Başarılı bir eğitim politikasına sahip olan ve Beylikdüzü'ndeki marka okullardan biri olarak dikkatleri üzerine çeken AREV, velilerle ve vatandaşlarla bir araya geldi. Unnamed Road Restoran'da düzenlenen toplantıda Beylikdüzü sakinleriyle buluşan AREV Başkanı Vehbi Orakçı, imza attıkları başarılardan söz ederek, AREV'in sahip olduğu başarıları daha da yukarıya taşıyarak yola devam edeceğinden söz etti. AREV'den çıkan öğrencilerin bu yıl ki üniversite sınavı ile ODTÜ'yü, İTÜ'yü ve Boğaziçi'yi kazandığından söz ederek, “Biz şuanda o çocuklarımızın da yanındayız. Özellikle muhtaç olanlara burs vermeye devam edeceğiz. Yeter ki çocuklarımız başarılı olsun, her zaman İTÜ'yü, Boğaziç'yi kazansın. Yarınların umudu olsun” dedi.
En iyisini yapmak isteriz
AREV olarak her zaman en iyi eğitimi vermeye çalıştıklarını kaydeden Orakçı, “Tarım toplumuyuz sanayide yavaş yavaş ilerliyoruz ama artık bilişim çağındayız. Bir dergide okumuştum Hindistan'daki gençler yazılım üretip Amerika'ya satıyorlar. Neden biz bunu yapmayalım. 150 dönümlük araziyi eğitim kültür teknoloji faaliyetleri için tesis ettik ve sonucunda fen lisesi inşa ettik.O fen lisemizde öğrencimiz 2013 yılında Türkiye birincisi oldu. Şuan o öğrenciler Cerrahpaşa'da, Çapa'da doktor olarak çalışıyorlar. Bu çerceveden bakarak Arev Okulları'mızı da bu niyetle kurduk. Şuan bünyemizde anaokulu, ilkokul, anadolu ve fen lisesi ile güzel bir eğitim veriyoruz. Ersin Erol hocamın yönetiminde güzel bir ekip çocuklarımıza eğitim veriliyor” diye konuştu.
Ömrüm boyunca çalışacağız
Kendi hayatında çok ciddi zorluklar yaşadığını ve bugünlere tırnaklarını kazıyarak geldiğini de aktaran Vehbi Orakçı, bu süreçte eğitimin önemini en çok idrak eden insanlardan birisi olduğunun altını çizdi. Orakçı, “Bizzat öz annesini de hizmetsizlikten, doktorsuzluktan kaybeden bir çocuk olarak hayata başladım. İşte o trajik ölüm ruhumda bir yara açtı. Eğerki benim devletimin kurumları çalışsaydı Erzurum'un yolları kapalı olmasaydı doktor olsaydı, hizmet ve telefon olsaydı belki de annem 37 yaşında rahmetli olmayacaktı. Hizmeti yönetmek insanları sağlıkla, eğitimle buluşturmak gücü olanlar için vicdani, insani, ahlaki bir görevdir. Bu bazen öğretmenlik, mühendislik bazen işcilik her neyse bu misyonu hissetmek ve gereğini yapmak için de biz ömrümüz boyunca da çalışacağız” dedi.
İyi eğitim iyi hizmet demek
İyi eğitim anlayışının ve sağlıklı bir eğitimin insanların hayatlarını değiştirdiği ve gelecekte iyi bir hizmet sağlamasına imkan verdiğini de kendi hayatı üzerinden örneklendiren Orakçı, “Hayatımı yatılı okullarda geçti. Horasan'da 3 yıl yatılı ortaokul, lise 4 yıl Erzurum'da vakıflar yurdunda ve 4 yılda İstanbul'da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okuyarak mezun oldum. Mezun olduğumda Marmara'ya yakın kurduk ve hayata atıldık. Buraya geldiğimizde burası köydü ve nüfusu da 1000 civarındaydı. Bizim ucra köylerde elektrik olmazdı ama burada elektriğin olmayışı bizi şaşırtmıştı. O dönemlerde çocuk halimle imza kampanyası başlatarak, o imzaları sundum. Sunduğum müdür çok şaşırmıştı. Sen kimsin neyin nesidir diye sormaya başladı. Ardından sorunu çözmeye başladık. Buraya ilk başkan olduğumda Kavaklı bölgesinin elektrik sıkıntısını yer altından alarak elektrik sorununu çözmüş olduk. Yine burada konsepliklerden akan suların kokusu insanları rahatsız ediyordu, o zamanda üniversite öğrencisiydim, Manisa'daydım. Bir imece usulüyle Kavaklı mahallemizin tüm alt yapısını organize edip konseplikleri iptal edip, buraya devasa bir alt yapı sistemi kurdurup öylece bağladık. Yeri ve zamanı gelince 90'lı yıllarda bir kuruş maaş almaksızın 25 sene önce hizmet görevi sürdürdüm. O günlerden bugünlere bakınca insan güzel bir eğitimin nelere yol açabileceğini, içinde bulunduğunuz topluma ne tür hizmetler verebileceğini daha iyi anlıyor” ifadelerini kullandı.
Beylikdüzü için çalışıyoruz
Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yaptığı dönemde verdiği hizmetleri şu an eğitim anlamında Beylikdüzü'ne sunmaya çalıştığının da altını çizen Vehbi Orakçı, “Değerli dostlar ne demiştik hizmet için makamlar, koltuklar şart değil. Hizmetkar ruh taşıyan bir insan çiftci, esnaf olarak konumu ne olursa olsun hizmet edecek bir ruhu varsa hizmet edecek bir gücü bulabilir. işte bizde Beylikdüzü'müzde kültür merkezi, okullar, öğrenci yurtları, sağlık ocakları ve devasa spor kompleksi gibi hizmetler yaptıktan sonra kader çizgisi siyaset koşulları gereğince o görevden ayrılsak da 2010 yılında 12 yıllık başkanlık görevimden sonra birgün durmaksızın yine bölgemiz, ülkemiz, İstanbul ve Beylikdüzü'müz için hizmet üretmeye devam ediyoruz. Bizim ticari kaygıdan öte gençlerimizi yarına taşımak, eğitmek, güçlü ve muktedir kılmak, muhasır medeniyetler seviyesinde yarınlara öncü kılmaktır. İfade ettiğim başkanlık görevinden sonra Aras Eğitim Vakfı'nı kurduk. Erzurum'da Aras nehri var. Nehir gibi bereketli olsun diye düşündük. 12 yıllık sürecimde tek bir kişiden kuruş almayarak kendi imkanlarımızla, kendi yağımızda kavrularak, rızkımızı, kazancımızı kazanarak vakfın çatısı altında binlerce insanımıza kurslar, seminerler, burs hizmeti verdik. Bahsettiğm o zor koşullardan dolayı kendi memleketimde annemin adıyla anaokulu, ilkokul, ortaokul inşa ettik. Biz öğretmensizlikten okuyamadık ama çocuklarımızı bu imkanı sunduk. Beylikdüzü'nde Kavaklı mahallesinde Megakent'in karşısında Arev Okullarımızın kampüsünün karşısında, bünyesinde öğrenci yurdu, vakıf hizmet merkezi, aşevi, cami, kurs, taziye evi, düğün salonu gibi hizmetlerin bulunduğu bir kompleks inşa ediyoruz. bir kısmı bu yıl büyük bir kısmı da seneye bitecek. vakıf olarak üretmeye çalışırken diğer yandan eğitime olan aşkımızın yansıması olarak AREV Okulları'nı kurduk” şeklinde konuştu.
İnsana hizmetle mükellefiz
Her zaman insana hizmetle mükellef olduklarını vurgulayan Orakçı, “Avcılar müdürümüz Remzi Tatar bana demişti ki Vehbi bey sen mühendis, iş adamısın. Mercedese biniyorsun para kazanıyorsun ne yapacaksın öğretmen maaşını? Hocam dedim derdim maaş değil derdim ailemin çocukları ders saatlerinde futbol oynuyorsa bu bana bir züldür. Bu durum Remzi hocamı etkilemişti ve bir yıl boyunca öğretmenlik yapmıştım. Gençlik kolları başkanımızla başlayarak siyasette bir hizmetkarlığımız oldu. Önceliğimiz hep milletimiz, insanımız, eğitim kurumları oldu. Asla biz Vehbi Orakçı'nın şansını ya da eş dost akrabasını zenginleştirmek gibi bir aculuğa, bir alçaklığa, bu çirkinliğe araç olmadım. Dedik ki gerçek zenginlik bölgemizin, ilçemizin okullarının, kültür merkezlerinin artmasıdır.Biz Beylikdüzü'nde tescilli 136 tane eser bıraktık. Hizmetkarlığımızı gören birçok iş insanımız da bilgisiyle, desteğiyle yanımızda oldu. Bizler bilgimizle, ömrümüzle, sağlığımızla, dilimizle, gönlümüzle gücümüzün yettiği ölçüde topluma, gençlerimize, ülkemize ve insanımıza değer katmakla mükellefiz” dedi.
Eğitime katkı vermeye devam
Her zaman eğitime katkı verecekleri kaydeden Orakçı, “Hepimizin bedeni çürümeye mahkum ama ruhlarımız ürettiğimiz değerler ve vicdanımızla hizmetler kalıcı olacak. Bir söz vardır; 'adam ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri'. Dolayısıyla hepimizin arzusu bu dünyada gönüller kazanmak, eserler bırakmak, bu fani dünyada ardımızda en başta insan eserleri ve fiziki eserlerle iz bırakma arzusu var. Bugün biz İstanbul'un en modern ilçesini kuran belediye başkanı olarak hizmet etsek de evveliğine gittiğimizde Anadolu'nun Erzurum'un ücra köyünde karla kapalı olduğu elekriğin, suyun olmadığı dönemleri unutmadık.Bugünlerin bir daha yaşanmaması adına, eğitimle ülkemizin gelişmesi, çalışkan insanların yetişmesi ve ülkemize daha çok hizmet vermesi adına eğitime katkı vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BARIŞ KIŞ