Bozkurt, “Ben Esenyurtlunun hakkını kimseye yedirmeyeceğim ve burada pes etmeyeceğim. Sonu ne olursa olsun” ifadelerini kullandı
Esenyurt Belediyesi Ekim ayı meclis toplantısının üçüncü oturumu, Esenyurt Belediyesi Meclis Salonu’nda yapıldı. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt başkanlığında gerçekleşen toplantıda, 2021 yılı mali bütçesi 852 milyon 250 bin lira olarak belirlendi. Gider kalemlerinin de 852 milyon 500 bin lira olarak ayarlandığı 2021 bütçesi, Esenyurt’un ilk denk bütçesi oldu. Mecliste son 10 yılın verilerinin yer aldığı bütçe ve performans programıyla ilgili sunum yapan Başkan Bozkurt, gelecek dönemdeki yatırım planlarını da anlattı. Ardından müdürlüklere ayrılan bütçeleri açıklayan Başkan Bozkurt, 2021 bütçesini 2010-2020 yılları arasında yapılan bütçe gerçekleşmelerini gözden geçirerek hazırladıklarını söyledi.
Borç 2 milyarın altına indi
Başkan Bozkurt, görevi devraldığı 4 Nisan tarihinden itibaren bütçe dengesi ve mali istikrarı sağlayarak 2 milyar 186 milyon olan borcun 237 milyon 636 bin lirasını ödediklerini söyledi. 24 Ağustos itibariyle belediyeye ait borcun 1 milyar 948 milyon liraya indiğini belirten Başkan Bozkurt, “Vatandaşın direk muhatap olduğu ana hizmetleri aksatmadan seçici davranarak borçları ödüyoruz. Zira belediyemizde her gün haciz var. Hizmet aldığımız işlerin maliyetini düşürmek için bir çalışma yaptık” dedi. Mecliste, 2021 yılı kreş ücreti Sayıştay’ın belirlediği ücret olan 900 lira olarak belirlendi. Şehit ve gazi ailelerinin çocuklarına yüzde 100 indirim yapılarak, ücret alınmamasına karar verilen mecliste ayrıca, tek maaşlı, asgari ücretli ve kirada oturan ailelerin ve tek maaşlı, asgari ücretli ev kredisi ödeyen ailelerin çocuklarına yüzde 50 indirim yapılarak, 450 lira kreş ücreti alınmasına karar verildi. Yeni ücret tarifesi, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Bütün hesaplarda haciz var
Bütçe görüşmeleri sonrası eleştirilere yanıt veren Başkan Bozkurt, “Avukatlık ücretlerinin olduğu hesaplarda dahil bütün hesaplarımızda haciz var. İller bankasından gelen paranın yattığı hesapta da haciz var. Hukuken haciz koymamaları lazım bu yasaktır, suçtur ama nasıl işlediğini söyleyeyim size, bir hesaba haciz koyuluyor biz ‘Bu iller bankasından gelen para buna haciz koyamazsınız’ diyoruz. İspat istiyorlar, nasıl edeceğiz mahkemeye başvuracağız mahkeme bilirkişi tayin edecek, üç dört ay bekleyeceğiz, ondan sonra ispat edince kaldıracaklar. Dolayısıyla bu paraları ödemek için, personelimizin para alması için kırk takla atıyoruz. Anbean takip ediyoruz bütün paraları. Haciz koyulduğu anda acaba nasıl bir daha el konmaz diyoruz. Peki kim bunu yapan? Bunu yapan yıllarca burada para kazanan 14 ay iş yaptığı halde faturaları kesmeyen, 14 ay sonra tek fatura düzenleyen ve bunu alışkanlık haline getiren, sonrasında da bahsettiğimiz arsaları ucuz fiyatlarla alan firmalar. Ben Esenyurtlunun hakkını kimseye yedirmeyeceğim ve burada pes etmeyeceğim. Sonu ne olursa olsun. Burada aksi davranmak, müteahhitte para vermemek, böyle bir şey yok arkadaşlar. Esenyurt tarihi boyunca ödenen en yüksek oranda ödeme yapıyoruz ve kimseye haksızlık yapmıyoruz" diye konuştu.
İçi boş bir yanlışlık bu
Derman Şirket’in belediyeye ait bir şirket olduğunu söyleyen Başkan Bozkurt, “Esenyurt Belediyesi, Derman Şirketi üzerinden kimseye yardım etmiyor, içi boş bir yanlışlık bu. Derman Şirketi bir tek kişiye bile parayla bir şey satmamıştır. Derman şirketi ile Derman Çarşısı arasındaki farkı bilmiyorsanız bu belediyeyle hiç ilgilenmiyorsunuz demektir. Derman Çarşısı vatandaşlarımıza ücretsiz gıda ve giyecek dağıtılmak üzere kurulmuş bir çarşıdır. Oraya gelen yardımları, bağışları ve ikinci el ürünleri vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtır. Derman Şirketi yasalara göre kurulmuş, kurumsal bir firmadır” ifadelerini kullandı.
Ücretsiz gıda dağıttık
Başkan Bozkurt şöyle devam etti; "Eskişehir’den mal aldınız diyorsunuz. Esenyurt’ta süt üreten kooperatif mi var, nasıl bir bakış açısıdır bu? Ne güzel kooperatiften, direk köylüden almışız. Tüccardan almamışız. Gitmişiz üretim kooperatifinden ucuza alıp vatandaşlarımıza ücretsiz sağlıklı gıda dağıtmışız. Bunda nasıl bir sakınca olabilir. Sağlık koşullarına uyan, ambalajlaması, pastörizasyonu ve hayvanların yediği gıdaya kadar incelenip markalaşmış bir ürün. Sadece biz almıyoruz, bunu alan başka firmalarda var. Aldığımız fiyat ile market arasında en az yüzde 15 fark var. Derman Şirketi’nin belediyeye sattığı malzemelerin alış fiyatı muadil belediyeler, Kızılay ve devletin alış fiyatının yüzde 20 altındadır. Arkadaşlar tek tek incelediler buradaki esnaflardan, büyük ulusal marketlerden, üretici firmalardan da teklif aldılar. Çünkü bu işin saptırılacağını ben biliyordum ama arkadaşlarıma, “Asla açık vermeyeceksiniz, işinizi düzgün yapacaksınız’ dedim. Bu ürünler, 60-70 bin kişiye dağıtılarak hepsine teslim fişi imzalatıldı. Yapılan soruşturma içinde ise, tek tek arandı bunlar. Zulümdür bu, böyle bir şey var mı? Merak ediyorum acaba 31 Mart öncesindeki işlemlerde böyle incelenecek mi, sadece Kemal Deniz Bozkurt ve onun dönemine dair bunları yapmak ne kadar doğru? Vatandaşa hizmet ettik biz, süt verdik peynir verdik bunda nasıl bir sakınca var? 20-30 torba kömürü 2 bin 500 lira saymadık.”
220 milyon borç ödedim
Esenyurt’u hiçbir zaman içinden çıkılmayacak bir duruma koymayacaklarını belirten Başkan Bozkurt, Geçmişteki arkadaşlar gibi irade koyamayabiliriz, bu bizim tarzımız. Bunun doğru olup olmadığını kamuoyu değerlendirecek ve bunun sevabını günahını ölçecek sandıkta neler yapacağına da karar verecek ama ben şunu asla yapmayacağım. Bana çok cesur davranmıyor diyor olabilirsiniz ama ben Esenyurt’u önümüzdeki süreçlerde içinden çıkılmaz duruma asla sokmayacağım. Esenyurt’un kaynağını Esenyurtluların önüne baraj yapacak şekilde harcamayacağım. Dolayısıyla bizim yaptığımız işlemlerde buna göre yürüyecek” şeklinde konuştu. Başkan Bozkurt son olarak şunları ekledi, “Yaptığım icraatları anlatınca neden rahatsız oluşunuz anlamıyorum. İster inanın ister inanmayın ben 220 milyon lira borç ödedim. 220 milyon lira maliyet itibariyle ne kadar yer yapılacağına arkadaşlarımız baktılar, yazdılar oraya. Belediye her yıl 100 ila 200 milyon arasında açık vererek yönetiliyordu. Bir de arsa satılıyordu. Yani bu şu demek aslında, benim 220 milyon dediğim şey eski ölçekte 450 milyon. Çünkü borçlanıyoruz, arsa satıyoruz. Ben bu parayla Esenyurt’un bütün üstyapı sorunlarını, bütün okul, kreş, cami sorunlarını çözerdim. Dolayısıyla biz bir şeyden yakınmak için değil kendimizi anlatmak için mecburen bunları söylüyoruz, yoksa sen iş yapmıyorsun diyorlar.” BARIŞ KIŞ