Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Röportaj Dans aşkı sınır tanımadı

Dans aşkı sınır tanımadı

İlk koreografi çalışmasını daha on yaşındayken hazırlayan, 30 yıllık dans hayatına çeşitli türleri sığdırıp; sırf dans aşkı için Hindistan'a giden Hint Klasik Dansı eğitmeni Tülin Hançer'le keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Okunma Süresi: 8 dk

Dans hepimizin en büyük tutkularından birisi olabilir. Şimdiye kadar şayet hiç dans etmediyseniz veya bu yönde bir isteğiniz arzunuz varsa, bu söyleşimiz tam size göre diyebiliriz. Hint Klasik Dansı Eğitmeni Tülin Hançer, dans ile olan birlikteliğini anlatırken; aslında hepimizin de öykünebileceği güzel bir manzara ortaya koydu. Birçok dans türü hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdiğimiz Tülin Hançer; "Dans ederek hem  eğleniyoruz hem kilo veriyoruz.  İnsanlar eğitime gelirken ilk başta bu kadar eğlenebileceklerini hayal edemiyorlar" diyor.

Dans etmeye ilk ne zaman başladınız? 
Dansla olan yolculuğunuzu anlatır mısınız?

 Dansa ilkokulda 8 yaşında başladım. Erzincan'lıyım, aile olarak da kendi kültürümüzü çok  benimsediğimizden, kültürümüzün en önemli özü olan halayla başladım. Sonradan çok eğlendiğimi fark ettim. 10 yaşındayken ilk kareografimi yaptım. Kaşık çalarak aman ördek şarkısında ilk defa 16 öğrenciye ders vererek kareografi düzenledim. Ben ilk önce yeteneğimi değil de daha çok eğlendiğimi fark ettim. Festivaller ve etkinlikler de görev aldım. Daha sonra mezdeke ve oryantale merak saldım. Kendimi yetiştirdim, yarışmalara katıldım. Oryantal, kültürümüz de var. Kadını ve bereketi temsil eden bir dans. Kendimi keşfettiğim dönemlere denk geldi. Daha sonra Hiphop ve  R&B'ye merak saldım. Dansa profesyonel anlamda hep ilgim oldu ama bir yerlerde tanınmak gibi bir amacım olmadı. Önce kendim eğlenicem ki karşımdakiler de eğlensin. Liderlik özelliğine sahip bir insanım o yüzden bu tarz organizasyonları kendim gerçekleştirmek, üretmek istedim. Sonrasında  kendimi hep kendimle yarışırken buldum. Ben hiç eğitimim olmadan nerede olduğumu görmek için bir yarışmaya katıldım. Orada eğitimli insanların arasında birinci ikinci olamadım belki ama belli aşamaları geçtim. Şunu anladım ki eğitim olmadan kesinlikle profesyonel olamazsınız. Evet yeteneklisinizdir artı eğitim alırsınız daha sonra profesyonel olursunuz. Tek başına yetenek tek başına eğitim yeterli değil. Teknik eğitimler önemli ama yeteneğiniz olursa kendi çabanızla da bir yere gelebilirsiniz. İnternet geldiğinde 2002'de evlere girmeye başladı insanlar o zaman iş amaçlı kullanıyordu. Halkın kullanabileceği sosyal medya mecraları yoktu. Dolayısıyla bu kadar çeşitli dans videoları yoktu. Benim Hindistan'a ve hint danslarına olan ilgim çok eskiden hint filmleriyle başladı. TRT'de yayınlanan Avara filmini babamla birlikte izlerdik. Ben tekrarlarını da çok izledim. Türkiye'de 17 
hafta vizyonda kalan Avara filmini halkımız çok sevdi kendindinden bir şeyler buldu. 1951 yılında çekilen bir film siyah beyaz olmasına rağmen hala seviliyor. Avara gibi izlediğim hint filmlerinde izlediğim kadınların giydikleri sare, taktıkları takılar ilgimi çekti. Nerde farklılık var ben oradayım. Farklı ve değişik olan şeyler beni her zaman çeker. Sanırım o zamanlar bu benim bilinçaltıma girdi. Hint filmleri de gündem olunca kadınların çok güzel  olması ve ettikleri danslar benim ilgimi daha da arttırdı. Kendimi başrol oyuncusunun yerine koyup orada dans ettiğimi hayal ettim. Türkiye'de o zamanlar eğitim alabileceğim kimse yoktu. YouTube gibi öğretici kanallar yoktu. O filmlerden ne kadarını görebiliyorsam onları yapmaya çalışıyordum. Ankara'da Hint'li bir eğitmen olduğunu duydum oraya dahi gitmeyi düşündüm. Çünkü öğrenmeyi çok arzuluyordum. İlk eğitimim İstanbul'da başladı. İki eğitmenim oldu kendilerine minnattarım. Hint dansı Türkiye'de çok popüler olmadığı için bir yerde kalıyorsunuz çok ilerleyemiyorsunuz. Dolayısıyla bu bana yeterli gelmediği için ben de Hindistan'a gittim. 

Hindistan'a ne zaman gittiniz?
Hindistan'a 2 yıl önce gittim. Klostrofobi hastasıydım yani bunu yenmem neredeyse mümkün değildi. Hindistan'a olan ilgim dansa olan aşkım bu hastalığı yenmemi sağladı. 4 yıl boyunca kendi kendimi tedavi ettim. Yerin altındaki metrolarla başladım, ufak uçuşlar yaptım. Hindistan'a gitmem gerekiyordu artık zamanı gelmişti. 3 kez hazırlık yaptım kapalı alan korkum nedeniyle cesaret edemedim gitmeye. Şükürler olsun ki 6,5 saat Hindistan yolculuğu iyi geçti. 2 kere gittim. İnşallah Ekim ayında Divali Festivali için tekrar gideceğim. Özellikle Divali ve Holly Festivalleri çok önemli bunların bizim bayramlarımız gibi dini ve ritüel anlamları var. Güney Hindistan'a gittim
 

Hindistan deneyimlerinizi aktarır mısınız? 
Hindistan'daki danslar bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Hindistan'ın güneyine gittim. Bharatnatyam stili dediğimiz dans 3 bin yıllık geçmişi olan Hint Klasik Dansları' nın bir türü. Ben aslında Bollywood stili eğitim almak istiyordum. Ama bana ilk Hint Klasik Danslarını yaparsınız her türlü dansı kolaylıkla yaparsınız dendi. Bu dansta el işaretleri yani mudraların hepsinin dini ve ritüel anlamları var. Tanrılarına dile getirdikleri bir takım yakarış ve mesajları içeriyor. Bharatnatyam stilinde Vişnu, Krişna, Şiva gibi çoklu tanrılara inandıkları için bunların tiyatral olarak reenkarnasyon olmuş halleri ve hikayeleri sahneleniyor. İki telli çalgı, vurmalı çalgı ve zille, çıplak ayak ritim tutarak dans ediliyor. Türkiye'de fazla ilgi çekmiyor ama aslında hint kültürü ile kültürümüz arasında çok fazla ortak özellik var. Klasik hint dansı,  Bollywood tarzı gibi çok eğlenceli değil belki ama belli bir konusu, anlamı var. Dans için tekrar ve pratik çok önemli. Ben Hindistan'daki gurumu takip ediyorum. 25 yıllık öğrencileri var. 12 yaşında başlıyorlar eğitime. Şöyle söyleyebilirim ki bu dansta çok iyi olmanız için en az 8 yıl eğitim almanız gerekiyor. Eğitimi çok kolay değil o yüzden ben de eksiklerimi tamamlamaya, üzerine ekleyerek devam etmeye çalışıyorum. Hindistan'da küçük bir sahne almayı başardım. Ben tabi ki sadece bununla kalmam daha çok sahne almayı planlıyorum. Yılın üç ayı oraya gidip kalmaya çalışıyorum. 

Hint kültürü ile bizim kültürümüzün ortak özellikleri olduğunu söylediniz. Bunlar nelerdir? 
Hint kültürünün bizim kültürümüzle ortak yönleri var. İkisi de Asya kültürü olduğu için  Avrupa kültüründen  daha fazla ortak değer paylaşıyor. Ben tabiki ilk önce kendi kültürümüze yakın olanını tercih ederim. Bollywood filmlerinin de etkisiyle hint danslarının Türkiye'de ciddi bir hayran kitlesi var. Sosyal medya gruplarında da 1 milyonun üzerinde hayran kitlesine sahip. Hayran kitlesinin baskılarından dolayı bir kanal hint dizisi dahi yayınlıyor. Dizi ve filmlerini kültürümüze yakın olduğu için severek izliyoruz. Bizimle değerleri çok yakın, anne baba ilgisi var, romantizm var. Sosyal mesajları çok iyi. Dans ve kültür bir arada olduğu için bu işi severek yapıyoruz. Dansı sevdirmek istiyorum
 

Türkiye'de dans ve eğitim konusunda neler  yapıyorsunuz?
İstanbul'un dört bir yanında sınıflarım var. Kadıköy'de  Aytunç Bentürk Dans Akademisi, Taksim'de My Dream Dans Okulu, Kartal'da Agon Dans Okulu'nda klasik hint dansı ve Bakırköy Safir Plates'de oryantal ve zumba dersleri veriyorum. Bunun dışında tiyatrolarda da ders verdim. Herkese ulaşabilmek adına şimdilik bana ait bir yer yok. Kültürü temsil eden Hint danslarını sevdirmek ve öğretmek istiyorum. Derslerime gelen öğrencilerim arasında bu dansı iyi derecede öğrenmek isteyenler de var sadece eğlenmek için öğrenen de.. Ev hanımlarından, fitness hocalarına kadar pek çok öğrencim var.  Özellikle de erkeklerin dansa karşı bir ön yargısı var ama bu dans onlar için de uygun. Ben öğrencilerime dansta çeşitlilik gösteriyorum. Dans ederek hem  eğleniyoruz hem kilo veriyoruz.  İnsanlar eğitime gelirken ilk başta bu kadar eğlenebileceklerini hayal edemiyorlar.   Arkadaşlık bağı kurulan sevgi ve saygı içerisinde bir eğitim veriyoruz. Bizler aile gibi olduk. Etkinlikler, faaliyetler, piknikler düzenliyoruz. Hint restoranlarına gidip yemek yiyoruz. İnsanların düşüncelerinin de değer gördüğü, sevilip sayıldığı bir ortam var. 14 kişilik bir ekibimiz var. Ve her türlü teklife açığız. 

Sosyal Medya kullanıyor musunuz? İnsanlar eğitim ve etkinlik haberlerine nereden ulaşabilir? 
Ekibim daha yeni oluştuğu için YouTube ve İnstagram sayfalarını bu yıl açacağız. Ben ilk olarak kendimi denedim. Eğitmenliğimin beşinci yılı. Ben önce bunları öğrencilerime sevdirmek ve öğretmek için başladım. Ankara ve İzmir'e workshoplara gittim. Maddi zararım olmasına rağmen insanlara bir şeyler öğretmek istedim. Workshoplarımız devam edecek. Sponsorlarımız olursa daha iyi olur. En son Avşa Adası'ndaydık. Ağustos ayında yine Avşa Adası'nda ve İstanbul'da sahnelerimiz olacak. Kuyumcukent Wedding Worl'de Başkan Kaya Gold ve Avm Başkanı Ahmet Kaya'nın desteğiyle Hint danslarına ve kültürüne ait çeşitli açılış ve organizasyonlar yapılacak. Tarihler şimdi belli değil ancak bizi takip ederlerse öğrenebilirler. Daha çok festivalle alakalı işler yapıyoruz. Bazen kına geceleri ve düğünlere çağrıyorlar yine değerlendirilebilir ama bizim önceliğimiz kültürel değerleri aktarmak ve dans festivallerinde yer almak.  
 

Eğlenerek öğrenebilirsiniz
 

Son olarak sizce insanlar neden Hint dansı yapmalı? 
Türkiye'de dans son zamanlarda daha kabul görürülür ve anlaşılır hale geldi. Dansın her dalı ilgi çekmeye ve  insanlar dans etmeyi daha çok sevmeye başladı. İnsanlar hangi dans türü ilgisini çekiyorsa ona gitsinler. Ama hint dansında herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini söyleyebilirim. Yani duygularınızla hareket edebileceğiniz tamamen kötü enerjiyi atıp iyi enerjiyle evinize gittiğiniz bir dans bu. Kendinizi bulabileceğiniz bir dans türü. Sadece bir dans değil aslında bir yaşam biçimi. İnsanlar derse geldiği zaman mutsuzluklarını, yalnızlıklarını, kararsızlıklarını aşıyor. Çünkü burada bir aile ortamı var. İnsanlar çeşitli aktivitelerle kendilerini doyurmuş oluyor. Hint danslarıyla her şeyi bulabilirsiniz. Eğlenerek öğrenerek deneyimleyebilirsiniz. 

Herkes denemeli diyorsunuz yani?    
Ben insanların bir kez de olsa gelip denemelerini isterim. Ben de önce deneyerek başladım şimdi tutkunu oldum. Eminim sizin hayatınızda da bir şeyleri değiştirecek. Zayıflamak ve fit olmak isteyenler Bangra tarzı dans edebilir. Bangra tarzı dansın günde 700-800 kalori yaktığını gözlemledik. Spor ve sağlık açısından da oldukça önemli. Herkese her şekilde iyi gelecek bir dans türü. 12 ile 80 yaş arasındaki herkes hiçbir statü gözetmeksizin gelebilir. Bu dans tamamen bir kültürü öğrenmek ve sosyalleşmek olarak görülebilir bunu sadece Hindistan'ı veya Bollywood'u sevmek olarak görmemeliyiz. Hindistan çok başka Bollywood çok başka. Bollywood tamamen film platoları tarafından oluşturulmuş sihirli bir dünya. Dans bambaşka bir dünya. Bunları birbiriyle karıştırmamak lazım. 

CANSU ŞİMŞEK 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *