Atatürkçülük...
Çatalca'da kısa bir süredir dönen şu Atatürkçülük tartışmalarına değinmek gerekliliği ne yazık ki görev oldu.
Çatalca'da Atatürkçü Düşünce Derneği vardı. Hatırlayanınız var mı? Bir çoğunuz unuttu gitti değil mi?
Ben size anlatayım isterseniz. Atatürkçü Düşünce Derneği Çatalca Şubesi 2000'li yıllarda kuruldu ilçemizde.
Bir hayli aktif bir derneğimizdi. Her etkinlikte görürdük Başkanı rahmetli Yunus Fıratlı Ağabeyimizi. Etkinlikler yapılır, herha gi bir olumsuzluk varsa ilçemiz adına en önde giderdi Atatürkçü Düşünce Derneği yönetimi ve üyeleri... Diyeceksiniz ki ne oldu bu derneğe. Kurulduğunda AK Partili Belediye Başkanı vardı Çatalca'da. Tahminimce 2007 yılı idi. Kapandığında ise CHP'li Belediye. 2010'lu Yıllarda. Yani bugün Atatürkçülük'ten nemalanmaya çalışanların bir yerlerde görevde olduğu zamanlarda idi kapanışı.
Kapandığını öğrendiğimizde Anakara genel merkezine gitmiştik. Şubesini alamamıştık ama temsilciliğini bir şekilde alabilmiştik. Temsilciliğe gidenlere yapmadıkları zulümde kalmadı bugün o " En Büyük Atatürkçü Biziz" diyen arkadaşların. Şimdi buradan bazı isimler vermeyi isterdim. Çok zulüm gördüler çok. Neyse bu birincisi Atatürkçülük taslayanlara.
Gelelim ikinci konuya....
Valla kimse kusura bakmasın. 2019'da önce Çatalca'da Atatürk ismi taşıyan yada Cumhuriyet ismi taşıyan kaç yer vardı. Şöyle bir düşünün. Çok düşünmeye gerek yok sevgili okurlar. Bir tane hiç sahip çıkılmamış bir park. Evet Atatürk Parkı. Başka? He bir de kaldırımlarından yürüyemeyen, geceleri ana cadde olmasına rağmen karanlıklar içerisinde, kadın ve çocukların yürümeye korktuğu bir cadde. Atatürk Caddesi. Ve Cumhuriyet! Küçücük bir meydan. Evet kapkaranlık ve küçücük bir meydan. Yanisi şu ki Atatürkçülük diyenler ne yazık ki Atatürk ismini bu İlçede sadece dillerinde yaşattılar. Bir de seçim zamanlarında propagandalarında.
Bugüne gelelim. Işıl, ışıl bir Atatürk Caddesi. Kaldırımlarında rahatlıkla yürüyen bir cadde. Koskocaman ve gün içerisinde binlerce insanı ağırlayan Cumhuriyet Meydanı. Bunlar eskiden kalanlar. Peki ya bugün yapılanlar?
Dedim ya Koskocaman bir Cumhuriyet Meydanı. 100. Yıl Cumhuriyet Parkı. Onun en güzel tacı Atatürk Evi... Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi... Yakın süre içerisinde ise yeni Atatürk Yaşam Alanı!
Ve bu İlçede bir çok bayram geçmiş yıllara göre çok daha coşkulu kutlanıyor. Yahu siz bu adamın Atatürkçülüğü'nü nasıl sorguluyorsunuz? Benim aklım almıyor. Hakikaten almıyor. Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl aymazlık?
Adam Selanikli Mübadil bir ailenin çocuğu ve mubadillere verdiği önemi bilmeyen yok. He ama yok, sizin mubadil Atatürkçü, bu? Bundan olmaz. İlla sizin ki...
Yemez beyler yemez. Hakikaten yemez. Bu adama Atatürkçülük'ten vursmazsınız. Ben 45 yaşındayım. 30 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. 30 yıldır Belediye başkanlarını takip ederim. Haberlerini yaparım. Ben bu kadar Atatürk ve Cumhuriyet ismini bu ilçeye veren Başkan görmedim. Siz gördüyseniz söyleyin.
He hani bir replik var ya. "Bilmem kaç tane balık yaşıyor bu sularda" Diyor dalgıç hocası... Sonra Recep İvedik'te " Say ulan" Diyor. Var diyen saysın beyler! Bekliyorum.
Ve bugüne kadar bu İlçede, bu ilçenin çocukları, gençleri, yaşlıları ve Tüm halkı için yaptığı ne varsa hepsi için Mesut Üner'e teşekkür ediyorum. Hele hele Atatürk, Cumhuriyet isimlerini 100 yıllar boyu yaşayacak hizmetlere verdiği için...
Teşekkürler Mesut Üner
Atatürkçülük, fikri, icraatı, hareketi birlikte yürütmeyi öngör- müş ve yürütmüştür. Özet olarak Atatürkçülük temel esasları Atatürk tarafından açıklanmış devlet, fikir ve ekonomik hayata ilişkin ilkeler ve fikirlerdir.
