Tarakcı'nın "İmamoğlu'nu büyüten, iktidarın engellemeleridir" başlıklı yazısı şöyle:
İmamoğlu tarihe, Erdoğan iktidarının en güçlü olduğu dönemde, iki defa yenilgiye uğratmış bir belediye başkanı olarak geçmiştir. Ve şimdi de bizzat iktidar tarafından belediye hizmetleri engellenerek yaptıklarıyla değil, yapamadıklarıyla desteği büyümektedir. Ve yazın bir kenara; tarihe farklı bir şekilde iz bırakan bir siyasetçi olarak geçecektir. Ve Türkiye'nin birkaç yıl içerisinde, ülkenin gelecek vizyonuna yön verecek 3-5 siyasi liderden biri olarak tarihteki yerini alacaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaptıklarıyla değil yapamadıklarıyla büyüyor...
Neden mi?
Bugün iktidar Ekrem İmamoğlu'nun yetkilerini ne kadar budarsa, mecliste istediği projeleri ne kadar geçirmez ve engellerse, para kaynakları tıkarsa, kadro verilmezse, şirketlerin genel kurullarını yapması engellenirse, imar yetkilerini ne kadar elinden alırsa, o kadar İmamoğlu'nun zayıflatacağını düşünüyor.
***
Ve yine 25 yıldır İstanbul ve Türkiye aşkıyla yanıp tutuşan AK Parti, 31 Mart ve 23 Haziran'da aşkı olan İstanbul'un kendi iradesi ve gönül rızasıyla kendisinden ayrıldığının farkında değil.
Aynı eski eşinin, eski sevgilisinin kendisinden ayrılmasını, bir başka birini tercih ettiğinde şiddete sarılan, öfke sarmalına kapılan erkekler gibi davranarak, kendisinden kaçan İstanbul'a karşı cinayet işliyor. İstanbul'a kötülük yapıyorlar.
İnsan; çok sevdiği, şiirler yazdığı, var olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadığı aşkı, bir başkasını tercih etti diye, "ya benimsin ya kara toprağın" diyerek davranabilir mi? Davranırsa gerçekten İstanbul onun aşkı olabilir mi?
***
Ekrem İmamoğlu, dünya tarihinde üç ay içerisinde üst üste iki seçim kazanmış bir belediye başkanı. Hem de karşısında devletin tüm olanaklarını en ağır şekilde kullanmış, kendisini desteklemeyenlere; “terörist”, “zillet”, “Pontus”, “Ermeni”, “devlet düşmanı” diyerek ötekileştiren zihniyete rağmen seçim kazanmış, ikinci seçimde 800 binden fazla fark atmış bir belediye başkanı İmamoğlu. Hem de ülkenin son başbakanına karşı sıradan bir ilçe belediye başkanı olarak seçim kazanmış bir büyükşehir belediye başkanı.
Dünya lideri Erdoğan'a, Milliyetçi Hareket Partisi'nin lideri Bahçeli'ye, devletin şahin kanadını temsil eden Süleyman Soylu'ya karşı seçim kazanmış bir belediye başkanı İmamoğlu.
'İktidarın antidemokratik, engelleyici uygulamalarına ve buyurgan diline ne kadar teşekkür etse azdır'
Ve bugün İmamoğlu, tarihe yaptıklarıyla değil, yapılan akıl almaz engellemeler yüzünden yapamadıklarıyla büyüyen bir belediye başkanı olarak geçiyor.
Onun içindir ki, 31 Mart ve 23 Haziran'da kullandıkları dilden ve yöntemden vazgeç(e)meyen ve halkı okuyamayan bir iktidarın tüm aktörleri aynı yöntemde ısrarlarından dolayı hem İmamoğlu'nu büyütmekte, hem de hızla oluşacak bir erken seçimde Erdoğan karşısında muhalefetin adayı olma ihtimalini güçlendirmektedirler.