DAMGA ÖZEL - Büyükçekmece'deki 30 yıllık iktidarı devirmek ve bugüne kadar çözülemeyen sorunları çözmek için adaylığa talip olduğunu belirten Küçük, “Hasan Akgün'ün karşısında bu işi bilen, bu seçimi alabilecek bir aday olduğunda insanlar çığ gibi onun arkasından gidecektir. Adaylık bize verilirse Büyükçekmece'de en az 5-6 bin fark atacağız. Tarih yazacağız. Bir kenara yazın” diye konuştu
15 yıl Gürpınar belediye başkanlığı yapan Velittin Küçük, AK Parti'den Büyükçekmece belediye başkan aday adayı oldu. Büyükçekmece'nin bütün mahallelerini dolaşarak sorunlarını dinleyen Küçük, seçim sürecini Damga'ya değerlendirdi. 30 yıldan beri Büyükçekmece'yi aynı ekibin yönetmesine rağmen çok sayıda sorunun çözülemediğini belirten Küçük, 5 yıl içerisinde bu sorunların tamamını çözeceğinin sözünü verdi. Büyükçekmece'nin birçok mahallesinin hala planı olmadığını hatırlatan Küçük, bunun en büyük sorumlusunun mevcut belediye yönetimi olduğunu söyledi.
Sayın Küçük, biz sizi siyasetçi olarak biliyoruz, tanıyoruz. Belediyecisiniz, yerel siyasetçisiniz. Ancak son on yıldır bildiğim kadarı ile görevde değilsiniz.
15 yıldır.
15 yıldır Velettin Küçük yerel siyasetten kopmadı mı? Yerel belediyecilikten kopmadı mı tekrar Büyükçekmece’ye aday oldu?
15 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra belde belediyeleri kapandı. Sonrasında 2009’da MHP’den Beylikdüzü’nde aday olduk. Ciddi bir oy almamıza rağmen az bir farkla seçimi kaybettik maalesef. Ondan sonra normal işimiz olan inşaat ve gayrimenkul işine döndük. 2009’dan sonra, 2014’te Beylikdüzü’nden aday adayı olduk. Ama o dönemde televizyonlarda ismimiz Büyükçekmece’den aday adayı olarak çıktı. Hatta aday denildi. Son geceye kadar adaydık. Televizyonlar hala veriyordu. Ama son gece ne olduysa Mevlüt bey Büyükçekmece'ye Mustafa Necati Işık Beylikdüzü’ne aday yapıldı. Sonra biz kaybolduk. Böyle bir süreç yaşadık. Ondan sonraki süreçte yine biz inşaat ve gayrimenkul işimize Bodrum’da devam ettik. Biz 1977’den beri bölgedeyiz, bu bölgede eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız her zaman siyasetin içinde sohbetler etmeye devam ettik. Bugün 2023’e gelince 2024 seçimleri ile ilgili tekrar aday adayı olduk. Hizmet etmek üzere. Zaten 15 yıl Gürpınar’da yaptığımız hizmetler belli. Bunun devamını getirmek için Büyükçekmece’de de nasip olur ise güzel bir beş yıl hizmet yapmaya talibiz.
Sizi adaylığa iten, başkan olmaya doğru sürükleyen etken nedir? Buradaki bir siyasi boşluk mudur? Sizin içinizdeki bir siyasi heyecan mıdır? Yapmak istediklerinizi yapmadan bu dünyadan gitmemek midir?
Siyasette hizmet bir hazdır. Yani bir zevk alma halidir. Hizmet yaptıkça daha çok mutlu olursun. Tabii o dönemlerde kafamızda ciddi projeler vardı Gürpınar’da. O seçimlerde 2009’da da bunları yayınlamıştık. Bunların birçoğu seçimi kazanamayınca askıda kaldı. Nasip olursa bu projelerin birçoğunu Büyükçekmece’de insanlarımızla buluşturmayı düşünüyoruz. Hizmet için sahaya ineceğiz. Otuz yıldır Büyükçekmece'yi bloke eden bir siyasi yapı var. Bu siyasetin dışına çıkılması gerektiğine inandım ve inşallah 30 yıllık serüveni bitirmek üzere Büyükçekmece'den aday adayı oldum.
Sokağa indiğinizde Büyükçekmeceliler sizi garipsiyor mu? Siz Gürpınar belediye başkanıydınız. Gürpınar Beylikdüzü’ne bağlandı. Her ne kadar Gürpınar’ın bir kısmı Büyükçekmece’de olsa da Büyükçekmeceliler sizi kucaklayacağını, sahipleneceğini düşünüyor musunuz? Bunu nasıl başaracaksınız?
Ben 1977’den beri Büyükçekmeceliyim. 30 yıldır Büyükçekmece’de ikamet ediyorum. Belediye başkanlığım sürecinde de 15 yıl Büyükçekmece’de oturdum. Albatros’ta oturuyordum. Hasan Bey ile aramızda bir iki blok var. 77’de Büyükçekmece’ye geldiğimde Büyükçekmece nahiyeydi. Kaza bile değildi. Kaza Çatalca’ydı. Daha sonra Büyükçekmece kaza oldu. Ben Çatalca’da Selamet Partisi’nde siyasete başladım. 80’den sonra Selamet Partisi’nin kapanmasıyla Anavatan Partisi’ne geçtim. Anavatan Partisi’nde yönetimdeydim. Daha sonra Büyükçekmece'ye geldik. Büyükçekmece'de Anavatan Partisi yönetiminde devam ettik. Daha sonra belde belediyeleri kurulunca Gürpınar Belediye başkanlığına geçtim. Belde başkanlığını yönettik. Daha sonra 89’da Gürpınar’da aday olduk. Seçimi kaybettik, 170 gibi bir oy ile. Daha sonraki süreçlerde, yine ilçe yönetiminde belde başkanlığı devam etti. Ve bu süreçte 94’te tekrar aday olduk, seçimi aldık. 2009’a kadar Gürpınar’da hizmet ettik. Belediye başkanı olmadan önce 17 yıl bölgede inşaat sektöründe iş yaptık. Türkçesi inşaat kalfalığı yaptık.
Veli kalfa diye tanındığınızı biliyoruz...
Bu süreçte biz inşaat yaparken, bizimle çalışan arkadaşlarımızın büyük bir bölümü şu anda Tepecik'te, Türkoba’da, Muratçeşme’de, Kumburgaz’da ikamet ediyor. Bir de Pınartepe Mahallesi var. Şu anda Pınartepe Mahallesi, en çok nüfusa sahip olan mahallelerden biri. Onun için bizim Büyükçekmece’de tanınma noktasında sorunumuz yok. Allaha şükür. Sahaya inen herkes böyle bir sorun olmadığını görür. Mesele şu, Gürpınar zaten Büyükçekmece’nin beldesi idi. Yani Büyükçekmece Gürpınar’dan Gürpınar Büyükçekmece’den ayrı bir yer değil ki. Ben Gürpınar’da 15 yıl belediye başkanlığı yaptım. Nerede yaptım? Büyükçekmece’de yaptım. Şimdi bunu söyleyen arkadaşlarımızın birçoğu ben Büyükçekmece’de iken belki dünyada yoktu.
Genel seçimlerde Büyükçekmece’de Ak Parti hep önde tamamlıyor. Yerel seçimlerde geride kalıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Aday arkadaşlarımızın doğru analiz yapamamasına bağlıyorum. Büyükçekmece'de şu anda CHP ile AK Parti kafa kafaya. Bundan önceki seçimlerde 7 bin, 8 bin, 6 bin, 5 bin, hep önde Ak Parti. Patinin oyunu koruyamamışız, seçimleri kaybetmişiz. Burada suçlu kim? Ak Parti mi? Yoksa adayı olan arkadaşlarımız mı? Burayı doğru analiz etmek lazım. 2009 seçimlerinde az bir farkla kaybedildi. Partinin oyu belediye başkanlığında alınamadı. Siyasette bir oy bir oydur. 2014’te aynı şekilde parti altı bin küsür oy önde, başkanlıkta partinin oyu korunamıyor. Adayımız 3 bin küsür fark yiyor, seçimi kaybediyor. Peşinden bir arkadaşımız yine geliyor 2019’da. Aynı şekilde partinin oyu 6 bin önde. Seçimde 4 bin fark yiyor ve yine seçimi kaybediyoruz. Ya burada şimdi ne var? Bu niye analiz edilmiyor? Neden dolayı kaybediliyor? İyi düşünmek lazım.
Genel politikada Ak Partiyi beğenir. Ama yerelde de yerel yöneticiyi beğenip oy verebilir insanlar...
Demek ki işte bizim yerel adaylarımızı halk beğenmemiş, oy vermemiş, dönmüş rakibine oy vermiş. Yerelde parti oyunun dışında eş, dost oyu, hemşeri oyu, arkadaş oyu, yani birbirini etkileyecek, başka tabandan oy alacak etken çok önemli. Siz geçmişte bunu yapamamışsınız. Bir de partinin oyunu da yok etmişsiniz.
2009’da Ak Parti'nin adayı İlker Gürbüz'ün Büyükçekmece'de kazandığı, Yusuf Uzun'un Beylikdüzü'nde kaybettiği yönünde bir söylenti var. Yukarıdan Beylikdüzü'nün AK Parti'ye Büyükçekmece'nin CHP'ye verildiği iddia ediliyor. Böyle bir efsane var. Bu sizce doğru mu, değil mi?
Yani bu bir söylentidir. Siyasette her konuda güçlü olmak zorundasın.
Ne yapılabilirdi?
Seçim kurulunda da güçlü olacaksınız, sandıklarda da güçlü olacaksınız, sokakta da güçlü olacaksınız. Her yerde güçlü olacaksınız. Karşınızdaki aday buralarda güçlü ise siz de onun kadar güçlü olmazsanız bu seçimi kaybedersiniz. Sadece aday olmakla bu iş bitmiyor. Aday olmadan önce nerelerde ne yapacaksın ne edeceksin iyi hesaplaman lazım. Sahaya inmeden önce savunma yapacaksın.
Şimdi siz geldiniz, aday oldunuz. Seçmen sizi neden tercih etsin? Seçmeni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Kariyerinizle mi? Karizmanızla mı? Projenizle mi? Karasız seçmeni kendi lehinize nasıl çevireceksiniz?
Saydığınız üç şeyin üçüne de güveniyorum. Şimdi tabii adaylık tebliğ edilirse, sahaya indiğimizde muhakkak durum değişir. Mahalle muhataraları ile görüşüyoruz. Sivil halk örgütleri ile görüşüyoruz, esnaflar ile görüşüyoruz. Halk ile görüşüyoruz. Mahallelerin bunları acil çözülmesi gereken sorunlarını not ediyoruz. Projeler yapılır, her türlü soruna çözüm üretilir. Bir de ben gariban babası olarak bilinirim. Bunu sahada görüyoruz. Büyükçekmece'nin büyük sorunları var. 30 yıldır belediye başkanı olan arkadaşımız hiç kusura bakmayacak. Hala planı olmayan yerler var. Yalandan yere bahane üretmeye gerek yok. Bu şekilde insanları kandırmanın hiç mantığı ve manası yok. İstedikleri anda istedikleri planları çıkarıyorlar. 15 yıldır Pınartepe Büyükçekmece'ye bağlı. 15 yıldan beri hala planı yok. Böyle bir şey olabilir mi? Bir yıldır, iki yıldır, üç yıldır, dört yıldır, beş yıldır değil on beş yıldır plansız.
Plansız nasıl yürüyor bu imarlar?
Onu Hasan Akgün’e sorun. Ben bilmiyorum. Bunun nasıl yürüdüğünü ben bilemem. Onlar bilir. Aynısı Tepecik'te var. Tepecik'te planı olmayan bölge var. 30 yıldır plan yok. Muratçeşme’de aynı. Türkoba’da aynı. Yani plan yok, bu arkadaşımızda 30 yıldır belediye başkanı. Niye buraların planı yok? Bu konunun mazereti olmaz. Plan olmayan yerleri geçiriyorsunuz. Nasıl oluyor bu? Geçen dönem dedi ki; Mevlüt Uysal kazanırsa Büyükçekmece Başakşehir olacak. Böyle katlı binalar olacak. Hadımköy yoluna doğru olan yüksek katlı binaların iznini kim veriyor? Sormak lazım değil mi? Oralarda planlar üç-dört kat bunlar nasıl geçiriliyor kırk kat, elli kat. Bu planlar nasıl geçiyor kardeşim? Fakir fukaraya geldi mi planlar geçmiyor. Rant bölgesine geldiği zaman planlar şakır şakır geçiyor. Bunun sorumlusu kim? Belediye mi, vatandaş mı? Kısa bir zaman önce Serdar Bilgili'ye ait yerin planları geçti. Şimdi iptal mi olmuş, bilmiyorum. Büyükçekmece'de vatandaşa kentsel dönüşüm ile ilgili bir kat iki kat fazla veremiyorsun. Gariban vatandaş, emekli insan ev almış, 120 metrekare evi var. Yüzde 50 kat karşılığı verdi mi yüzde 60’a düşüyor. Ev vermeye hali kalmıyor adamcağızın. Üstüne para verecek. Nereden verecek emekli adam? Veremiyor. O garibana burada bir iki kat fazla verip de fayda sağlayamıyorsunuz. Ama sıra zengine geldi mi zemin zayıf olmaz diyorsunuz. Zemin zayıf olan yerde daha yeni 13 kat imar verdiniz. 30 yıldır belediye başkanlığı yapan Hasan Akgün’dür. Hiç kimse kusura bakmayacak. Garibana geldiği zaman yok, rant bölgesine geldiği zaman planlar şakır şakır geçiyor. Nasıl oluyor bu iş? Bunun sorumlusu Hasan Akgün değil de ben miyim?
Bütün bunları halka anlatacaksınız...
Herkesi ikna edeceğiz Allah’ın izni ile. Çünkü artık insanlarda biliyor ki Hasan Akgün karşısında ciddi, bu işi bilen, bu seçimi alabilecek bir aday olduğunda insanlar çığ gibi onun arkasından gidecektir. Büyükçekmece'de en az 5-6 bin fark atacağız. Tarih yazacağız. Bir kenara not edin...
Aday adaylığı sürecindeyiz. Tahminimce dün yüksek seçim kurulu seçim takvimini açıkladı. 20 Şubat son gün. Ben 20 Şubat'tan önce hiçbir adaya garanti gözü ile bakmıyorum. Siz bu aday adaylık sürecinde adaylığı nasıl almayı düşünüyorsunuz? Ak Parti sizin neden aday yapsın?
Ak Parti neden beni aday yapsın? Büyükçekmece’de seçimi alacağım için aday yapacak. Bir partinin en büyük hesabı kitabı seçimi almaktır. Seçimi kazanacak adaya, adaylığı verecektir. Allah’ın izni ile de Büyükçekmece'de seçimi biz alacağız. Ben seçimi kazanmak için adayım.
Büyükçekmece'de siyaset yapmak isteyenlere mesajınız nedir?
Büyükçekmece'deki insanlarımıza faydalı olmak üzere yola çıktık. 30 yıldır çözülemeyen birçok sorunu, Allah nasip eder de bize görev tebliğ edilirse inşallah 5 yıl içerisinde çözeceğiz. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Büyükçekmece'deki halkımızın tercihini iyi kullanmasını istiyorum. Ben Büyükçekmece halkına güveniyorum. İnşallah doğru karar verecekler, doğru tercih yapacaklar. Büyükçekmece’yi hep beraber yöneteceğiz.
Yıkılmayacak iktidar yoktur
Büyükçekmece’yi 30 yıldan beri aynı ekip yönetiyor. Büyükçekmece’nin bütün damarlarına girmiş, örgütlenmiş. Siz şayet aday olursanız bu yapıyı nasıl kırmayı düşünüyorsunuz? Seçimi nasıl almayı düşünüyorsunuz? Bugüne kadar bu konuda başarılı olan çıkmadı...
Bu yapının kırılmamasında aday tercihleri de etkili oldu. Bir de Hasan Akgün tecrübeli bir arkadaşımız. Yıllardır bu siyasetin içinde. 30 yıl belediye başkanlığı yaptı ama ondan önce de siyasetin içindeydi. Yıkılmayacak hiçbir iktidar yoktur. Yeter ki siz isteyin. Halk istesin. Siz istekliyseniz halk sizden daha istekli olur. Eğer siz karşı tarafı yıkmaya istekli görünmezseniz halkın da sizin peşinizden gelmesi zorlaşır. Onun için Hasan başkan bu işi çok iyi beceriyor. Sahada da güçlü görünüyor. Adaylar zayıf profilde gözüktüğü zaman son 15 gün, bir ay içinde seçimin yönü değişir. Oyunu kuralına göre oynarsan mevcut iktidar değişmeyecek diye bir kaide yok. Ben 2 aydır sahadayım. Aşağı yukarı 5 bin esnaf gezdim. Daha da gezeceğim esnaf var. Gittiğim her yerde artık Hasan başkanın gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Ama bunun yanında bir de şu var insanlar diyor ki; Hasan başkanı burada yıkacak tecrübeli bir aday lazım. Yani insanlar seçimi kazanacak bir aday gördüğü an çığ gibi buraya doğru yürüyecektir. Ve halk da Hasan başkanın bu dönem iktidarına son verecektir. Yani yıkılmayacak bir sistem yoktur. Biz bu 30 yılın hepsini inceliyoruz. Arada boşluklar var. Nerede boşluklar var? Nerelerden üzerine gidilmesi gerekiyor? Nelerde eksiklikler yapılmış? Bunların hepsini tek tek araştırıyoruz. Bu araştırmaların neticesinde de kendi yol haritamızı dizayn edip, sahaya inip Hasan başkan ile bu kapışmayı sürdüreceğiz.
HEPİMİZ BU GÜZEL ÜLKENİN İNSANIYIZ
Ak Parti’nin aday adaylığında iki tane Rumelili kardeşimiz var. Onlar der ki Rumelili aday olmazsa seçimi alamazsınız. Bazıları da der ki ‘o olursa ben yokum, öbürü olursa ben yokum’. Siz bu süreçte nasıl bir siyasi denge kurmayı düşünüyorsunuz?
Şimdi Rumeliler oyu çok, öbürünün oyu çok, berikinin oyu az demek doğru bir şey değil. Burada hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Hepimiz bu ülkenin insanıyız. Her bölgenin oyu vardır. Bugün tahminen baktığımız zaman aşağı yukarı 100-110 bin Karadenizli oyu var bölgede. Şimdi kalkıp da benim oyum çoktur, senin oyun azdır şeyine girmemek lazım. Benim oyum çok diyenler de aday oldu. Bugüne kadar neden kazanamadılar? Bunlar doğru şeyler değil. Yani göçmenler var. Göçmenlerin oyu çoksa, öbürünün oyu çoksa, berikinin oyu çoksa, hiç kimsenin oyu kimsenin stokunda değil. Bunu herkes böyle bilsin. Vatandaş istediğine oyunu verir. Belki hemşerisidir, belki bunu sevmez başkasına verir. Belki ondan daha iyi gördüğü başka bir arkadaşa verir. Ben Karadenizliyim, belki Karadenizli bana oy vermez, başkasına verir. Bunlar doğru değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Hepimiz bu ülkenin insanıyız. Bu ülkede hizmet edecek, doğru düzgün halka faydalı olacak, halkın sorunlarına cevap verecek doğru düzgün bir adayın peşinde herkesin geleceğine inanıyorum.