Kültür- sanat ve magazin köşemizde bugün Fashion model, uluslararası reklam yüzü, uluslararası model, manken, aktör ve Brad Pitt’e olan benzerliği ile dikkatleri çeken Burhan Sırmabıyıkoğlu ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Reklam yüzü ve modellik arasındaki fark nedir?
Reklam yüzü olmak benim için çok özel bir şey. Çünkü artık o marka sizin ve siz marka ile bütünleşiyorsunuz. Hem ülkemde hemde uluslararası arenada çok reklam yüzü olmak benim için büyük bir övünç kaynağı. Fashıon modelliğe gelirsek, özellikle ben bilinmesini çok isterim ki, bu işi yapacak olan genç kızlarımızın ve erkeklerimizin yalnızca bir model yüzü olmalarını ben istemiyorum. Fashion model olmak ayrıcalıktır. Bu da dünyada çeşitlere ayrılır. Süper model, top model gibi. Fashion model, modelliğin üzerinde bakışlarla mimiklerle, insanı kendi bütünüyle ve içeriden gelen duygularıyla kamera ve fotoğraf makinalarının karşısındaki yaptığı hareketlerin tarz biçimine fashion modellik denir. Bu anlatılamaz, öğretilemez bu tamamen modelin içindeki duyguları ışığı ile beraber karşı tarafa yansıtma şeklidir.
Erkek güzeli seçildiğiniz yıllardan itibaren uluslararası manken ve model olmak için neleri aşmak zorunda kaldınız?
Biliyorsunuz, ülkemizde ve dünyada güzel kavramı kadınlara ait bir şeydir. Bir erkeğin bunu başarması da çok büyük mücadele gerektirir. Ve bu yol gerçekten çok dikenli bir yoldur. Karşınıza her çeşit insan çıkabilir. Bu noktada akıllı hareket etmek ve kendini iyi kontrol etmek gerekir. Her şeyden önce manevi yönü çok kuvvetli bir insan olduğum için, her şeye Allah’ın adı ile başlarım. Avcılar’da küçük bir mahallede doğdum. Hatta bu da bütün gazetelerde çıkmıştı. Çünkü o küçük mahallenin kendi gelenek ve göreneklerinin arasından sıyrılıp, dünyanın en büyük markalarının seni bulması kolay bir şey değil. Hele o yıllarda teknoloji şimdiki gibi değil. Mesela gençlere şöyle izah edelim; o yıllarda cep telefonları yok, bilgisayarlar yok, internet yok. Gelip beni bulmaları benim başarım ile ilgiliydi. Kendime hep vakit ayırdım. Devamlı spor yaptım, beslenmeme, uyku düzenime dikkat ettim ve hayatta hep pozitif düşündüm. Şu an özellikle sosyal medyada arkamda çok büyük bir kitle var. ilk önce Türk markalarıyla çalışmaya başladım. Ben manken kökenli bir aktörüm.
Sizi etkileyen birisi oldu mu?
Bizim kuşakta mankenlikten aktörlüğe geçiş çok az. Yaşar Alptekin’in mesela bana hep olumlu bir dokunuşu olmuştur. Bunu söylemeden geçemem. Kendime özgüvenim hep çok yüksekti ve inanıyordum. Bir gün İtalyan markalarının trendlerini benim üzerimde deneneceğini ve bunları benim tanıtacağımı biliyordum. Enerji, enerjiyi çağırıyor. Ayrıca Türkiye’de fashion week oldum. 2020 yılı için yine beni aday göstermişler, sağolsunlar. Birçok uluslararası platformlarda da hep Türkiye’yi temsil ettim. Bundan özellikle gurur duyuyorum. Çünkü milliyetçi bir yapım var. Her fırsatta Türklüğümü dile getiriyorum. Hatta İtalya’da podyumda iken, bir İtalyan muhabinin ‘son olarak ne söylersiniz?’ sorusuna bir süre susup salonun tüm konsantrasyonunu sağladıktan sonra ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ dedim.
Biraz da özel hayatınızdan bahsedecek olursak; neler anlatmak istersiniz?
Evliyim ve çok değerli bir eşim var. Eşime çok teşekkür ediyorum. Kadınlar tarafından bu kadar ilgi görüp, bu kadar hoşgörülü olabilmek her kadının harcı değildir. Ayrıca üç tane çocuğum var. Hepsini güzel yetiştirdiğime inanıyorum. Atatürk’ün yolunda birer Türk milliyetçisi olarak yetiştiler. Çocuklarımın isimleri çok özeldir. Aziz, Tibet, Azra. Baş harfleri ATA dır. Ayrıca namazımı da kılarım. Ben Selanik’liyim. Çocuklarımla ve eşimle gurur duyuyorum.
SOSYAL PROJELERİ ÇOK ÖNEMSEDİM
Sadece Türkiye'de değil diğer ülkelerde de tanınıyorsunuz...
Bir sanatçının sadece kendi ülkesinde değil, tüm dünyada sevilmesi gerekiyor. Türk cumhuriyetlerinde büyük bir sevgi gösteriyorlar. En son pandemi sürecinde mesela Ganap Tv denilen, Hollywood’ da da yayın yapan canlı bir platformda yer verilen tek Türk sanatçı benim. Bunlar sonra Google’a düşüyor. Dünya çapında bir web sitem var. Doksan yedi dilde çevirisi var. Yani ben bu takdirleri kişisel olarak değil, ülkem adına alıyorum ve her yerde ülkemin bayrağını sallıyorum. Misyonum bu. Yani beni sadece bir moda izleyicisi takip etmiyor. Herkese hitap ediyorum. Yine sokak çocukları ile ilgili gelen film teklifini senaryonun yarısını okurken kabul ettim. Sosyal projeler hayatımda hep var oldu. Ve bunlardan elde ettiğim gelirleri hep bağışlamışımdır. En son Gemlik’te ‘Bir iyilik yap’ adlı sosyal projenin sanatçısı idim. Altı yaşından yirmi beş yaşına kadar sokak çocuklarının hayallerini gerçekleştirmekti. Onlar bir hayalini yazacak ve sandığa atacak ve bu projeden gelen gelirle o çocuğun hayalini gerçekleştirdik. Daha sonra her köye bir kütüphane projemizi gerçekleştirdik. Bunlar beni manevi olarak besliyor.
AVCILARDAN BAŞLAYAN SERÜVEN
3 Ağustos 1973 tarihinde İstanbul Avcılar’da doğdu. Aslen Selanikli. Aslan burcu. Matbaacı bir Babanın üç çocuğundan en büyük oğlu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Avcılar’da bitirdi. Liseyi Edebiyat mezunu olarak bitirdi. İstanbul Üniversitesi, Turizm ve İşletme mezunu. Üniversite hayatı boyunca birçok Aktivitenin içinde bulundu ve Spor hayatını devam ettirdi. Sinema Filmlerinde ve dizilerde Kamera Arkası olarak görev yaptı, rol aldı, Reklamlarda oynadı. Uluslararası Projelerde Ana Cast olarak rol aldı. Dünyaca ünlü markaların modelliğini yaptı ve Fashion model olarak dünyada tanınıyor. Reklam Yüzü olarak Birçok Uluslararası Firmaların Reklam Yüzü oldu. Yurtiçi ve yurtdışı ünlü markaların mankenliğini yaptı. Türkiye’de yapılan Sosyal Projelerde defalarca gönüllü sanatçı olarak en başta yer aldı. Magazin basını tarafından Türkiye’nin Brad Pitt’i unvanı verilen sanatçımızdır. Ünlü markaların modelliğini yapan ve birçok reklam filminde yer alan Burhan Sırmabıyıkoğlu ayrıca “Sokağın Çocukları”, “Karımı Gördünüz Mü?”, “Fetih 1453” gibi yapımlarda rol aldı.
Oynadığınız filmlerden ve dahil olduğunuz projelerden konuşacak olursak?
Dört tane sinema filminde aktörlük yaptım ve hepsi iyi filmlerdi. Türkiye’nin en büyük sanatçıları ile oynadım. Çok memnunum bundan. İMDB gibi yerlerde yüz puan üzerinden yüz alan bir oyuncuyum. Arkamdan gelen nesile de kendimce doğruları vermeye çalışıyorum. Güzelliğin ya da yakışıklılığım geçici olduğunu insanlara ruh güzelliğini ve vicdanlı olmaları gerektiğini vurguluyorum. Türkiye’de 2017 yılında ilk defa ‘Sokağın Çocukları’ isimli hayvanlar üzerine bir sinema filmi yapıldı. Hem başrol oyuncusuydum ve buraya Türkiye’nin Brad Pitt’i olarak katılmıştım. Uzun metraj bir filmdi ve hayvanların konuşacağı söylenmişti. Bu teklif geldiğinde ben sonsuz bir mutlulukla kabul ettim. Bana kaşemi sorduklarında, ben bu projeden asla para almayacağımı söyledim. Tüm gelirimin hayvanlara bağışlanmasını istedim. Kamera arkası da dahil iki yüz kişiyi yöneterek, yol paramı bile cebimden ödeyerek ben bu filmi gerçekleştirdim. Bu benim en büyük gururlarımdan bir tanesidir. E tabii bu film vizyona girdiği anda otuz milyon hayvanseverin ilgi ve coşkusunu ben bile hayal edemezdim. Bu filmden sonra ABD’deki Youtube benimle görüşmeye Türkiye’ye geldiler. Bunu da Türkiye’de yaşayan ilk sanatçı benim diye biliyorum. Burada bir canlı yayın yapıldı. Bu da beni çok mutlu etmişti.
Bir sanatçının sevgiye bakış açısı nasıldır?
Klişe laflarla anlatmaya çalışmayacağım. Sanatçı her şeyi sever. Mesela şu kayalıkların içinden çıkan küçücük bir sarı papatyaya kilitlenir, üç saat bakar. Ama bunu karşı tarafa anlatamazsınız. Denize baktığınızda bile onunla bir romantizm yaşayabilirsiniz. En ufak bir şeyden etkilenebilirsiniz. Orada bir nüans vardır ya da mimiği, biz bunu yakalarız. Bize verilen sevgiyi kat kat göğüsleriz. Böyle bir ruh hali. İnsanlar hep yüzüme bakıyor, saçlarıma bakıyor, gözlerimin rengine bakıyor.. Kalbime bakmıyor
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Evet özellikle değinmek istediğim bir konu var. Şu anki yaşadığımız toplumda maalesef kadınlar bazı konularda erkekleri geçtiler. Buna özellikle değinmek istiyorum. Lütfen kendilerine rica ediyorum, toplumda beraber yaşıyoruz ama daha önce kendi hemcinslerimin yaptığı hataları genç kızlarımız yapıyor. Eşim var ve bende bir kız çocuk babası olduğum için kadınlardan aldığım tacizlere artık dur demelerini istiyorum. Bu konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum ama edebimden bu kadarını anlatabiliyorum. Bunu herkesin anladığını düşünüyorum.
Projelerinizi takip etmek üzere bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum.
Ben teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.
ŞU ANDA BİR OKUL HAZIRLIĞINDAYIM
Genç arkadaşlarımıza gerek mankenlik, gerek modellik, gerek oyunculuk ile ilgili herhangi bir eğitim vermeyi düşünür müsünüz?
İnanamıyorum sana, şu anda tam enerjinin içindesin. Şu anda bir okul hazırlığındayım. Daha hiç kimse bilmiyor. Patentli bir sanatçıyım biliyorsun ve bunu İHA sordu, henüz o dönem tam olgunlaşmadığı için söylemedim. Ama siz bu enerjiyi yakaladığınız için bu sorunun cevabının hakkınız olduğunu düşünüyorum. Evet kendi alanlarında çok usta isimler ile birlikle dijital platformda bir okul kuruyoruz. Burada mankenlik, modellik, oyunculuktan tutun, senaryo yazarlığına kadar kendi dallarını öğrencilerin seçebileceği bir platform olacak. Bende onları yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek istiyorum. Yani öğrencinin akışını ben belirlemek, yol gösterici olmak benim hedefim. Canlı yayın şeklinde, soru cevap olanaklarıyla bunu gerçekleştireceğiz.