Cumhuriyet Halk Partisi Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi olarak tanıdığımız Durmuş Şahin'le hem Beylikdüzü'ne ilişkin hem de İstanbul ve Türkiye siyasetine ilişkin keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Gündeme dair birçok konuda açıklamalarda bulunan Şahin, Beylikdüzü'nde 5 yıl boyunca beraber çalıştığı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB Başkanı olarak çok başarılı bir profil çizeceğini, Beylikdüzü'nün yeni belediye başkanı Mehmet Murat Çalık'ın da ilçede devam eden başarılı çalışmaları sürdüreceğini söyledi. Alevi kimliğiyle de tanınan Şahin'in, Alevilik konusuna dair tespitleri de bir hayli ses getirecek cinsten. Hükümetin Alevilere karşı samimi olmadığını anlatan Şahin, bakın başka nelerden söz etti...
CHP Meclis üyesi olmanız dışında başarılı bir iş adamı olarak adınızı sıkça duymaktayız. Sevgili Durmuş Şahin, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1961 yılında Bayburt’ta doğdum. İlkokul mezunuyum. 12 yaşında ilkokulu bitirir bitirmez İstanbul’a gelerek çalışma hayatına daha çok küçükken başladım. İnşaatlarda amelelik yaptım. Amelelikten ustalığa, ustalıktan kalfalığa ve ardından müteahhitliğe kadar yükseldim. 35 yıldır Beylikdüzü bölgesinde yaşıyorum. 4 çocuk babasıyım. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren firmam var. Cumhuriyet Halk Partisi Gürpınar Belediye yöneticiliğinde bulundum. 2 dönem İl Delegeliği yaptım. İstanbul Ticaret Odası ve BEYSİAD üyesiyim. Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde Yönetim Kurulu Başkanlığını Beylikdüzü Belediyesi adına sürdürüyorum. 2014-2019 yılları arasında Beylikdüzü Belediye Meclis Üyeliği ve Karaca Ahmet Gürpınar Cemevi’nde Şube Başkanlığı yaptım.
Ekonominin temel taşı inşaattır
İnşaat sektörü olarak nasıl bir yıl geçiriyorsunuz, sektöre dair düşünceleriniz nelerdir?
İnşaat sektörünün çok büyük sıkıntıları olduğunu söylemeliyim. Kötü bir dönemden geçiyor. Aslında tüm sektörlerin sarsıldığı bir dönem olsa da, en çok inşaat sektörü yaralandı diyebilirim. Yapılan inşaatların çoğu duruyor, hem yapım aşamasında yarın kalan, hem de tamamlanıp elde kalan projeler var. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu kötü durumun kısa sürede geçeceğine inanmıyorum, temenni ediyorum fakat bu konuda her hangi bir düzelme göremediğimden inancımın kalmadığını söyleyebilirim. Düzelecek elbette fakat bunun için uzun zaman gerektiğini düşünüyorum. Türkiye zengin bir ülke. Türkiye’nin üzerine her ne kadar oyunlar oynansa da, kaos ortamı yaratılsa da her zaman zengin bir ülke olduğunu kabul edelim. Ülkemizde ve dünyada yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen ekonominin temel taşlarından biri inşaattır. Bu yüzden bir an evvel ekonomik anlamda yaşananlardan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Güçlü bir Türkiye için sadece inşaat sektörünün değil diğer sektörlerinde istikrarlı bir büyüme içinde olması gerekiyor. Piyasaların gidişatı her ne kadar olumsuz olsa da, bizim ülkemiz geçmişte de ayağa kalktı, inşallah bugün de ayağa kalkar.
Siyasete dönecek olursak, son seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz, Ak Parti neden kaybetti, parti tabanında bir kayma mı yaşandı veya yaşanıyor sizce?
Esasında tamamen kendi problemleri. AKP 17 yıldır bu ülkeyi yöneten merkezi bir iktidar olmakla beraber, 25 yıldır da yerel iktidardır. Memleketin manzarası ortada. Son zamanlarda halk ile aralarına mesafe koyup, kibir ve öfke çatışmalarına girdiler. Vatandaş bunu gördü ve cevabını sandıkta verdi. Bugün bir avuç yağmur yağdığında şehir ne hale geliyor farkında mısınız? Her yer sular altında kalıyor ve bunun bir sonu gelmiyor. Henüz 2 ay önce İstanbul Büyükşehir Başkanı olan Ekrem İmamoğlu’na tüm bunların senelerdir sebebi sanki İmamoğluymuş gibi saldırılarda bulunuyorlar. Oysa senelerdir kendileri ülkeyi yönetiyor. Bunları yapmak onlara hep kaybettirdi ve kaybettirecek. Tek adam ile koca bir ülke yönetilmeye çalışılıyor. Halk bunu istemiyor, herkes refah ve demokratik bir toplum özlemi içerisinde. Bunun için de İmamoğlu’nu seven ve bağrına basan bir toplum bilinci gördük. Sadece İtanbul olarak görmeyin, Hatay, Mesin, Adana, Ankara’ da var. CHP bunları da kazandı. Az vilayetmiş gibi görünse de önemli vilayetler. Ak Parti bir yenilgi yaşamış ve yaşamaya devam edecektir. Bu kadar çırpınmalarına rağmen, baskıya rağmen kazanamadılar. Aslında işte bundan kazanamadılar. Onların mücadele dedikleri şeyi halk kabul etmiyor. Çünkü huzursuz bir toplum ve ülke ortamı yaratarak, siyasette ülkem için mücadele ediyorum demek yanlış olur. AKP’nin seçimi kaybetmesinde Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı seçim yenileme kararı sonrasında tüm kesimlerin adalet ve vicdan duygusunun zedelendiğini gözlemledik. AKP’nin YSK kararından sonra seçimi kazanma şansı zaten kalmamıştı. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını seçmedik. İnsanlar ülkenin gidişatı için oy kullandılar. AKP, 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Çünkü AKP, sahiciliğini yitirerek, sevgi dilinden uzaklaşarak halk ile arasına kocaman bir mesafe koymuş oldu.
İmamoğlu zor olanı başardı
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olması ve CHP’den, hatta Beylikdüzü’nden bir isim olması beraberinde büyük avantajlar getirecek mi dersiniz?
Tek bölge, İstanbul olarak düşünmeyin. Türkiye için bir yenilenme zamanı. Beylikdüzü neyse, Sultanbeyli, Arnavutköy ve Tuzla’da o. Güzel projeler, anlamlı çalışmalar ve adaletli bir sistem oluşturarak bizzat kendisinin bir avantaj oluşturacağını düşünüyorum. Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gelerek Türkiye ve toplumumuz için çalışmalarına canla başla başladı.Tabi şu da var ki Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu yerlere gelmek kolay değildir. Emek ve uğraş ister. Torpille, para harcamakla bir yere gelmek mümkün değildir. Ekrem İmamoğlu’da Beylikdüzü’nde bunu başardı. Çalışkanlığı ve azmi sayesinde bugün 12 milyonluk kocaman bir şehri yönetiyor.
Peki Beylikdüzü Belediye Başkanı olan M.Murat Çalık için ne düşünüyorsunuz?
Kendisinin çalışkan ve kaliteli biri olduğunu biliyorum. Uzun yıllardır zaten tanıdığım için yorum yapmak konusunda zorlanmıyorum. Kesinlikle çok iyi işler, projeler, çalışmalar yapacağına inanıyorum. Sayın İmamoğlu’nun başkanlığı döneminden kalma 3 Köy 3 Meydan, çocuk kreşleri, kapalı pazar projeleri var. Bunlar hayat geçecek. Gürpınar bölgesinin yaşadığı kentsel dönüşüm sorunu vardı. Bu konuda büyükşehir çalışmalarımıza itiraz etmiş ve mahkemelik olmuştuk. Ekrem Bey ile beraber o dönem, halkı bilgilendirme anlamında çok sayıda toplantılar yapmıştık. Mahkemeyi Beylikdüzü kazandı ve bu konuda yaşanan sıkıntılarda son bulacak. Kentsel dönüşüm başlayacak. Bununla ilgili Murat Çalık bir toplantı yaparak bilgilendirme yapacak. Uzun lafın kısası Beylikdüzü için güzel dönemler yaşanacak.
Erdoğan verdiği sözü tutmadı
AK Parti’nin Alevilere bakış açısını ve Alevi açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk halkının değişik etnik kökenlere ve farklı mezheplere mensup insanlardan oluşuyor ve bir bütün olduğumuzu söylemekle başlamak istiyorum. Alevi açılımı tam bir fiyaskodur bana göre. Haziran 24 seçimlerinden evvel Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Cem evlerine hukuki statü tanıyacağız” açıklamasında bulunmasına rağmen henüz cemevleri ile ilgili herhangi bir gelişme olmadı. Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülkedir. Ülkemizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşlar ibadethanelere eşit davranmak zorundadır. Alevi kesimi ilkelerine bağlı bir kesim. Onlara dair bir çok sözler verilse de, yerine getirilmeyen vaatlerden öteye gidilemedi.
Alevilerin sadece CHP çatısı altında toplandığını görüyoruz. Kendilerini yakın hissetmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında başka partilerde de Alevi vatandaşlarımız var, ama en çok CHP çatısı altında toplandıklarını söyleyebiliriz. Kendilerini daha yakın hissediyorlar. CHP’de mezhepçilik, ayrımcılık yok. Her vatandaş hangi kesimden olursa ayrım yapılmaz, tüm yasal haklardan mezhepçiliğe uğramadan faydalanır. Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı destek ve hizmetleri de unutmadık. Cumhuriyet değerlerine sadık olan, laikliğe, hizmete ve eşitliğe inanan Sayın Ekrem İmamoğlu bu inancının yaptığı önderlik, ettiği hizmetlerle ortaya koymuş ve kanıtlamıştır. Bu hizmetlerden biri de ilçemizdeki ibadethanelere yapılan yardımlardır. İmamoğlu başkanlığında belediye meclisimizin almış olduğu karar uyarınca herhangi bir farklılık gözetmeksizin, cemevi dahil tüm ibadethanelere yapılan yardımlar oldu.
Alevilerin büyük beklentileri yok. Temel ihtiyaçları konusunda haksızlığa uğradıklarını söyleyebilirim. Cemevlerinde olması gerekenlerin, tıpkı bir camide olduğu gibi kendilerinde de olmasını istiyorlar. Camiye elektrik, su faturası ödemediğimiz gibi, Cemevleri içinde ödenmemesi gerekiyor. Hacı Bektaş gezileri gibi etkinlikler olduğunda araç sıkıntısı yaşanıyor. Eleman eksikliği noktasında sorunlar yaşanıyor. Bunların çözmek gerekiyor. Aslında çok temel ihtiyaçların sorun haline gelmiş olmasından bahsediyoruz. Meselenin bu boyutu bile problem. Alevi kesimi oldukça sade ve yargısız bir kesim. Dolayısıyla beklentilerini bu seviyede tutan bu değerli insanlarımız için bir takım iyileştirmeler yapılmalı ve haklarından mahrum bırakmamalıyız.
Siyasetin mutfağından geliyorum
Sizin aday olurken hedefledikleriniz neydi?
Ben siyasetin mutfağından gelen biriyim. Atalarım, dedelerim sosyal demokrat çizgisiyle yetişmiş kişilerdi. Ben gönlümle siyasette yer alıyorum. Ülkem ve insanlarımız mutlu olsun, huzurlu olsun, refah br toplum ve güzel bir Türkiye için siyasette bir şeyleri seçersen olmaz. Yüreğinle vatanın için çalışman lazım. CHP’de İnsan olan herkese insanca yaklaşılıyor. Ayrıştırıcılık yok birleştiricilik var. Bizim kültürümüzde samimiyet var. Kim olursa olsun beraber olmak lazım. Ayrıştırıcı olamayız çünkü biz hepimiz aynı memleketin ve toprakların çocuklarıyız. Belki görüşümüz farklı olabilir ama vatanımız, milletimiz birdir. Bizde her zaman “ önce insan” önemlidir.
STK'larla kuvvetli bir bağımız var
Sivil Toplum Kuruluşları ve derneklerle ilişkiniz nasıl?
STK’larla ve derneklerle samimi ve kuvvetli bağlarımız var. Nereye bakarsanız bakın Beylikdüzü’nde ilerleme var kesinlikle bir adım bile gerileme yok. Çünkü bizim çalışmalarımız insan odaklı çalışmalardır. Dernekler bşzlere belediye etkiliklerinde destek olurken, bizlerde onlara elimizden geldiğince destek oluyoruz. Şuan derneklerle ilgili gayriresmi bir komisyonumuz var. Komisyonun başkanlığını yapıyorum. Yakında dernek gezilerine başlayacağız. Aslında sadece derneklere değil, kuran kursları olsun, Cemevleri olsun, dernekler olsun hepsiyle beledşye olarak iç içeyiz.