Küçükçekmece’de hayranlarının büyük ilgisiyle karşılanan Türkan Şoray, “Sinemam ve Ben” kitabı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiyi Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de izledi. Salonu hınca hınç dolduran kalabalık karşısında duygulanan Şoray, “Sultan” ve “Yüreğimize hoş geldiniz” tezahüratlarıyla karşılandı. Türkan Şoray’ı sahnede, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi karşıladı. Başkanın çiçek takdimi sonrası Başak Koç moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye Şoray, “O sıcak sevginizle, alkışlarınızla beni duygulandırdınız. Sizleri çok seviyorum. Küçükçekmece’nin sıcak kadınları ve sıcak insanları; ne kadar güzelsiniz. Keşke aranıza gelsem size sarılsam sizi öpsem. Sizin sevginizle beslenmek çok güzel” diyerek başladı.
Sevgi sizlersiniz
Söyleşide Türkan Şoray, hayranlarının sorularını yanıtladı. Kendisini emekçi bir kadın olarak tanımlayan Şoray, “Ben bir sinema emekçisiyim, sinemaya emek vermekten müthiş gurur duydum. Hayatım çalışmakla geçti. On beş senedir setlerden uzağım. Setlerden uzak olmak beni hüzünlendiriyor ama ne mutlu sizlerle buluşunca yaşama arzum yenileniyor. Sizler bana hayat ışığı oluyorsunuz. Şimdi sorsalar yine Türkan Şoray olmak isterim, yine sinemayı seçerim. Keşke tekrar o yaşlara dönsem keşke yine oyunculuk yapsam” diye konuştu. “Sevgi neydi?” sorusuna Şoray “Sevgi sizlersiniz. Bu sevgiyi kolay kazanmadım. Sevginin karşılığı emek oluyor. Beni sevin diye, elli sene boyunca, seve seve emek verdim” deyince salondaki izleyiciler ‘’Sevginin adı Türkan Şoray’’ diyerek karşılık verdi.
Nurlar içinde yatsın
Türk seyircisinin kalbinde taht kurmasının sebebini samimiyet olarak açıklayan usta oyuncu, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren sinemanın unutulmaz oyuncusu ve yakın arkadaşı Fatma Girik’i de andığı konuşmasında, “Sinema öyle bir büyü ki, öyle karakterler canlandırıyoruz ki ilk önce filmi izlerken oynadığımız karakteri seviyoruz. İlk filmlerimde seyirci beni tanımadığı zaman kara kız demişti. Kara kızla evlensin diye tezahürat yapıyordu seyirci. Önce karakterleri seviyoruz. Aradan zaman geçiyor. Sürekli o oyuncunun özel yaşamını hayatlarını, davranışlarını, samimiyetini takip ediyoruz. Onlar seyirciyi çok etkiliyor. Benim için daima hayatım boyunca seyircim önceliğim oldu. Seyircim ne der? Bana kızar mı? Bu rolü sever mi? Seyircim beni güzel görsün. Yıllar boyunca başka bir şey düşünmedim. Seyirci samimiyeti çok iyi anlıyor, seziyor. Kalpten, içten davranıyor mu oyuncu özel yaşamında film setlerinde? Ben oynadığım her karakterde o role içim kapıldı. Sabahtan akşama kadar o dramı yaşıyordum. Bir arkadaşım gülerek geldiği zaman onunla birlikte gülemiyordum. Seyirci bu samimiyeti algılıyor. Özel yaşamınızdaki samimiyeti de algılıyor. Sadece kendim için değil. Sinemada böyle arkadaşlarım var. Filiz Akın gibi. Nurlar içinde yatsın güzel gözlü arkadaşım Fatma Girik gibi. Seyirci o samimiyeti hissettiği için oyuncuyu başka türlü kalbinin bir köşesine koyuyor. Bir de bizim insanımız o kadar sevecen, kalbi sevgiye açık, yüreği büyük ki. Bir kere kalbine aldı mı bırakmıyor. Sevenlerimin kalbinin bir köşesinde durduğumu biliyorum. Karşılıklı yıllarca süren bir sevgi bağımız var. Allah’ın nadir şanslı insanlarından biriyim. Sevilmek çok güzel bir şey” ifadelerini kullandı. Kamera önünde, gözünün karardığını söyleyen Şoray, “Sinema öyle bir aşk ki. 40 derece ateşle ilaçlar alıp sete devam ettiğimi biliyorum. Attan düştüm, eksi derecelerde nehirlere girdim. Bu, meslek aşkı. Kamera önüne geçince Allah beni korur diye düşünüyordum, gözüm kararıyordu” dedi.
TÜRKAN ŞORAY İLHAM OLDU
Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray’ı Küçükçekmece’de ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, “Birçok sinemacıya örnek ve ilham olmuş Türkan Şoray’ı bugüne kadar bir çok yazar, çizer anlatmıştır. ‘Sinemam ve Ben’ özel bir kitaptır çünkü bu benzersiz hayat, bizzat o hayatın sahibi tarafından kaleme alınmıştır. Sinemada gördüğümüz Türkan Şoray’ın yanında dertlerine, mutluluğuna, sevincine, kederine ve pişmanlıklarına kadar hiç bilmediğiniz onunla bir odaya girdiğimiz bir kitaptır. Açık sözlü, samimi bir dille anlatılmış ve şahsen kendisine olan hayranlığım bu kitapla kat be kat artmıştır. Türkan Sultan, çok kıymetli, asla unutmayacağımız ve nesillerden nesillere aktarabileceğimiz bir sanatçımızdır. İyi ki biz onunla birlikte aynı dönemde yaşama mutluluğuna erişmişiz” diyerek Şoray’a çiçek takdiminde bulundu.