Mahcup etme Ekrem Başkan
Mart sonunda yapılan ve İmamoğlu’nun kazındığı seçimi iptal ettirenler var ya;
İzliyor duyuyor ve takip ediyorum da, şimdi o kadar pişmanlar ki sormayın.
Herkes birbirini suçlamaya ve günah keçisi aramaya başladı. Birçoğu da buldu. Kabinede değişiklik olması gerekiyormuş, bazılarının istifa etmesi gerekiyormuş. Uygulanan yöntem yanlışmış. İktidar partisi baştan sona hepsi yanlış yapmış, mış falan filan.
Bunları yazan ve dillendirenlerde seçim öncesi İmaoğlu’na hiç şans vermeyen politikacılar, ve iktidar partisine coşku veren yandaş medya mensupları. Televizyonlarda adını sanını ve araştırmasını görüp duymadığımız araştırmacı yazarlar, ahkam keser akademisyenler saymakla bitmiyor. Program bittikten, ya da yazıları yayınlandıktan sonra ağa
Babalarını arayıp, “İzledin mi? Nasılda sıkıştırdım. Ne laflar soktum. Neler yazdım neler okudun mu?” diye soranlar.
İşin ilginç yanı onlar şimdi, o ağabaları tarafından azarlanıyorlar.
Her şey güzel olacak mı?
Gelelim İstanbul Belediye Başkanlığını iki kez kazanan Ekrem İmamoğlu’na 31 Mart seçimlerine, “Ekrem İmamoğlu varsa çözüm var” sloganıyla gitti. Kısa sürede halkla kucaklaştı ve bu işi yapacağını anlattı ve inandırdı. Sonuçta da birileri beğenmeyip iptal ettirseler de, ikinci seçimde yani 23 Haziranda 13 bin oyu beğenmeyenlerin karşısına 806 bin oyla çıkan halk iradesini gösterip İmamoğlu’nu zafere ulaştırdı.
Ekrem Başkan’ı zor günlerin, bitmeyen mesailerin beklediği belli. 82 bin personelin tamamı 1994 yılından bu yana belediyeyi yöneten iktidar partisinin başkanları tarafından alınmışlar. Bunların kaçı bankamatik, kim ne yapar, atananlar ve idareci, yönetici durumunda olanlar liyakat sahibi mi?
Belediyeye iş yapan müteahhitler kim?. Hırsız mı, arsız mı? Taşeron mu? Yüzde 10’cular var mı, yok mu?
Bunların içinde kimler gerçekten İstanbul’a hizmet ediyor, hizmet aşkıyla mı çalışıyor. İstanbul aşığı mı?
Umuyorum ki daha önce Beylikdüzü’n de böyle bir deneyim yaşayan İmamoğlu bu işlerin üstesinden gelir.
Bu arada dikkat etmesi gereken, etrafını saracak olan ve “Biz olmasaydık kazanamazdın. Gecemiz gündüzümüz gitti. Uykusuz kaldık” diyenlere de çok dikkat etmesi gerekecektir.
Hükümete yakınlığı ile binen Diriliş Postası Genel yayın Müdürü Erem Şentürk, kaleme aldığı yazısında, “Ekrem Beyin önünün açılması için İBB’nin müdür ve daire başkanları, iştiraklar’ın Genel Müdürleri istifa etsinler. Bu başkanlığa talip olanın elbet bu kadrosu vardır..” diyerek kendine göre belki de hükümet tarafından seçimlerden sonra apar topar5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37 maddesinde bir genelge ile yapılan değişikliği de göz önüne alarak bir imada bulunuyor da olabilir.
Bu arkadaş merak etmesin, Ekrem Başkan zorların adamıdır. Etrafında kadrosu da vardır ki, bu işe girdi. Yoksa bile yıllardır belediyecilik yapan ve ülkemizde örnek olarak gösterilen Belediye Başkanı ağabeyleri vardır.
Değişiklikle elleri bağlandı
Ülkemizde tüm belediyelerin tabi olduğu kanunun 37. Maddesinde belirtilen, Belediye Başkanı Belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, Belediye Başkanları Belediye şirketlerinin yöneticilerini atama yetkisine sahipken, Ticaret Bakanlığı 20 Mayıs 2019 günü, yani Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlıklarını CHP kazandığı, ancak meclis çoğunluğunun AKP’de olduğu ve seçilmiş başkanların el ve kollarını bağlayıp faaliyetlerini engellemek için, söz konusu ve kanunla belirlenmiş yetkilerini, “Belediye Meclislerinin şirket, açma, kapama, sermaye artırma, borçlanma ve genel kurul yapma yetkisi varsa o zaman yönetici atamalarını da meclis yapmalıdır” gerekçesi ile başkanların elinden alındı.
Bu yetki sadece Ankara ve İstanbul için çıkarıldığı için, bunun ilk örneği Ankara’da yaşandı. Mansur Yavaş Halk Ekmek Yönetim Kuruluna atadığı isimler, bu genelgeye dayanılarak Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından tescil edilmedi.
Uluslararası Bağımsız Denetim Şirketi İHY, Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Hüseyin Yıldız, “Belediye Meclisi üyelerinin yapacağı işler ilgili maddede 18 bent olarak belirtilmiştir. Meclislerin atama yetkisi yoktur. Bu genelgeyi Ticaret sicil memurları dikkate almaması gerekir. Aksi halde Ticaret Mahkemelerinde tescil davaları açılır. Siyasi gerginlikler ve kaoslar olur. Hizmet aksar” diyor ama, nafile.
İşti böyle Ekrem Başkan
Sen ayrıca, “Her şey güzel olacak” ve “İmamoğlu varsa umut var” sloganı ve sempatik, sevecen ve verdiği sözü tutacak imajınla, gençlerin, anaların amcaların, babaların yani İstanbul ve Türkiye ittifakının güvenini alarak seçimi 25 yıl sonra büyük bir zaferle kazandın. Bu sorumluluğun ağın olduğunu bilen bir başkansın.
Söz verdiğin gibi her şeyi çok güzel yap. Aksi hal de, sen de mensubu olduğun Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi de irtifa kaybeder.
Atatürk’ün ve Cumhuriyetin Projesi olduğunu ilan ettin.
Ne olur, İstanbul’a ve Türkiye’ye mahcup olma. Sana gönül vermişlerin umudu olmayı sürdür. Onları da ikna ettikleri komşu ve arkadaşlarına karşı mahcup etme.
Yolun yönün açık olsun Ekrem Başkan...