Osmanlı tarihinin en önemli günlerinden biri bugün kutlanıyor. Orta çağı kapatıp yeni çağı açan İstanbul'un fethinin ardından 566 sene geçti. Fatih önderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu çetin geçen bir savaşın ardından İstanbul'u topraklarına katmayı başardı. Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1100 yıl hüküm sürdüğü İstanbul artık Türklerin olmuştu.
Fatih Sultan Mehmed kimdir?
Fatih Sultan Mehmed, 30 Mart 1432'de, o dönemde Osmanlı Devleti'nin başkenti olanEdirne'de, II. Murad'ın Hüma Hatun'dan olan oğluydu olarak dünyaya geldi. Babası Sultan İkinci Murad'tır. Mehmed iki yaşına kadar Edirne'de kaldıktan sonra 1434'te sütninesi ve küçük ağabeyi Alâeddin Ali ile birlikte 14 yaşındaki büyük ağabeyi Ahmed'in Rum sancakbeyi olduğu Amasya'ya gönderildi.
Burada ağabeyi Ahmed'in erken yaşta ölmesi üzerine Mehmed altı yaşında Rum sancakbeyi oldu (İnalcık'a göre şüpheli). Diğer ağabeyi Alâeddin Ali ise Manisa'da Saruhan sancakbeyi oldu. İki yıl sonra babaları II. Murad'ın talimatıyla iki kardeş yer değiştirdiler ve Mehmed Saruhan sancakbeyi oldu.
Mehmed'in eğitimi için babası çeşitli hocalar görevlendirdi. Ancak zeki olduğu kadar hırçın bir çocuk olan Mehmed'in eğitilmesi kolay olmadı. Şehzade Mehmed'in medrese kökenli hocalarının yanı sıra bilgi edindiği Batılı şahsiyetler de bulunmaktaydı. Saruhan (Manisa) sarayında İtalyan hümanisti Anconalı Ciriaco ve saraydaki başka İtalyanlar onun Avrupa tarihi ile Antik Yunan filozoflarının hayatlarıyla ilgili kitaplar okumasına önayak olmuştu. Bu durum Şehzade Mehmed'e çok-kültürlülük kazandırmıştır.
Topkapı Sarayı arşivinde bulunan II. Mehmed'in şehzadelik yıllarına ait olan karalama defterinde Latin harfleri, Arap harfleri, Roma büstlerini andıran insan çizimleri ve Osmanlı figürleri bulunmaktadır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed'in Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Latince, Yunanca ve İtalyanca bilmesi bu dönemdeki münasebetlerine dayandırılmaktadır.
12 yaşında Osmanlı tahtına çıkan Fatih Sultan Mehmet, Edirne'ye gelir gelmez, babası ile anlaşma imzalayan Avrupalı Hıristiyan devletlerin, haçlı seferiyle karşılaştı. Papa, Hıristiyanlan yeni bir sefer için harekete geçirdi. Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın fetih harekâtını durdurarak barışçı bir politika izlemesi nedeniyle, akıncılar akından kaldı, bu yüzden Anadolu ve Rumeli'de ele geçirilen bazı yerler, eski devletlere geri verildi. Çocuk yaşta bir şehzadenin padişah olması da yadırgandığından, her yandan ayaklanma ve baş kaldırmalar birden ortaya çıkıverdi.
Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.
Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Sınırları Tuna'dan Kızılırmak'a kadar genişleyen Devletinin başşehri olarak İstanbul'u almak ve Hz. Peygamber'in övgüsüne mazhar olmak en büyük ideali idi Fatih Sultan Mehmed'in. İstanbul'u almak için Boğaz'a hâkim olmanın şart olduğunu bilen Sultân Mehmed, 1452'de Boğazkesen Hisârı dediği Rumelihisârını inşa ettirdi. Karşısında Yıldırım'ın inşa ettirdiği Anadoluhisârı yükseliyordu ve artık Osmanlının izni olmadan boğazı geçmek mümkün değildi.
Planı sezen İmparator zor durumdaydı. Bizans'lılar parlayan ateşlerine ve Hz. Meryem'e güveniyorlardı. Ancak 1453 Şubatında Edirne'den yola çıkan toplar 5 Nisanda İstanbul önlerine geldi. 6 Nisan'da muhasara başladı. 53 gün süren muhasara sırasında Fâtih'in ordusu, tarihe geçen kahramanlıklar yazdı.Muhasaranın 53. Günü Hz. Peygamber'in müjdelediği fetih 29 Mayıs 1453 günü gerçekleşti ve Osmanlı ordusu tekbir sesleriyle Topkapı ve Eğrikapı yönlerinden İstanbul'a girdi. Ayasofya'ya sığınan on binlerce insanın burnu bile kanamadı ve İslâm Hukukunun bu konudaki hükümleri aynen uygulandı ve herkese temel hak ve hürriyetleri tanındı.
İstanbulu fetheden Sultan Mehmed 1100 yıl hüküm süren Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırdı ve Fatih ünvanını aldı.Fethin hemen ardından Mehmed şehrin onarımına başladı.Fatih, Rum Ortodoks Patrikhanesi, Ermeni Patrikhanesi ve Yahudi hahambaşı bulunmasına izin verdi. 6 Ocak 1454'te Yorgo Skolaris'i yeni Ortodoks patriği olarak atadı. Ayasofya camiye çevrildiğinden Patrikliğe resmî makam yeri olarak Havariyun Kilisesi verildi. Şehirdeki Yahudilerin hahambaşı olarak Moşe Kapsali atadı. 1461 yılında ise Bursa Psikoposu Hovakim İstanbul Ermeni Patriği olarak atandı.
Mehmed Theodosius Forumu'nun olduğu yerde ilk sarayının inşasını başlattı. Daha sonraki yıllarda ise Sarayburnu'nda Topkapı Sarayı'nı inşa ettirdi.Fatih 1481'de, Anadolu'ya doğru yeni bir sefere çıktı. Ama daha yolun başında hastalandı ve 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'ndaki ordugâhında öldü. Gut hastalığından öldüğü sanılmakla birlikte, zehirlendiği de söylenir. Ölümünden sonra oğlu Bayezid tahta çıktı. Fatih Camii'ndeki türbesinde yatmaktadır. Seferi nereye düzenlediği tam olarak bilinmemektedir. Zira Fatih bu bilgiyi seferin güvenliği açısından çok gizli tutuyor ve kimseye söylememiştir.
İstanbul fethinin önemi
İstanbul'un Coğrafi, dini siyasi ve ekonomik özelliği vardı.
Coğrafi önemi
Kıtalar ve denizler arasında bir geçit noktasıdır.
Siyasi önemi
Bizans İmparatorluğu elindekileri kaybederek sadece Bizans (İstanbul) topraklarını elinde bulunduruyordu.
Çevresinde değişik topluluklar bulunuyordu. (Osmanlı- Venedik -Ceneviz)
Ekonomik önemi
Kara ve deniz ticaretini elinde bulunduruyordu.
Dini önemi
Ortodoksların din merkeziydi.
Anadolu'da ve Rumeli'de toprakları olan Osmanlı Devleti İstanbul'u elde ederse kendi güvenliğini sağlamış olacaktı.
Osmanlılar Anadolu'dan Rumeli'ye Rumeli'den Anadolu'ya geçerken güçlüklerle karşılaşıyorlardı.
Çanakkale Boğazı'na hakim olamıyorlardı.
İstanbul alınırsa Osmanlıları Balkanlar'dan atmak olmayacaktı.
İstanbul denizden kuşatılınca karadan, karadan kuşatılınca denizden yardım alabiliyordu.
Bizanslıların elinde diğer devletlerin bilmediği Grejuva (Rum ateşi) denilen sudada yanabilen bir silah bulunuyordu.
İstanbul'u Avarlar, Avrupa Hunları, Sasaniler, Araplar (Emevi) ve Bulgarlar kuşattılarsa da başarı elde edememişlerdi.
Osmanlı Devleti adına ise; Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet ve II. Murat kuşatmışsa da başarı elde edememişti.
II. Mehmet İstanbul'un zaptı için hazırlıklara başladı.
Karadeniz yolu ile Balkanlardan ve Trabzon Rum. İmparatorluğu'ndan gelebilecek yardımı önlemek için Boğazkesen (Rumeli Hisarı) hisarını yaptırdı.
Bizanslıların İstanbul yakınlarında bulunan Silivri ve Vize kalelerini aldı.
Mühendis Müslühittin, Sarıca, Sekban ve Macar Urban'a Edirne'de toplar döktürdü. Şahi (büyük top)
Bizans Ordusunun bir kısmını yabancı askerler oluşturuyordu.
Konstantin Papa'dan yardım alabilmek için Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istediyse de başaramadı.
6 Nisan 1453 yılında savaş başladı.
29 Mayıs 1453'de İstanbul alındı. Böylece 1125 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunun merkezi olan, İstanbul Osmanlıların eline geçti.
İstanbul'un Alınışının, Türk ve Dünya Tarihi Açısından Önem
a - Türk Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethi ile Bizans İmparatorluğu Ortadan kalktı.
Osmanlı Devleti, Anadolu ve Rumeli'nin ortasında olan İstanbul şehrini başkent yaptı.
Osmanlı Devleti 1453'den itibaren İmparatorluk haline geldi.
Kalelerin ve surların ne kadar kuvvetli olursa olsun top gülleriyle yıkılabileceği anlaşıldı.
(Barutun bulunmasıyla feodaliteye darbe vuruldu. Dünya tarihi bakımındanda önemidir.)
Boğazlar sayesinde kara ve deniz ticareti Osmanlı Devletinin eline geçti.
b - Dünya Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethinden sonra bazı Bizans bilginleri İtalya'ya giderek eski Yunanca'yı bildikleri için İtalya'da Rönesansın gelişmesine yardımcı oldu.
İstanbul'un fethi ile birçok tarihçi Ortaçağın sonu Yeniçağın başladığını kabul etti.
Avrupalılar doğu ile ticaret yapabilmek için yeni ticaret yolları aradı. Bu da Coğrafi Keşifleri başlattı.
Türkler kendi seslerini Avrupa'ya ve Dünya devletlerine duyurmuş oldular.
İslamiyet geniş alanlara yayıldı.
İstanbul ne zaman fethedildi?
Fatih Sultan Mehmed 29 Mayıs'ta İstanbul'u fethetmiştir.