Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara
Damga İstanbul Haberleri Sağlık çalışanları nefes alamıyor!

Sağlık çalışanları nefes alamıyor!

Önceki gün ve dün yurt çapında iş bırakan aile hekimleri İstanbul'da basın açıklaması yaptı.

Okunma Süresi: 8 dk

Önceki gün ve dün yurt çapında iş bırakan aile hekimleri İstanbul'da basın açıklaması yaptı. “Geçinemiyoruz” diyen sağlık çalışanları, nefes alamadıklarını belirterek; “Başta doktor ve hemşireler olmak üzere sağlık emekçileri maalesef ki çareyi yurt dışına gitmekte aramakta” dedi.

On dokuz sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu tarafından kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) bünyesindeki sağlık emekçileri, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri öncesi hastanelerden seslendi. Kimi hastanelerde iş bırakan, kimi hastanelerde basın açıklamaları yapan emekçiler, “Kiralarımızı ödeyemiyoruz. Arkadaşlarımız yurt dışına göçüyor. Yoksulluk sınırının üstünde ücret istiyoruz” dedi. İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Hastanesi, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde sabah erken saatlerde toplanan sağlık emekçileri gerçekleştirdikleri açıklamalar ile taleplerini dile getirdi.

Bir daha hüsran yaşamak istemiyoruz
Fatih Sultan Mehmet Hastanesinde çalışan sağlıkçılar da başhekimlik binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Başhekimlik önünde toplanan sağlıkçılar, “Şiddet varsa hizmet yok”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık” diye haykırdı. Basın açıklaması öncesi söz alan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Şube Başkanı Nurdan Gürer, “Sendikaların birleşerek aldığı uyarı grevimizi; TİS masasında pazarlık halinde satılarak alınan kararlara karşı alıyoruz, bizler işyerlerinde birleşerek, 6 dönemdir hüsranla geçen sözleşme sürecini bir daha yaşamamak için iş bırakıyoruz” diye seslendi.

Sağlıkçılar şiddetin gölgesinde çalışıyor
Basın açıklamasını okuyan Mustafa Sertuğ Yüksel ise, “Bugün ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliğimizi ortaya koyabilmek adına SABİM platformu çatısı altında bir araya geldik” dedi. Yüksel, sağlıkta şiddete dikkat çektiği açıklamasında, “Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bir silahtan çıkan kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz. Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri… Şiddeti üreten, bu sistemin ta kendisi, biliyoruz” dedi.

Çare yurtdışı haline geldi
“Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor. Düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor” diyerek Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sorununa da dikkat çeken Yüksel, “2010 yılında büyük umutlarla başlayan aile hekimliği uygulaması, aslında uygulamanın kendisi değil sistem içinde emek verenler sayesinde büyük başarılar elde etmiştir. Fakat yıllar içinde görülmüştür ki liyakatsiz eller sebebiyle her geçen gün geriye gitmiş ve geriye gitmeye devam etmektedir. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nu düzenlemek yerine 657 sayılı Kanuna göre ceza verilerek anayasal haklar görmezden geliniyor, liyakatsizlik ve art niyet, yönetimdeki etki alanını giderek arttırıyor” diye konuştu.

Taksim'de de eylem vardı
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iş bırakan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri de TİS görüşmeleri öncesi iktidarı uyardı. SES üyelerinin eylemine hastanedeki diğer sendikalara üye sağlık emekçileri de katılarak destek verdi. Hastane önünde yapılan açıklamada konuşan SES İşyeri temsilcisi Muhsin Uysal, mesleklerinin onuruna yakışan ve insanca yaşanır talepler için bir kez daha iktidarı uyarmak için hastane kapısı önünde toplandıklarını söyledi.

Her geçen gün yoksullaşıyoruz
Açıklamada konuşan SES üyesi Ferdane Çakır, bugüne kadar yapılan görüşmelerde hükümetin kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alarak kamu emekçilerini yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum etmesine izin vermemek için bir arada olduklarına işaret ederek “Al gülüm- ver gülüm oyunlarına seyirci olmayacağız” dedi. Her geçen gün biraz daha yoksullaştıklarını özellikle İstanbul gibi büyük metropol şehirlerde çalışan sağlık emekçilerinin neredeyse maaşlarıyla eşitlenen ev kiralarını ödemek için ek iş yapmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çakır “Başta doktor ve hemşireler olmak üzere sağlık emekçileri maalesef ki çareyi yurt dışına gitmekte aramakta” dedi. Sadece ekonomik özlük ve sosyal hakları için iş bırakmadıklarını, sağlıkta artan şiddete dur demek ve hizmet verdikleri hastalarının nitelikli bir sağlık hizmeti için de bir arada olduklarını dile getiren mevcut iktidarın izlediği ekonomi politikasını bırakıp kendi halkının, çalışanlarının, üretenlerinin sesine, taleplerine kulak vermesini istedi.

İnsana yakışır bir ödeme istiyoruz

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri de TİS öncesi iş bırakarak taleplerini haykırdı. Sağlık çalışanları adına açıklamayı Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Helin Bağcı okudu. Sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlara ve taleplere dikkat çekilen açıklama sonrası Tabip-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Erçek, HEKİMSEN Başkanvekili Dr. Cihat Özdamar ve SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak Sevim de birer konuşma yaptı. Hastane önlerinde gerçekleştirilen açıklamaların ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, “İnsan yakışır iş yükü insana yakışır ödeme” dedi ve bir kez daha ‘artık yeter’ diye haykırdı. “Meslek onurumuz insanca yaşamak ve yaşatmak için buradayız! Sonuna dek mücadele ederek birlikte kazanacağız” pankartı açan sağlık emekçileri “Gün gelecek devran dönecek şiddete göz yuman hesap verecek”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganı attı. Eyleme katılan sağlık emekçileri, “Vergi yükü azaltılsın”, “Sağlıkta şiddete hayır”, “Aile sağlığı merkezleri batıyor”, “Ek ödeme değil tel ödeme istiyoruz” yazılı taleplerini içeren dövizleri taşıdı.

Mezarda emekliliğe mahkum edildik
21 sağlık sendikasının bir araya geldiği SABİM Platformu adına ortak açıklamayı Dr. Bilge Mehmetzade okudu. Mehmetzade, toplu sözleşme taleplerini belirleyerek, platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldıklarını aktardı
“Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz” diyen Mehmetzade, “Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece %17,5 zam reva görülürken, emekliliğimize yansımayan seyyanen zam ile eğitimli olmak cezalandırılıyor ve mezarda emekliliğe mahkûm ediliyoruz. Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyor, fazla çalışma ücretimiz, iş hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, yarısından az alıyoruz.Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşullarını sağlayamıyoruz, eğitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz. Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor, düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor” ifadelerini kullandı

Devletin memuru yoksul olmamalı
Genel Sağlık İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Deniz Korkmaz, yıllardır mağdur edilen talepleri görmezden gelen sağlıkçılar olarak 2024-2025 toplu sözleşme talepleri için bir kez daha alanda oldukları söyledi. Her toplu sözleşme döneminde sağlık emekçilerini yarı yolda bırakıldığını aktaran Korkmaz, “ Sağlık çalışanları yoksun ve tükenmişlik yolundadır. Aslında biz bütün bunların sebebini siyasi iktidarın sağlıkçıya ve sağlığa bakış açısından kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Malum 2003 itibariyle herhalde geçirilen sağlıkta dönüşüm projesi bugün çökmüş durumdadır. Sağlıkçılara verilen teşvik primleri komiktir. Ek ödeme değil tek ödeme istiyor ve bunların emekliliğimize de yansıtılmasını istiyoruz. Devletin memuru yoksul olmamalıdır, olamaz” ifadelerine yer verdi.

Bıçak kemiğe dayandı
İSTAHED adına yönetim kurulu başkanı Esin Ayfer Çulha Dildök, “Bıçak kemiğe dayandı” dedi ve Sağlık Bakanı’nın dün gönderdiği mektuba işaret ederek, “Merak etmesin, sayın bakanımız bizim özgüvenimiz tam ve anayasal hakkımız olan iş bırakma eylemini kullanma, bu saygınlığımızı değiştirmeyecektir. Çünkü hekimler sağlık çalışanları, hemşireler, saygındır. Bunun bir sebebi de şudur ki, vatandaş bunun bilincindedir, biz iş bıraktık diye vatandaş mağdur olmuyor. Vatandaş randevu bulamadığı için mağdur oluyor. Vatandaş 5 dakikada aldığı hizmetin kalitesizliğinden mağdur oluyor” dedi.

Betonlar hasta iyileştiremez
SES adına Hatip Şengül konuşma yaptı. Şengül yaptığı konuşmada mücadele ve birlik vurgusu yaparak sözlerine şöyle devam etti: “Sayın bakan artık bıçak kemikte diyoruz. Her gün bir şiddet haberiyle uyanıyoruz, işe gelirken ailemizle vedalaşarak geliyoruz. Hekim hemşire bir çok arkadaşımız sevdiklerini ve bu ülkeye dair hayallerini bırakıp yurt dışına gitti. Nöbet mesai ücretlerimiz 5 kalemde ödenen ücretlerle yoksulluk sınırı altında yaşayarak sosyal aile düzenimiz bozuluyor. Sayın bakan, bütçe, aktivite, bıçak, kemikte. Bize mektup yazmayın sayın bakan bizi oyalamayın, bize vaatlerde bulunmayın, çözüm istiyoruz. Siz taleplerimizi yerine getirmekten utanmıyor musun? Biz sağlık emekçileri olarak. Halkımızı ve sayın bakanı uyarıyoruz. Bir gün o gördüğünüz cafcaflı dev binalardan oluşan hastanelere gittiğinizde sizi karşılayacak sağlık emekçisi ve hekim bulamayacaksınız. Bir gün o betonların hastaları iyileştirmediğini öğrendiğiniz zaman çok geç olacak. Bu uyarı eylemidir, ilerleyen zamanda daha çok eylemler yapacağız.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *