Mustafa Sarıgül'ün genel başkanlığında yeniden faaliyetlerine başlayan Türkiye Değişim Partisi, teşkilatlanma çalışmalarına devam ederken, İstanbul'da da çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Partisinin İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat şimdiye kadar şehirdeki 20'nin üzerindeki ilçede teşkilatlanma çalışmalarını tamamladıklarını belirterek, “Kısa sürede 39 ilçenin tamamında olacağız. Anadolu'da da 40-45 şehirde bugün TDP il başkanları belli, il başkanlık binaları açılıyor. Gün gün büyüyen ve güçlenin bir partimiz var. Zaten TDP olarak biz yeni bir hareket değiliz. 10-12 senelik bir geçmişiz var ve bu geçmişteki kadrolar şimdi yeniden partimizde buluşuyor. Gerek İstanbul'da gerekse de Anadolu'da varlığımızı sürdürerek, Türkiye'ye umut olacağız” ifadelerini kullandı.
Söyleşiye başlamadan evvel sizi biraz tanıyalım mı?
Ben Yusuf Polat 1973 Tokat doğumluyum. Mali Müşavirim. 2 çocuk babasıyım. Daha önce TDP'de Çekmeköy İlçe Başkanlığı yaptım. 2014 İBB seçimlerinde Çekmeköy'de CHP'den meclis üyesi oldum. 5 sene meclis üyeliğimizi yaptık. Tahmin ediyorum ki CHP'liler de kabul eder İstanbul'daki en etkin meclis üyelerinden biriydim. CHP'den istifa ettim. Şimdi Genel Başkanımızın da talebiyle İstanbul İl Başkanlığı görevini aldık yola çıktık.
TDH neden tekrar ortaya çıktı peki?
TDH ihtiyaçtan yola çıkmıştır. Türkiye'deki siyasi ortam, yaşadığımız çözümsüzlük, TDP'nin yola çıkmasının tetikleyicisi olmuştur. Bugün iktidar da oy kaybedir, muhalefette oy kaybediyor. Bunu o gruplara yakın anket firmalarının saha içi çalışmalarından görüyoruz. Televizyon kanalında bile izleyebiliyoruz. Bugün yüzde 30'a yakın kararsız seçmen var deniyor.
Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Bu eşyanın tabiatına aykırı bir durum. Sonuçta iktidar kaybediyorsa muhalefet kazanmalı ama olmuyor çünkü artık halk mevcut siyasi partileri beğenmiyor. Halkın sorunu ekmek.Ama grek iktidar gerek muhalefet bunları görmüyor. Birbirlerine hakaret edip haysiyet sorgulaması yapıp, toplumu kamplaştırıp, kültürel ayrışmaya sebep olacak işler yapıyorlar. Bugün 83 milyonun aynı kader birliği içine girmesi gerek. Ama tembel yöneticilerin katı anlayışları ülkenin kötüye giden sonunu hazırlıyor. Biz bunu reddediyoruz. Yapıcı bir dille siyasetin yapılacağını biliyoruz. Uygulayıcılardaki hataların düzeltilebileceğini biliyoruz. Kökten kimseyi reddetmiyoruz. Diyoruz ki gelin kardeşim bu ülke için katma değer katacak projeleri birlikte uygulayalım. Birbirimizi ayırmayalım, sevgiyle kabul edelim.
Bugün öyle bir manzara yok yani...
Bugünkiler nasıl ama? Rasyonel ve akılcı düşünmenin dışında. Siyaseti futbol kulübü taraftarlığı gibi fanatikleştirdiler. Bunca yılda geldiğimiz noktada akıldan, bilimden uzaklamış, kültürel erozyona uğramış, Batı'ya giderken, Ortadoğululaşmış bir ülke haline geldik. Bunun ötesine geçmemiz lazım? Nasıl olacak? TDP çatısı altında olacak. Bu yüzden TDP var ve insanlar bize geliyorlar, yaklaşıyorlar. Bugün iktidar mutsuzluğun, muhalefette umutsuzluğun sebebidir. TDP ise önce bu halkı umutsuzluktan kurtaracak sonra da mutlu edecektir. Şimdi yüzde 30'lara gelen kararsızların bu anlamda iyi anlaşılması lazım.
Bu siyasi konjektürde kendinizi nasıl görüyorsunuz? İttifaklara nasıl bakıyorsunuz?
Biz her iki iktidarında toplum menfaatlerinin uzağında olduğunu kendi siyasi ikballerinin derdine düştüğünü düşünüyoruz. Biz 83 milyon dedikçe onlar kendi hallerine odaklanmış durumda. Biz kararsızları kendi çatımız altında toplamak istiyoruz. Biz şu an oradayız.
Erken seçim bekliyor musunuz? Olası bir erken seçimde hazır mısınız?
Yakın tarihte bir erken seçim olasılığı görmüyorum. Ama 6 ay sonra yapılacak bir seçim olursa biz orada hazırız. Anadolu'da şu an 45-46 şehrimizde il binaları açılıyor, il başkanları seçiliyor. Hatta Adana'da açıldı. Önümüzdeki günlerde de devam edecek. İstanbul'da 20'ye yaklaşan bir teşkilatlanmamız hazır. Zaten TDP 10 senelik geçmişi olan bir yapı. Zaten var olan kadrolar, “evet biz görev istiyoruz” deyip geldiler. Biz hazırız yani bir kitle sıkıntısı hiç yaşamıyoruz.
Halkın umutlarını yeşerteceğiz diyorsunuz nasıl olacak bu?
Yani bunları söyledim. İktidar mutsuzluğun, muhalefet umutsuzuluğun sebebi. Biz TDP olarak odağına insanı alan bir yapıyız. İnsanın sorunlarına odaklanmalı onlarla ilgilenmeliyiz. Ekmek sorunu var. Bugün bin lira gelirle şu pandemi döneminde geçinmeye çalışanlar var. Evdeki kadının akşam ne pişireceğiyle dertlendiği bir ortamı anlamak gerek. Bu dramla duygudaşlık olmadan hiçbir sorunu çözemezsin. Önce insanları mutlu etmek gerek. İşsizlik, geçimsizlik, en büyük sorunlarımız. Bunlara eğilmemiz lazım bunların acil çözülmesi lazım. Bu ülkede bireysel ve kişisel özgürlükler noktasında çok ciddi yaralar açıldı. Bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Toplumun konfor alanına kavuşması lazım. Bunu kapatırsanız, toplum kendini güvensiz hisseder paranoyaklaşır, toplu ölümlere gider. Bunları yaşadık dimi? Toplu intiharlar oldu. Bunlar sosyal travmalar. Allah korusun daha kötü de olabilir. Türkiye'nin bunun yanında dış dünyaya da kendini tekrar ispat etmesi gerekiyor. Genel anlamda Türkiye'de yönetim anlayışı çok kabalaştı. Hükümet tarafı için söyleyeyim; gündemden uzak, her şeyden uzak bir noktaya geldiler. Ne var ne yoksa reddedip yapmaya çalıştılar bu bir yere kadar ülkeyi taşıdı ama şimdi o yamalar patladı. Seçmen de “tamam bunlarla olmuyor ama kim gelecek?” diyecek noktaya geldi. İktidar dışında bir parti göremiyor. “Nereye oy vereyim?” diyen insanlar var. İnsanlara umut verecek bir muhalefet de olmadı. Bizim Turgut Özal'ın pratik çözümlerine, Süleyman Demirel'in zekasına, Bülent Ecevit'in devlet aklına ihtiyacımız var. Bu üçünü sentezlememiz lazım. Biz bu ülkeyi seviyoruz, bunun için çalışıyoruz. Doğru insanlar olarak bu ülkeye ihanet etmeden bu ülke için yaşamalı çalışmalıyız. Bu ülkede birilerinin 450 milyonluk vergi borçları siliniyor. Ciddi bir ihanet var. Topluma karşı ihanet ediliyor. Bunlar bizim duygu birliğimizi bozuyor.
Bugün Türkiye'deki gelir adaletsizliği için ne dersiniz?
Üç döneme ayıralım. İlk dönemde Mustafa Kemal Atatürk döneminde birinci-ikinci iktisat kongreleriyle iktisadi kalkınma modelleri oluşturuldu. O dönemde her ülkede olduğu gibi Türkiye'de kendi burjuva sınıfını yaratmaya çalıştı. Bu sınıf üretim üzerine vardı. Bugün ki Koçlar, Sabancılar. Hepsi fabrikalar kurdu. İnsan çalıştırdılar. İstihdam etti. Daha sonra Özal tipi bir iktisat modeli gelişti. O dönemde hizmet sektörü gelişti. Telekominasyon, turizm, enerji gibi sektörler gelişti. Biz o dönemler “ya geçmişe bakın bugüne bakın” diyorduk. Cumhuriyet döneminde burjuvazi fabrika açıyordu, o günlerde ise burjuvazi hizmet sektöründe kolay para kazanıyordu. Eleştiriyorduk. Son 20 senede ise Özal döneminde zenginleşenleri arar olduk. Sanayi yok, üretim yok, fabrika yok, hizmet sektörü yok. Bu arkadaşlar ise rant üzerinden zenginleşme sağladı. İşte biz bu düzeni de sona erdireceğiz. Doğru üretimle sağlıklı bir üretimle ülkemize katkı vereceğiz. Vatandaşın ekonomik sıkıntısına son vereceğiz. Biz üretim yapmalıyız. Bunun için de eğitimli kadrolara ağırlık vermemiz lazım.
Partinizin amblemi çok konuşuluyor siz amblemi nasıl buluyorsunuz?
Soğuk, mat, donuk bir logomuz yok. İnsanlar bu yola kalbimizle çıktığımızı biliyor. Sıcak ve herkesi gülümseten bir logomuz var. Mutluyuz.
Genel Başkanınız Mustafa Sarıgül'ün TBMM'de kadro kurabilmek için CHP'den yirmi isimle görüştüğü söyleniyor? Doğru mu bu?
Benim böyle bir bilgim yok. Hiç duymadım onu.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Türkiye'ye etki etmeye, halkımızın umutlarını yeşertmeye, onlara yepyeni bir gelecek vermeye geliyoruz. Üreten, büyüyen, insanların mutluluk içerisinde yaşadığı bir Türkiye için çalışıyoruz. Herkesi TDP çatısı altında toplanmaya çağırıyoruz.
Maske dağıtımı yaptılar
Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl ve İlçe Teşkilatları, Kadın ve Gençlik Kolları, İstanbul’ da geçtiğimiz ay yapılan etkinlikte; 26 ilçede, 55 ayrı noktada 40.000 adet maske dağıtımı yaptı. TDP bu etkinlik ile en çok maske dağıtan parti olarak kayıtlara geçti. Konuyla ilgili olarak TDP İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat, halka dokunan, derdini kendi derdi olarak gören ve çözüm geliştiren bir misyonla yola çıktıklarını, “Partimiz öteden beri lideri Mustafa Sarıgül’ ün siyaset anlayışı ile bu ve bundan sonraki tüm faaliyet ve etkinliklerini devam ettirecektir. Biz #çaresivar sloganını sadece duvar yazısı olarak görmüyoruz. Gerçekten çaresi olduğunu düşünüyoruz ve vatandaşlarımıza bu anlayışla yaklaşıyoruz. Bu konuda çok samimiyiz” diye konuştu. Salgın sürecinin vatandaşa büyük sıkıntılar yaşattığını söyleyen Polat, “Vatandaşlarımız bu günlerde, salgın günlerinde çok sıkıntı çekmektedir. İşini kaybedenler, evine ekmek götüremeyenler rekor düzeye gelmiştir. Salgın ve ekonomik çaresizlik arasında sıkışmıştır. Hükümet çözüm üretememekte, muhalefet öneri sunamamaktadır. Türkiye Değişim Partisi ve Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bu millete çare olacaktır. Önümüzdeki günlerde İstanbul’ da tekrar maske dağıtımı yapacağız. Bu sefer hedefimiz 100 bin adet maske dağıtmak olacaktır. Allah milletimizi bu salgından korusun. Allah başka acılar yaşatmasın. Gelecek güzel ve sağlıklı günlerde sımsıkı sarılacağız. Ama o güne kadar Maske, Mesafe ve Temizliğe lütfen dikkat edelim” ifadelerini kullandı.
Yusuf Polat kimdir?
Yusuf Polat, 1973 yılında Tokat’ta doğdu. Eğitim öğretimini İstanbul’da tamamlayan Yusuf Polat, lisans eğitimini Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri bölümünde mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe Denetimi Bölümünde ise Yüksek Lisans eğitimi alan Polat, 2014 - 2019 yılları arasında İstanbul Çekmeköy Belediye Meclis Üyeliği görevini üstlendi. Yusuf Polat'ın İnşaat ve Sigortacılık alanında faaliyet gösteren firmalarda ortaklığı mevcuttur.
YOLUMUZDAN AYRILMAYIZ
“Değişim diyoruz ya bir ağaç bir ormanın başlangıcı olabilir. Bir gülümseme bir dostluğu başlatabilir. Bir el bir ruhu canlandırabilir. Bir kelime amacı şekillendirebilir. Bir mum, karanlığı yok edebilir. Bir yiğit, güçlü bir kadro kurabilir ve o güçlü kadro Türkiyemiz’i değiştirebilir. İşte değişimin lideri, değişimin neferleri… Yoksulluğa karşı varlık için, çaresizliğe karşı umut için, öfkeye karşı sevgi için, haksızlıklara karşı adalet için, ekmek, aş, özgürlükler için… Türkiye Değişim Partisi, insanı odağına almış, yurttaşının hizmetine kendini adamış bir anlayışla yola çıkmıştır. Allah bizi bu yoldan ayırmasın, Allah Cumhuriyetimizin ve Atatürkümüz’ün yolundan ve ülküsünden ayırmasın.”
SÖYLEŞİ: BARIŞ KIŞ