Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Röportaj Barbaros: Magazinle şöhret benim yolum değil

Barbaros: Magazinle şöhret benim yolum değil

Damga Gazetesi olarak, aşk şarkılarının romantik prensi Barbaros'la müziğe ve özel hayatına dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Hayatına dair konuşan Barbaros, “Herkes kendi tercih ettiği yolu yaşamaya çalışıyor. Kimisi polemikle, kimisi laf atarak, kimisi magazin hayatıyla… Bunlar farklı farklı seçilen yollar. Bir şey diyemem. Benim seçeceğim yollar değil” dedi

Okunma Süresi: 8 dk

Sanat dünyasının ve müzik piyasasının sevilen ismi Barbaros'la keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Hayatına dair, özlemlerine dair ve müzik dünyasına dair sohbet ettiğimiz Barbaros'un samimi yorumlarını keyifle okuyacaksınız. Müziğe başladığı günlerde; ilk albümü için “Gerçekten çok zordu ilk albümün çıkması. Üstelik pahalı olduğu halde maddi açıdan zorlanmadım. Ama manevi aksilikler olduğu için hiç kolay değildi” diyen Barbaros bakın daha ne samimi açıklamalarda bulundu...


*6 yaşında bir kızınız var. Nasıl bir babasınız? Yeni jenerasyonla anlaşabiliyor musunuz?

Ben iyi bir baba olduğumu düşünüyorum. Çünkü çok ilgiliyim. Birlikte çok zaman geçiririz. Seviyorum kızımı. Karşılıklı özel bir bağımız var. Tabii ki her kız çocuğu gibi o da babasına düşkün. Müziğe henüz el atmışlığı yok. Hiçbir şekilde zorlamıyorum. Ben çizime çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. Şu an gözüken bir dizaynır olacağı. Yeni jenerasyon çok çabuk sıkılıyor. Sabırsız ve dijital dünyanın getirilerine ve eksilerine çok açık.


*Nasıl bir çocuktunuz?

Çok uslu bir çocuktum. Sakin ve mutluydum. Huzurlu bir ailem vardı. Basketbol çok oynardım. Mahallemizde bir basketbol sahası vardı. Arkadaşlarla orada vakit geçirirdik. Arkadaşlarıma giderdim. Birbirimizin evine gidip gelme çok vardı. Şimdi o denli kalmadı.


barbaros


*Biraz Zeynep Talu’yla olan projenizden bahsedebilir miyiz?

Zeynep’in isteği doğrultusunda gelişen bir projeydi. “Kendi yazdıklarımı, annemin şarkılarını oturup beraber çalıp söyler miyiz?” dedi. Zeynep’in aklında aslında bir sahne şovu vardı. Hem birlikte söyleyelim hem ben nasıl yazıldıklarından bahsedeyim diye konuşmuştuk. Ama birimiz şarkıcı diğerimiz söz yazarı. Proje nasıl hayata geçirilir hiçbir fikrimiz yok. Sonra Sinan Nergis’le tanıştırdı Zeynep bizi ve “Sevdik Sevdalandık” ortaya çıktı.


Doksanları özlüyorum

*Sizce insanlar neden 90’ları özlüyor?

Daha sıcak, daha kaliteli daha iyi parçaların yapıldığı bir dönemdi. Türk popunun bence en iyi dönemlerinden bir tanesi. Keza bunu nereden anlayabilirsiniz. Canlı performans yapan şarkıcıların çoğu 2000’lerdeki şarkıları değil, 90’ların parçalarını repertuvarlarına alıyor. Çünkü daha masum bir havası var o şarkıların ve içerik olarak da daha dolular. Gerek melodi gerek söz olarak günümüz şarkılarından daha iyi içerikleri var.

barbaros


İlk albüm zorlamadı

Altıncı His” İlk şarkınızı çıkarmak zor oldu mu?

Aranje, sözler, izinler her şey tamamdı 1 ayda hazırlanmıştı lakin bir engel çıkıyor ve 2 ay beklemek zorunda kalıyorsunuz. Ufak minik bir prosedürü aşmak için aylarca bekleyebiliyorsun. Prodüksiyon hiç beklenmeyen dış hatalara gebe. “Altıncı His”te biraz öyleydi. Bir tane klip çekildi ve yönetmenle ilgili sıkıntılar yaşandı. Çektiğimiz ilk klibin hepsini çöpe attık. Bir klip çekildi. Olmadı. Çok yorucu ve moral bozucu bir durumdu. Ben o zamanki şirketimle çıkış şarkısıyla alakalı da anlaşmazlık yaşamıştım. Ben başka bir şarkıyla çıkmak istiyordum. Aslında elimizde baya şarkı vardı. Bir gecede Sony Müzik şarkıların bir kısmını biz ikinci albüme almak istiyoruz dedi. O anda bende albüm eksik çıkıyor hissi, benim istediğim çıkış parçası ikinci albüme kaldı gibi düşünceler yüzünden olumsuzluğa kapıldım. “Borcum Var”ı ilk albümün çıkış parçası olarak istiyordum. Beklentilerinizle gerçekler arasında ciddi farklar olabiliyor. Bu bazen sizin dışınızda gelişiyor. Gerçekten çok zordu ilk albümün çıkması. Üstelik pahalı olduğu halde maddi açıdan zorlanmadım. Ama manevi aksilikler olduğu için hiç kolay değildi.

barbaros


Aleyna çok başarılı

*Günümüz şarkıcılarından dinlediğiniz isimler var mı?

Aleyna’yı başarılı buluyorum. “Sen Olsan Bari” şarkısını çok beğenmiştim. İyi bir alt yapısı vardı. Ben çok başarılı bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar çok iyi işler yaptığını görüyorum.


*Mesela Edis’i başarılı buluyor musunuz?

Benim dinlediğim, sevdiğim bir müzik değil ama başarılı buluyorum. Başarısız olsaydı zaten şu anda Edis’i konuşuyor olmazdık. Kaç tane isim yeni çıktı diye düşünüyorum ama çok fazla isim yok. Sertab Erener, Levent Yüksel gibi isimleri dinlemeyi seviyorum. Zannedersem ben daha klasik isimlerde kaldım. Ayşe Hatun Önal çok güzel işler yapıyor. Her sound’u başarılı. Şebnem Ferah’ı nerede duysam asla kapatmam ve dinlerim. Türk popundansa rock daha çok hoşuma gidiyor. Grup olarak da Yüksek Sadakat ve Duman’ı severim. MFÖ bayılırım. Ne çıkarırlarsa anında dinlerim.


Ajda Pekkan arayınca...

*Ajda Hanım’la birçok konseriniz oldu. Hayranı olduğum için özellikle sormak istedim. Onunla çalışmak nasıldı?

O dönem çalıştığım menajer bana Ajda Pekkan seni arayacak dedi. Ben de hehe deyip geçiştirdim. Tam da eve gidiyorum. Telefonum çaldı. Hiç bilmediğim bir numara. “Merhaba, ben Ajda Pekkan nasılsınız?” dedi. Sesim çıkmadı. Önce bir telefon markasının reklamı zannettim. Alo alo deyince gerçek olduğunu anladım. Nasıl konuştuğumu hatırlamıyorum. Çok heyecanlıydım. “4 konserlik minik bir turnemiz var, konuk solist olur musun? Çok mutlu olurum yaptıklarınızı takip ediyorum.” dedi. Bayıla bayıla “Seve seve” dedim. Ajda Hanım’ı tarif etmek gerekirse aşırı titiz, prova çok seviyor, işine sahip çıkıyor ve sahne önünde de arkasında da bir star gibi. Her anını diva gibi yaşıyor ve size hissettiriyor. Bunu yaparken özel bir çabası yok, çünkü öyle. Ayrıca çok iyi bir şarkıcı. Hayatımda dinlediğim en özel seslerden bir tanesi. Bir gün provada “Seninleyim” şarkısını söyledi. Allah Allah bakıyorum acaba o mu söylüyor kasetten mi çalıyor. O derece etkilenmiştim. Şimdi bile düşününce o anı tüylerim diken diken oluyor. Biz sahnede “Hancı” şarkısında düet yapmıştık.


Polemik benim işim değil

*Magazin dünyasındaki kavgalar sürtüşmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Herkes kendi tercih ettiği yolu yaşamaya çalışıyor. Kimisi polemikle, kimisi laf atarak, kimisi magazin hayatıyla… Bunlar farklı farklı seçilen yollar. Bir şey diyemem. Benim seçeceğim yollar değil. Ben doğru bulmuyorum. Bu benim kişisel görüşüm çünkü göreceli bir durum. Kimisi bütün hayatını tamamen açar, kimisi sevgilisiyledir, kimisi sürekli eş değiştirmesiyle, kimisi barlardan atılmasıyla ya da içki içmesiyle gündeme gelmek istiyor olabilir. Evet bu tarz şeylerle bir süre gündemde kalabilirsiniz. Ama insanlar ve zaman sizi bir süre sonra aynı ölçüde kucaklar mı bilemem. Bu biraz kalıcı olmakla da alakalı. Bu şekilde ne kadar kalıcı olabilirsiniz ki?

barbaros


*Sizce şöhret kötü ve bedel ödenmesi gereken bir şey mi? Sürekli şöhretten yakınan ünlülere dışarıdan bir gözle nasıl bakıyorsunuz?

Ben tanınmış olmanın güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. Birincisi tanınmışsanız eğer yolda gerçekten sizi durduruyorlarsa, fotoğraf çekiliyorsa sizin elinizde belirli güçler var demektir. Bu güçleri nasıl kullanacağınız size bağlı. Tanınıyorsanız yaptığınız işi-her neyse o-daha rahat tanıtma, daha rahat sunabilme ve daha rahat kabul görme gibi ulaşım imkanlarınız daha yüksek. Bence şöhret bu açıdan çok güzel. Kuzenimle çıkıyorum yakalanıyorum arkadaşımla çıkıyorum yazıyorsunuz ben şu bedeli ödedim ben bu bedeli ödedim gibi cümleleri samimi bulmuyorum. Candan Erçetin neden kimseyle yakalanmıyor. Nedense yakalanmıyor! O da mağazaya, yemeye, dışarıya çıkıyor ya da Erol Evgin’in ben şurada bir kızla takıldım hemen yazdılar diye sitem ettiğini duymadım. Bu tamamen yaşadığınız hayatla alakalı. Sen kuzeninle çok bilinen bir balıkçıya gidiyorsan orada çekileceğini de biliyorsun. Bundan şikâyet etmek çok mantıksız. Çok bunalıyor çok sıkılıyorsa arkadaşlar yurt dışına çıksınlar. Oradaki bir mağazanın kuyruğunda kimse onları tanımaz.


*Biraz son şarkınızdan bahsetmek istiyorum. Neden “Derbeder”i coverladınız?

Cover yapmak istiyordum. Hangi parçaları yapabilirim diye alt alta sıraladım. Elim hep “Derbeder”e gitti. Neden gitti? Birincisi çok sıcak parça. İkincisi benimle de bağlantısı var. Soner Arıca’nın eskiden sahneye çıktığı yere gidiyor oluşum, sahneye ilk çıkmaya başladığım yıllar, sahnede o şarkıyı söylüyor oluşum yüzünden “Derbeder”e bir yakınlık duydum. Kolay da söyleyebileceğimi düşündüğüm için şarkıyı almak istedim. Rahat bir süreç oldu. Bir sıkıntı yaşamadık. Sağ olsun Soner Arıca da destek oldu.


BARIŞ MANÇO COVER’I GELİYOR

*Önümüzdeki günlerde Barbaros, müzik adına neler yapacak?

Barış Manço’nun bir parçasını çıkarmayı düşünüyoruz. Adı “Evelallah” Şarkı bitti. Volga Tamöz aranje etti. Önce nasıl bir klip çekeceğimize karar vermemiz gerekiyor. Sonra klibi çekip çıkardığımız ürünü yaymak için pr yapacağız. Radyolarla buluşmalarımız olacak. Araya birkaç tane Instagram yayını koyacağız.


İNSANLAR GÖRÜNCE ŞAŞIRIYOR

*İnsanlar sizi gördükleri zaman ne söylüyor?

Sizi daha uzun zannediyorduk, o kadar yaşlı değilmişsiniz, bu vücuttan bu sesin çıktığına inanamıyorum” gibi genelde böyle şeyler söylüyorlar. Bir de beni tanımıyorsa ve telefonda konuşuyorsak sizi kel kilolu biri gibi hayal ediyordum diyorlar. Bu da çok ilginç.

RÖPORTAJ: İSMAİL GÖKGEZ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *