Zeytinburnu Belediye meclisinin haziran ayı toplantısında konuşan CHP’li Gülşen Kal Uzunyayla, Gezi olayları sırasında 5 bin 513 kişinin göz altına alındığını, 189 kişinin de tutuklandığını, Türk Tabipler Birliği’nin verilerine göre 7 bin 478 kişinin yaralandığını, 12 kişinin de hayatını kaybettiğini söyledi. Polis müdahalesinde binlerce kişinin yaralandığını, kafa travması geçirdiğini, gözlerini kaybedenler olduğunu belirten Uzunyayla, Gezi'de mücadele edenlerin cesareti ve umudunun kendilerine cesaret verdiğini belirtti. “Eşit, özgür ve adaletli olunmuş olsaydı bu gün bunların konuşmazdık” diyen Gülşen Kal Uzunyayla, Gezi’de hayatını kaybedenleri andı.
Bir polis şehit oldu
Konuyla ilgili konuşan Ak Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Kaynar ise Gezi olaylarının yargı organları tarafından ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ve bu teşebbüse yardım etme” kapsamına alındıığını belirterek, direniş şeklinde ifade edilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Bu olaylara öncülük, teşvik ve tahrik edenlerin mahkumiyetlerinin de kesinleştiğini belirten Kaynar, Gezi olayları sonrası ekonomik büyümenin, işsizliğin, enflasyonun, faiz oranlarının ve dolar kuruyla birlikte borsa endeksinin ne duruma geldiğini herkesin bildiğini, Türkiye’ye zararının ise 1.4 milyar dolar olduğunu söyledi. Kaynar, “Dolaylı etkisi yüz milyarlarca dolar. Bu olaylar sırasında başlayan olaylarda 46 kamu binası, 231 polis aracı 44 ambulans kullanılamaz hale gelmiştir. 326 iş yeri, 201 araç tahrip edilmiş, 80 belediye otobüsü, 81 otobüs durağı yakılmıştır. Taksim başta olmak üzere birçok esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. 697 güvenlik görevlisi yaralanmış ve polis memuru Mustafa Sarı şehit olmuştur. Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Çömert, Medeni Yıldırım, Berkin Elvan, Ahmet Atakan isimli vatandaşlarımız hayatını kaybetmiştir. Türkiye’ye böyle bir maliyeti olan olayları direniş olarak ifade edilmesini doğru bulmadığımı ifade ediyorum” açıklamasında bulundu.
İktidarın sorunu!
Konuyla ilgili söz alan CHP’li Hüseyin Üsküdar da Gezi'nin neden ve nasıl başladığını, nasıl sonuçlandığını ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini söyleyerek, “Gezi Parkı’ndaki olaylar parkın kentsel dönüşüm ve yenileme adı altında çevreci eylemciler tarafından başlatılan bir olay. Sonraki gelişmeler tamamen devleti ve hükümeti yönetenlerin sorunu. Kentsel dönüşüm düzenlemesinin geri çekilmesi talebiyle 3-4 çadır kuruldu. Sonrasında devletin sert tutumu eylemcilere karşı tavırla toplumun algısı değişti. Olayların farklı noktaya gitmesi gene hükümetin sorunu. İnsanların anlatmak istediği sorunu demokratik kurallar içinde konuşulup anlaşılsaydı bu noktaya gelmezdi. Bu konu yıllarca tartışılacak toplumsal reflekstir. Her şeyin bir bedeli var. Gezi’den sonra Türkiye’de yeşile ve çevreye karşı bir ilgi başladı. Bunun en güzel örneği Çırpıcı Kent Parkı’dır. İmara açılan yerler kapatıldı, çevreye ilgi arttı. Zeytinburnu Meclisi'nde evet ilçe gündemi konuşulsun ama 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle bu konuşmaların mecliste yapılması da gayet normal” ifadelerini kullandı.