Avcılar Üniversite Mahallesi'nde yer alan Çinli cep telefonu markası Xiaomi'nin, Salcomp Fabrikası'nda aylardır devam eden grev ve eylemler devam ediyor. Şimdiye kadar 186 işçinin çıkarıldığı fabrikada, yönetim tarafından kapılar kilitlendi. Çitlerle çevrilen kapılarda sıkı güvenlik önlemleri alınırken, içerideki işçiler halaylar çekerek ve oturma eylemleri düzenleyerek grevlerine devam etti. Sendika üyeleri de fabrikanın dışından işçilere destek verdi. Yaşanan gelişmelere ilişkin Damga'ya konuşan fabrika işçileri, büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, yetkililerin kendilerine kayıtsız kalmasından dolayı şikayetçi oldu. Türk Metal İş Sendikası'na üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan işçiler, sendikal hakkın yasal bir hak olduğunu ifade ederek, devlet yetkililerinden de yardım talep etti.
Çin mezalimi altındayız
Uzun bir dönem fabrikada çalışan ve vardiya müdürleri arasında yer alan bir kişi, fabrikada adeta Çin mezalimi altında kaldıklarını söyledi. Yaşananlara ilişkin konuşan vardiya müdürü, “Bize sürekli bir Çin dayatması yapılıyor. Çinli yöneticilerinize saygıda kusur etmeyeceksiniz diyorlar. Alınan kararların tamamının Çin merkezli olduğunu belirterek, Çin'in aldığı kararlara biat etmemiz gerektini söylüyorlar. Kendi ülkelerindeki tek partili despot rejimi her fırsatta bize dayattılar” dedi.
Sorun sadece sendika değil
Türk Metal İş Sendikası'na üye oldukları için işten çıkarıldıklarını hatırlatan vardiya müdürü fakat sorunların bundan daha evvel başladığını vurguladı. Vardiya müdürü, “Sendika olayı daha gündeme gelmeden önce burada işten çıkarmalar başladı. Çünkü fabrikanın bize dayattığı şeylere karşı çıkan insanlara karşı fabrika yönetimi tahammülsüz davrandı. 8 saat üzerinden asgari ücret vereceğiz dediler sonra 10 saate çıkardılar. Gece mesaisini 4'e kadar bize sormadan uzattılar. Bazı haftalar üst üste gece mesailerini zorunlu kıldılar. 2 bin 800 lira ise asgari ücret AGİ'yi de çıkardılar 2 bin 400 lira verdiler. İlk zamanlar işçilerin maaşları dahi yatmadı. Mesaileri de içerideki vardiya amirleri bildirmese mesailer bile yetmiyor” ifadelerini kullandı.
Sendikayı muhatap almıyorlar
Fabrika yönetiminin sendikayı hiçbir şekilde muhatap almadığını da anlatan işçiler, “Şu an talep iletenlere karşı direk yapacak bir şey yok diyorlar, biz böyleyiz diyorlar. Dün müdürlerimizle, Çinlilerle bir araya geldik. Dedileri ki istekleriniz biz de sizin vermediğiniz şeyleri yazılı olarak kanun çerçevesinde istiyoruz dedik. Sendika ile şirket kesinlikle görüşmüyor. İşçilere buradan çıkarsanız içeri giremezsiniz diyorlar. Şu anda gündüz vardiyasında bir bantta 120 kişilik bir çalışma ortamı vardı şimdi orada 30 kişi kaldı. Onların yanların Çinlileri ekleyerek bir bant yürütüyorlar. Burada normalde bir vardiyada günlük 6 bin 300 telefon çıkıyordu şimdi sadece 700 telefon çıkıyor. Üretimi durdurmamak adına her şeyi yapıyorlar” şeklinde konuştu.
Sadaka gibi para dağıttılar
Fabrika müdürü olan Çinli yetkilinin geçtiğimiz günlerde işçilerle görüştüğünü de belirten isimler, “İşlerin durmaması ve insanların eylemi bırakması için adam çıkarıp kendi cebinden herkese 250 lira verdi. Sadaka gibi para dağıttılar. Bu seviyedeler. Ufak paralarla bu insanları kandırabiliriz zaten az paraya çalışıyorlar gibi bir algı var. Bize karşı yaklaşımları bu şekilde. Gerçekten acınacak haldeler” diye konuştu.
Hiçbir sözlerini tutmadılar
Firma yetkililerin hiçbir sözünü tutmadığını da ifade eden işçiler, “Bizler zamanında maaşlarda iyileştirme istedik iyileştirme yapamayacaklarını ama her ay düzenli olarak prim dağıtacaklarını belirttiler. Usta başı olanlara, vardiya amirlerine 400 lira prim dağıttılar. O da sadece 1 aya mahsus. Bir daha asla vermediler. İlerleyen aylarda prim verdikleri isimleri de işten çıkardılar. Şu an ne prim var ne doğru dürüst mesai ücretleri ödeniyor ne de asgari ücret tam anlamıyorlar veriliyor” ifadelerini kullandı.
En çok kadınları işten çıkarıyorlar
Fabrikada yaşadıklarına ilişkin Damga'ya konuşan kadın bir işçi ise “Ağırlıklı olarak kadınları işten çıkarıyorlar. Çünkü kadınların üretim noktasında iş anlamında çok yeterli olmadıklarını düşünüyorlar. Burada ciddi bir insafsızlık ve insaniyetsizlik söz konusu. Hepimizin çoluğu, çocuğu geçindirmesi gereken bir ailesi var. Ama bizleri üç kuruşa mahkum edip, yasal olan hiçbir hakkımızı kullanamayacağımızı söyleyerek, köle gibi çalıştırmaya çalışıyorlar. Ses çıkaranları da işten kovuyorlar. Kovulan insanların yerine de kendileri gibi Çinlileri getiriyorlar. Ciddi bir ayrımcılıkla karşı karşıyyız” dedi. Şimdiye kadar uzun zamandır eylemlerine devam ettiklerini de anlatan kadın işçi, hiçbir siyasi partiden veya hiçbir milletvekilinden destek görmediklerini açıkladı.
ANIL BODUÇ
