Ben başkan olacağım!
Yerel seçimler yaklaşıyor. Başkan adayı olmak isteyenlerin er meydanına çıkışlarına şahitlik ediyoruz. İl ve ilçelerde aday adayı patlaması yaşanıyor, her biri başkan adayı olabilmek için var gücüyle çalışıyor. Sosyal ağlarda hiç göremediğimiz bir başkan aday adayı fenomenlerle taş çıkarıyor. Gazetelerde reklamları röportajları peş peşe geliyor. Her seçimde gördüğümüz isimler tam kadro yine adaylık konusunda yarışın içeresine dahil oluyor. Sadece seçim zamanı ortaya çıkan bu kitle “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali yine seçim yarışında yerini alıyor.
Başkan olabilmek için; bilgi, beceri, donanım ve liyakatli olmanın, halk tarafından tanınan sevilen ve en önemlisi güvenilen birisi olmanın dışında farklı yöntemleri de var. Seçim startını verirken her şeyden önce seçmende iz bırakacak figürler ortaya koymanız gerekiyor. Sosyal medyanın her alnında olmanız şart. Sosyal ağlarda; Gençlerle top oynarken, kahvede çay yudumlarken, pazarda tezgâh başında, çarşıda esnafın yanında her alanda resimleriniz olmalı. Halkla iç içe bir başkan adayı imajı çok önemli.
Asil ve şık bir duruş sergilemek adına takım elbise olmazsa olmazlardan. Takım elbisesiz sokağa çıkmayacaksınız. Öyle marka takım elbise de olmayacak halka zenginim imajı vermeyeceksiniz. Gariban, sizden biriyim imajı veren bir görüntü olacak. Takım elbisenin içene özgürüm imajı veren mavi, ya da temizim imajı veren beyaz gömlek giyeceksiniz. Kırmızı renk kravatla milli duygulara bağlıyım mesajı vereceksiniz. Takım elbisenin altına, biz dededen böyle gördük, geçmişimize bağlıyız imajı verecek olan parlak rugan ayakkabı olmazsa olmazlardan.
Öyle pahalı kol düğmeleriniz ve saatlerinizi seçim sürecinde takmayacaksınız halk sizi içlerinden birisi gibi görmeli. Yüz mimikleri çok önemli yeri gelecek kaşlarınızı çatacaksınız yeri gelecek yumruğunuzu masaya vuracak yeri gelecek tebessüm edip kahkaha atacaksınız. Kalbe dokunan cümleler duygulu şiirler okuyup yeri geldiğinde göz yaşı dökeceksiniz.
Kürsüye çıktığınızda, dosta güven düşmana korku salan bir yürüyüşünüz olacak. Şöyle bir kalabalıkla göz teması kurup onlara hâkim olduktan sonra, “kendine güvenen gelsin ben buradayım” mesajı vermek için ceketinizi yavaşça çıkarıp arka tarafta bekleyen yardımcınıza vereceksiniz. Sonra hafiften kırmızı kravatınızı gevşeteceksiniz ki daha da rahat olduğunuzu halk anlasın. Son olarak gömleğin kolunu da iki kıvrım büktük mü sahne bizimdir.
Gerçek bir başkan olmak istiyorsanız yukarıda yazdıklarımı bir kenara bırakıp eğilmeden bükülmeden halka doğruları söyleyip onurlu siyaset yaparak kaybetmeyi şeref sayacaksınız. Halkınızı aileniz bileceksiniz. Yalan, dolan, rüşvet ve iftiralarla başkan olacaksınız onurunuzu kişiliğinizi makama mevkiye değiştiğinizde bu halk sizi layık olduğunuz yerde bırakacaktır. Bunları göze alıp ben buyum diyorsanız başkanlık sizin hakkınızdır.
Sağlıcakla...