CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığına adaylığını açıklayan Gülüzar Kaya Bektaş, yıllardan beri parti içinde görev almasına rağmen delege yapılmadığını söyledi. Sürekli kadınların sorunlarını ele aldığını, haklarını aradığını bu nedenle de kendisinden korkulduğunu belirten Bektaş, “Sizi bu mu korkuttu? Eğer bu değilse nedir?” diye sordu
Siyasi hayatına 1991 yılında ilk kez SHP'de başlayan, SHP ve CHP'nin birleşmesi sonucu CHP'de devam eden Gülüzar Kaya Bektaş Damga'ya konuştu. 23 yaşlarında gençlik kollarında görev aldığını, 25 yaşında ise Kadın Kolları Başkanlığı görevine getirildiğini belirten Bektaş, “Siyaseti oradaki insanlardan öğrendim, özellikle kadınlardan öğrendim. Kimisi annem yaşımda, kimisi ablam yaşında olan kadınlarla beraber çok büyük bir başarılar elde ettik. Uzun yıllar boyunca Kadın Kolları başkanlığını benim yapmamı istediler. Bu konuda ısrarcı olan Hüseyin Özkahraman’a, artık Kadın Kolları dışında başka birini yetiştirmek istediğimi ve elde ettiğim başarıyı bir başka kadının yerime gelerek sürdürmesi gerektiğini sçyledim. Ardından bir kadını yetiştirdim. Daha sonra İbrahim Yener döneminde İstanbul Bahçelievler’de kadından sorumlu ilçe başkanlığı görevi yaptım. Sonrasında ise ilçe sekreterliği yaptım. 2005 senesinde Beylikdüzü’ne geldim. O dönem burada il yönetimindeydim fakat Bahçelievler’den bağımı koparmamıştım. 2010 senesinde Ekrem İmamoğlu ile ilk kez tanışmıştık. Bir süre beraber çalıştıktan sonra Marmara Mahallesi kordinatörü oldum. O dönemlerde buradaki oyumuz yüzde 9 civarındayken, bu oranı giderek yükselttik. Bu bölge bizim için çok zor bir bölge olmasına rağmen başarı elde ettik. Şimdilerde bu oran yüzde 40’lara çıkmış durumda. 2 dönem il yöneticiliği yaptım. Kadın kolları il başkan yardımcılığı ve kadın kolları ilçe sekreterliği yaptım. Aynı zamanda siyaset eğitmeniyim. Meclis üyeliği derken bugüne kadar geldik'' şeklinde konuştu.
CHP için enerji topluyorum
CHP için şuanda enerji topladığını söyleyen Bektaş, ''Ben Cumhuriyet sevdalısı bir kadınım. Bunun için bu zamana kadar bana ne görev verildiyse hakkaniyetle hakkaniyetle yapmaya çalıştım, asla bencillik yapmadım. Özellikle kadınlar için erkeklere çok karşı çıktığım zamanlar oldu'' dedi.
Kadınlar ötelenip, itiliyor
Siyasette kadınlarının önünün açılması ve haklarının korunması için birçok çalışmalarının olduğunu ifade eden Bektaş, 39 ilçemizdeki kadınların çoğunu tanıdığını, hepsini çok sevdiğini söyledi. Bektaş, “Adaylığı açıkladım, seçilirim veya seçilmem bu çok önemli değil, bu demokratik parti içi bir yarıştır. Siyasetin mutfağında çok emek ve mücadele vermiş bir kadın olarak sorunları dile getiriyorum. Erkeklere karşı mücadele vermek çok zordur. Omuz omuza yürüdüğümüz parti üyesi erkek arkadaşlarımızı haksızlık etmek istemem ama, siyasette kadını maalesef ezip, öteliyorlar. Kadını sürekli aşağıda tutmak, yukarıya teşvik etmeme veya önünü kesme olayı son bulmalıdır. Ben artık kadınların daha ön sıralarda yer almalarını istiyorum. Malesef hiçbir partide bunun olduğuna inanmıyorum, CHP’de de olduğuna inanmıyorum. Kadın mücadelecidir, başarılıdır ve detaycıdır. Ama listelere baktığımızda cinsiyet kotasının yüzde 33 olduğunu görüyoruz. Neden bu cinsiyet kotası var ki! Bu kota hiçbir yerde sağlanmamış durumda. Aslında bu tüzüken bir suçtur, seçimlerin iptal olması ve bu tür listelerin tekrarlanması gerekiyor. Maalesef kadına önem verilmiyor. Ben erkeklerin bizim haklarımızı savunabileceklerine inanmıyorum. Bu konuda kadınlarımızın mücadele vermesi gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımızın bilinçlendirilmesi ve kendi haklarına sahip çıkması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Neden delege yapılmadım!
Kadınları ve sorunlarını sık sık ele aldığı, haklarını aradığı için kendisinden korkulduğunu, bu yüzden de delege yapılmadığını düşünen Bektaş, “Kadınlarımızı her fırsatta savunduğum ve onların her alanda olması gerektiğini söylediğim için mi delege yapılmadım, bu mu korkuttu? Bana açıklasınlar, bilmek istiyorum. Eğer bu değilse nedir? Bilmeden birilerine zarar mı verdim, eğer öyleyse özür dilerim. Bana artık bir açıklama yapsınlar. Aksi taktirde çok keyfi ve korkarak yapılmadığımı düşünüyorum. Çünkü parti emekçisiyim. Özellikle ilçe başkanımı muhattap alıyorum, bunun bir açıklaması olmalıdır. Bu kadar gönülden ve emek vererek partisi için mücadele eden bir kadın olarak sorguluyorum bunu. Bir cevap borçlular bana. Eğer benim bir hatam varsa kesinlikle özür dilerim ve bunu da kabul ederim. Bunları söyleyebilecek bir insanım. Yalnızca bana sebebini söylemelerini istiyorum” şeklinde konuştu.
İmamoğlu'nun
bireysel başarısı
Beylikdüzü'nde on senede başarı yakaladıklarını ifade eden Bektaş, ''Bu başarı sadece Ekrem başkanın yakaladığı bir başarıdır. Bu yapı için gurur duyuyorum. Bu zamana dek çok güzel çalışmalarımız ve tecrübelerimiz oldu. Ekrem başkan henüz ilçe başkanlığı yıllarındayken zaten çalışkanlığı ile dikkat çekerdi. Bizlerin parti içinde bunu örnek alması gerekiyor. Sistemi bu şekilde uygulamak bizi başarıya götürecek olan sistemdir. Ekrem İmamoğlu sistemli çalışan bir siyasetçiydi. Olması gereken sistem tam olarak budur. O günlerde ekibi olarak bizler başarıya gideceğini görüyorduk zaten. Dikkat çekmek istediğim şey şu; bir başarı elde edildi, ama bu sadece Ekrem Başkanın bireysel başarısı gibi. Genel seçimlerde mevcut iktidar ile mücadele edilecekse, herkesin bu başarıyı korumak ve arttırmak için mücadele vermesi gerekiyor. Sadece İmamoğlu’nun başarısı veya çalışmasıyla olmaz” dedi.
Monotonluk var
CHP İlçe yönetimini eleştiren Bektaş, “CHP Beylikdüzü’nde neden geri? Neden Ak Parti’nin oy oranından daha aşağıda kalsın? O zaman bizim başka bir problemimiz var; bireyde başarı yakalıyoruz, karşımızda kendini sevdirmiş, inandırmış ve gurur duyduğumuz bir örnek varken, parti olarak neden birinci olamıyoruz diye kendimize sormamız lazım. Durum böyleyken ilçe başkanı ve yönetimini sorgulamak gerekir. Bir monotonluk ve mirasyedi olayı var. Bunu özellikle söylemek istiyorum. Ekrem başkanın başarısıyla ilçe yönetilmez. Onunda katması gereken şeyler var elbette, katıyor da kendisi. Fakat bu başarının artması için veya bunu parti geneline yaymamız gerektiğini düşünerek hareket edip ona göre kadrolar kurarak çalışmalar yapılması gerekiyor. Esikler, hatalar neredeyse tespit edilmeli ve düzeltilmeli. Bunları düşünerek CHP’yi Beylikdüzü’nde birinci yapmamız gerekiyor. Buna neden olan parti içi sıkıntılarda var tabi. Dediğim gibi bir mirasyedi olayı var. Yönetimi ve yönetim kadrosunu beğenmiyorum. Oraya gittiğim zaman sıkıntılarla karşılaşıyorum. Örgütü dinliyorum, ilçede yaşadıkları sıkıntıları dile getiriyorlar'' ifadelerini kullandı.
Emeğimiz varsa
sözümüz de olacak!
Kendisinin aksaklıkları görmesinin, farkında olduğu sorunlara önem verip dile getirmesinin partiye ve hatta ülkeye katacağı öneme değinen Bektaş, ''Sorunları görüp, farkında olduğum meselelere kulak asmayıp aday olmamam, benim ayıbım olurdu. İyi bir başarı yakalamışız, genele yayalım, tırmandıralım bunu. Benim hedefim bu. İlçe başkanıyla kişisel bir problemim yok fakat yönetimini, sistemini beğenmiyorum. Son listelerde dayatma olduğunu düşünüyorum. 30 senedir CHP’de böyle bir hatayı ilk defa gördüm. Bu tür yanlış listeler aslında hep oluşturuldu ama hiçbir zaman partiye henüz yeni girmiş kişiler delege yapılmamıştı” dedi.
İlçe başkanı pazarlık edip oy topluyor!
Bazı delegelerin, Taşkın Özer için mesaj grupları kurarak, ''istikrarın devam etmesi'' söylemi altında oy topladığına dikkat çeken Bektaş, ''Bana oy verirsen seni delege yapacağım’’ pazarlığıyla delege listesi oluşturulması çok çirkin birşey. Bu durum bazı mesajlarla kanıtlandı. Aslında bana oy vermesin ama partime katkısı olsun, ardından delege olsun diye düşünülmesi gerekiyor. Herkesin gerçek partili olduğuna inanmıyorum. 30 yılı aşkındır siyasetin içerisinde yer alan biri olarak bunu ilk defa yaşadım. Bunun ilç yönetiminin tecrübesizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Açıklanmamış bir ilçe başkanı var ve oy topluyor. Bu etik değil” eleştirisini yaptı.
Ben daha ne yapayım?
CHP Genel Merkezi'ne seslenen seslenen Bektaş, ''Diyorsunuz ya kadınlar siz aday olun, erkek aday getirmeyin diye, çok doğru ve değerli bir söz. Bende onun sözüne uyarak mutfakta bu kadar görev yapmış biri olarak kadınları temsil ediyorum. Handan Başkanın varlığıyla çok gurur duyardım. Tek kadın olmasıyla ilgili de acı duyardım. Yetkililer eğer kadınları siyasette bir yere taşımayacaklarsa, bize öyle söylemlerde bulunmasınlar. Bizi bugün görün lütfen” çağrısını yaptı.
Siyaset yapmak biat etmek değildir!
Beylikdüzü için biat kültürü tehlikesi gördüğünü ifade eden Bektaş, ''Siyaset yapmak biat etmek değildir. Bugün antidemokratik bir uygulama var diye konuşup, bunu eleştirebiliyorsam partiye iyilik yapıyorumdur. Ben partinin düşmanı falan değilim. Eğer eleştirmiyorsam bomboş bir insanım demektir. Çünkü aksaklıkları, eksiklikleri beraber düzeltmeliyiz, düzelteceğiz de. Önemli olan özeleştirimizi yapıp iyiye doğru ne yapabiliriz diye düşünüp harekete geçmektir. Tek hedefimiz iktidar olmak değil mi? Önce herkes kendi kapısının önünü süpürecek, kendi ilçesinde kendi partisinin başarısını düşünecek. Dediğim gibi Ekrem başkanın başarısı çok önemli ancak bu baz alınmamalıdır. Kendisi sevilen ve sayılan bir lider. Kendisini il'e gönderdik, mirasını tüketmeyelim. Başarısını, ağırlığını üzerimizde hissedip hepimiz üstümüze düşen görev neyse hakkıyla yapalım. İlçemde bu durumun sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Neden bu durumu sorgulayıp yol aramıyoruz? Bence önce bunu sorgulamak gerekiyor. Neden bizim genelde oylarımız düşük? Demek ki parti olarak eksiğklerimiz var demektir. Önce bunlara cevap aramalıyız. İktidara bu şekilde gidilemez. Bir taze kan gerekiyor. Bu taze kan bir emekçi kadına düşer. Çünkü kadınların sorunlarıyla ilgiliyim. Tüm çalışmalar kadınlarımızın sırtından geçiyor. Kadınlar olmadan kapıların açılmadığını da biliyoruz. Ben aday çıkmakla iyi bir hareket yaptığıma inanıyorum ve destek bekliyorum. Ekrem başkanımdan da bu desteği bekliyorum” yorumunu yaptı.
Üyelerin eğitilmesi lazım
Bu süreçte parti üyelerinin çoğaldığını ve bunun doğal olduğunu söyleyen Bektaş sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birçok ilçede iletişim, sosyal demokrasi eğitimi vermiş biri olarak, tüzüğü iyi bilirim. Gelen üyelerin eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelen üye eğitilmiyor. Partilimi tenzih ederek söylüyorum bunu ama belediye olduğumuz için gelip üyeliğini yaptıranlar var. Elbette katılım sağlanması bizim için güzel bir durum, büyüyelim, çoğalalım ama bunlara eğitim verilmesi gerekiyor. CHP çatısı altında siyaset yapmak için kişinin önce CHP’nin ideolojisini öğrenmesi ve içselleştirmesi gerekiyor. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyal demokrasi nedir, demokrasi nedir bilinmesi gerekiyor. Biat kültürü olmaz. Biraz biat kültürüne yakınlaşıyor, eğer ki bu ideoloji öğrenilmezse maalesef bu oluyor. Böyle olduğunda partiye faydalı olunmuyor. Partinin tüm düzenini bozuyor. CHP başlıbaşına bir siyaset okuludur, çok köklü bir partidir. Partimizde biat kültürünün çoğaldığını gördüm. Ama parti kültürünün, ideoloji kültürünün eğitimlerle sağlanması gerektiğine inanıyorum. Ekrem başkan zamanında buna çok önem veriliyordu ancak şimdilerde gerekli önemin verilmediğini düşünüyorum.”
Gülüzar Kaya Bektaş Kimdir?
1966'da Sivas'ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünde ve Pera güzel sanatlar akademisi resim bölümünde eğitimine devam etti. 10 yıl gazetecilik yaptı, ardından bir holdingte üst düzey yönetici olarak çalıştı. İpek kağıtçılık, matbaa ve tekstil sektöründe şirketler kurdu. Aynı zamanda ressam olan Gülüzar Kaya Bektaş, birçok karma ve kişisel sergi gerçekleştirdi. Çeşitli yarışmalardan dereceler ve ödüller aldı. İstanbul Kadın Ressamlar Derneği ve Bakırköy Sanatçılar Derneği üyesidir. 1991'de İstanbul Bahçelievler'de SHP Gençlik kollarında siyasete atıldı. CHP Bahçelievler Kadın Kolları Başkanlığı, İlçe Başkan Yardımcıları ve İlçe Sekreterliği görevlerini yaptı. CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkan yardımcılığı ve İl Eğitim Sekreterliği görevlerini yaptı. Ayrıca siyaset eğitmeni olan Bektaş, 2009-2014 yılları arasında Beylikdüzü belediye meclis üyeliği görevinde bulundu. Kadın Adayları Destekleme Derneği (Ka.Der), Atatürkçü Düşünce Derneği üyesidir. Evli ve iki çocuk annesi olan Bektaş 15 yıldır Beylikdüzü'nde yaşıyor.