İşte o açıklama:
Kamuoyuna,
Müvekkilimiz Demet AKALIN’ın tamamen içten ve iyi niyetli olarak yapmış olduğu birtakım açıklamalar, kasıtlı ve son derece kötü niyetli bir şekilde, söyleniş amacının dışında yorumlanarak, çarpıtılmaktadır. Müvekkilimiz, hepinizin bildiği gibi içindeki tüm duyguları, tamamen samimi bir şekilde dile getiren, bu manada hiçbir ajandası olmayan biridir. Müvekkilimizin halk tarafından bu denli sevilmesinin en büyük sebeplerinden biri de; şüphesiz ki en az mesleki başarısı kadar , bu samimi ve içten karakteridir.
Müvekkilimizin, erkek şiddeti, çocuk istismarı gibi toplumsal sorunlara dair düşüncelerini olabilecek en sert şekillerde dile getirdiği herkesin malumudur. Müvekkilimiz, yapmış olduğu son açıklama ile yine Türk toplumunda kadının konumuna ve adeta kanayan bir yaraya parmak basmıştır. Zira Türk toplumunda kadınlar; genellikle evlendikten sonra çalışma hayatına veda etmekte olup evliliklerinin sona ermesi neticesinde ise uzun yıllar iş hayatından uzak kalmış olmaları sebebiyle iş hayatına geri dönememekte ve geçmişte verdikleri bu karardan ötürü büyük pişmanlık yaşamaktadırlar. Müvekkilimiz, yapmış olduğu açıklama ile bu durumun sakıncalarını dile getirmek istemiş, ne kadar varlıklı biriyle evlenilirse evlenilsin, bir kadının güçlü olması ve hiç kimseye muhtaç olmadan yaşaması amacıyla her daim iş hayatında olmasını, evlilikle iş hayatını bırakmamaları gerektiğini dile getirmiştir. Ve yine kendisinin de o günün şartlarıyla, iş hayatını bırakabilecek bir konumda olduğunu düşünerek, olayların farklı gelişmesi neticesinde böyle bir akıbete uğramamış olmasından dolayı müteşekkir olduğunu ifade etmiştir. Müvekkilimizin bir kaç cümle ile dile getirmiş olduğu sözlerin içten gelen sesi bunlardır.
Yine dul ifadesinin, çok kısa bir zaman öncesine kadar, hukukumuzda dahi yer bulan boşanmış kadınlar için de kullanılan bir ifadedir. Boşanmayı deneyimleyen müvekkilimizin, boşanmış insanları tahkir etmeyeceği açıktır. Müvekkilimizin beyanı malumun ilanıdır.
Müvekkilimiz, söylemlerinin yanlış yerlere çekilerek, suni bir polemik yaratılmaya çalışılmasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle bu basın açıklamasını yapma zorunluluğunu hissetmiştir. Zira müvekkilimizin açıklamaları, hiçbir şekilde birilerini aşağılama veya küçük düşürme amacı gütmemektedir. Başkalarının aksine müvekkilimiz, söylenmesi gerekeni, gerektiği şekilde söyleyen biri değil, kalbinin sesini dinleyerek duyguları ile hareket eden, gerçekleri ve yüreğinden geçenleri olduğu gibi söyleyen biridir.
Müvekkilimiz, geçmişte yaşadığı ilişkinin sona ermesinin hemen akabinde dahi, müvekkilimizin söylemlerini kendine hakaret addeden şahsa değil hakaret etmek, onun adını dahi anmamış, bu hususta hiçbir açıklama yapmamıştır. Üzerinden bunca zaman geçtikten sonra da küçük düşürme ve aşağılama gereksinimi duymayacağı aşikardır. Buna rağmen Türk milleti bu hususta kimin mağdur ve kimin fail olduğu konusunda hükmünü vermiş, müvekkilimizin uğradığı haksızlık neticesinde müvekkilimizi bağrına basmış ve müvekkilimiz en büyük desteği bizzat halktan görmüştür. Bunun ise beylik laflar ederek olmayacağı açıktır. Müvekkilimiz hali hazır da tüm desteğini kendisinden hiç bir suretle esirgemeyen eşi ve müşterek çocuklarıyla Yüce Allahın takdiri ile huzurlu bir şekilde hayatını sürdürmekte olup bu polemiklerin içerisinde olmayacaktır. 22.02.2018
Saygılarımızla,
Demet Akalın vekilleri
Av. Altın MİMİR
Av. Afra ÇELİK