Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Ara
Damga Gazetesi Medya 100 günde 200 bin iş başvurusu!

100 günde 200 bin iş başvurusu!

FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat'in konuğu olarak canlı yayına katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu; "İlk 100 günde 200 bin kişi belediyeye iş başvurusunda bulundu" ifadelerini kullandı

Okunma Süresi: 3 dk

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV ekranlarında yayınlanan Çalar Saat programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Megakentteki işsizlik oranının yüksek olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, "100 günlük görev süremizde 200 bin kişi belediyeye iş başvurusunda bulundu" dedi.

İmamoğlu'nun açıklamasından satırbaşları;
"Olağanüstü hızlı gidiyoruz. Üst yönetimi yüzde 90 tamamlamış durumdayız. Onların süreci yakalaması, beraber yol haritasını dizaynımız, aslında biz 31 Aralık 2019'u milat olarak koyduk. Yeni projelerin hazırlıkları kurumun hafızasıyla eşleşmiş bir şekilde imalata başlayacak. Bu 31 Mart olsaydı tarih eylüldü ama Haziran olduğu için yıl sonuna kaydı bu tarih.

Çok zaman kaybettik
Depremle yüzleşmek zorundayız. İstanbul'un gündeminde olan depremin güncel envanterini çıkarıp 'Bu durumdayız' demeliyiz, 'Kendimizi aldatmayalım' demeliyiz. Risk taşıyoruz ama bunu hızlıca nasıl tolere ederiz ona bakacağız. Geçen 20 yılda çok zaman kaybetmişiz. Keşke böyle olmasaydık. Başaramadık. Ben diyorum ki çıkıp sokağa insanlara soralım, 'Deprem konusunda kendini teminat altında hissediyor musun?' Ben buna yüzde 90'ın 'Hayır' deneceğini düşünüyorum Bunun için başaramadık deyip neler yapabiliriz ona bakmalıyız.

Mülteci konusuyla da yüzleşmemiz lazım. 7-8 yılın eseri bu. Bir de içine her şeyi koyabiliriz, İstanbul'un şehircilik sorunu ve vizyonu. Bu kavramı da dördüncü ana başlık olarak koyabiliriz.

Neredeyse suya da rozete takacağız
Hamidiye Su'yu almaktan vazgeçenler var ne yazık ki. Ben gördükçe gülüyorum. Bana mesaj geliyor, sayın başkanım şu kurum da sözleşmeyi iptal etti. Ben THY'ye binmekten gurur duyuyorum. Bu suyu oradan kaldırmanın ne anlamı var. Suya da rozet takacağız neredeyse.

İşsizlikle zamlar yan yana gelince ümitsizliği körüklüyor, gelecek kaygısını artırıyor. Bunun psikolojik karşılığı var. Bu durumlar bazen şiddeti körüklüyor. Bu ülkenin çok iyi ekonomistleri, geleceği ekonomik anlamda okuyan bilim insanları var. Bu durumun hemen okunması lazım. Bir esnaf her gün kötü duruma gidiyor, 'Çok iyiyim, çok iyiyim.' Birkaç zam yapmak zorunda olduğumuz şeyler oldu. Bugün ufak tefek zamları bile yazan gazetelerin, yüzde 60'ı bulan elektrik var. Siz 7-8 enflasyondan bahsedemezsiniz. Yüksek enflasyonda bile ticaret iyiyse çok hissedilmez. Ama bugünün dünyasında enflasyonun 8'e indiği konuşuluyorsa, borçlanma konusunda dünyada kötü bir durumdaysanız...

Ben İstanbul'u reklam etmek için bütün Avrupa'yı gezmeye hazırım. Esnafı mutlu edecek tek şey bu aslında.

Eskiden Hamidiye Su'yu alan kurumlar vazgeçtiler. Bir bankacı bir devlete ait bir bankanın şubesine 'Artık bunu almıyorsunuz' talimatı vermesi şaşılacak şey. Ama halkın umurunda değil, satışlar patladı.

Bütün gazeteleri gezmek isterim
Ben kendimi hiç yabancı hissetmedim. Bu ülkenin inanları neden yabancı hissedeyim ki kendimi. Bütün gazeteleri aynı duyguyla gezmek isterim.

Bir belediye başkanı bunu soruyorsa...
Ben şunu söyledim; sanata talimat verilmez. Öncesinde vermediğim gibi. Orada bir heyet kuruldu çalışma yaptılar. Ben de gazeteden okudum, aradım burada bir kasıt mı var dedim. Bakın ben sizin haberlerinizden bunu öğrendim. Bir belediye başkanının hangi oyunları koyuyorsunuz diye sorarsa sanatı bitirdiniz demektir. Bunu bilmenizi isterim dedim. Nacip Fazıl'ın 7-8 kitabını okudum. İlk okuduğum kitabı da Benim gözümden Menderes'tir. Benim bir ön yargım yok. Okurum ve saygı duyarım. İskender Pala ile kendi belediyesinde söyleşi yapmış, fikrini paylaşmış bir insanım. Böyle bir ön yargıyı kimse benden beklemesin. Beni buradan dövmeyin dedim. Keşke sanatçı olsam. Sanatçını özgünlüğünü ona bırakacaksınız."

100 günde neler oldu?
İnsanlar mutlu. Şunu yapma beklet diyenler, zorla imzala diyen yok. Vatandaşın işini yapmayan benden değildir, hesabını verir. Psikolojik bir rahatlama var."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *