Olmadı be Kemal Bey!.. CHP’yi tartıştırmamalısın
Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimlerden sonra CHP de başlayan kurultay çağrıları, imza, noter, delege hesabı tehditler, tamamdır eksiktir söylemleri sürüp gidiyor.
Bunlar demokrasilerde olması gereken şeyler ama, ağıza ve ayağa düşmemek gerekir.
Şimdi söylenenlere bakar mısınız?
Partililerden kurultay isteyenler, topladıkları imzanın yeterli olduğunu ve sayısının da 630 olduğunu 50 imzanın da geleceğini belirtiyorlar.
Koltuğa yapışmış parti yöneticileri ise, bu rakamın yeterli olmadığını imzanın 614 olduğunu, bunlardan da 4 ünün mükerrer 5 inin de istifa ettiğini ettiği ileri sürülüyor.
Peki, daha geçtiğimiz günlerde Genel Merkez yöneticileri “600 imzayı getirin gereğini yaparız” dememişler miydi?
Şimdi ne oldu?
Olan şu AKP’nin ağzına düştü Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisi için,
AKP Gurup Başkanvekili Bülent Turan, “Bu işin sonu kayyım olur” diyor.
Onula da kalmıyor. “Adam Cumhuriyeti kuran” Atatürk’ün 95 yıllık partisini HDP’nin kötü bir karikatürüne dönüştürmüş;
Kaç delege imza vermiş saymaktan aciz;
Normalde sokağa çıkacak yüzü olmaması gerekirken hala sağa sola küfür/atar peşinde. Millet küfürbaza neden oy versin?
Edep ne büyük nimet!.” diyor.
CHP’nin Gurup Başkanvekili Özgür Özer buna karşılık, “AKP’nin Gurup Başkanvekili işine bak işine!
Kayyım atamadığınız bir CHP kaldı.
İnsanda biraz utanma olur. CHP’ye laf ederken şu gerçeği bil ki;
Köpekler havladı diye atlar ölmez” diyerek cevap veriyor.
Buyurun bakalım bu şahıslar ülkemizin iktidar ve muhalefet partilerinin Gurup Başkanvekilleri. Ülkemizde uğraşılıp çözülmesi gereken yığınlarca sorunlar varken, gelinen hallere bakar mısınız?
Şimdi imza yeterli, yetersiz tartışmaları sürdükçe elbette rakipler dalga geçecek ve bu işe en çok da yıllarca, “Bu ülkede iyi ki bu muhalefet var. Bunlar böyle devam ettiği sürece bizi iktidardan kimse indiremez” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevinecek.
Şimdi gelinen ortamda imza sayısı belli değil. 630 mu? 614 mü? 605 mi? İmzasını çektiği söylenen dönekler hesaba katılınca 550 mi?
Hadi bakalım hesaba bakar mısınız?
Seçimli kurultay için 622 imza gerekli. Bu sayı geçilmiş veya yaklaşılmış, fark eden bir şey olmadığı gibi, CHP’yi yönetenlerin partiyi bu hallere getirmeye hakları da yok.
Bu partinin yönetiminde olanlara ya da söz sahiplerine, bu parti babalarından miras kalmadığına göre, derdiniz koltuklarınızı muhafaza edip kaos yaratmak mı, iktidar olmak mı?
Gelin bir araya enine boyuna konuşun tartışın, anlaşın ve iktidara alternatif ve bu hedefe yürüyen bir parti yapılandırın vee kurultaya gidin.
Merak ettiğim hususlar var.
“İmzalar yeterli değil” diyenlere. İyi ya işte yeterli değilse Genel Merkez de koltuğuna sahip çıkanlar avantajlı demektir. Kurultay da olsa imza çoğunluğu sizde olduğuna göre neden Kurultay kararı almıyorsunuz ki?
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, geçen kurultayda Genel Başkan adaylığı için, mükerrer oyların kimin için olduğu belli değilken, “Tamam o oylar Muharrem İnce’ye sayılsın” demişti.
Şimdi aynı Kılıçdaroğlu, “Benim seçtirdiğim delegeler bu kadar imzayı verdiklerine göre, bu kurultay yapılmalıdır” deyip neden Kurultayı toplamıyor ki?
Zaten Kıalıçdaroğlu’na duruşu, tavrı, devlet adamlığı özelliği ile, hak, hukuk, adalet kavramlarına inanmış biri olarak ve İYİ partiyi seçime sokan demokrasi anlayışında olması nedeniyle, kendisine de kurultayı toplamak yakışmaz mı?
Birkaç lafımız daha var. Toplumumuzda söz namus ve şeref olarak bilinir. Vekillerimizde bu iki kavram üzerine yemen ederler.
Şimdi. CHP li delegelerden Kurultay talep etmek için imza atanlara sormak lazım.
Ne oldu da önce kurultay istediniz, sonra vaz geçtiniz?
Bu duruşu kendinize yakıştırıyor musunuz?
Aynı görevi yapmış biri olarak, “sizleri taban seçti. Hanginiz tabana danıştınız? Sizin kaybedecek bir şeyiniz olmadığına göre, koltuklarını kaybetme ihtimali olanlara mı kandınız?”
Bundan sonra sizlere oy verenler sizlerle nasıl yola gidecekler?
İktidar için sizlere güvenip nasıl çalışacaklar?
En önemlisi sizlere nasıl güvenip yoldaş olacaklar?
İşte bunlar önemli şeyler. İradeni kullanıp varım, ya da yokum dersin. Kimsede, “Bunu ne diye böyle yaptın?” diyemez.
Unutma sana bir şey diyecek olanların üstündesin çünkü onları sen seçtin.
Bundan sonra seçeceklerine dikkat et ve oyunu partiyi iktidara götüreceklere ver…