EMİNE KAŞIKCI- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerisinde kalmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun seçimi kaybetmesinin ardından mücadeleye devam edeceğinin mesajını vermiş ve dün seçimden sonra yaptığı ilk grup toplantısında "Gemiyi sağlam limana götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi sağlam limana götüreceğimi herkes bilsin.” demişti.
Kılıçdaroğlu'nun değişim çağrılarını görmezden gelerek devam etmesi eleştirileri de beraberinde getirdi.
Son olarak gazeteci Fatih Portakal, Sözcü TV’de ana haberi sunarken ”Kılıçdaroğlu’nu izlerken üzüldüm. Büyük bir pişkinlik içindeydi. Kusura bakarsa da baksın” demişti.
Portakal'ın 'pişkin' söylemine tepki yağarken Kılıçdaroğlu dün grup toplantısında kalemini satan ve onurlu davranmayan bir anlamda kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulamanın kendi görevi olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu "Beklediğimizi alamadık. Yani kazanamadık. Arkasından elbet ki eleştiri gelecekti. Tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan haklı eleştirilerini her zaman yazan bütün gazetecilere saygım vardır. Ama kalemini satan ve onurlu davranmayan bir anlamda kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulama da benim görevimdir.” demişti.
Fatih Portakal yanıt verdi
Portakal sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu'nun söylemlerine yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu'nun “kalemini satan gazeteciler” iddiasında bulunduğunu dile getiren Portakal, büyük olasılıkla konuşmayı kendi kaleme almadığını belirterek ihtimaller üzerinde durdu:
"Kılıçdaroğlu “kalemini satan gazeteciler” iddiasında bulundu. Büyük olasılık konuşmayi kendi kaleme almadı. Birileri yazmış okudu. İddia yazanı değil, söyleyeni bağlar. İhtimaller sunlar:
Ya kendisini eleştiren gazetecilere ofkesi ve kızgınlığı hat safhada “siz oyle derseniz ben de böyle derim” kafasında. Yani öfkesini kontrol edemiyor. Boş bir cümle… .
Ya önüne konulan her şeyi sorgulamadan okuyor, yani itibarsızlaştırma propagandasının parçası oluyor, hatta belki de kendi yönlendiriyor. Kurnazca bir davranış. .
Ya da kalemini satanlar var. Satanları da biliyor. Cesaretli iseniz açıklarsınız. Ben duymak istiyorum."