Türkiye'nin nereye gittiği belli oldu
Bir önceki yazımda “Türkiye nereye gidiyor?” diye sormuştum.
Ülkemizin nereye gittiği hemen hemen belli. Aklı olan biraz soran soruşturan ya da okuyanlar büyük oranda bilirler.
Bu konuyla ilgili ben de biraz araştırdım, haberlere baktım.
Tespit ettiğim bazı hususları sizlerle paylaşmak istedim. Öyle ya, madem sordum. Şimdi kendime göre ülkemizin nereye gittiği hususunu kısa arz edeyim.
İSRAFA DEVAM
Tasarruf Tedbirleri Genelgesi yayınlanmış olmasına rağmen, özellikle devletin bu konuda tedbir almadığı görüldü. Memurların servisleri, kısıtlanır, kamu kurumlarının gazete almaları durdurulurken, yine kamuya ait kurumların yandaş gazete ve televizyonlara ilan vermeleri konusunda bir önlem açıklanmadı.
Ayrıca Kur Korumalı Mevduata ödenen paralarla ilgili alınmış bir tedbir yok. Ödeme ve geçiş garantili Yap İşlet Devret le ilgili yapılandırmalarda tasarruf yok. Devlet imkânları ile gidilmeyen alanlara geçilmeyen köprü ve tünellerle yine gidilmeyen hastanelere ödemeler sürdürülecek.
ÜLKEMİZ İLKLERE İMZA ATTI
Mehmet Şimşek Bey’in aldığı tüm tedbirlere rağmen, ülkemiz enflasyonda Avrupa birincisi dünyada üçüncülük koltuğuna oturdu. Batman da yapılan bir sokak röportajında 10 yaşındaki bir çocuğun söyledikleri ülkemizin nereye geldiğini de açıklar durumda.
Batmanlı çocuk Maliye ve Hazine Bakanımızın duyması talebiyle bakın neler söylemiş. “Dolar 32 lira olmuş belkide 100 lira olacak. Bozuk ekonomi beni etkiliyor. Nasıl evleneceğim? Her şey pahalandı. Dondurma alacaktım 20 lira olmuş. Ben küçükken 5 liraydı. Benim 20 liraya dondurma alacak durumum mu var? Küçükken her şey çok ucuzdu. Ama şimdi neler neler olmuş. Ben gezemiyorum bile…”
Maliye bakanımız ya da ülkemizi yönetenler buna ne derler bilemem.
Suç sıralamasında yine Avrupa da birinci olduk.
Bir başka husus Dünyada en çok mülteci kabul eden ve neredeyse ülkemizin demografik yapısının bozulduğu ülke haline geldik.
Çiftçilerimiz artan maliyetler nedeniyle toprağı ile küsmüş, tarlasına gidemiyor. Bu nedenle de meyve ve sebze fiyatları alabildiğine yükselmiş.
Tarım ülkesiyiz diye övünürken ve 1,5 milyar nüfusu besleyecek durumda olan ülkemiz ne yazık ki tüm tarım ürünlerini ithal eden duruma gelmiş. Bu nedenle çiftçi ve köylülerimiz açıklanan çay, fındık, buğday taban fiyatlarını beğenmiyor ve protesto mitingleri yapıyorlar.
Atanmayan öğretmenler, geçinemeyen emekliler, feryat figan bağırıyorlar.
HAK, HUKUK ADALET VE ANAYASA
En çok inanılıp güvenilmesi gereken adalet kurumumuz güvenirliğini kaybeder hale gelmiş. Bir yanda Anayasa Mahkemesinin kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları uygulanmazken. Anayasa değişikliği gündeme geldi. Darbe Anayasası denilen 1982 Anayasanın 177 maddesi nden 96 maddesi zaten değiştirildi. Tüm partiler, “Anayasamızın ilk dört maddesine dokunulamaz ve değiştirilemez” denildiğine göre, geriye değiştirilecek ne kaldı ki?
ANAYASA İÇİN ÖNERİM
Mevcut Anayasanın tamamını kaldırın ve yerine bana göre demokrat, laik, Cumhuriyetçi, herkesi kucaklayan ve özgürlükçü 1961 Anayasasını aynen yürürlüğe koyun herkes rahatlasın.
Neden 1961 Anayasası: Yukarıda da belirtiğim gibi 61 Anayasası gerçekten bu toplumun tümünü kucaklayan bir yasa idi. O Anayasayı Hukuk Fakültelerinden, Barolardan Sivil Toplum Kuruluşlarından, toplumun ileri gelenlerinden oluşan kurucu Meclis Tarafından yapılan bir yasa idi. Zaten incelendiğinde bu günkü yasayı yazan birkaç kişinin yaptığından çok iyi olduğu görülür.
Partilerimiz TBMM’de bir araya gelsin ve bu konuyu kabul etsin ve bu tartışma ve arayış ta böylece bitmiş olur.
MERAL AKŞENER'İN DURUMU
Akşener İYİ Parti Genel başkanı iken, Cumhurbaşkanımız için, “Ölsem de, öldürülsem de, tek bir kişi kalsam da. Bu mücadeleden dönersem namussuzum, namerdim, şerefsizim” derken, Genel başkanlıktan ayrıldıktan sonra Cumhurbaşkanını ziyaret etmesi çeşitli yorumlara neden oldu.
Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, “Bilgimiz haricinde” derken, başkaları, “Meral Hanım acaba kendisi ya da yakınlarından biri için bir koltuk mi istedi? 6’lı masa kurulurken ve dağılma sürecinde sarayla irtibat var mıydı ?“ yorumları yapıldı.
MAARİF MÜFREDATI
Milli Eğitim Müfredatının kaldırılıp, yerine yeni Maarif Müfredatının onaylanması sonrasında, Giresun ve Bolu’da ki camilerin içerisinde okul çocukların bowling, ip çekme, çuval yarışı, palyaço oyunları oynandı. Bir takım sakallı ve cübbeli insanlar sanki kendileri İslam’ı çok biliyor ve yaşıyorlarmış gibi insanları kılık kıyafetlerini düzeltmeye davet edip günah işlememelerini tebliğ ettiler.
Bu arada 5 TL’lik banknotumuz demir para haline getirildi,