Yeniden Refah Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Onur Dolar ve yönetimi, düzenlediği programda partililer ve ilçe esnafıyla bir araya geldi. Katılımın yoğun olduğu programda konuşan İlçe Başkanı Onur Dolar, dış politika, iç politika, ekonomi, sağlık, eğitim ve iç güvenlikle ilgili proje ve kaynakları olan tek partinin Yeniden Refah Partisi olduğunu söyleyerek, partilerine uygulanan medya ambargosundan bahsetti.
Kablolarını keseceğiz
Geçmişte Necmettin Erbakan’a uygulanan medya ambargosunun bugün Fatih Erbakan’a uygulandığını belirten Onur Dolar, 23 Kasım 2018’de yeniden kurulan partilerinin 9 ay içinde 81 il ve 900’den fazla ilçede teşkilatlanarak seçime hazır hale geldiğini, tarihin en büyük kongrelerini yapmalarına rağmen TV kanallarının kendilerine en fazla birkaç saniye yer verdiğini belirterek, ülke genelinde 500 bin, ilçe genelinde ise 10 bin üye sayısına ulaştıklarını bununda seçmenin yüzde 10’una tekabül ettiğini söyledi. Kendilerine yer vermeyen medya organlarının sahiplerini çok iyi bildiklerini, onların da kendilerini çok iyi tanıdığını ifade eden Dolar, “İktidara geldiğimiz zaman onların rant kablolarını keseceğimizi ve vatandaşımıza adil paylaşım olarak hakkını vereceğimizi, günün sonunda kendi menfaatlerinin biteceğini çok iyi bildikleri için bize bir satır yer vermiyorlar” dedi.
Horoz dövüşü var
Vatandaşı Millet ve Cumhur İttifakı arasına sıkıştıran TV kanallarının yayınlarını ‘Horoz Dövüşü’ne benzeten Dolar, suni gündemlerle taraf oluşturulduğunu, her iki tarafında kendi trollerinin olduğunu ve oluşturulan algı ile insanların sürüklendiğine dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti;
“Trollerin yapmak istediği, ‘Yeniden Refah Partisi’ne oy verirseniz oyunuz boşa gider. Biz Genel Başkanımız Fatih Erbakan’a, ‘Sadece seçim zamanı değil, geçim zamanı da halkımızın ve esnafımızın yanında olacağız’ sözü verdik. Genel Başkanımız Anadolu'yu 3. kez turlarken, bizde Zeytinburnu’nu 3. kez turluyoruz. Genel başkanımız milletimizin maddi ve manevi sıkıntılarından nasıl kurtulacağını ev tarifi yapar gibi ortaya koydu. Sanki başka şık yokmuş gibi iki horozu gösterip algı oluşturmaya çalışanlara kapılmayın. Biz bu milletin kendisiyiz, siziz. Bizler siyasete nezaket getirme düsturu ile besmeleyi çektik. Kavga ve horoz siyaseti yapmayacağız. Kürsülerde naralar atarak doğru bende siyaseti ile her yapılana yanlış demeyeceğiz. Varsa doğruları tebrik edeceğiz, yanlışları da proje ve kadrolarımızla ortaya koyacağız.” Fatih Erbakan’ın defalarca kez “Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın” demesine karşılık, Cumhurbaşkanı’nın “Ayasofya açılsın diyen fitnecidir” dediğini ve tüm bunlara rağmen açıldığında Ayasofya’ya en çok sahip çıkanın yine kendi partileri olduğunu belirten Onur Dolar, tüm söylenenlere rağmen yüzde 1’inin yerli olmasının kendileri için geçer sebep olduğunu, genel başkanlarının da en başta giderek tebrik ettiğini söyledi.
Başörtüsünün bu güne kadar Anayasa ile güvence altına alınmamasını iktidarın bir eksiği olarak gören Onur Dolar, “Başörtüsüne düşman bir zihniyet geldiği zaman bir kararname ile o yasaklar geri getirebilir. Elinde imkan varken neden başörtüsünü Anayasal güvence altına almadın. Bunu CHP’nin mi teklif etmesi gerekiyordu?” eleştirisinde bulundu.
Biz bahaneci değiliz
“Biz bahaneci değiliz” diyerek konuşmasını sürdüren Dolar, “İnanç tekeden süt çıkarır diyen bir iradenin mensuplarıyız” ifadelerini kullandı. Milli Görüş’te bahanelerin olmadığını Kıbrıs’ın Fatihi Necmettin Erbakan’a dünyanın ambargo koymasına karşılık Amerika ve Avrupa'yı gezip yalvarmadığını ve tarihte ilk kez İncirlik Üssü’nü kapattığını anlatarak, “Bugün iktidarda olsaydık yine aynısını yapar, İsrail’i koruyan Malatya Kürecik Üssü’nü de İncirlik Üssü’nü de kapatırdık. Geçmişte yaptığımız yapar, müslüman alemini ayağa kaldırırdık” dedi. Dolar, geçmişte yaşanan zor döneme ve hükümet ortağı olmalarına karşılık, 200 tane ağır sanayi fabrikasının temelini attıklarını, 3 yıl içinde 70’ini kullanıma hazır hale getirdiklerini, ASELSAN-TUSAŞ’ın da bunlardan birkaçı olduğunu, bugün övünülen İHA ve SİHA’ları üreten fabrikaların Erbakan Hoca döneminde kurulduğunu söyledi. Herkesin Fetullah Gülen’in önünde el pençe divan durduğu dönemde Necmettin Erbakan’ın, “FETÖ'nün okullarına giden terörist olur, siyonizme asker olur” dediğini hatırlatarak devam eden Onur Dolar, “Liderler feraset sahibi olmak zorundadır. Senin, benim, onun feraset sahibi olmaması etrafına bir nebze zarar verir ama ülkeyi yöneten liderin aldanma ve aldatılma hakkı yoktur. Aldanıyorsan sen bu işi bırak git. Halkın aldanabilir sen onu düzeltecesin. 20 yıldır o kadar çok duyduk ki ‘Aldatıldık’ cümlesini. Sen aldanırsan ülke aldanır. Bizim liderimiz hiç aldanmadığı ve aldatmadığı için biz göğsümüzü gere gere geziyoruz. Erbakan Hocamızın Arap Baharı, Ergenekon, gibi konularda duruşları ortada. Biz ne aldandık ne aldatıldık” diye konuştu.
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA!
TV’lerin gösterdiği diğer siyasi partilerin hepsinin de sicilinin bozuk olduğunu söyleyen Yeniden Refah Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Onur Dolar, “TUİK verilerine göre bile asgari ücret açlık sınırının altında. Toplumun yüzde 45’ten fazlası askeri ücretle geçiniyor. Yoksulluk sınırı yüzde 90’a dayanmış. 2021 yılında 11 milyon 300 bine yakın insan devletten sosyal yardım almış. Bizim milletimiz sadakaya eyvallah etmeyi gururuna yedirmez. 3 milyona yakın insan gıdaya muhtaç. Bir hükümet düşünün, halkını yoksullaştırıyor, sosyal yardım paketine muhtaç ediyor. Oy vermezsen paketler gider. Orada da hemen bir trol algısı devreye giriyor, ‘restoranlar lokantalar dolu’ diye. Bu devletin yüzde 10 nüfusu zaten her zaman müreffeh içinde yaşamıştır. Biz milletin yüzde 90’ını konuşuyoruz. Zeytinburnu’nun yüzde 10’u 30 bin insan yapar. Bunlarda en lüks otelini de restoranını da doldurur. Şu an 1 buçuk milyon üniversite diplomalı işsiz, 10 milyon da genel işsizimiz var. Troller devreye giriyor ‘gençler iş beğenmiyor’ diyor. Üniversiteli gencimiz iş görüşmesine gidiyor, 8 bin 506 lira ücret veriliyor. O yavru da ‘Öyle aç kalacağıma, böyle aç kalayım’ diyor. Adana Belediyesi 240 işçi alacağım diyor, 26 bini üniversite mezunu 53 bin kişi başvuruyor. 2022’nin ilk 8 ayında 60 bin esnaf kepenk kapattı. Yanında çalışanlarla ailesini sayarsak binler eder. 20 yıl önce bankadan kredi kartı almak öyle kolay değildi. Sonrasında ekmek peynir gibi dolaşıldı. Kimse cebindekini yemiyor, karttan borç yiyor ve böylece borca esir oluyor. Vatandaşın borcu bu hükümet geldiğinde 6.6 milyar iken 1 trilyon 300 milyara çıkmış. Özel sektörün borcu 88 milyardan 7.4 trilyona çıktı. Devletin borcu 256 milyardan 4.7 trilyona çıktı. Bu hükümet gelmeden önce yabancılara ait bankaların yabancılık oranı yüzde 50’nin altındaydı. Şimdi yüzde 90’ı yabancıların elinde. Çiftçilerin borç aldığı bankalara bakın.”
