma çalışmalarına başladık. Bölgede CHP ilçe Başkanı Av. Turan Taşkın ile buluştuk. Görüşmemiz çok iyi geçti, her konuda arkamızda olduğunu ve desteklerini dile getirdi. Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile de görüşüp projelerimizi aktaracağız. Bölgedeki diğer partilerin destekleyeceğini umuyorum. Bireysel görüştüğüm ve ekip arkadaşlarımla önümüzdeki günlerde ziyaretine gideceğimiz İyi Parti İlçe Başkanı Erol Karapınar Bey de oluşumumuz için çok nazik bir tutum içinde. Özetle yeni tanıtıyoruz kendimizi ve her kesimin desteklerine talibiz.

ANIL BODUÇ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *