Mısır’da yapılan bir arkeolojik kazı, ünlü kraliçe Kleopatra’nın yüzüne ait olduğu iddia edilen bir heykelin ortaya çıkmasıyla dünya gündemine oturdu. Dr. Kathleen Martinez liderliğindeki Mısır-Dominik arkeoloji ekibinin, İskenderiye’nin batısındaki Taposiris Magna Tapınağı’nda yaptığı kazılar, tarihi yeniden şekillendirebilecek nitelikte.
Kleopatra’nın Yüzü Ortaya mı Çıktı?
Kazıda bulunan beyaz mermerden bir kadın heykeli, üzerinde taşıdığı kraliyet tacı ile dikkat çekiyor. Geç Ptolemaios dönemine ait olduğu düşünülen bu heykelin, Kleopatra VII’ye ait olabileceği iddia ediliyor. Ancak bu iddia, bilim insanları arasında tartışmalara yol açtı. Bazı uzmanlar, heykelin Kleopatra’nın bilinen tasvirlerinden farklı olduğunu ve muhtemelen Ptolemaios hanedanına mensup bir prensesi temsil ettiğini öne sürüyor.
Heykelin yanı sıra kazıda, üzerinde Kleopatra’nın tasvirleri bulunan 337 sikke, ritüel seramikler, yağ kandilleri, kireçtaşı kaplar ve bronz heykeller gibi birçok değerli eser de bulundu. "Ra’nın adaleti doğdu" yazılı bir skarabe muskası, keşfin önemli detayları arasında yer alıyor.
Taposiris Magna Tapınağı: Kleopatra’nın Gizemli Mezarı mı?
Taposiris Magna Tapınağı, Akdeniz’e uzanan karmaşık bir tünel sistemiyle dikkat çekiyor. Tapınağın altında bulunan 13 metre derinliğinde ve 1.305 metre uzunluğundaki bir tünelin, Kleopatra’nın mezarına ulaşabileceği düşünülüyor. Dr. Kathleen Martinez, uzun süredir Kleopatra’nın mezarının bu tapınak kalıntıları arasında saklandığına inanıyor.
Martinez’e göre, Kleopatra’nın bedeni saraydan bu tüneller aracılığıyla taşınıp gizli bir yere defnedildi. Bu hipotez, yeni keşiflerle desteklenirken, kazılar devam ediyor.
Kleopatra’nın Tarihi Önemi ve Yeni Tartışmalar
Kleopatra VII, sadece Mısır tarihinin değil, dünya tarihinin de en merak edilen figürlerinden biri. Roma İmparatorluğu ile kurduğu ilişkiler, zekası ve liderlik yetenekleriyle tarihte iz bırakan Kleopatra, Ptolemaios hanedanının son kraliçesi olarak biliniyor. Yeni keşifler, onun hakkında daha fazla bilgi edinilmesine ışık tutabilir.
Ancak bulunan heykelin gerçekten Kleopatra’ya ait olup olmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor. Eğer bu iddia doğruysa, Kleopatra’nın bilinen yüz tasvirlerine dair algılar değişebilir. Bilim dünyası, bu heykele dair daha fazla veri elde edildikçe kesin bir sonuca ulaşmayı hedefliyor.
Mısır’daki bu keşif, tarihe dair yeni soruların kapısını aralarken, Kleopatra’nın hayatına ve dönemine dair gizemler de çözülmeyi bekliyor. Kazılar ilerledikçe, Kleopatra’nın mezarı bulunabilir mi? sorusu da heyecanla yanıtlanmayı bekliyor.