CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, 'Ülkenin kanayan yarası' diye tarif ettiği bahis oyunlarını gündeme getirdi. Bahis oyunları üzerinden gençlerin umutlarını harcadığını, hayallerini tükettiğini ifade eden Karabat, bu oyunlardan sağlanan kaynağın nasıl değerlendirildiği konusunda da şüphelerini dile getirdi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, “Bugün çok farklı bir gündemle, ülkemizin kanayan yaralarından birine parmak basmak istiyorum. Gençlerimizin umutlarını harcadığı; hayallerini tükettiği spor müsabakaları üzerinden oynanan bahis oyunları ve bu oyunlardan sağlanan kaynağın nasıl değerlendirildiğinden bahsetmek istiyorum” dedi. “Öncelikle “Neden gençlerimiz hayallerini buralarda tüketiyor?” bu konuyu irdelememiz gerekiyor” diyen Karabat, “Ülkemiz içinde bulunduğu ve son yıllarda derinleşen ekonomik kriz nedeniyle zor günlerden geçmektedir. Özellikle son 3 yılda AKP hükümetinin bir servet transferi aracı olarak kullandığı enflasyon nedeniyle dar gelirli vatandaşlarımız fakirleşirken zenginlerimiz daha da zenginleşmektedir. Vatandaşlarımızın hayallerini gerçekleştirebilecek ekonomiye sahip olma umutları neredeyse tükenmiştir. Refah seviyesi daha yüksek olan ülkelere göç edebilme şansı bulan vatandaşlarımız ülkeyi terk etmekte; gidemeyenler ise hayallerini gerçekleştirebilmek için son şans olarak gördüğü kumar, bahis benzeri bataklıklarda kısıtlı birikimlerini harcamakta ve hayallerini tüketmektedir. Dünya genelinde bahis ya da kısa yoldan zengin olma şansı olarak gördükleri kripto benzeri ekonomilerde ülkemizin en ön sıralarda yer aldığını görebilirsiniz. Bunun en önemli nedeni maalesef içinde bulunduğumuz ekonomik buhrandır” ifadelerini kullandı.
Nerede oynanıyor?
“Peki nerede oynanıyor bu bahis oyunları?” diye soran ve cevap veren Karabat, “Bu oyunların önemli bir kısmı Spor Toto tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar bünyesinde yasal olarak oynanmaktadır. Bahis oyunlarını oynatmak isteyen kuruluşlar Spor Toto’ya başvurarak yetki almakta ve bu yetkiyle beraber Spor Toto’nun izin verdiği şekilde ve yine Spor Toto’nun belirlediği kazanç oranlarında bu oyunları oynatmaktadır. Yurtdışında ise genel olarak, bu oyunları oynatmak isteyen şirketler lisans alarak serbest piyasa şartlarında oranlarını belirlemekte ve reklam pazarlama faaliyetleriyle pazar paylarını arttırmaya çalışmaktadırlar. Bu iki uygulama arasındaki en temel farklılık ise serbest piyasa ekonomisinde belirlenen oranların ülkemizdeki oranlardan daha yüksek olması ve rekabet ortamında müşteri çekmek isteyen şirketlerin haliyle spor kulüplerine yüksek miktarlarda sponsorluk ve reklam adı altına kaynak dağıtmalarıdır” bilgisini verdi.
Vergi alınmıyor
Yüksek kazanç oranlarıyla oynamak isteyenlerin, yasa dışı yöntemlerle yurt dışındaki şirketler bünyesinde bahis oyunlarını oynamaya çalıştığını ifade eden Karabat, “Ülkemiz kaynaklarının önemli bir kısmı yurt dışına ya da yasa dışı faaliyet gösteren kurumlara aktarılmaktadır. Bir yandan milletimizin parası yasa dışı platformlara aktarılırken bir yandan bu ekonomiden devletimiz hiçbir vergi ya da sair gelir elde edememektedir. Ülkemizdeki uygulamada oyunun kuralları tamamen Spor Toto tarafından belirlendiği için yurtdışı örneklerindeki reklam pazarlama harcamaları ülkemizde çok kısıtlı seviyede kalmakta ve kulüplerimiz maalesef yurtdışında örneklerini gördüğümüz reklam pazarlama gelirlerini elde edememektedir. Peki ne kadar bir kaynaktan bahsediyoruz? 2018 yılına kadar 3 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşen bu yasal bahis havuzu, 2018 yılında alınan yasal platformlarda bahis oyunlarının çeşitlendirilmesi ve kazananlara dağıtılan ikramiyenin yüzde 59’dan yüzde 83’e çıkarılmasıyla birlikte hızlıca artış göstermiş ve 14 milyar USD seviyelerine gelmiştir. Sonrasında dağıtılan ikramiyelerin yüzde 93’e kadar çıkarılabileceği kararı alınmış ve bu bahis havuzunun 2024 yılı için 20 milyar USD seviyelerine çıkmasını beklemekteyiz” diye konuştu.
8 milyarlık reklam
Gelirin çok önemli bir kısmının kazananlara geri dağıtıldığını belirten Karabat, ancak 2024 yılı için 4-5 milyar dolar seviyesindeki bir tutarın kamu geliri ya da kamu kullanımındaki kaynak olarak karşımıza çıktığını söyledi. Karabat, “Bakın tekrar söylüyorum kamunun, devletimizin 4-5 milyar dolar civarında bir kaynağı spor müsabakaları üzerinden oynanan bahis oyunlarından sağlanmakta. Bunun bir kısmı KDV, bir kısmı Şans Oyunları Vergisi, bir kısmı ise SGM payı olarak alınıyor. Kamunun kullanımındaki diğer önemli bir kalem ise reklam gideri. Ne hikmetse reklama zerre ihtiyacı olmayan Spor Toto Teşkilatı’nın hesaplarında 2022 yılı için 8 milyar tutarında bir kaynak reklam gideri adı altında harcanmış. Maalesef bu kalemin detayına ulaşmak mümkün değil. Diğer bir ifadeyle sporun örtülü ödeneği olarak kullanılan bu kaynaktan bazı kulüplere reklam adı altında kaynak aktarımı yapılıyor bir kısmıyla da tesisler yapıldığını duyuyoruz ama kimin kontrolünde, nereye, kime göre harcama yapılıyor bilmiyoruz. Ne denetimi var ne de bir sisteme bağlanmış durumda. Tam anlamıyla sporun örtülü ödeneği olarak iktidar tarafından kullanılmakta” dedi.
Denetimi yok
2017 ve 2019 Sayıştay raporlarına değinen Karabat, “Bu yapılan harcamalar gerçekte reklam faaliyetinden ziyade çeşitli kurum ve kuruluşlara kaynak aktarımıdır. Eğitim kurumları vb yerlerde yapılan reklamların anayasanın temel ilkelerine aykırı şekilde gençleri özendirebilmekte ve bunun yerine gençlerin bu tarz zararlı alışkanlıklardan korunması amacıyla fon oluşturulması gerekmektedir. Reklam verilecek taraf konusunda herhangi bir kriter olmadığı gibi konunun denetimi ve takibi bulunmamaktadır. Bu nedenle benzer kulüplere ya da benzer federasyonlara hiç bir gerekçe olmadan çok farklı reklam bütçeleri ayrılmaktadır” diye konuştu.
ÖNERİLERİNİ SIRALADI
CHP Genel Bakan Yardımcısı Özgür Karabat, önerilerini de sıralayarak, “Gelin yasa-dışı bahsi engellemek için tüm adımları atalım. Web sitelerindeki reklamları önleyelim spor yayınlarındaki reklamları önleyelim ve kazananlara dağıtılan primlerde artırılan limiti daha fazla kullanalım ki insanların yasa dışı sitelere olan eğilimi azalsın. Ayrıca yaptırımları ve bu yaptırımların uygulanmasını arttıralım ki gerçekten caydırıcı bir ortam geliştirelim. Eğer bunu yaparsak, yarısını yasal hale getirsek kamu kaynaklarına 5 milyar dolara yakın gelir sağlayacağımız ortadadır. Bu da tasarruf tedbirlerimizin de üzerinde bir kaynak sağlamak demektir. İkinci olarak da bu kaynağın kullanımını adil ve sistematik bir şekilde tekrar belirleyelim. Reklam gideri altında kullanılan sporun örtülü ödeneğini kaldıralım, bunun yerine kulüplere dağıtılan pastayı artırıp sporun ve sporcu gençlerin gelişimini destekleyecek bir yapıda sistematik ve şeffaf bir şekilde spora aktarılmasını sağlayalım. İktidarın elini öpenin değil, hak edenin kazandığı bir sistem kuralım. Son olarak, bu alanda maalesef yurtdışına yasa dışı yollarla kaçırılan tek kaynağımız bahis değil. Diğer bir konumuz ise yasa dışı müsabaka yayınları. Yıllık en az 500 milyon dolar seviyesinde bir kaynağımızın da benzer yollarla yasa dışına aktarıldığını tahmin ediyoruz. Tahmin edersiniz ki bu tutarı yasal hale getirsek devletimizin vergi gelirleri en az 100 milyon dolar artar ve de yine spor kulüplerimizin yayın gelirleri, güncel gelirlerinin en az 3 katına çıkacaktır” açıklamasını yaptı.