İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 21 yıldır Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 26 Haziran - 17 Temmuz arasında 27 mekânda, 250’yi aşkın yerli ve yabancı sanatçının ağırlanacağı 50’nin üzerinde konserle, 25. kez gerçekleştiriliyor. BirGün'ün haberine göre; 25. İstanbul Caz Festivali, 26 Haziran Salı günü Zorlu PSM Ana Tiyatro’da yapılacak Festival Açılış Konseri: 25. Yılda Nesiller Boyu Türkiye Cazı ile başlayacak.
Parklarda keyif
Festivalin en sevilen, yeşille cazı bir araya getiren etkinliği, bu yıl ilk defa şehre yayılıyor ve iki kere gerçekleşiyor. Parklarda Caz etkinliklerinde sahne alacak Genç Caz grupları, 27 Mayıs’ta gerçekleşecek değerlendirme konserinin ardından açıklanacak. Genç Caz gruplarının performanslarından sonra sahneyi devralacak Hollandalı grup Koffie ise, afropunk ritimleriyle çimlerde yayılan herkesi ayağa kaldıracak. İlhamını Fela Kuti, James Brown, Red Hot Chili Peppers, Miles Davis, The Roots gibi büyüklerinden alan ekip, iki Parklarda Caz etkinliğinin de kapanışını üstlenecek.
Gardot bir efsane
Melody Gardot için, müzik yapmak, boş bir tuvale renklerini savuran Jackson Pollock’un cesaretine sahip olmak demek. Yıllar önce başından geçen ağır trafik kazası sonrasında, kendi şarkılarını yazmaya başlayarak, bu şarkılarla hayata tutunan Melody Gardot, aynı zamanda müziğin iyileştirici gücüne de sonsuz inanıyor. Aradan geçen 13 yıl içinde yayınladığı, dünya çapında büyük başarılar kazanan albümleriyle kendi kitlesini yaratması da bu inancın belki de en güzel sonucu. Melody Gardot’nun karizması, duyuları kategorilere sığmadan sarmalayan derinlikli müziği, derinlerden kendini hissettiren Philadelphia yansımaları, etkileyici vokali ve açıklıkla paylaştığı sahici hikâyelerinin muhteşem bir kombinasyonu. İlk kez 2009 yılında İstanbul Caz Festivali kapsamında ağırlanan sanatçı İstanbullu izleyicinin karşısına tekrar çıkacak.
Gece gezmesine var mısınız?
Festival kapsamında üç yıl da bütün biletleri tükenen ve müzikseverlerin bağımsız sahnenin en heyecan verici ve alternatif isimlerini dinleme fırsatı bulduğu etkinliğin programına Kalben, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Islandman, Nilipek, Melike Şahin, Taner Öngür & 43,75 ve Focan & Bıyıkoğlu Organic Expeditions'ın yanı sıra yeni albümü Miles Kuçles'i geçtiğimiz aylarda yayımlayan caz müzisyeni ve besteci Selim Selçuk, son dönemde solo davul projesiyle dikkat çeken sanatçı ve müzisyen Cevdet Erek, sakin tonlu şarkıların ardından güçlü, rock’n roll tatlar yakaladıkları şarkıları ile geniş bir hayran kitlesi edinen Dolu Kadehi Ters Tut ve “ruh pop” olarak tanımladıkları türdeki ilk albümleri ile göz açıp kapayıncaya kadar dinleyicilerin favori projelerinden biri haline gelen Ati ve Aşk Üçgeni de eklendi.
Mekanlara taşan coşku
Club Quartier, All Saints Moda Kilisesi, Moda Kayıkhane, Moda Sahnesi, Baba Sahne, Ağaç Ev Kadıköy, KargART, Bant Mag. Havuz / BİNA, Zor gibi Kadıköy’ün sevilen mekânlarına yayılacak Gece Gezmesi’nde ayrıca İstanbullu müzisyen ikili, Ekin Sanaç ve Berna Göl’ün ortak projesi Kim Ki O, perküsyoncu, udi Yinon Muallem’in Hakan Gürbüz ve İsmail Altunbaş ile yeni projesi Ta Ki Dum, Aralık ayında yayımladığı Cızgan albümü ile dikkatleri çeken genç besteci ve şarkıcı Selin Sümbültepe, Ankaralı genç punk-rock grubu Al'York ve Nardis Caz Vokal yarışmasında dereceye giren genç isimlerden Sibel Demir yer alıyor.
Selen Gülün fırtınası
Besteleri dünyanın saygın orkestraları tarafından sahneye konan, besteciliğiyle olduğu kadar piyanistliği ve etkileyici vokaliyle de tanınan, Türkiye’nin en başarılı müzisyenlerinden Selen Gülün, ayakları yere sapasağlam basan Kadınlar Matinesi projesini İstanbul Caz Festivali sahnesine taşıyor. Proje fikri ilk olarak, 2011’de Donne in Musica vakfının Selen Gülün’den, Roma Donne in Jazz festivalinde, Türkiye’den üretken kadın müzisyenlerin son dönem işlerinden derlenmiş bir seçkiyi İtalyan müzisyenlerle birlikte seslendirmesini istemesiyle ortağa çıkıyor. Aradan geçen yıllar içinde proje olgunlaşıyor ve 2017’ye gelindiğinde projeyle aynı adı taşıyan Kadınlar Matinesi albümü yayınlanıyor. 10’un üzerinde kadın sanatçının, besteleri, enstrümanları ve vokalleriyle hayat verdiği bu albüm, yarattığı dayanışma çemberiyle Türkiye tarihinde bir ilk. Selen Gülün’ün, klasik ve çağdaşı aynı potada eriten, farklı tonlar ve renklerle dolu dinamik müziği ise bu dayanışmanın kuşkusuz en güçlü destekçisi.
Caza ustalık getiren İngiliz
Karayip ve reggae geleneğini caza ustalıkla yediren, İngiliz cazının büyük keşiflerinden Zara McFarlane, KüçükÇiftlik Bahçe’deki bu heyecan verici gecenin açılışını yapacak. Erken dönem Nina Simone ve Roberta Flack tınıları barındıran bu ışıltılı vokal, ilk albümü Until Tomorrow ile MOBO Ödülleri’nde “Best Act” kategorisinde aday gösterilerek büyük ilgi topladı. Geçtiğimiz yıl yayınladığı üçüncü albümü Arise da övgülerin adresi olmuş durumda. Toronto çıkışlı BADBADNOTGOOD ise modern caza dair yepyeni adımlar attığından son derece emin haletiruhiyesi ve bunun ispatı niteliğindeki parçalarıyla, sahnenin ikinci konuğu olacak. Kendrick Lamar’la işbirliklerine, Black Panther’ın orijinal film müzikleriyle devam eden grup, hip hop cover’larıyla da tanınıyor. Saksofon, davul, klavye ve bas gitar dörtlüsünün akıllarda yer edecek bir müzik şöleninin kapılarını aralayacağı BADBADNOTGOOD performansı sizi yıldızlar altında istisnai bir geceye davet ediyor.
Baterinin yıldızı Ediz Hafızoğlu
Bu gecenin açılışını, hip-hop dünyasının üretken ismi Burkay Yalnız'ın solo projesi Ağaçkakan yapacak. 2013 ve 2014'te yayımladığı albümlerden sonra Eylül 2017’de ‘A Naşkvit’ başlıklı bir uzunçalar daha yayımlayan ve solo projelerinin yanında, roadside.picnic, Sahtekar, heranherşeyolabilir gibi gruplarda yer alan Burkay Yalnız’ın, namıdiğer Ağaçkakan’ın sahnesi yüksek enerjisiyle sizi içine çekecek. Hemen arkasından sahne alacak, Türkiye caz sahnesinin en başarılı davulcularından, değişimin sonsuz gücüne adadığı ikinci stüdyo albümü 13’ü bu yıl yayımlayan Ediz Hafızoğlu ise karanlıktan aydınlığa, karmaşadan düzene doğru evrilen değişken hislerine ustalıkla tercüman ettiği parçaları ve sınırlara takılmadan var ettiği müziği sizi de kendine bağlayacak.
Nick Cave ruhu yaşatılacak
45 yıllık destansı bir müzik geçmişi, yıldızı hiç sönmeyen bir kariyer, akıllara ve ruhlara kazınan onlarca şarkı... Nick Cave, şarkılarının sabırlı olduğuna inanır, çünkü onlar yazıldıktan yıllar sonra bile farklı anlamlar kazanmak için beklemeyi bilirler. Belki de bu yüzden, Nick Cave’in şarkılarını dinlerken, samimiyetini hiç sorgulamadığınız bir adamın, bir masada karşınıza oturup size hayatını sabırla anlattığını hissedersiniz. Anlattıklarının hayatınızla kesiştiği noktalar onunla tekrar buluşmak için bahaneniz olur. Nick Cave ile, kutlamaya değer bir sonraki buluşmanızın adresi, 17 yıl sonra yeniden, gelmiş geçmiş en orijinal topluluklardan olan efsanevi grubu The Bad Seeds ile sahne alacağı İstanbul Caz Festivali. Nick Cave & The Bad Seeds’ten önce ise 123’le tanıdığımız Dilara Sakpınar, Lara Di Lara projesiyle sahnede olacak.
Kulaklarınıza iyi gelecek
Müzikle ailesindeki Ender Sakpınar, İlhan Erşahin gibi önemli isimler sayesinde tanışan, 123’le üç albüm yayımlayan Sakpınar, kendi müziğini yapmak ve solo işlerini yayımlamak için 2014’ten beri Lara Di Lara olarak performanslar gerçekleştiriyor. Lara Di Lara mahlasıyla yurtiçi ve yurtdışında onlarca konser gerçekleştiren Sakpınar’ın zarif vokalleri ve yeni hikâyeleri kulaklarınıza çok iyi gelecek.
Erkan Oğur onurlandıracak!
Egzotik ve yumuşak melodileri güçlü ve keskin armonilerle bezediği müziği, Shahin Novrasli’nin erken yaşta edindiği klasik müzik bilgisinin Azerbaycan’ın geleneksel folk ilhamıyla kesişmesinin hayranlık uyandırıcı bir sonucu olarak izleyiciye ulaşıyor. Konserde Shahin Novrasli’den sonra festival sahnesini Erkan Oğur onurlandıracak. Folk, caz, blues sanatçısı, klasik perdesiz gitarın mucidi ve üstadı Erkan Oğur, kendine has enstrüman hakimiyetiyle unutulmaz bir müzik deneyimi vadediyor. Erkan Oğur’un sahneye Can Çankaya, Matt Hall ve Turgut Alp Bekoğlu ile çıkacağı etkinlik, bu dörtlünün enstrümanlarının eşsiz birlikteliği sayesinde duyguların coşkuyla dile geleceği bir yaz gecesini işaret ediyor.
Cohen'in büyüsü
Caz füzyon tarihinin yaşayan en önemli piyanistlerinden Chick Corea’nın büyük keşiflerinden Avishai Cohen, bugün caz ve klasik müzik dünyasının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Müziğini geleneğe saygı ve yeni maceralara atılma coşkusu arasında dengeli bir alanda konumlandıran Avishai Cohen’in tınıları modern cazı Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Afro-Amerikan etkileriyle harmanlıyor. Alıştığı suların kısmen dışına çıkıp yeni maceralara atıldığı, heyecan verici son albümü 1970 ile müziğini İstanbul Caz Festivali izleyicisiyle paylaşmak için şehre gelen virtüöz, Sultan Park’ın eşsiz atmosferinde gerçekleşecek caz dolu bir yaz akşamında sahneye çıkacak.