İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi temmuz ayı ikinci birleşiminde söz alan Kadın Aile ve Çocuk Komisyonu Başkanı AK Partili Şeyma Aktaa, kadın ve genç temsiliyetinde parlamentoda birinci parti olduklarını söyleyerek başladığı konuşmasında, “Kadın edebiyatı yapan siyasi partilerde seçimden sonra böyle bir durum göremedik” dedi. “İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır" diyerek Cumhurbaşkanı olacağını düşünen Ekrem İmamoğlu'nu da eleştiren Aktaa, “Demekki İstanbul’u alan Türkiye’yi alamıyormuş. Hayaller ve hayatlar farklı” ifadelerini kullandı.
Alın size diktatörlük!
Başarının yolunun samimiyet, fedakarlık ve çalışmaktan geçtiğini defalarca söylemelerine rağmen, algı operasyonu ile seçimi kazanacağını düşünen muhalefette seçim sonrası yaşananları şaşkınlıkla izlediklerini ifade eden Aktaa, “Seçim olalı bir ay oldu. İnsanlar değişim olsun diye oy verdikleri CHP ve İyi Parti’ye baktıklarında şaşkınlar. Seçim sonrası yaşananları görünce ‘acaba kazansaydılar ne kavgalar olacaktı’ diyorlar. Millet İttifakı'na oy verenlerle konuştuğumda artık kaybetme psikolojisinden öte kandırılma kızgınlığındalar. İktidarda ‘Koltuk Sevdası’ var deyip içlerinde 35 yıldır milletvekilliği yapan partiler, Recep Tayyip Erdoğan'ı örnek göstermek zorunda kalıyorlar televizyonlarda. Alın size diktatörlük” eleştirisinde bulundu.
Çivi çakmadınız
CHP’nin kendi içinde koyduğu yüzde 33 kadın kotasını bile uygulamadığını, kadınların olması gereken yerleri dahi erkeklere verdiğini belirterek konuşmasını sürdüren Şeyma Aktaa, “Kadın kadının yurdudur. Biz böyle siyaset yapıyoruz” dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim vaatlerine de değinen Aktaa, “Göreve gelmeden önce İstanbul'a 150 kreş açacağının sözünü veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dört yılda 75 kreş açtı. Bunlar da var olan yerleri dönüştürülerek yapıldı” diye konuştu. İSMEK’in de büyüklüğünün ve ihtişamının çöktüğünü dile getiren Şeyma Aktaa, 752 olan branş sayısının 221’e, 349 bin olan öğrenci sayısının da 84 bin 819’a gerilediğini belirterek, kente en büyük zararın da kentsel dönüşüm bütçesinin 4’de 3’ünü reklama harcayarak verildiğinin altını çizdi. Aktaa, “Dönüşüm bütçesini küçültmek, neslimize yönelik bir ihanettir. Deprem umurunuzda değil. Dönüşüme dair tek bir çivi çakmadınız” dedi.
Tehlike arz ediyorsunuz
CHP’nin ülke genelinde yönetimde bulunduğu yerlerde bazen yüksek bazen kısık sesle LGBT’yi normalleştirmeye çalıştığını da iddia eden Aktaa, “Küresel lobinin Türkiye’deki siyasi ayağı CHP ve ittifakları, mesuliyet yükledikleri kişilerde sizler oluyorsunuz. Belediyeler ve devlet kurumları topluma katkı sunacak, üstün yararını gözetecek faaliyetler içinde olmalı. İyi olanı ve ahlaka yönlendireni sunmalı. İnsanlarımıza entelektüel katkı sunmalı. Milli ve manevi değerlerimizi korumalı. CHP’nin ve özellikle İBB’nin eşcinsel hayatın propagandasını yapması artık anneleri isyan ettiriyor. Bu normalleştirme çalışmaları aslında bir hak ihlali. Biz ne zaman LGBT konusunda bir eleştiri getirsek, hemen tarikat yurtlarındaki tecavüz vakalarını, çocuk yaşta gelinleri konuşuyorsunuz. Biz bu tür durumların gerekli hukuki işlemlerle karşısında duruyoruz. Takip ediyoruz. Bu konu siyaset üstü. Tehlike arz ediyorsunuz” tepkisini gösterdi.
Siz ne okuyorsunuz?
Şeyma Aktaa’yı şaşkınlıkla izlediklerini söyleyen CHP Grup Sözcüsü Mesut Kösedağı ise İBB anlayışlarının toplumsal saygıdan geçtiğini, Ak Parti’nin unuttuğu kadınlar ve tarikatların eline bırakılan çocukların daha iyi yaşam sürmesi için gece gündüz çalıştıklarını belirtti. Kösedağı, “O beğenmediğiniz İETT ve Metro’da kadınlar çalışmaktadır. Üst düzeyde kadınlar vardır. 500 bin anne toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanmaktadır. İSMEK ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nda kadınların ve çocukların daha iyi yaşam sürmesi için kadın personellerimiz gece gündüz çalışmaktadır” diyerek, “CHP Küresel lobinin Türkiye’deki ayağıdır” söylemlerine karşılık “Siz ne okuyorsunuz Şeyma Hanım” diye sordu.
Allah sizi affetsin!
“İstanbul Sözleşmesi bir gecede kaldırılırken, 9 yaşındaki kız çocukları evlendirilirken, kadın cinayetleri işlenirken neredeydiniz?” diye soran Kösedağı, “Vekilleriniz vakıfları Meclis'te gülerek aklarken neredeydiniz? Sizi siyaset kör etmiş. Allah sizi affetsin” tepkisini gösterdi. Kösedağı'na cevap veren Aktaa ise CHP’nin muzır neşriyat olarak görülen pedofili kitaplarını İstanbul Kitapçısı’nda satışa çıkardığını söyleyerek, “Saygıdan bahsedenler saygısızlık yapıyor” ifadelerini kullandı. Kösedağı da Türkiye'de satılan tüm kitapların bandrollü olduğunu belirtti. Kösedağı, “Bandrolü de İBB vermiyor. CHP olarak toplumun yapısını ve inancına saygımız vardır. Genel seçimlerden sonra başlatılan algının sebebi ekonomidir. Toplumun temel derdi ekonomidir” açıklamasını yaptı.
ÇOCUKLARINIZLA BU SERGİYİ GEZEBİLİR MİSİNİZ?
Tartışmaya katılan AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş da kadın ve çocuk istismarlarıyla ilgili hukuki her konunun takipçisi olduklarını belirterek, muhalefetin kadın ve çocuk haklarını istismar aracı olarak kullandığını savundu. Gökkuş, AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana, Cumhurbaşkanı ve eşi Emine Erdoğan başta olmak üzere tüm kadın ve kız çocuklarının toplum hayatına katılması için mücadele ettiğini ve birçok yasal düzenleme getirildiğini belirtti. Her toplumda bir takım sapık ve kanı bozukların çıktığını, bununda kurumlara mal edilmemesi gerektiğini belirten Gökkuş, “Sapık her yerde sapıktır. Anayasamızda din ve vicdan özgürlüğü vardır. Kimse bundan dolayı kınanamaz. Allah 2 cinsiyet yaratmıştır. Bu bir insanlık suçudur. Soykırımdır” dedi. AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz ise “CHP’den bugüne kadar bir açıklama gelmedi ama LGBT hakkındaki kurumsal düşünceniz nedir? Feshane’de yapılan sergi hakkındaki görüşünüz nedir? Çocuklarınızın elinden tutup ailenizle bu sergiyi gezebilir misiniz? Bunlara cevap verirseniz bu konuyu kapatalım” ifadelerini kullandı.