Son olarak 2016 yılında vizyona gören Kor filminden sonra setlere ara veren Zeki Demirkubuz sevenleriyle buluştu. Başrolde Doğu Demirkol, Melis Birkan ve Miray Daner'in rol aldığı 'Hayat' filmiyle 7 yıl aradan sonra yönetmen koltuğuna oturan usta yönetmen Zeki Demirkubuz, Kadıköy Sineması'nda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Başrolde Doğu Demirkol, Melis Birkan ve Miray Daner'in rol aldığı 'Hayat' filmi 1 Aralık 2023’te film severler ile buluşacak.
UZUN SÜRE HASTANEDE YATTIM
Kader filminde Ufuk Bayraktar'ın canlandırdığı 'Bekir' karakterine benzer bir aşk hayatı yaşadığı vurgulayan usta yönetmen "Aşık olup 2 sene her hafta 24 saat otobüs yolculuğuna gider gelirdim ve sonra çok uzun bir süre hastanede yattım. Düşünüyorum şimdi hayatımdaki en anlamlı şey" dedi. Usta yönetmen ayrıca, "Kader'de Bekir'in ailesine yaptıklarına yaptıklarına taşralı erkek zulmü diyebiliriz. Bu filmi yapmış biri olarak ben de baya büyük sorunlar yaşadım. Bu bizim genetiğimiz. Çok iyi babalar vardır ya çok imreniyorum." dedi.
AİLEVİ SORUNLARINDAN BAHSETTİ
Karar'dan Furkan Uzun'un haberine göre, çocukken yaşadığı ailevi sorunlardan bahseden Zeki Demirkubuz, "Babam ben ilkokula giderken kaçıncı sınıfta olduğumu bilseydi, hele bana ders çalıştırmaya kalksaydı ben büyük ihtimalle Isparta'da 'edecengari' diye konuşan mıymıntı bir tip olurdum. Çocukken annem her gece beni 3'te uyandırırdı ve şehrin ortasındaki solcu öğretmenler derneğinde babamı kumardan kaldırmaya giderdik." şeklinde konuştu.
TÜM TÜRK SİNEMASI TOPLANSA O SAHNEYİ ÇEKEMEZ
Zeki Demirkubuz 2012 yılında vizyona giren 'Yeraltı' filmindeki yemek sahnesi hakkında "Tüm Türk sineması toplansa 'Yeraltı' adlı filmimdeki yemek sahnesini çekemez. Hala aynı şeyi düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
HAYAT’I ÇEKMEYİ ÇOK İSTEDİM
1 Aralık 2023’te vizyona girmesi beklenen filmini çekmeyi çok istediğini söyleyen Demirkubuz "Yeni çıkacak olan filmim Hayat'ı çok çekmek istedim. Artık çok uzun bir zaman olmuştu. Pandemi vardı. Pandemi gibi bir şeyi göz ardı edemedim. Bir şekilde yedirdim. Nasıl bir insansanız ve kendinize karşı ne kadar gerçekçiyseniz, kendinize karşı ne kadar acımasızsanız o kadar gururlu olursunuz ve bunların doğrultusunda da o kadar samimiyetle yazabilirsiniz. İnanın kimseye ihtiyaç duymazsınız. Hiçbir doktor sizin derdinizi sizin kadar iyi bilemez. Bazen bazı toplumlar ve bazı insanlar kendi topuklarına sıka sıka kendilerini var ederler. Bazı insanlar için yaşam böyle bir şey." ifadelerine yer verdi.
FİLMİN ADI HİCRAN OLACAKTI
Demirkubuz filmin başka bir isimde olacağını ama bunu sonradan değiştirdiğini Müze Gazhane’deki ilk fotoğraf sergisinin söyleşisinde anlatmıştı:
"Hayat, en iddialı, sert, kavgacı veya mücadeleci insanı bile hizaya getiren bir duygudur. Bunu kazıdığınız zaman altında ölüm duygusu çıkar. Ne yaparsak yapalım, görmezden gelirsek gelelim, en büyük soru her zaman oraya geliyor. Bizim toplumumuzda bu farkındalığı anlatan ifade 'hayat işte' şeklindedir. Aslında filmin ilk ismi 'Hicran'dı; 16-18 yaşlarında özlemleri, hayalleri olan bir kızın kendisine dayatılanı sezgileriyle kabul etmediği ve o özlemlerin peşinde giderek az önce anlattığım hayatın duvarlarına çarpıp sonunda nasıl hizaya getirildiğinin, nasıl sıradanlaştırıldığının hikayesiydi. Fakat ben en bariz, basit konuları bile anlatmaya çalışırken; bir de bakmışım beni o cümleye başlatan her şeyi unutmuşum, bazı ayrıntıları çok sevmişim ve onların içinde kaybolup gitmişim."
