Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) cumartesi günü saat 13.00'te ziyaret edeceği bildirilmişti.
Daha sonra Kılıçdaroğlu'nun 18 Mart Cumartesi günü HDP Genel Merkezi'ne yapacağı ziyaret, program yoğunluğundan dolayı ileri bir tarihe alınacağı açıklandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MYP Genel Başkanı Remzi Çayır'ı ziyaret etmesinin ardından basın mensuplarının sorduğu HDP ziyaretinin ertelenmesinin nedeni sorulması üzerine, "Onu bana sormayacaksınız arkadaşlar, onu ev sahibine soracaksınız" ifadelerini kullanmıştı.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "HDP, Kılıçdaroğlu'ndan ne isteyecek?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Demirtaş, HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın kurucu parçası olduğunu ve HDP’nin kimseden bakanlık, milletvekilliği talebi olmadığını dile getirdi.
Öte yandan HDP’nin Millet İttifakı’nın parçası olmadığını aktaran Demirtaş, olma gibi bir isteğinin de olmadığını açıkladı.
Demirtaş T24'teki yazısının ilgili bölümünde özetle şunları kaydetti:
"Başlıktaki soru yanlış aslında.
Benzeri bir soru, Cumhur İttifakı'nın yeni ortaklarına sorulabilir. Nitekim her biri, birkaç milletvekilliği isteyip ittifaka katıldılar.
Oysa HDP, Millet İttifakının parçası değil, olmak gibi bir isteği de yok.
Zaten HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın kurucu parçası ve kendi öz gücüyle de parlamentoya girecektir. Dolayısıyla HDP'nin kimseden bakanlık, milletvekilliği talebi yoktur.
HDP, önümüzdeki dönemde parlamentonun ana muhalefet partisi olmaya adaydır.
Bununla birlikte HDP'nin duymak ve emin olmak istediği şey, yeni dönemde demokratik değişimin ciddiyetle, içtenlikle ele alınıp alınmayacağıdır.
İfade özgürlüğünden örgütlenme ve gösteri hakkına, kadın eşitliğinden çevre haklarına, kültürel haklardan demokratik siyaset hakkına kadar temel haklara nasıl yaklaşılacak? Ekonomiden eğitime, adaletten sağlığa kadar temel politikalar ne olacak? Kürt sorunu TBMM'de, toplumda ve medyada özgürce konuşulup tartışılabilecek mi, barışçıl demokratik anlayışla Türkiye'nin birliği içinde çözüme nasıl bakılacak?
Geçmiş yılların adaletsizlikleri, suçları, yolsuzluklarıyla ilgili ne yapılacak? Toplumsal kutuplaşmanın bitmesi ve eşitsizlik sorunu nasıl ele alınacak?
Yani HDP'nin 11 maddelik tutum belgesinde ifadesini bulan politikalara yaklaşım nasıl olacak?
Gördüğünüz gibi HDP yönetimi kendisi için bir şey istemeyecek; kimseyi ayırmadan, 85 milyonun huzurunu, refahını, barışını sağlamak için hazır olduğunu belirtecek."