14 Mayıs’ta yapılan Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ardından TBMM’nin 28. döneminde görev alacak isimler Genel Kurul'da yemin ederek görevine başlarken, TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay ise cezaevinden tahliye edilmedi ve görevine başlayamayan tek milletvekili oldu.
Atalay’ın hukuksuz ve keyfi bir şekilde cezaevinde tutulmasına karşı 210 basın emekçisi ortak bir açıklama yayımladı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş’un da imzacıları arasında yer aldığı metinde, basın emekçilerinin halkın haber alma özgürlüğü kadar, halkın seçme ve seçilme hakkı ile temsiliyet hakkına da sahip çıktığı kaydedildi.
Açıklamanın tam metni ve imzacıların listesi ise şu şekilde:
ANAYASA UYGULANSIN, CAN ATALAY DERHAL TAHLİYE EDİLSİN!
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Milletvekilliği Genel Seçimi’nin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. döneminde görev alacak isimler Meclis Genel Kurulu'nda yemin ederek görevine başlarken, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay ise cezaevinden keyfi bir şekilde tahliye edilmedi ve görevine başlayamayan tek milletvekili oldu. Avukatları aracılığıyla milletvekili mazbatasını alan, TBMM’de milletvekili olarak kaydı yapılan Atalay’ın tahliye edilmesi için Yargıtay’a başvuru yapıldı ancak Atalay, keyfi ve hukuksuz şekilde hala cezaevinde tutuluyor.
Anayasa’nın 83. Maddesi açıktır:
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği hükmü keyfi şekilde uygulamamaktadır. Can Atalay’ın tutukluluk hâlinin devamı, Hatay halkının iradesinin gasbedilmesidir. Anayasa’ya aykırı olan bu durumda, kişi hürriyeti ve güvenliği engellenmekte olup, aynı zamanda da seçmenlerin temsil edilme hakları ihlal edilmektedir.
Bu keyfi hukuksuzluk, gazetecilere yönelik her türlü engelleme, baskı, şiddet ve tutuklamada da kendini tekrar tekrar göstermektedir. Anayasa’yla güvence altına alınan hakların hukuksuz şekilde engellenmesi ve ihlal edilmesi, aynı zamanda basın özgürlüğü için de bir tehdit oluşturmaktadır. Basın emekçileri olarak, hukuksuzluğa bir bütün olarak karşı çıkıyor; halkın haber alma özgürlüğü kadar, seçme ve seçilme hakkı ile temsiliyet hakkına da sahip çıkıyoruz.
Seçilmiş bir milletvekili olarak Can Atalay’ın yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile koruma altında olan seçme ve seçilme hakkının gözetilerek Anayasa’nın açık hükmünün derhal yerine getirilmesini bekliyoruz.