Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
12°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Nesilden nesile antikacılık

Nesilden nesile antikacılık

İstanbul’da yaşayan İsmail ve Aziz Karataş kardeşler, Kapalıçarşı’daki dükkanlarında dededen kalma antikacılık mesleğini 3 kuşaktır devam ettiriyor

Okunma Süresi: 4 dk

İsmail ve Aziz Karataş kardeşler Kapalıçarşı'daki dükkanlarında dede ve baba mesleği antikacılığı 3 kuşaktır devam ettiriyor. Yıllardır antika piyasasının içinde yer alan kardeşler, antika sektörü ve antika eserleri hakkında bilgiler verdi. Antikacılığının önemli bir alan olduğunu ifade eden kardeşler, parçalarla ilgili konuştu. Dükkanlarında Osmanlı Dönemi'ne ait parçalar da olduğunu ifade eden kardeşler, antikaları koruyabilmek için büyük özen gösterdiklerini belirtti. Hem geçmişi hem de geleceği bir arada yaşadığını anlatan İbrahim Karataş, “Ben 17 senedir bu iş yerinde çalışıyorum. 3 kuşaktır biz bu mesleği yapıyoruz. Dedemden babama sonra da benle ağabeyime düştü. Bu işi zevkle yapmaya çalışıyoruz. Genç yaşta bu işe başlamak çok güzel bir duygu. Hem geçmişi hem de geleceği bir anda yaşayabiliyorsunuz. Bu işten sonra Arapçanın çok önemli olduğunu öğrendim” şeklinde konuştu.

Her müşteriye satmıyoruz
Osmanlı dönemine ait parçaların bulunduğunu anlatan Karataş, “Genel olarak bu dükkan da Osmanlı döneminden kalma gümüş objeler var. Antika konusunda her gün gördüğümüz bir parçayla kendimizi geliştiriyoruz. Ayrıca kitap okuyorum. İnternetten araştırmalar yapıyorum. Mezatlara gidiyorum. Kim ne alıp ne sattı. Hangi obje ne kadara gitti. Bu şekilde kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Genellikle koleksiyonerlere hitap ediyoruz. Onun dışında kendi kültürünü seven eskiye değer verip yaşatan güzel insanlarımız da var. Eski olan her şeyi alıp satabiliyoruz. O parçanın bakımını yapıyoruz. Orijinaline yakın tamir ettirerek güzelleştirerek bizden daha iyi bakacak müşterilerimize satıyoruz” dedi.

Sanata sahip çıkanlar mutlu ediyor
Antikanın geçmişe ve geleceğe sahip çıkmak olduğunu söyleyen Karataş, “Bizi memnun eden alıcı da satıcı da sanata sahip çıkandır. Biz bu işten sadece para kazanmak amacıyla değil de aldığı objeye iyi bakacak birini arıyoruz. Biz bütün eşyalarımızı çok seviyoruz. Satamasak da gözümüzün nuru gibi bakıyoruz. Bana göre en değerli parça Osmanlı Dönemine ait mücevher kutumuz var. Çünkü işçiliğini çok beğeniyorum. Fiyatı pahalı olmamasına rağmen bana göre en değerli parça odur. Ağabeyime ve dedeme göre de bu değişir. Biz her sabah dükkana para kazanmak için gelmiyoruz. Yeni şeyler görmek ve kültürümüzü geliştirmek için ayrıca da geçmişimize sahip çıkabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Antika sadece para kazanmak değildir. Antika, geçmişine ve geleceğine sahip çıkmak demektir. Amacımız ne kadar ticaret yapıp para kazanmak olsa da bir şey sattığımızda üzülüyoruz. Çünkü antikadan bir tane daha bulmak neredeyse imkansız. Bir şey sattığımız zaman üzülüyoruz” dedi.
 


Tek antikacı ben kaldım
Antikacılığa ilişkin konuşan ağabey Aziz Karataş, “Yaklaşık 30 yıldır antikayla uğraşıyoruz. Dedemizden sonra babamız daha sonra da bize geçti. İsterim ki benden sonra da çocuklarıma geçsin. Çok zevkle ve severek yaptığımız bir iş. Antikacılık bir kültürdür. Bir yerde objeyi gördüğümüz zaman önce onun sanatına ve geçmişine bakarız. Eğer ilgi alanımıza giriyorsa onu alıp dükkanımıza getiriyoruz. Daha sonra temizleyip tamir gerektirirse tamirini yaparız. Ardından bebek gibi okşayıp vitrinimize koyuyoruz. Şahsi koleksiyonum var. Hat makası ve Osmanlıya ait gümüş yüzüklerine çok merak sararım. Bu sokakta antikacı olarak bir tek ben kaldım” dedi. Baba mesleğini uzun süredir devam ettirdiğini ifade eden Karataş, “Çocukluğumdan beri bu işin içindeyim. Babam ürün alıyordu. Eve getirirdi. Ben hep babama sen ne yapıyorsun kirli ürünler diye kızardım. Yaş geçtikçe ne yaptığını çok iyi anladım. Bu dükkanda bütün objelerde bir geçmiş ve yaşanmışlık var. Şu objeyi atalım dediğimiz bir parça yok. Babam bize çok şey öğretti. Şu anda 76 yaşında. Bazen dükkana geliyor. Paradan çok objeleri çok seviyor” ifadelerinde bulundu.

HABER MERKEZİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *