Zeytinburnu Belediyesi yeni yılın ilk meclis toplantısını gerçekleştirildi. Toplantıda gündem dışı söz alan CHP’li Meclis Üyesi Düzgün Kaya, “Ekrem İmamoğlu’na ve İstanbul’un iradesinin aksine, gayri meşru, gayri ahlaki ve anti-demokratik müdahaleler bir takvim ve disiplin içinde devam ediyor” dedi. Kaya, “Yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarına ve hukuki mütalaalara rağmen üstelik davanın devam ettiği sırada hâkimin değiştirilmesi nedeni ile doğal yargıçlık ilkesinin zedelenmesine rağmen, adil yargılanma hakkından mahrum kalınmasına karşın sonuç olarak İBB Başkanımız hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm kurulmuştur” diye konuştu.
Hezeyana kapıldı
Kaya, konuşmasının devamında, “Bu hukuksuz yargılamaya paralel olarak, kamuoyunun tanık olduğu üzere 1 yıldan fazla bir zamandır, Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı ne yazık kı̇ devlet adamlığı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden, İBB’ye, 86 bin çalışanına, ailelerine ve İBB başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır. İlk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMM’de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken, hezeyana kapılan bakan, sayı ve örgüt listesi vererek İBB’de 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir. Bakan, 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı hehangi bir yasal girişimde bulunmamıştır. Oysakı̇, OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı kanun hükmünde kararnamenin, 6749 ve 7333 sayılı yasaları, belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022’ye kadar İçişleri Bakanı’na vermiştir. Yani Bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespiti yapmış ama 8 ay boyunca, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmamıştır” açıklamasını yaptı.
Ankara'ya çekildi
Bir süre sonra İBB’de mülkiye müfettişleri eliyle, terörle ilişkili personel soruşturması başlatıldığını dile getiren Kaya, “Bu süreçte İBB, kuruluşları ve iştirak şirketleri̇ talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sunmuştur. Fakat burada da hukuksuzluklar devam etmiştir. Mülkiye Müfettişleri İBB’ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında bir başmüfettiş vardı. Yaza doğru bu müfettiş, heyet başkanlığından alındı ve Ankara’ya çekildi. Heyetin yenı̇ başkanı bir dönem Ak Partı̇’den milletvekili adayı olan bir kişi oldu. Bu kişi ayni zamanda Ekrem Başkanı İBB Başkan Adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili 28 ayrı özel soruşturma açan ve yürüten bir kişiydi. Sonrasında sayın bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış ve sayıyı 1668’e çıkarmıştı. Fakat bu konularda kesinlikle İBB'ye bilgi verilmedi. Dolayısıyla 1 yıldır İBB’de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve haklarında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyor olunmasına karşın bakan beyin engeline takılmaya devam ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Yargıyı etkiledi
“İçişleri Bakanı 23 Aralık Cuma günü attığı son tweet ile İBB ve terör arasındaki iltisak iddiasını madde madde yazarak tekrar iddia etti” diyen Kaya, “Yani konu yargıya taşınmışken, yargıyı etkilemeye yönelik faaliyetlerini İçişleri Bakanı olarak sürdürdü. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar iddiasında bulundu. Oysaki anayasa mahkemesi kararı ortada iken İBB’nin böyle bir araştırma yapması yasal değil bilakis yasaktı. Müfettiş raporuna göre kurumlarımıza alınan 25 bin 361 kişiye arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılmış. Yani Anayasa Mahkemesi'nin yasakladığı dönemde işe aldığımız 13 bin civarındaki personele de bu araştırmayı yapmışlar. Şimdi ise İBB Başkanımızı niye araştırma yapmadınız diye savcılığa veriyorlar. Tekrar ifade etmek isteriz ki, o dönemde, yasa yok, genelge yapmayın diyor. Valilik talebimizi reddediyor. Ama bakan yine de yapmalıydınız diyor” ifadelerini kullandı.
Hakkımızı yedirmeyiz
CHP’li Meclis Üyesi Düzgün Kaya, konuşmasının sonunda, “Sonuç olarak şunu ifade etmek isteriz ki; 100 yıllık Cumhuriyetin oluşturduğu kurumları, 167 yıllık İBB’yi terörle irtibatlandırmak, bu kurumlara ve yüzbinlerce çalışanına büyük haksızlıktır. Bizler devletimizin terörle mücadelesinde her zaman bir nefer olmaya devam edeceğiz. Tıpkı hak-hukuk-adalet yanında durmaya devam edeceğimiz gibi. Zira ifade etmeye çalıştığımız üzere, dava bir hukuk davası değil, siyasi davadır. Bu İBB Başkanımız bakımından kişisel bir dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davasıdır. Dolayısıyla, kimse bizden susmamızı beklemesin.
Kimse bu milletten teslim olmasını beklemesin.
Öyle kolay kolay hakkımızı yedirmeyiz.
Öyle kolay kolay da mücadeleden vazgeçmeyiz” tepkisini gösterdi.