Konuyu TBMM gündemine taşıyan Karabat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle 10 soruluk önerge sundu. Söz konusu yapılaşmanın, bölgedeki yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyeceğini belirten Karabat, projenin, İBB’nin planlarıyla da bağdaşmadığını kaydetti. Bakan Karaismailoğlu’na, girişimleri sonucu yıkılan yapılarla ilgili hukuki süreç başlatılıp başlatılmadığı sorularını yönelten Karabat, “Projenin makro ölçekte İstanbul’a, mikro ölçekte Avcılar ilçesine ve Ispartakule bölgesine olumsuz yansımaları olacağı açıktır” dedi.
Avcılar ilçe sınırlarında bulunan ve yakın dönemde inşa edilen Ispartakule, hızlı yapılaşma nedeniyle, süreç içerisinde “şehir içi” konumuna ulaştı. Bahçeşehir, Esenkent ve Ispartakule yerleşimlerine hizmet edecek TEM üzerindeki gişeler, TOKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı arasında, 2009 yılında imzalanan protokol sonrasında hizmete açıldı. Süreç nedeniyle bölgede ciddi büyüklükte bir nüfus oluştu. Aşırı yapılaşma, beraberinde trafik yoğunluğunu da getirdi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün, 2019 yılında Ispartakule yakınlarındaki eski tır garajına, "B tipi otoyol tesisi" yapma kararı alması, projenin içinde bir de AVM bulunması, bölge halkının tepkisine neden oldu.
EYLÜL 2019’DA KONUYU GÜNDEME GETİRDİ
Vatandaşlardan gelen tepkiler üzerine konuyu araştıran CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, 10 Eylül 2019’da bir açıklama yaptı. Karabat, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün eski tır garajı olarak ihale ettiği toplu konut kavşağına yeni bir proje yapıldığını açıkladı. "B tipi otoyol tesisi" olarak sınıflandırılan projenin içinde; park alanı, akaryakıt istasyonu, yedek parça satışı, araç bakım yeri, araç yıkama yeri, dinlenme, yiyecek ve içecek satışı olan çift taraflı bir alışveriş merkezi olduğunu aktaran Karabat, “Ispartakule'ye yapılması planlanan bu proje, yoğun trafiğin ortasında kalıyor. Karayolları kanunu uyarınca, bu alanda yapılacak inşaat faaliyetleri, İmar Kanunu’ndaki ‘yapı ruhsatiyesi’ne bağlı değil. Aynı zamanda bunları imar planına işlenme şartı yok. Projenin kuzeyde kalan kısmı, ‘Karayolları Koruma Kuşağı’ bandında kalırken, güneydeki kısmı tamamen plansız. Tesislerin işletilmesine ilişkin prosedürlerin karayolları güzergah planına işlenmesi yeterli oluyor. Toplam inşaat yoğunluğu 118.853 metrekarelik devasa bir projeden bahsediyoruz" dedi.
PROJENİN AKIBETİNİ SORDU
O dönemde vatandaşların tepkisini dile getiren ve ilgili mercilerle görüşmeler yürüten Karabat’ın girişimleri sonucunda, proje kapsamında inşaatına başlanan bazı yapılar yıkıldı. Ancak bölgede tekrar çalışma başlatılması, Karabat’ı yeniden harekete geçirdi. Konuyu bu kez de TBMM gündemine taşıyan Karabat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 96. maddeleri uyarınca yazılı olarak yanıtlanmasını istemiyle soru önergesi verdi. Karabat, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
“Geçtiğimiz yıllarda, İstanbul Avcılar ilçesi, Tahtakale Mahallesi, Ispartakule bulvarı noktasında B tipi otoyol tesisi projesi yapılmasına ve bu kapsamda da bölgede bir alışveriş merkezi kurulmasına karar verilmiştir. Ispartakule toplu konut kavşağına temas sağlayan projenin, bölgedeki yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir. Bununla beraber bölgede ciddi bir trafik yükü oluşturması da kaçınılmaz olacaktır. B tipi otoyol tesisi için düşünülen Ispartakule kuzey ve güney bölgesi eski tır parkı alanları, yoğun trafiğin ortasında kalmaktadır. 2017 yılında, günlük ortalama araç geçiş sayısı 136.337 iken, 2019 yılının son çeyreğinde bu oran 170 bin araç seviyesine ulaşıyor. Bugün ise bu sayının iki katını çıktığı tahmin edilmektedir.”
“VATANDAŞA AĞIR KÜLFETLER GETİRECEK”
Projenin, trafik yoğunluğunun azaltılmasında raylı sistemlere öncelik veren İBB’nin planlarıyla da bağdaşmadığını kaydeden Karabat, “Ispartakule B tipi otoyol tesisi projesinin, kente faydadan çok alt yapı sorunlarını daha da derinleştireceği düşünülmektedir. Söz konusu projenin makro ölçekte İstanbul’a, mikro ölçekte Avcılar ilçesine ve Ispartakule bölgesine olumsuz yansımaları olacağı açıktır. Hizmet adı altında bölgenin yaşam kalitesini düşüren ve vatandaşa ağır külfetler getiren bu sürecin bir an önce durdurulması, bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Gelinen aşamada, bölgede daha önce inşası gerçekleştirilen yapılar yıkılmış, yıkımdan kaynaklı olarak da bölge trafiğinde önemli aksamalar yaşanmıştır. Önce tesis ve AVM yapılması planlanan, ancak son aşamada plan değişikliği yapıldığı anlaşılan bölgeye ilişkin kamuoyunun aydınlatılması zaruri hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.
İŞTE O SORULAR
Karabat’ın, Bakan Karaismailoğlu’na soruları ise şunlar oldu:
1- Daha önce Ispartakule Bulvarı noktasında B tipi otoyol tesisi projesi yapılması, bu kapsamda da bölgede bir alışveriş merkezi kurulması çalışmaları devam etmekte midir?
2- Anılan bölgede yapılması planlanan projelerden vazgeçilmiş midir? Vazgeçildiyse bunun gerekçesi nedir?
3- Proje, hangi usulle ihaleye verilmiştir? Bu ihalenin akıbeti ne olmuştur?
4- Proje bölgesinde yeni bir projeye başlanması yönünde herhangi bir çalışma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa proje hangi aşamadadır? Bu projeye yatırımcıların hangi yöntemle teklif vermesi planlanmaktadır?
5- Proje kararlaştırılırken başta İBB olmak üzere, bölge belediyeleri olan Avcılar, Küçükçekmece ve Başakşehir Belediyelerinden görüş alınmış mıdır? Olası proje değişikliği kapsamında bunlara herhangi bir bilgilendirme yapılmış mıdır?
6- Proje kapsamında inşaatına başlanan ve ardından yıkılan yapılara ilişkin taraflar arasında herhangi bir adli ya da idari süreç başlamış mıdır? Söz konusu binaların yıkımından kaynaklı açılan dava ya da soruşturma var mıdır? Varsa devam eden hukuki süreç hangi aşamadadır?
7- Proje kapsamında inşaatına başlanan ve ardından yıkılan yapılara ilişkin tarafların uğradığı maddi kayıplar nelerdir? Bunların tazminine ilişkin ne gibi adımlar atılmıştır?
8- Proje alanında proje öncesinde hazırlanan müspet ve menfi bilirkişi raporları var mıdır? Varsa bunları kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?
9- Bahse konu olan bölgenin Selimpaşa tesislerinin varlığı nedeniyle yıkıldığı iddiası doğru mudur? Doğruysa bu yatırıma önceden neden izin verilmiştir?
10- Bahse konu olan proje dolayısıyla mağdur olan yatırımcılar var mıdır? Varsa bunların mağduriyetlerinin giderilmesi için ne gibi adımlar atılmıştır?