Selçuk Aydemir'in 2015'te yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlanan filme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Murat Cemcir, 1990'lı yılların başındaki mahalle ortamını, afacan bir çocuğun gözünden aktaran filmin 3 yıl önce tamamlandığını dile getirdi. Murat Cemcir, yapımcı koltuğuna oturduğu dördüncü filmi olduğuna işaret ederek, "Beni en çok heyecanlandıran bu diyebilirim çünkü diğerleri Ahmet'le oynadığımız, Selçuk'un yazdığı ve çektiği filmlerdi ama burada oynamıyorum. Sadece yapımcıyım. Çocuk filmi bu. O yüzden çok heyecanlıyım." diye konuştu. Aydemir ile arkadaş olduğunu aktaran Cemcir, "Arkadaşlarımla çalışmayı çok seviyorum. Bir de zaten hayatımız iş olduğu için çalıştığımız insanlarla arkadaşlık kuruyoruz. Hikayelerimiz de genelde böyle. Hep arkadaşlık hikayesi anlatıyoruz zaten. Onun da etkisi olmuş olabilir. İyi anlaşıyoruz hepsiyle, bütün arkadaşlarımla kardeşlerimle." ifadelerini kullandı.
Büyümeyen çocuklar için
Cemcir, filmin mottosunun "Çocuklar ve büyümeyen çocuklar için" olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Çocukken anne ve babalarımız götürürdü, çocuğu sinemaya bırakırdı. Çocukken ben, benim seyredeceğim filmi seyrederdim. İlk seyrettiğim film Alaaddin'in Sihirli Lambası. Çizgi animasyondu. Tek başına izlemiştim çünkü annem sıkılmıştı. Onlar alışverişe çıkmıştı. Şimdi de hafta sonu çocuklarını alıp AVM'ye gidiyorlar. Çocuğa eşlik ediyorlar. Bu film, ebeveynlerin de salonda çocuğuyla beraber izlerken eğleneceği bir film. Çünkü kendi çocukluklarını görecekler. Özellikle bizim yaş grubumuz. Filmimiz 6 yaş üstü seyirci için uygun görüldü. 7-12 yaş grubundaki arkadaşlar için ebeveynleriyle beraber geldiklerinde paylaştıkları bir şey olacak."
Arabalarımızı kendimiz yapardık
İletişim çağının yaşandığını ve herkesin telefonla yaşadığını dile getiren Cemcir, şöyle devam etti:
"Çok az sohbet ediyoruz, paylaşım çok az. Herkes umutsuz, mutsuz. Bizim filmimizde çok büyük görsel efektler yok. Marvel ve Disney filmlerinde olduğu gibi, çok büyük kötü kahramanlar yok ya da Frozen, Karlar Kraliçesi'ndeki gibi büyük efektler yok ama müthiş bir insanlık, arkadaşlık duygusu var. Oyuncaklarını kendileri yapan çocukların hikayesini anlatıyoruz biz. O anlamda çok güzel. Sokaklarda oynayarak büyüdük biz. Sadece top oynamıyorduk. Kendi oyuncaklarımızı, kendi arabalarımızı kendimiz yapıyorduk. En modern oyuncağımız atari idi." Murat Cemcir, 30 yıl önceki çocukların oynadığı oyuncakların bulunması konusunda ise "Hepimizin çocukluğu olduğu için ihtimam gösterdik. Ben, Selçuk, diğer oyuncu arkadaşlar, Nurgül Yeşilçay da Alper Kul da Murat Akkoyunlu da herkes kendisinden bir şey kattı, bir nesne, bir obje getirdi. Çocukluğundan bir anıyı getirdi koydu filmin içine. Bu anlamda da güzel oldu." diye konuştu.
Pandemi çok zor bir süreç oldu
Yatırımcı olarak Pandemi dönemini nasıl atlattığına da değinen Cemcir, şunları söyledi: "Sinema için bütün dünyada zor bir süreç oldu. Sadece bizim için değil Warner Bros için de Disney için de bütün büyük stüdyolar için zor bir süreç oldu. Platformlar çok ciddi bir atağa geçti ve birçok sinemacı, yapımcı filmlerini platformlara verdi. Ben daha çok sinemacıyım. Sinemayı daha çok seviyorum. Platform filmi tabii ki olmalı. Platformun sinemayı bitireceği, sinemaya zarar verecegi gibi bir algı oluşturuldu. Ben platformların sadece ve sadece televizyona zarar vereceğini düşünüyorum çünkü sinema beraberce eğlenerek izleyeceğimiz bir eğlence aracı. Dolayıyla ben filmin perdede karşılık bulacağını düşünüyorum, Top Gun örneğinde gördüğümüz gibi. Bütün dünyada 220 milyon insan Top gun izledi."
Tarihe de kalacak bir film yaptık
Cemcir, sinemanın çok ucuz bir eğlence olduğuna vurgu yaparak, "O yüzden sinemanın her zaman var olacağını düşünüyorum. Çok da zorlanmadım. Filmimi çok seviyorum. Filmimizi çok seviyoruz. Çok güzel bir film yaptık. Tarihe de kalacak bir film yaptık. Tekrar tekrar izleyip, her izlediğinizde sizde müthiş duygu bırakan bir film." değerlendirmesinde bulundu. Milli güreşçi Taha Akgül'ün de filme destek verdiğini ve seti ziyaret ettiğini anlatan Cemcir, "Biz esasında güreşçi bir ailenin çocuğunun hikayesini izliyoruz. Dedesi pehlivan olan bir çocuğun, o kahramanın hikayesini izliyoruz. O hikaye bizim toprağımızın hikayesi. Yani bir güreşçi çocuğun hikayesi. O anlamda da özellikle Anadolu'dan gelip İstanbul'da mücadele eden, hayat mücadelesi veren insanların çok seveceği bir film oldu. Ben çok seviyorum." diye konuştu.
Cafcaflı hikayeleri çok seviyorum
Yapımcı Cemcir, Türk sinemasında Ertem Eğilmez filmlerinin birçoğunu sevdiğini söyleyerek, "Ertem Eğilmez'in yaptığı filmlerin hemen hemen hepsini muhteşem, şahane buluyorum. Onun haricinde yine Türk sinemasında Nuri Bilge Ceylan'ın, Metin Erksan'ın, Lütfi Akad'ın filmlerini seviyorum. Yabancı filmlerde blockbuster, büyük filmleri seviyorum. Top Gun'ın büyük hayranıyım. 3 defa sinemada seyrettim. Marvel filmlerini, Christopher Nolan'ın filmlerini seviyorum. Cafcaflı hikayeleri çok seviyorum." ifadelerine yer verdi.
4 Kasım'da izleyiciyle buluşacak
Salgın sürecini çalışarak geçirdiğinin altını çizen Cemcir, şunları kaydetti: "Çok güzel senaryolar çalıştık. Yapımcı olarak bir dizi film yapmıştık. 5 Kasım'da Gain'de, 'Etkileyici' adlı dizimizin ikinci sezonu yayında olacak. Çalıştığımız başka dizi filmler var hem televizyona hem dijital platforma. Bir de önümüzdeki yaz için hazırladığımız bir film senaryosu var. Çok güzel bir komedi filmi senaryosu. Uzun zamandır çalışıyoruz, yeni tamamladık. Onu önümüzdeki yaz çekeceğiz. 2023 sonu sinemalarda olmasını umuyorum." Selçuk Aydemir'in 2015'te yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlanan filmin yapımcılığını TR 40 33 Productions üstlendi. Film 4 Kasım'da izleyiciyle buluşacak.
AA