DHA- Cumhurbaşkanı Erdoğan "Çalışanlarımıza verdiğimiz en son müjde önceki gün imzaladığımız kamu toplu sözleşmesidir. Önümüzde memurlarımızın maaş düzenlemesi var. Yasaya göre memurların maaş artış oranları ocak ve temmuz aylarında belirleniyor. Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını en düşük kamu işçisi maaşında aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın Pursaklar ilçesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs'ta göreceklerini belirterek, "Eser ve hizmet değil, ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez. Milletimiz meydanlarda verdiği bu mesajı inşallah pazar günü sandığa da yansıtacaktır. Tek parti faşizmi alışkanlığıyla iktidarı milli iradede değil de kaosta, darbede, vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar" dedi.
'BİZ TÜRKİYE'DE KISIR DÖNGÜYÜ KIRDIK'
"Ankara sadece Selçuklu'dan Osmanlı'ya ülkemizin önemli bir şehri, cumhuriyetimizin başkenti değildir. Ankara aynı zamanda tarımdan sanayiye, eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora pek çok alanda ülkemizin lokomotif bir şehridir. Bozkırın ortasında bir medeniyet anıtı gibi yükselen bu şehrin önünde daha gidilecek çok yol var. Bunun için Ankara'nın hem fikri hem fiziki tarafını güçlendirmemiz gerekiyor. Unutmayınız; bir ülkenin zenginliği üretimle olur. Şayet petrol ve doğal gaz gibi bir yer altı kaynağınız yoksa çalışmaktan ve üretmekten başka çareniz kalmaz. Türkiye yıllarca yüksek teknolojiye dayalı üretimden bilinçli olarak uzak tutulmuştur. Tarım ülkesi olmuşuz ama çok düşük verimle; ancak karnımızı doyuracak kadar üretim yapmışız. Madenlerimizi en ilkel şekilde ve en düşük katma değerle çıkartabilmişiz. Sanayimiz kol gücüne dayalı montajın ötesine geçememiş. Ticaretimiz kendi ülkemizin sınırları içinde bile kadük bırakılmış, dünyayı açılmamış. Biz Türkiye'de işte bu kısır döngüyü kırdık"
'TÜM VATANDAŞLARIM MÜSTERİH OLSUN'
"İşte bu sayede Türkiye artık üretimiyle, ihracatıyla bölgesel olmanın ötesine geçip küresel bir güç haline geldi. Tabii asıl sorunumuz enflasyon. Bilhassa gıda ve konut fiyatlarındaki dengeli olmayan yükseliş bizi de rahatsız ediyor. Ama seçim sonrası bu kiraları artıranların üzerine çok çok farklı gideceğiz, bunu bilsinler. Bunların önüne de öyle yasaklamayla filan geçilemez. Onların çözüm yolları her konuda olduğu gibi yine üretimdir. Daha çok konut yapacağız ki ev ve kira fiyatları düşsün. Daha çok üretim yapacak, daha iyi depolama ve lojistik mekanizmaları kuracağız ki gıda fiyatlarında sert iniş çıkışlar olmasın. Allah'ın izniyle bu ülkenin her meselesini çözdüğümüz gibi bunların üstesinden de geleceğiz. Tüm vatandaşlarım müsterih olsun. 21 yıldır nasıl bunları çözdüysek yine biz çözeriz. İşçisinden memuruna, girişimcisinden esnafına, çiftçisinden emeklisine herkesi hak ettiği refah seviyesine ancak biz çıkartırız. Geçtiğimiz 21 yılda bunu ispatladık. Önümüzdeki dönemde daha iyisini yapacak olan da yine biziz. Bunları söylerken elbette insanımızın günlük hayatında karşısına çıkan sıkıntıları görmezden gelmiyor değiliz. Ülkemizin başına gelenleri yaşayıp da ekonomik olarak hala ayaklarının üzerinde durabilecek başka yer var mıdır; bilmiyorum. Yıkılmadan atlattığımız her badire bizim önümüze yeni fırsatlar çıkartıyor. Tüm dünyayı sarsan 2008 küresel finans krizinde bunu yaşadık"
'BİZ MUHALEFETLE DEĞİL KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ'
"Rusya-Ukrayna savaşı küresel bir krize dönüşürken biz hem diplomatik olarak hem ekonomik olarak kendimizi farklı bir yere koyduk. Enerjide, sanayide, ihracatta, istihdamda sağladığımız başarıların gerisinde dünyadaki gelişmeleri işte bu şekilde kendi lehimize çevirebildik. Peki biz bu mücadeleyi verirken muhalefet ne yaptı? Son mahalli seçimleri hatırlıyorsunuz değil mi? Büyük şehirlerde suyu, sütü aklınıza gelen her şeyi ücretsiz yapma vaadinde bulunmuşlardı. Yaptılar mı; hayır. Kazandıkları belediyelerde kimsenin işinden edilmeyeceği üzerine Bay Bay Kemal namus sözü vermişti. Ne oldu bu söz yerine geldi mi? Dikkat edin bak, namus sözü veriyor ama yerine gelmiyor. Ankara'da otobüsler bedava olacaktı, süt bedava olacaktı hatta hızlarını alamadılar çiftçiye bedava traktör vadetmişlerdi. Aldınız mı? Şimdi bunlara hesap sormayacak mıyız? Sonra da çıkıp arlanmadan utanmadan "çarpıcı olsun diye böyle söyledik" dediler. Bu sadece Ankara'da böyle değil, İstanbul'da da böyle, İzmir'de de böyle. "kimseyi kapı dışarı etmeyeceğiz" dedi Bay Bay Kemal. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de benim işçi kardeşlerim belediyeden atıldı mı? Nice insanlar, nice anneler gözü yaşlı kaldı. Kısaca muhalefetin söyledikleri vaat değil, palavradır. Bunun için biz 21 yıldır muhalefetle değil kendimizle yarışıyoruz" dedi.
'CUMHUR İTTİFAKI'NA LGBT SIZAMAZ'
"Karşımızda bizim 21 yılda yaptıklarımızı, 21 haftada yıkacak bir zihniyet var. Aman ha. Kendinizi ve evlatlarınızın geleceği için her türlü kırgınlığı, küskünlüğü bir tarafa bırakın. Sandıklara sıkı sıkıya sarılın. Ne diyorlardı "Bu kumar masası" E ne oldu? Demek ki kumar masasında oturmaya alışkın olanlar yine kumar masasında oturmaya devam ediyorlar. Meral Hanım kumar masasından ayrılamadın. Öyle mi? Aynı şekilde "Noter değil" dedi. Oradan da ayrılamadı. İşte bunlara pazar günü noteri de kumar masasına da hatırlatmaya var mıyız? Bunların sadece siyaseti değil, hayatı yalan. Bu CHP LGBT'ci, HDP LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, yanlarındaki yavrucuklar da LGBT'ci. AK Parti'ye, Milliyetçi Hareket Partisi'ne LGBT sızamaz. Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Biz aile kurumunun kutsiyetine inanan bir ittifakız ve bununla ilgili adımları inşallah seçim sonrası atacağız. Anayasa değişikliyse anayasa değişikliği, yasa değişikliyse yasa değişikliği. Bu adımlarla beraber güçlü aileleri kuracağız. Eğer güçlü aileniz olmazsa güçlü millet olamazsınız. Ama diğerleri için böyle bir dert yok. Onlar için her şeyden önce LGBT'ci olmak onların kendi şerefidir. Ülkesine tek çivi çakmamış olandan, milletinin hayrına tek işi olmayandan hayır gelmez. İnşallah 14 Mayıs'ta bu kifayetsiz siyasetçi ekibinin tamamını tarihin tozlu rafların kaldırarak ülkemize ayrıca bir hizmet edeceğiz."
'BİZ BU MİLLETİ GÖNÜLDEN SEVİYORUZ'
"Önümüze hangi tuzak kurulursa kurulsun, hizmet etmekten vazgeçmedik. Hangi bedelleri ödersek ödeyelim; yatırımla ülkemizi ve şehirlerimizi büyütmekten vazgeçmedik. Çünkü biz ülkemizi aşkla seviyoruz. Çünkü biz bu milleti gönülden seviyoruz. Her fırsatta geçmişte yaptıklarımızı anlatırken müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmıyoruz. Yaptığımız her işin üzerine daha ne koyacağımızı ne ilave edeceğimizi de hemen söylüyoruz. Partimizi kurduğumuz 2002 yılından bugüne her seçimde yaptığımız vaatlere bir bakın. Bir sonraki seçimde sadece onları hayata geçirmekle kalmadık. Daha fazlasının sözünü verdik. Bugün de öyle yapıyoruz. Seçim beyannamemizde önümüzdeki dönemde yapacaklarımızı yüzlerce, binlerce başlık altında ilan ettik. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı söylediklerimizi yapacağımızdan şüphe etmiyor. Esasen sadece bu bile bizim milletimizin gözündeki yerimizi ispatlamaya yeterlidir."
'EV HANIMLARIMIZI EMEKLİ EDECEĞİZ'
"14 Mayıs'tan itibaren tüm bunları hayata geçireceğiz. Burada Pursaklar'a bir müjde vermek istiyorum. Hasretle beklediğiniz Kuyubaşı Esenboğa Havalimanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı Projesi'ni yatırım programına aldık. İnşallah yakında ihalesine çıkacağız. Doğal gaz faturalarınızı gördünüz değil mi? Ne diyor faturada; "Bu ayki faturanız devlet tarafından karşılanmıştır." Çünkü biz bu ülkenin tüm zenginliklerini milletimizin emrine veriyoruz. Karadeniz'de doğal gazı aradık, bulduk, çıkardık, karaya getirdik, sizlerin hizmetine sunduk. Bunun sevincini de ilk ay faturanın tamamını ücretsiz yaparak bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimini faturadan düşerek sizinle paylaşıyoruz. Bitmedi. Terör örgütlerinden temizlediğimiz dağlarda şimdi petrol fışkırıyor. Şimdi niye 40 yıldır oralarda terörün bitmediğini, bitirilmediğini daha iyi anlıyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle bu ülkenin neresinde bir doğal kaynak varsa çıkartıp ekonomiye kazandıracağız, milletimize kazandıracağız. Sanayimizi yüksek teknolojinin katma değeri ile ülkemizin kalkınmasını daha çok katkı verir hale getireceğiz. Bu şekilde ortaya çıkan zenginliği de ne yapacağız; milletimizin refahını arttırmak için kullanacağız. İlk adımı da kaynağını doğal gaz ve petrol gelirlerimizden oluşturacağımız bir Aile ve Gençlik Bankası kurarak atıyoruz. Bu bankanın finansmanıyla primlerinin üçte birini ödeyerek ev hanımlarımızı emekli edeceğiz. Her hanede en az bir çalışan olmasını sağlayacağız. Gençlerimize eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evlenmeye kadar her aşamada destek vereceğiz."