Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Kültür Sanat Taşın sanat hali Büyükçekmece'de 

Taşın sanat hali Büyükçekmece'de 

Heykel Sempozyumu için dünyanın farklı ülkelerinden gelen heykeltraşlar özgün çalışmalarını ortaya koydu. Heykelleri ile şehre ayrı bir renk katan heykeltraşlar gazetemize konuştu. İtalyan Heykeltraş Alessio Ranaldi, “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum” derken; Heykeltraş Songül Telek ise, “Eserimle toplumsal aydınlanmayı talep ediyorum” ifadelerini kullandı

Okunma Süresi: 3 dk

Bu yıl 19’uncusu gerçekleşecek olan Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali kapsamındaki “Uluslararası heykel Sempozyumu” 7 ülkeden heykeltıraşların katılımıyla Büyükçekmece’de başladı. 27 Temmuz - 4 Ağustos tarihleri arasındaki festivalin en önemli sanatsal etkinliklerinden bir tanesi olan sempozyum, küratör Metin Yergi gözetiminde gerçekleşiyor. Bu yıl sempozyuma Güney Kore’den So Dong Choe, Almanya’dan Raphael Beil, Bulgaristan’dan Zdravko Zdravkov, İtalya’dan Alessio Ronaldi, Ukrayna’dan Lyudmila Mysko, Macaristan’na Beata Rostas ve Türkiye’den Songül Telek katıldı. Heykeltıraşların mermer ve metal olmak üzere ürettikleri eserler festivalin ardından Büyükçekmece Belediyesi hizmet binası önündeki parka yerleştirilecek.

Özgün çalışmalar

Heykel Sempozyumu için dünyanın farklı ülkelerinden gelen heykeltraşlar özgün çalışmalarını ortaya koydu. Heykelleri ile şehre ayrı bir renk katan heykeltraşlar gazetemize konuştu. Bu sene 'hava' ismini verdiği heykelle sanatseverlerin şehre yeni bir hava kattığını söyleyen İtalyan Heykeltraş Alessio Ranaldi ve Uyanış adlı eseri ile topluma mesaj veren Heykeltraş Songül Telek gazetemize konuştu. 

İki geometrik formu çarpıştırıyorum

Dünyanın birçok ükesinde heykeller yaptığını ve Büyükçekmece'de bulunmaktan mutlu olduğunu söyleyen Heykeltraş Alessio Ranaldi, “İtalya'da Roma Akademisi Heykel Bölümü'nü bitirdim. Hem Roma'da hem de Berlin'de atölyem var. Dünyanın birçok ülkesinde heykeller yapıyorum. Heykellerimde iki geometrik formun çarpışmasından oluşan organik formları ele alıyorum. Örneğin bir dikdörtgen prizma silindirle çarpışıyor. Bunun sonucunda çıkan organik formla insan bedenine atıfta bulunuyorum” dedi. 

Büyükçekmece'de olmaktan mutluyum

Bir ayağım Türkiye'de ve festivalle alakalıyım diyen Alessio Ranaldi, “İstanbul'a sık geliyorum. Festivalin küratörü bana bir davette bulundu. Davetiyeyi aldığımda çok sevindim. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Kendimi burada yabancı hissetmiyorum. İtalyanlar ve Türkler birbirlerine çok benziyor. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. İstanbul çağdaş sanattta çok iyi bir noktada. İstanbul'da çağdaş bir sanatçı olarak var olabilmek büyük bir şans. Burada şaşırtıcı bir şekilde çok büyük bir enerji var. Eserimin adı Hair (hava) bu eserde insan bedeninin hafifliğini ele aldım. Burada hafifliğin hissedilmesini istedim. Umarım seneye yine gelirim. Burası gerçekten güzel bir festival ve sempozyum” şeklinde konuştu.

Büyükçekmece'ye hava kattı

Hava isimli eseri ile ilgili bilgiler veren Ranaldi, “Bu heykel iki ayrı elementin etkileşimiyle vücutk bulmaktadır. Bu etktileşimde etki ve tepki kavramı çarpışma esnasında sade geometrik çokgenleri derin biçimlere dönüştürmekte ve keskin bir ışık oyunu oluşturmakta, 360 derecede geliştirilen yuvarlak biçimlerin klasik, yumuşak esnekliği ise bunlarla organik bir şekilde sentezlenmektedir” diyor.

Toplumsal uyanışı arzuluyorum

Sempozyuma ülkemizden bir isim olarak katılan Heykeltraş Songül Telek, “1999'da Mimarsinan Üniversitesi'nden mezun oldum. Ulusal ve uluslararası sempozyumlara katılıyorum. Sevdiğim işi yapıyorum. Heykeltraş eserinde ne hissettiğine bakar. Eserimin adı Uyanış ve aynı zamanda eşimin adı. Ben bu eserimle toplumsal aydınlanmayı talep ediyorum. Heykeli görünce sanatçısını göremezsiniz. Sahip olduğunuz değerlerle yorum yapıp düşünüyorsunuz. Sanatçının ne düşündüğüne çok takılmamak gerekir. Mesleğimi sağlık problemi yaşamadıkça yapmak isterim” dedi.

Heykeltraş olarak mutluyum

Heykeltraş olduğu için mutlu olduğunu söyleyen Songül Telek,“Sürekli çizim yapıyordum. Okula gidince heykel bölümünü seçtim. Dünyanın değişik yerlerine gidince kendimi sanatçı gibi hissediyorum. Ama kendi ülkemde bazen kendimi sanatçı gibi hissetmiyorum. Daha öncede festivale katıldım.  Eserim toplumsal uyanışı temsil ediyor” dedi. 

UFUK ÇOBAN 
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *