Altın Portakal Film Festivali’nin açılış töreni düzenlendi. Tören festival tarihinin anlatıldığı tanıtım filmi ile başladı. Tanıtım filminin ardından konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, göreve geldiklerinde önceliklerinin festivali özüne döndürmek olduğunu söyledi. Böcek, “Altın Portakal demek Antalya demek, Altın Portakal demek sinema demek, Yeşilçam demek. Çocukluğumda, at arabasıyla gelip kortej izlemektir. Altın Portakal demek, gençliğimde aldığım sinema makinesiyle, Konyaaltı Sahili’nde filmini oynattığım Cüneyt Arkın, Fatma Girik, Tarık Akan, Kemal Sunal ve adını sayamadığım nice sanatçımıza vefa demektir. Seyyar bir açık hava sineması oluşturmamı sağlayan o makinenin yansıttığı ışık, o yıllarda benim hayatımı aydınlattı ve hala da aydınlatmaya devam ediyor” dedi.
Sanatçılar daima özgürdür
Altın Portakal’ın özüne dönmesinde kendilerine destek verenlere teşekkür eden Böcek, “Tam 59 yıldır, bu güzel ülkenin, bu güzel şehrin aydınlığıdır. Çünkü o, sinemamızın kalesidir. Coşkudur, neşedir, birlikteliktir. Onun içindir ki festivaller hep yaşamalı, müzik hiç susturulmamalı, konserler devam etmeli, sanatçılar sanatlarını her zaman özgürce icra etmelidir. Gençlerimizin geleceğe umutla baktığı, kadınlarımızın yüzünün güldüğü, vatandaşlarımızın mutlu ve huzurlu yaşadığı, sanatın ve sanatçıların daha özgür olduğu bir Türkiye’de yaşamak, cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Altın Portakalımızın 60’ıncısını büyük coşkuyla kutlamak dileğiyle” diye konuştu.
Kendi köklerimizi anlamalıyız
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise sinemanın tarihin diri tutulması ve günümüze taşınması açısından önemli olduğunu belirtti. Bakan Ersoy, “Bugün ve yarın daha güçlü bir sinemaya sahip olmamız, dün neler yapıldığını bilmekten, o tecrübeyi bugüne taşımaktan geçmektedir. Bugün Çağdaş Rus sinemasını Tarkovski’den, Fransız sinemasını yeni dalgadan, İtalyan Sinemasını Fellini’den bağımsız düşünmek nasıl mümkün değilse biz de kendi köklerimizi en doğru şekilde anlamalıyız” dedi.
Türk sinemasının hafızası değerli
Altın Portakal Film Festivali’nin Türk sinema tarihinin doğru anlaşılması açısından büyük önem taşıdığını belirten Bakan Ersoy, “Festival, bugün artık Türk sinemasının hafızası sayılacak bir konuma erişmiş, Türk sinemasının izinin sürüleceği bir zemin halini almıştır. Altın Portakal’da yarışan ya da ödül alan filmlere tarihsel olarak şöyle bir göz gezdirdiğimizde karşımıza çıkan manzara sadece bir sanatsal şölen değil, aynı zamanda Türk toplumunun geçirdiği sosyolojik ve kültürel dönüşümün de tarihidir” diye konuştu.
Her festival çok kıymetli
Festivalde yarışacak birçok filme bakanlık olarak destek sağladıklarını söyleyen Ersoy, “Kültür ve sanat alanında yürütülen çalışmaların istikrarlı bir şekilde sürdürülebilir olmasının ne kadar zor olduğunu göz önünde bulundurursak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin bugünlere kadar gelmesinin ardında yatan emeğin ne kadar değerli olduğu daha iyi anlaşılır. Bildiğiniz gibi dünya genelindeki turizm hareketliliğinin yüzde 40’ını kültür turizmi oluşturuyor. İnsanlar çeşitli coğrafyalardaki sanat organizasyonlarını yakından takip etmek için kültürel seyahatler gerçekleştiriyor. Hem ülkemizin hem de şehirlerimizin uluslararası rekabeti açısından bu tarz festivaller büyük bir önem arz etmektedir” dedi.
Bakanlık olarak destekliyoruz
Altın Portakal'ı çok önemsediklerini belirten Bakan Ersoy, “Festivalin her geçen yıl uluslararası bilinirliliğinin artması bizi sevindiriyor. Bu festivalin önemli bir misyonu daha var. Sanat emekçilerinin isimlerinin hatırlanmasında, gelecek nesillere aktarılmasında da önemli bir rol oynuyor. Sinema hafızamızı yitirirsek esas tehlike o zaman başlıyor. Hafızanın her zaman kalıcı olması ve bu isimlerin gelecek nesillere ve sanatçılara örnek olması çok çok önemli. Başta bu festival olmak üzere sinemayla ilgili her türlü aktivitenin bakanlık olarak arkasındayız ve destekliyoruz" diye konuştu.
Ediz Hun'a hediye
Bu sene Altın Portakal’ın afişinde Filiz Akın ile Ankara Ekspresi filmi setindeki fotoğrafı bulunan Ediz Hun’a Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk’ün fotoğrafının olduğu tablo hediye etti. Burada konuşan Ediz Hun, “Güzel sanatlardaki gelişmeler inkılapların en mükemmelidir. Sanat ve bilim bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadını kullanarak uçan medeniyetler özgür olurlar. Bu bağlamda tabiatıyla Altın Portakal Film Festivali son derece önem taşıyor. Seyrettiğiniz Ankara Ekspresi 1971’de çekildi 52 yıl önce. Sanata önem vermeyen ülkeler kalkınamaz. Altın Portakal ülkemizin en önde gelen festivalidir. Yolumuz sevgi yoludur. Sevgiyle birbirimizi kucaklayalım” dedi.
Filiz Akın video gönderdi
Açılış törenine katılamayan Filiz Akın’ın gönderdiği videosu yayınlandı. Akın videoda, “Yaşadığım sağlık koşulları nedeniyle katılamıyorum. Afişte 5 ödül kazanan filmleri Ankara Ekspresi’nin bulunmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi” dedi.
Tekindor'a başarı ödülü
Başarı Ödülü’nü alan Zerrin Tekindor, ödülünü Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in elinden aldı. Ödülün ardından konuşan Zerrin Tekindor, “Çok mutlu oldum. İnanılmaz bir şey bu. Annem, ‘Kuğular, incecik zarif boyunlarıyla suyun üstünde süzülürler ama bir de suyun altına bakmak lazım o duruş için o ayakları nasıl çırpar’ derdi. Sanatçılar da böyledir aslında. Pek dile getirmezler ama çok büyük bir emek vardır. Yolda karşınıza böyle şeyler çıkar zaman zaman çok mutluluk verici. Çok şanslıyım” dedi.
Ödülü Erdal Tosun adına aldı
Onur Ödülü’nün sahibi Erkan Can ödülü, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in elinden aldı. Ödülünü aldıktan sonra konuşan Erkan Can, “Çok şey var söylenecek ama ben bu ödülü Erdal Tosun başta olmak üzere sinemaya emek veren ama aramızda olmayan bütün sinema emekçileri adına alıyorum. Yaşasın sanat” dedi.
48 yıl geriye gitti
Bir diğer Onur Ödülü’nün sahibi Perihan Savaş ödülünü, Vali Ersin Yazıcı’nın elinden aldı. Savaş, “Kalbim pır pır çarpıyor. Bu ödül beni 48 yıl öncesine götürdü. 17 yaşındayken Altın Portakal’ın en iyi kadın oyuncusu ödülünü almıştım. 48 sene sonra onur ödülü alıyorum. İnsanlar sevgiyle, saygıyla özveriyle işlerini yaptığı zaman o emek karşılığını buluyor. Bugün kortejde yıllardır hiçbir şeyin değişmediğini gördüm. 40 derece sıcakta bizleri bekleyip sevginizi gösterdiniz, hepinize çok teşekkür ederim. Az önce bakanımız emekler karşılıksız kalmamalı dedi. Sanatçıların emeklerinin karşılığı için telif haklarının bir an önce çıkarılması umuduyla. Daha özgür sanat, daha özgür sanatçı” diye konuştu.
Edebiyat uyarlaması filmlere ödül
Bu yıl ilk kez düzenlenen Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’nü ‘Yalnızlar’ isimli senaryosu ile 40 bin liralık ödülünü Elif Refiğ ve Murat Mahmutyazıcıoğlu aldı. Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nda En İyi Senaryo Ödülü’nün ‘Gölgeler Çekildiğinde’ senaryosu ile Burcu Aykar 80 bin liralık ödülü kazandı.
İDDİALI FİLMLER VAR
Kırmızı halıda gazetecilere açıklamalarda bulunan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri üyesi oyuncu Nurgül Yeşilçay, “Bugün coşkulu bir korteje katıldık. Antalya halkının ilgisi çok yüksekti. Festivalde de iddialı filmler var. Çok güzel filmler izleyeceğimiz için şanslıyız. Yaşasın sinema" dedi. Törendeki bazı konuşmacılar geçen aylarda Gezi Parkı Davası’nda tutuklanan Çiğdem Mater’e selam gönderdi.
DHA