Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara

Muhtarın mührü

YAYINLAMA:
Muhtarın mührü

Orta öğretimde eğitim ve öğretim gördüğüm yıllardı. Dönemim milli eğitim bakanlığı il genelinde kompozisyon yarışması düzenlemişti. O dönemlerde liseler arası futbol turnuvaları, maraton koşuları, resim ve kompozisyon yarışmaları gibi öğrenciyi teşvik edici etkinlikler revaçtaydı.

Okul futbol takımında sağ açık oynadım. Voleybol takımında pasör ve bando takımında majör. Faal bir öğrenciydim fakat yazmak benim için ayrı bir tutkuydu. Barış Manço'nun “adam olacak çocuk” dediği söz, bende “yazar olacak çocuk” sözcüğüne eş değerdi. O günlerden bugüne aşıktım kalem ve kağıda. Yazmanın ve anlatmanın verdiği keyfi başka hiçbir şeyde bulamadım.

İşte böyle bir zamanda kompozisyon yarışması için bir yazı kaleme aldım. Başlığı “Muhtarın Mührü” diye attım. Aslında anlattığım köyümüzün muhtarı yani babamdı. Yürüyüşüyle, duruşuyla ve konuşmasıyla öyle bir tasvir etmiştim ki; il genelinde kompozisyon yarışmasında bana birincilik kazandırdı. Hayat yolunda ilk ödülümdü bu benim. Kompozisyonum haftalar boyunca okulumuzun panosunda asılı kaldı.

O dönemde muhtar deyip geçmeyin, günümüzdeki belediye başkanlarından daha havalı daha otoriter bir makama sahipti. Muhtar gelirken herkes ayağa kalkar, yakasını ilikler, saygı ve sevgisini eksik etmezdi. Cebinde özel bir kutu içinde taşıdığı padişah tuğrasına benzer mührü vazgeçilmeziydi. Dönemin resmi evraklarına diliyle ıslatarak mühür basarlardı.

Yıllar geçiyor zaman su gibi akıyor dünya değişiyor. Ömür denilen hayat yolculuğunda o eski muhtarlarımız, başta babam olmak üzere bir bir göçüp gitti ebediyete. Muhtarlıklar da gelişen ve değişen adına “dijital çağ” değimiz zamandan nasibini aldı. Verimliliğini yitirdi ve devlete yük olmaya başladı.

Ben yaklaşık 5 yıldır muhtarlığa adımımı atmadım. Beş yıl önce gitme nedenim de plakama yazılan trafik ceza makbuzum “evde bulunamadı” diye muhtarlığa bırakılmış. Bu bilgiyi de dijital yoldan SMS ile aldım. Postacı arkadaş resmi evrağımı eve getirmeye kadar üşenmiş muhtarlığa bırakmış. Eminim benim gibi muhtarlığa gitmemekle birlikte muhtarlığın nerede olduğunu bilmeyen binlerce vatandaşımız vardır.

Ülke genelinde toplamda 50 bin 516 muhtar görev yapıyor. Muhtarlıkların ülke bütçesine yükü 11 milyar TL. Şu seçim dönemde binlerce muhtar adayı seçilebilmek için uğraş verirken, devletin nereden tasarrufa başlaması gerekliliğini ben görebiliyorum. Fakat devlet göremiyor veya görmek istemiyor. Artık e-devlet sistemi üzerinden istediğimiz belgeye ulaştığımıza göre, muhtarlıkların mührünü devlete teslim etmesinin zamanı gelmedi mi?
Sağlıcakla…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *