Büyükçekmece’de beklenen Marmara depremine karşı kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Dizdariye Mahallesi’nde 4’er katlı 3 blok, Fatih Mahallesi’nde ise 4’er katlı 3 blok olmak üzere toplam 41 bağımsız bölümden oluşan riskli yapılar, kentsel dönüşüm kapsamında belediye ekiplerinin gözetiminde yıkıldı. Yıkım çalışmalarını yerinde takip eden Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, beklenen İstanbul depremi için alınması gereken tedbirlerin hızlandırılması çağrısında bulunarak; “İstanbul’da en büyük gerçek deprem gerçeğidir. İstanbul’un depreme hazırlanması ülke adına büyük önem arz etmektedir. İstanbul yıkılırsa her taraf yıkılır” diye konuştu.
28 bin konut yenilendi
“İstanbul’daki deprem gerçeğini bilerek Büyükçekmece genelinde kentsel dönüşüme hız verdik. Kış mevsimi girmeden tehlike arz eden binaları yıkıp yenilemeye çalışıyoruz” diyen Hasan Akgün, “Mal sahipleri, belediye, seçmiş oldukları müteahhit üçgeninde bu kentsel dönüşüm Büyükçekmece’de çok hızlı gidiyor. Şu ana kadar yaklaşık 28 bin konut yenilendi. Büyükçekmece merkezinde 3 bin civarında konut yenilendiği zaman depremde vatandaşımızın burnu kanamayacaktır. En büyük sorunumuz Kumburgaz sahilleridir. Kumburgaz sahilinde henüz planlar bitmediği için Büyükşehir Meclis’inde beklemekte olduğu için endişemiz burasıdır. Çünkü Silivri önlerinde veya Zeytinburnu önünde vuku bulacak depremde en büyük zayiatı sahiller görecektir. Kumburgaz sahilinde kumun üzerine yıllar önce yapılmış ruhsatsız, yüksek katlı blokların tamamı çökecek ve çok miktarda insanımızı maalesef kaybedeceğiz. En büyük endişemiz budur. Bunun da ortadan kalkması için oradaki kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekiyor. Bu da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bekleyen imar planlarının çıkmasına bağlıdır” ifadelerini kullandı.
Pişmanlık fayda getirmez
Konuşmasının devamında, “Büyükşehir Belediye Meclisi’ni bu anlamda daha hızlı hareket etmeye ve buradaki vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum” çağrısında bulunan Akgün, “İstanbul’da en büyük gerçek deprem gerçeğidir. İstanbul’un depreme hazırlanması ülke adına çok önem arz etmektedir. İstanbul yıkılırsa her taraf yıkılır. İstanbul ayakta kalırsa başka yerlerde vuku bulacak depremler ve diğer felaketlerde biz çok hızlı hareket edip ayakta kalabildiğimizi bugüne kadar gösterdik. Herkes İstanbul depremi ile ilgili olarak elinden geleni yapmalı. Bütün belediye başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, çevre ve şehircilik bakanımız ve diğer yetkililer İstanbul depremiyle yatıp İstanbul depremiyle kalkmak zorundayız. Sonra pişmanlık fayda getirmez, kar etmez” açıklamasını yaptı.
40 senelik binalar bunlar
Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan evlerinde endişe içinde yaşadıklarını belirten Hülya Sönmez isimli vatandaş ise daha güvenli bir evde oturacakları için çok mutlu olduklarini belirterek, “Kentsele girdi memnunuz. İnşallah Allah utandırmaz. Bir an önce de biter, yerleşir. Biraz küçük oluyor normalden ama yapacak bir şey yok. En azından can güvenliği olacak. Annem oturuyordu. Ben tedirgindim her an bir şey olacak diye. 40 senelik binalar bunlar. Daha da hızlanması lazım. Bazı aksaklıklar oluyor. Bazı insanlar para vermek istemiyor müteahhitlere. Onun için de problemler oluyor. Bunlara da bir çözüm bulunacak elbet. Hayırlısı olsun diyoruz hepimize” dedi.
KAÇAK DEPO 2’İNCİ KEZ MÜHÜRLENDİ!
Büyükçekmece Belediyesi, ASC Mimarlık Dekorasyon Reklamcılık İnşaat Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Karağaç Mahallesi, içme suyu havzasında yapılmak istenen konut imarlı alandaki kaçak depo inşaatını ikinci kez mühürlerken ilgilileri hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
Büyükçekmece Gölü su toplama havzası orta koruma bölgesinde, ilçe belediyesinden yasal izinler alınmadan kaçak olarak yapılmak istenen 67 bin metrekarelik lojistik depo inşaatı zabıta ekipleri tarafından ikinci kez mühürlendi. ASC Mimarlık Dekorasyon Reklamcılık İnşaat Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Büyükçekmece ilçesi, Karaağaç mahallesi, Eskice mevkii 113 Ada 1 Parsel üzerinde resmi izinler alınmadan konut imarlı alanda yapılmak istenen devasa inşaat için Büyükçekmece Savcılığı’na suç duyurusunda da bulunuldu. Büyükçekmece Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri kaçak inşaat girişimine geçit vermemek için 24 saat esasıyla bölgede nöbet tutmaya başladı. Göl koruma havzasında yapılmak istenen kaçak yapıya çevre dernekleri ve pek çok sivil toplum örgütü de tepkili. Eylem hazırlıklarına başlayan sivil toplum kuruluşları, İstanbul’un en temiz içme suyunu sağlayan göl havzasındaki düşük yoğunluklu konut alanında kaçak olarak yapılmak istenen lojistik deposunun endişe verici olduğu görüşünde. ASC Mimarlık Dekorasyon Reklamcılık İnşaat Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi yetkililerinin “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ruhsatımızı aldık” şeklindeki açıklaması şaşkınlık yaratırken, ilgili firmanın bürosundan yapılan açıklamada ise lojistik deposunun Trendyol şirketi için yapıldığı iddia edildi.
Asla izin verilmeyecek
Büyükçekmece Belediyesi’nden yapılan açıklamada, İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından olan Büyükçekmece Göl havzasının geçmişte olduğu gibi gelecekte de korunacağının altı çizilerek şöyle denildi; “Son yıllarda yaşanan küresel iklim değişiklikleri ve doğal afetler çevrenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu anlamda mutlak korunması gereken Büyükçekmece Gölü ve çevresine kaçak inşaat yapılması söz konusu dahi olamaz. Hiçbir kurum, hiçbir makam göl koruma havzası içinde, gölün hemen yakınında kişilerin çıkar ve menfaatleri doğrultusunda onbinlerce metrekarelik alana yapılacak lojistik deposu inşaatına izin veremez. 40 yıldan bu yana Büyükçekmece Gölü havzasında hiç kimsenin yapmadığını yapmaya kalkanların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da adını kullanarak inatla yapmak istediği kaçak inşaat konusu mutlaka ilgili bakanlık tarafından da sorgulanacaktır. Büyükçekmece Belediyesi olarak yasaların verdiği haklarımızı sonuna kadar kullanarak, İstanbul’un geleceği için büyük önem arz eden Büyükçekmece Gölü havzasında kaçak inşaatlara geçit verilmeyecektir. İstanbul’un en temiz içme suyu gölünün ve çevresinin kirletilmesine asla izin verilmeyecektir.”